Facebook’tan Spotify’a sosyal medya platformlarının yanlış bilgiyle mücadele yöntemleri

Yanlış bilgi sorununa karşı kullanıcıların aldığı bireysel önlemlerin yanı sıra sosyal medya platformlarının da adımlar atması gerekiyor. Peki gündelik hayatımızın merkezine yerleşen bu platformlar yanlış bilgiyle mücadele etmek için neler yapıyor?


01/10/2022 13:00 8 dk okuma

Yanlış bilginin yayılmasında sosyal medya platformları ve algoritmalarının bir araç olarak kullanıldığı ortada. Bu platformların son kullanıcıları olarak kendimizi eleştirel dijital okuryazarlık gibi pratiklerle yanlış bilgiye karşı dayanıklı hale getirmek ve bireysel teyitçilik becerilerimizi geliştirmek mühim.

2022 Reuters Enstitüsü Dijital Haber Raporu’na göre sosyal medyayı haber kaynağı olarak kullandığını söyleyenlerin oranı yüzde 63. Yani sosyal medyayı yalnızca eğlenmek veya vakit geçirmek için değil, gündemi takip etmek için de kullanıyoruz. Bu sebeple, yanlış bilginin önüne geçmek için bireysel olarak attığımız adımların yanında, çoğumuzun neredeyse her gün kullandığı sosyal medya platformlarının da adım atması gerekiyor. Peki sosyal medya platformları bu konuda halihazırda neler yapıyor?

Facebook yanlış bilgiyle mücadele etme yönünde adım atan ilk platformlardandı

Facebook, yani yeni adıyla Meta, yanlış bilgi konusunda adım atan ilk sosyal medya platformlarındandı. Yanlış bilgiyle mücadelesine 2016 yılında tık tuzaklı başlıkları öne çıkarmayı bırakarak başlayan Facebook, aynı yıl içinde Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı (IFCN) imzacısı doğrulama kuruluşlarıyla işbirliği yapmaya başladı. Bu işbirliği kapsamında, Facebook, bilginin doğruluğu ya da yanlışlığına dair kararı bağımsız teyitçilere bırakmış oldu. Teyit de 2018 yılında Facebook’un Türkiye’deki üçüncü taraf doğrulama programı partneri oldu.

Facebook ve üçüncü taraf doğrulama kuruluşları arasındaki süreç şöyle işliyor: Kullanıcılar Facebook’ta şüpheli buldukları gönderileri platforma bildiriyor. Bu gönderiler platformun şüpheli bilgi havuzuna düştükten sonra, üçüncü taraf doğrulama kuruluşları tarafından inceleniyor ve ilgili doğrulama kuruluşunun internet sitesinde kanıtlarıyla birlikte, bilginin neden yanlış olduğuna dair bir analiz yayınlanıyor. Facebook’taki gönderinin yanlış bilgi içerdiğine karar verildiğinde ise bu gönderide, doğrulama kuruluşunun internet sitesine yönlendiren bir bağlantıyla birlikte içeriğin yanlış olduğuna dair bir uyarı çıkıyor. Bu havuzun yanı sıra, doğrulama kuruluşları kendi önceliklendirme kriterlerine göre incelediği ve sonuçlandırdığı içerikleri de bu sisteme girebiliyor. Facebook, sürekli yanlış bilgi yayan kullanıcıların ve sayfaların haber akışındaki gösterimini düşürüyor. Ancak erişimin düşürülmesi konusunda doğrulama kuruluşlarının doğrudan müdahalesi bulunmuyor.

Bu gönderilerdeki içerik sebebiyle birilerinin fiziksel zarar görme ihtimali varsa, içerikte sağlıkla ilgili olumsuz sonuçlar doğurabilecek yanlış bilgiler yer alıyorsa ya da seçim sonuçlarını olumsuz yönde etkileyecek bir bilgi varsa gönderiler Facebook tarafından kaldırılıyor.

sosyal medya platformlari yanlis bilgiyle mucadele fb

Kaynak: Facebook

Facebook’un uyguladığı bu doğrulama programı, 2019 yılında Meta’nın bünyesinde bulunan Instagram’a da genişletildi. Benzer şekilde, yanlış bilgi barındırdığına karar verilen gönderiler keşfet sayfasından, ilgili etiketlerin sayfasından ve akıştan kaldırılıyor. Facebook sisteminde yanlış olarak işaretlenen gönderiler Instagram’da da paylaşılmışsa bu gönderiler de aynı şekilde işaretleniyor.

