Yanlış bilgiye karşı yapılan düzeltme yakınlarımızdan geldiğinde daha etkili

Aile ve yakın arkadaşlar genelde bir konuda fikir almak için danıştığımız kişiler. Yanlış bilgiye karşı da onlardan gelen düzeltme mesajlarını daha çok dikkate alıyoruz.


20/05/2023 11:00 4 dk okuma

Bilgiye erişimimiz fazlasıyla kolaylaştı, ancak bu hızlı bilgi akışının içinde sadece doğrular yer almıyor. Haliyle işimize yarayan ve doğru bilgiyi ayrıştırmak çaba gerektiriyor. Yanlış bilginin yayılmasını engellemek, bilginin doğrusunu paylaşmak böylesi bir ortamda çok kritik. Yanlış bilgiye karşı yapılan düzeltmelere, aile ve yakın arkadaş gibi sağlam bağlarımızın olduğu kişilerden geldiğinde daha çok kulak veriyoruz.

Yanlış bilgi, teyitçilerin yaptığı gibi yayıldıktan sonra çürütülebiliyor. Bir diğer yöntem olan “önceden çürütme” ise kişilerin yanlış bilgiler hakkında onlarla karşılaşmadan önce bilgilendirilmelerini kapsıyor. Her iki yöntemde de önemli olan bir konu var: çürütmenin kimin tarafından yapılacağı.

Bilginin kendisi kadar kaynağı da kritik. Yanlış bilgi meselesindeki en önemli kavramlardan biri de “güven”. Bilgilerin güvenilir kaynaklardan gelmesi daha kalıcı inançlar oluşturuyor ve daha ikna edici oluyor. Benzer şekilde yanlış bilgileri çürütürken de kaynağın güvenilirliği önem arz ediyor. Peki kimlere güveniyoruz?

Bilim insanları, belli bir konunun uzmanları, aile ve yakın arkadaş çevresi, benzer hayat görüşünü paylaştığımız kişiler güvenilen kaynaklar arasında gösterilebilir. Bir kaynağa duyulan güven farklı durum ve zamanlarda değişebilir örneğin pandemi süresince aşıya karşı olumsuz bir tavır sergileyen kişiler aşıyla alakalı bilgilendirme yapan resmi kaynaklara güvenmedi. Böyle zamanlarda insanlar kendilerini ait hissettikleri gruplardan gelen bilgilere daha çok güvenebilir.

Bilgiyi güvendiğimiz bir kaynaktan almayı önemsiyoruz

Aslında insanlar kendilerine bazı yönlerden benzeyen kişilere daha çok güvenme eğiliminde. Sosyal varlıklar olarak içinde bulunduğumuz grupları önemsiyoruz ve bu gruplar kimliklerimizin oluşmasında rol oynuyor. Bulunduğumuz bir gruba uyum sağlamak ve o grubun diğer üyelerinden onay alma ihtiyacı hissetmek insani bir özelliğimiz.

Sahip olduğumuz yakınlıklar ve grup içi bağlılıklar yanlış bilgiyle mücadelede de önemli bir rol oynayabilir. Nisan 2022 tarihli bir çalışmada Dr. Irene V. Pasquetto ve arkadaşları yanlış bilgiyi düzeltmeyi amaçlayan mesajların WhatsApp uygulamasında nasıl paylaşıldığını inceliyor. 

Öncelikli olarak bu deneysel çalışmada katılımcılardan iki durumu göz önünde bulundurarak bir isim yazmaları isteniyor. Bu isim ilişkisel olarak yakın veya uzak bir bağa sahip olunan ve deneklerin siyasi görüşlerine tamamen katıldığı veya katılmadığı bir kişi. Örneğin bir grupta bulunan katılımcılar güçlü bağa sahip oldukları ve siyasi görüşlerine tamamen katıldığını düşündükleri birinin ismini verirken diğer bir grup zayıf bağa sahip oldukları ancak siyasi görüş açısından çok yakın oldukları birinin ismini veriyor. Bu kısımdan sonra katılımcılar yanlış bilgi içeriğini görüyor ve ardından da çürütme mesajını alıyor. Aldıkları bu çürütme mesajının çalışmanın başında belirttikleri isimden geldiğini hayal etmeleri isteniyor ve sonrasında da teyit mesajına olan ilgileri ve bu mesajı yeniden paylaşma istekleri soruluyor.

Sonuç olarak katılımcıların yakınlarından (aile ve yakın arkadaşlar) ya da benzer siyasi görüşe sahip olduklarını düşündükleri kişilerden aldıkları çürütme mesajlarını daha sık paylaşmak istedikleri bulunuyor. Katılımcılarda en yüksek oranda paylaşım isteği ise çürütme mesajı, hem onlara yakın olup hem de benzer siyasi görüşü paylaşan birinden geldiğinde ortaya çıkıyor. Kısacası bize değer verdiğine inandığımız veya bizimle benzer siyasi görüşü paylaştığını bildiğimiz biriyle iletişim kurduğumuzda, bakış açımız değişebilir. Araştırmacılar ayrıca WhatsApp’ta sadece görsel ve yazı ile değil aynı zamanda ses kayıtları ile de çok fazla iletişim kurulduğunu vurguluyor. Çalışmada, sesli mesajlar ile yapılan çürütmelerin daha çok ilgi uyandırdığı da bulgular arasında.

WhatsApp grupları yankı fanusuna da dönüşebilir

WhatsApp sunduğu format gereği yakın ilişkiler için cazip bir iletişim ortamı sunuyor. Yani bireysel mesajlaşmaya ek olarak kişilerin aile, akraba ve arkadaşlarının içinde bulunduğu grup mesajlaşmalarına imkan sağlıyor. Araştırmacılar buldukları sonuçları göz önünde bulundurarak WhatsApp’ın yanlış bilgileri çürütme konusunda etkili bir sosyal medya aracı olabileceği üzerinde duruyor. Değindikleri nokta ve bulgular çok önemli olsa da bazen kapalı WhatsApp gruplarının birer yankı fanusuna dönüştüklerini de vurgulamakta fayda var. Yani WhatsApp yanlış bilgiye karşı yapılan çürütmelerin fazla paylaşılmasına olanak sağladığı gibi tam tersi bir sonuca da sebep olabilir. Kapalı gruplar içerisinde benzer görüşe sahip kullanıcılar birbirlerinin görüşlerini sürekli destekleyerek farklı bilgilere erişimlerini azaltabilirler. 

Özellikle seçim gündeminin içinde sadece sosyal medyada ve haber sitelerinde değil yakınlarımızla olduğumuz küçük gruplarda da yanlış bilgiler paylaşılıyor olabilir. Yakınlarımız yanlış bir bilgi paylaştığında onlara bilginin doğrusunu ileterek yanlış bilginin yayılmasına engel olabiliriz. Bunu yapmak bazen stresli olsa da önemli. Bu stresi mümkün olduğunca azaltmanın yolları da var. 

Kapak Fotoğrafı: ROBIN WORRALL - Unsplash