Çocuklarda dijital dengeyi nasıl sağlayabiliriz?

Ekran karşısında geçirilen süreye ‘kayıp zaman’ olarak bakmak yerine, ekranın çocuk açısından hangi bağlamda, nasıl bir gereksinimi karşıladığını gözetmek velilere daha fazla yardımcı olabilir.


12/10/2022 14:49 3 dk okuma

Çocukların ekran karşısında geçirdiği süreyi topyekün yargılamak yerine, ekran süresinin ne kadar, ne zaman ve nasıl olacağına dair önerilere odaklandığımız yazının ardından sorularımızı İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu’na yönelttik. 

Pembecioğlu 2002 yılından beri Uluslararası Çocuk ve İletişim Kongresi’ne öncülük ediyor ve ‘Medya Çağında İyi Anne Baba Olmak’, ‘Çocukluk Sosyolojisi’ gibi kaynakların yazarı.

1-Şimdilik geride kalsa da uzaktan eğitimle beraber çocukların ekran süreleri arttı. Veliler bu konusunda telaşlanmalı mı dersiniz?

Uzaktan eğitim, çocukların ekran karşısında olumsuz etkilerle en az karşılaştıkları bir eğitim ortamı sunuyor. Çünkü, kontrollü ve kaliteli bir ortamda zaman geçiriyor çocuklar. Asıl tehlike, ders bittikten sonra çocukların ekran karşısında ne yaptıklarını bilmemek gibi duruyor. Veliler çocukların hangi iletişim araçlarında nasıl zaman geçirdiklerini ve ne tür tehlikelere maruz kaldıklarını göremeyebiliyorlar.

Çocuğun ekran süresinin artması, genelde, aile içinde ortak yapılan etkinliklerin eksikliğinden, çocuğa ayrılan zamanın eksikliğinden kaynaklanıyor. Velilerin çocuklarla kaliteli zaman geçirme anlayışlarını geliştirmeleri gerekiyor. Ailedeki çocuk sayısı kadar farklı etkinlikler düzenlenmesi önerilebilir.

2-Son araştırmalar ekran süresi konusunda engelleme yapmanın çok faydalı olmadığını gösterdi. Peki dijital dengeyi nasıl kurabiliriz?

Bakım verenlerin çocuk için planlanmış eğlence atmosferleri yaratmaları gerekiyor. Çocukların elbette yalnız kalmaya, kendilerini ve yeteneklerini keşfetmeye gereksinimleri var ancak evin içinde çocuk zamanı - yetişkin zamanı gibi iki ayrı zaman diliminin akmasına da izin verilmemeli.

Yani, genelde veliler işlerini yaparken çocuklarından yardım isteyebilirler, örneğin birlikte alışverişe gitmek, alınanları dolaba birlikte yerleştirmek, yemeği birlikte hazırlamak, sofrayı birlikte kurmak ve toplamak bunlardan yalnızca birkaçı. İyi ebeveyn olmak uğruna pek çok işi tek başına üstlenen ve çocuğu yalnız bırakan ebeveyn, onları gelişimden alıkoyduğu ve ekran karşısında durmaya daha çok yönlendirdiğini de düşünülebilir. Çocuğun ekran karşısında daha az zaman harcaması için, birlikte zaman geçirmenin ne kadar güzel bir şey olabileceğini somut olarak görüp deneyimlemesi gerekiyor. Bu da ancak içtenlik, güven ve sevgi ile mümkün olabilir.

3-Ekran karşısında geçirilen süre kadar bağlam da önemli. Kalite ve seviyeyi nasıl yükseltebiliriz?

Ekran karşısında geçirilen süreyi yalnızca “kayıp zaman” diye sınıflandırmak doğru olmaz. Ekranın hangi bağlamda çocuk açısından nasıl bir gereksinimi karşıladığını gözetecek olursak daha iyi seçimler gerçekleştirebiliriz. Ortak izlemeler, durup konuşarak, sorgulayarak ve değerlendirilerek çocuk açısından daha paylaşımlı ve daha kaliteli bir etkinliğe dönüşebilir.

İlk başlarda çocuklar bundan pek hoşlanmayacak, engellendiklerini ya da gereksiz konuşmalarla zamanlarının çalındığını düşünebileceklerdir. Çünkü, gerçek yaşamın ekrandaki kadar hızlı olduğunu, her bir sorunun beş dakikada çözülebileceğini hemen ardından yeni bir aksiyonun geleceğini düşleyebilirler. Eğer, bu tür ortak izlemeler artırılırsa, daha iyi bir paylaşım atmosferi yakalanmış olur, ekran zamanı daha düzeyli ve kaliteli bir biçimde gerçek yaşamla kesişmiş olur. Üstelik, aile bireyleri de birbirlerinin düşüncelerini ve zevklerini daha yakından keşfedebilir.

Çocuklarda eleştirel düşünme alışkanlığı geliştirecek, onları erken yaşta dijital medya okuryazarlığıyla tanıştırabilecek olanlar veliler. Ancak Türkiye’de çocukların yüzde 78’inin bu konuda ebeveynlerinden daha fazla bilgiye sahip. Velilerin dijitalle kurduğu ilişkiyi bu yüzden önemsiyoruz. Bu içerik veli ve çocuklarda eleştirel düşünme alışkanlığını geliştirmeyi hedefleyen aylık e-posta bülteni Dijital Veli'nin 18 Ocak 2022’de yayınlanan bölümünden uyarlanmıştır. 

Katkıda bulunanlar
  • Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu

tiktoksidebanner