TikTok ve içerik moderasyonu

TikTok’un haber almadaki rolünü azımsamamak gerekiyor: 2022 Reuters Enstitüsü Dijital Haber Raporu’na göre, TikTok kullanan gençlerin yüzde 15’i platformu haberleri takip etmek amacıyla kullanıyor. Sosyal medya alışkanlıklarını inceleyen Pew Research Center araştırmasına göre ise TikTok’u haber almak için kullandığını söyleyen Amerikalıların oranı 2020’de yüzde 22’yken 2022’de yüzde 33’e yükseldi. Bu da kaçınılmaz olarak beraberinde bir yanlış bilgi sorununu da getiriyor. Çünkü internetteki bilgi düzensizliği tek bir platforma mahsus değil; teyitlenmemiş, editöryal olarak gözden geçmemiş bilgilerin de yer aldığı bir platformu bilgi kaynağı olarak referans almak, yanlış bilginin yaygınlaşmasına sebep olan faktörlerden biri.

Büyük sosyal medya platformlarının en genci olarak gösterebileceğimiz ve Cloudfare istatistiklerine göre 2021’in en çok ziyaret edilen internet sitesi olan TikTok benzer bir şekilde üçüncü taraf doğrulama kuruluşlarıyla çalışsa da, yanlış bilgiyle mücadelede Meta’dan farklı bir yol izliyor.

2020’nin Aralık ayından beri Teyit’in de doğrulama partneri olduğu TikTok, şüpheli olarak işaretlenen içerikleri işbirliği yaptığı bağımsız doğrulama kuruluşlarına gönderiyor. Bu kuruluşlar, yaptıkları araştırmalardan sonra, gönderilen videonun yanlış bilgi içerdiğine karar verirse TikTok videoyu platformdan kaldırıyor ve kullanıcıya bildirim gönderiyor.

Twitter: Topluluk odaklı bir yaklaşım

Twitter yanlış bilgiyle mücadelesine 2020 yılında başlamıştı: Covid-19 ve seçimlerle ilgili yanıltıcı içeriklere uyarı yerleştiren platform, aynı yıl içinde aşılarla ilgili komplo teorilerini kaldırmaya ve devlet kontrolündeki hesaplara uyarı etiketi yerleştirmeye başladı. 

2021 yılında duyurulan ve şimdilik yalnızca ABD’de aktif olan Birdwatch projesi ile platform yanlış bilgi sorununa topluluk odaklı bir çözüm getirmeyi amaçlıyor. ABD’de bir telefon numarası olan, yakın zamanda Twitter kurallarını ihlal etmemiş ve en az altı aydır Twitter kullanan kişiler, gönüllülerle yürütülen bu programa başvurabiliyor

Programa kabul edilen kullanıcılar yanıltıcı bilgi içerdiğini düşündüğü içeriklere kaynaklarıyla birlikte açıklayıcı bir not düşebiliyor. Bu pilot programa kayıtlı kişiler Twitter’ın anasayfasında içeriklere eklenen notları görebilirken ABD’deki diğer tüm kullanıcılar ise Birdwatch’un internet sitesinden yorumlara erişebiliyor.

sosyal medya platformlari yanlis bilgiyle mucadele twitter

Kaynak: NBC News

Twitter aynı zamanda projenin etkisini anlamak için IFCN (Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı) imzacısı Associated Press ve Reuters ile bir işbirliği yapacağını ve bu kurumlardan teyitçilik desteği alacağını açıkladı.

YouTube yetersiz adımlarıyla teyitçilerin gündeminde

Birçok internet kullanıcısının uzun zamandır günlük internet kullanımının önemli bir parçası haline gelen YouTube ise yanlış bilgi politikası sebebiyle uzun zamandır dünya çapındaki teyitçiler tarafından eleştiriliyor. Hatta 2022’nin başında, Teyit’in de aralarında yer aldığı, IFCN imzacısı teyit kuruluşları YouTube’a bir açık mektup yazarak platformun yanlış bilgiyle mücadele politikasına dair daha somut adımlar atması gerektiğini belirtmişti. 

YouTube’un bir yanlış bilgi mecrası olarak kullanıldığı aşikar. Üstelik platformun ana içerik formatı olan uzun videolar sebebiyle teyitçiler için buradaki yanlış bilgileri tespit etmek, diğer platformlara kıyasla daha zor ve daha çok vakit alan bir uğraşa dönüşüyor. YouTube şu an ne üçüncü taraf doğrulama kuruluşlarıyla çalışıyor ne de Twitter gibi topluluk odaklı bir programa sahip. Platform yanlış bilgi içeren videoların kaldırıldığını söylese de bu politika yeterince şeffaf değil; içeriği kaldırılan video üreticilerine videolarının neden yanlış bilgi barındırdığına dair bilgi verilmiyor.

