Mikrobiyolog Dr. Sucharit Bhakdi, sosyal medyada viralleşen videosunda koronavirüs aşısı hakkında konuşuyor ve 70 yaş üzeri her 10 bin kişiden sadece beşi yaşamını yitirdiğinden, aşının ölüm oranında fark yaratamayacağını iddia ediyor.
Aşı etkinliği hastalananların oranıyla ölçülüyor
Dr. Sucharit Bhakdi, Alman bir mikrobiyolog ve Mainz’deki Johannes-Gutenberg Üniversitesi’nin emeritusu. Öncesinde ise üniversitenin Medikal Mikrobiyooji ve Hijyen Enstitüsü’nün yöneticisi olarak görev almış. Bhakdi, pandeminin ilk aylarında Şansölye Angela Merkel’e gönderdiği açık mektubuyla tanınmıştı.
Bhakdi’ye göre, 70 yaş üzerinde her 10 bin enfekte kişide beş olan ölüm oranını dörde indirmenin istatiki bir anlamı olmadığından, aşının etkinliği de kanıtlanamaz. Ancak aşının amacı, kişileri hastalığa yakalanmaktan korumak. Aşıların onaylanmasında da, kontrol grubu ile deney grubunda hastalığa yakalanma oranları arasındaki farka bakılıyor. Hatta bu nedenle salgının başlarında Dünya Sağlık Örgütü, yüzde 70 oranında başarılı bir aşının kabul edilebileceğini söylemişti. Yani, aşılanan her 100 kişiden 70’inin hastalanmaktan korunması, salgının geriletilmesi için yeterli görünüyordu. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ise yüzde 50 başarılı bir aşıyı kabul edebileceğini açıklamıştı. Yani aşı onayı için zaten yüzde 100 başarı umulmuyordu.
BioNTech ve Pfizer, üçüncü faz deneyleri sonunda 65 yaş ve üzeri deneklerde yüzde 94 başarı elde ettiklerini açıkladı. Bu 65 yaş ve üzeri deneklerin yüzde 94’ünün hastalanmadığı anlamına geliyor. Aşı etkinliği ölüm oranına bakılarak ölçülmüyor.
RNA bazlı BioNTech aşısının etkinliğini kanıtlayan tablo. Mavi çizgi aşı olmayan, kırmızı düze yakın çizgi ise aşı olan grupta hastalığa yakalananları gösteriyor.
Dr. Bhakdi’nin dediği gibi, bu 10 bin kişinin aşılandığının ve yüzde 94’ünün, yani 9 bin 400 kişinin korunduğunu varsayalım. Geriye bulaşa açık 600 kişi kalır. Görülecek ölüm de bir kişinin altına düşer. Nüfusun yüzde 94’ü korunduğundan, o bir kişinin hastalıkla karşılaşma ihtimali de, aşının olmadığı senaryonun çok çok gerisine düşecektir.
Ölüm oranlarının en yüksek olduğu yaş grubu 65 yaş ve üzeri
Şimdi tersinden bakalım. Dünya Sağlık Örgütü, Ekim ayında yayınladığı bir raporda, Covid-19 vakalarında ölüm oranının yaşla birlikte arttığını ve ölümlerin yüzde 75’inin 65 yaş ve üzeri grupta gerçekleştiğini eklemiş. Bu rapor yayınlandığında, Covid-19’a bağlı olduğu tespit edilen ölüm sayısı dünya genelinde 1 milyon civarındaydı. Yani hayatını kaybedenlerden 750 bini, 65 yaş ve üzerindeydi.
Dr. Bhakdi’nin söylediği gibi, 70 yaş üzeri enfekte her 10 bin kişiden beşinin ölmesi söz konusu olsaydı bile, 750 bin kişinin hiç de az olmadığını söylenebilir. Yani istatistiki olarak yüzde 1’lik fark, çok sayıda insanın hayatının kurtulması demek.
Tüm dünyayı etkileyen bir pandemide, aşıların milyonlarca kişinin hayatını normale döndürebileceğini de unutmamak gerek. 10 bin kişide beş kişi dendiğinde, aşılamanın toplumsal boyutu silinebiliyor ve bu oran milyonlara yansıtıldığında artan can kayıpları gözden kaçabiliyor.