Şüpheli ya da yalan haberle mücadelede her gün karşımıza farklı ve daha yaratıcı örnekler çıkıyor. Tıpkı salt aksiyona dayalı zombi filmlerinde olduğu gibi, siz birini yok ettiğiniz anda başka biri geliyor. Şekil değiştiriyor, boyu uzuyor ya da kilosu artıyor. Bu da istikrarlı bir mücadele gerekliliğini ortaya koyuyor.
Bu yazıda ilginç bir olay sarmalını anlatarak yalan haberin ve tık tuzağının ne hale geldiğini size aktarmaya çalışacağız. Twitter’da gezerken karşımıza çıkan bir link, “çekici” başlığı ile klasik bir tık tuzağı gibi duruyordu.
Haberin linkine tıkladığımız zaman karşımıza uzunca bir metin çıktı. 25 Ağustos 2019 tarihli haberde bilimsel bir araştırma ile alışverişin seksten daha fazla haz verdiği ve insanların “ilhamlı” ve “yalnızca ortama uymak” için alışveriş yapanlar olarak iki farklı tipe sahip olduğu bilgisi yer alıyordu. İlhamlı grubun yüzde 84’ünün, alışveriş yaparken yarış tamamlamış bir Formula 1 yarışçısından daha fazla heyecanlandığı ve bu aktiviteden seksten aldığından daha fazla haz aldığı paylaşılıyordu. Haber iki ayrı kaynağa dayanarak yazılmıştı. Birisi Webtekno, diğeri de The New York Times… Bunlardan ilki Webtekno’ya girdiğimizde, orada da kaynak The New York Times olarak görünüyordu. Haberin Türkiye’deki yansımaları ile ilgili Google’da bir arama yaptığımızda ise bu haberin farklı tarih aralıkları ile birçok sitede yer aldığını fark ettik. Ve neredeyse tüm linklerde, haber bire bir aynı cümlelerle yer alıyordu. Haberle ilgili Google’da anahtar kelimeleri kullanarak yaptığımız arama sonucu ise böyle bir haberin hiçbir zaman New York Times sayfalarında yer almadığı ve kaynağın New York Post olduğunu fark ettik. Paylaşımlarla ilgili ilk sorunlu nokta; haberin, paylaşıldığı kaynağın belirsiz olması ve haberin orijinalini okumak istediğimizde bir önceki kaynağı bulamamak.
Haberde yanlış bir şekilde alıntılanan bir önceki kaynak yani New York Post’ta bu içerik 27 Eylül 2017 tarihinde yayımlanmıştı. Ancak sarmal henüz sona ermemişti. Post da kaynağının The Sun olduğunu belirtiyordu. Biz de hemen The Sun’ın sayfasında ilgili habere gittik. Haberle ilgili araştırmaya devam ettikçe yeni veriler karşımıza çıktı.
The Sun’ın habere bazı eklemeler yaparak, konuya ilişkin bir iki görüşe de yer vererek daha “dolu” bir habere imza attığını söyleyebiliriz. The Sun’ın haber kaynağı ise MyndPlay isimli şirketin araştırılmasına dayandırılmıştı. Haberin kaynağı olan araştırmayı incelediğimizde ise MyndPlay’in - Ebay ile ortak bir çalışma yürüttüğü ve insanların alışveriş alışkanlıklarını gözlemlediği bir rapora rastladık. MyndPlay’in sitesinde konuyu incelediğimizde ise çok kısa bir basın bülteni ile Ebay ile yapılan ortak çalışmaya atıfta bulunularak bu trendler gelecekte nasıl değişir, nasıl şekillenir ona ilişkin bir araştırma yapıldığını anladık. Daha geniş bilgiye ise Ebay’in konuya ilişkin bülteninde eriştik.
Araştırma giyilebilir bir teknoloji ile The Art of Shopping isimli sergide insanların tepkilerini ölçerek yapılmış ve bazı sonuçlara erişilmiş.
Sonuçlar arasında Türkiye’de de yer aldığı gibi alışverişin seksten daha fazla haz verdiğine ilişkin hiçbir tespit yok. En azından bu araştırma içinde böyle bir veri yok.
Peki böyle bir araştırma var mı? Yine benzer bir yolla 2007 yılına gidiyoruz ve karşımıza DailyMail kaynaklı bir haber çıkıyor. Ancak orada da muğlak kalan ve bir yere varmayan araştırmanın mevcut haberlerle bir bağlantısı olmadığını fark ediyoruz.
Sansasyonel bir haber başlığından yola çıkarak, belirsiz kaynaklar üzerine sürdüğümüz iz bizi, konuyla çok da bağlantısı olmayan bir habere ve rapora götürdü. Türkiye’de New York Times’a dayandırılan bu haberin tıpkı uzun yıllar önce okullarda oynadığımız kulaktan kulağa oyununu andırdığını söyleyebiliriz. Herkes birbirine haberi aktarırken yeni eklemeler, çıkarmalar yapıyor ve sonunda bambaşka bir manzara ile karşılaşıyoruz. Hızlıca, tekrar aşama aşama baktığımızda ortaya kısaca şöyle bir tablo çıkıyor;
- Ebay - MyndPlay ile alışveriş alışkanlıklarını anlamak için beyindeki sinyalleri ölçen bir araştırma yapıyor. En popüler sonucu ile alışverişin F1 yarışı bitirmekten daha eğlenceli olduğu ortaya çıkıyor.
- Araştırma farklı sitelerde bu haliyle yer alıyor.
- The Sun haberi hazırlarken konu ile hiç alakası yokken 2017 tarihli haberinde “Alışveriş yapmak seksten bile zevkli” diye bir cümle ekliyor.
- Haber New York Post ve bazı magazin yayınlarında yer alıyor.
- Haber Türkçe’ye çevrilirken kaynak birden New York Times’a dönüşüyor.
- Türkiye’deki ana akım haber siteleri 2017’den bu yana farklı tarihlerde bu haberi yayımlıyor ve sosyal medyadan paylaşıyor.
Peki bunun sonucu ne? Abartılı görsellerle, “Bilim insanları seksten daha fazla haz veren aktiviteyi açıkladı” başlığıyla birlikte etkileşim odaklı “yanlış” habercilik.
Sonuç olarak işin tehlikeli kısmının belki de bu noktada başladığını söyleyebiliriz. Bu sansasyonel başlıklar, manipülasyon ve çarpıtma gibi yöntemlerle bambaşka bir hakikate dönüşüyor. Ve bu yeni hakikat arama motorlarında ve fanuslarımızda o kadar yaygınlaşıyor ki, döngünün en başındaki gerçeğe ulaşabilmek bile olanaksız hale geliyor. Bir süre sonra da artık yalan haber üretmeye bile gerek kalmıyor. Yalan haberin cazibesi haberin kaynağını bile manipüle ettiği için aslında sahte haber üretmeye başlanıyor ve paradoksal olarak, bu sefer haber doğru kabul edilmeye başlanıyor. Bu da mücadele edilmesi gereken, sınırları daha muğlak, daha karmaşık bir sarmalı karşımıza getiriyor.