İlginizi çekebilir: Global Fact 9: Hakikat önemlidir

İfade özgürlüğü ile yanlış bilgi arasındaki ince çizgide Spotify

Müziğin yanı sıra geniş bir podcast kütüphanesine de sahip olan Spotify'ın, yanlış bilginin yayılabileceği mecralar düşünüldüğünde akla ilk gelen platformlardan olmasa da 2022’nin başında aşı karşıtı söylemleri yaygınlaştırdığı bilinen Joe Rogan ile anlaşma yapması tartışmalara yol açmıştı.

Spotify’ın platform kurallarına göre sağlıkla ilgili yanlış bilgiler, başkasını taklit eden ya da üzerinde oynanmış ve seçim sonuçlarını değiştirebilecek içeriklere izin verilmiyor. Ancak hayatımızı derinden etkileyen siyaset, eğitim, ekonomi gibi konular için, bahsedilen bu kurallara dair şeffaf politikaya erişilemiyor. Bu platform kurallarının kapsamı yeterince net değil. Spotify birçok platform gibi, ifade özgürlüğünü gerekçe göstererek yanlış bilgiyle mücadelede çözüm üretmeyi reddediyor.

Telegram’ın bir yanlış bilgi politikası yok

200 bin kişiye kadar katılımın mümkün olduğu büyük gruplar oluşturmaya ve kanal kurarak sınırsız sayıda kişiye erişmeye imkan sağlayan Telegram’ı da bir sosyal medya platformu olarak görmek mümkün. 

Ukrayna-Rusya savaşının başlarında, Telegram kanallarının yanlış bilgi yaymak için kullanıldığını biliyoruz. Platformun yapısı gereği yanlış bilgiyi tespit etmek teyitçiler için olduğu kadar Telegram için de zor. Uçtan uca şifreleme gibi özellikler, gizlilik için çok önemli adımlar olsa da yanlış bilgiye müdahale edebilme olasılığını azaltıyor.

Telegram, 2022’nin başında Brezilya seçimleri için mezenformasyon önlemleri alsa da dünya çapında bir yanlış bilgi politikası henüz yok.

Platformların bilgi ekosistemini iyileştirmeye yönelik adımları kıymetli

İnternet ile olan ilişkimiz, sosyal medya şirketlerini yalnızca birer “hizmet sağlayıcı” olarak göremeyeceğimiz kadar çok boyutlu. İnternet kullanımı günlük hayatımızın bir parçası haline gelmişken, bazı platformların, tasarımlarındaki kusurlu yönleri görmezden gelmesi ve bazen “ifade özgürlüğü” gerekçesiyle gerekli adımları atmaya yanaşmaması, kullanıcılar olarak bu platformlarla olan ilişkimizi zedeliyor. Tam da bu sebeple, bilgi ekosistemini daha sağlıklı bir yer haline getirmek için platformların attığı, bağımsız teyitçilerle çalışmak gibi adımlar büyük önem taşıyor. 

Ancak elbette bu adımlar kusursuz değil. Örneğin Twitter’ın, komplo teorisi QAnon destekçisi olduğu tespit edilen bir kullanıcıyı Birdwatch programına kabul ettiği anlaşılmıştı. Veya Meta, üçüncü taraf doğrulama programının İngilizce dışındaki dillerde ne kadar etkili olduğuna dair yeterince veri sunmaması sebebiyle eleştiriliyor. YouTube ise birbiriyle çelişen ifadeleri ve şeffaf bir yanlış bilgi politikası olmamasıyla teyitçilerin gündeminde. Ya da TikTok hangi içeriklerin kaldırıp kaldırılmadığını, işbirliği yaptığı doğrulama platformlarıyla paylaşmıyor. Platformlar olumlu adımlar atsa da katedilmesi gereken daha çok yol var. Çünkü sağlıklı bir bilgi ekosistemi talep etmek, herkesin hakkı.

Facebook, Integrity Timeline: 2016-2021
01/09/2021
Facebook, Misinformation
30/09/2022
Twitter, Signing up
30/09/2022
Spotify, Spotify Platform Rules
30/09/2022
tümünü göster
factorybanner