Araştırma: Sahte haberler sahte anılara neden olabilir

Gillian Murphy'e göre “son derece hassas ve taraflı siyasi çekişmelerde, seçmenlerin ‘aklına’ tamamen kurmaca haberler gelebiliyor."


28/08/2019 14:24 4 dk okuma

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

*Bu içerik ilk kez "Fake News Can Lead to False Memories" başlığıyla Association for Psychological Science tarafından 27 Temmuz 2020 tarihinde yayınlanmış ve Sonay Ün tarafından Teyit için çevrilmiştir.

Psychological Science dergisi için yürütülen bir araştırmaya göre seçmenler kurmaca haberleri gördükten sonra, özellikle yazılanlar siyasi görüşleriyle örtüşüyorsa, bu konuyla ilgili sahte anılar yaratabiliyorlar.

Söz konusu araştırma, İrlanda’da kürtajın yasallaştırılmasıyla ilgili referandumun 2018 yılında gerçekleştirildiği haftada yapıldı. Bununla birlikte araştırmacılar sahte haberlerin, 2020 yılında yapılacak olan ABD Başkanlık seçimleri dahil olmak üzere diğer siyasi çevreleri de benzer şekilde etkileyebileceğini öne sürüyorlar.

Bu konuda College Cork Üniversitesi öğretim görevlisi Gillian Murphy, “2020 ABD Başkanlık seçimleri gibi son derece hassas ve taraflı siyasi çekişmelerde, seçmenlerin ‘aklına’ tamamen kurmaca haberler gelebiliyor,” diyor. “Seçmenlerin özellikle karşı adayı olumsuz etkileyen skandalları ‘anımsama’ ihtimali bulunuyor.”

Murphy yanlış bilgi ve sahte anıların gerçek hayatta yapılan bir referandumla bağlantılı olarak incelemesinin çalışmayı özgün kıldığını ifade ediyor. Gillian ve Psikoloji Bilimi Derneği Eski Başkanı California Üniversitesi Irvine’den Elizabeth Loftus’un da aralarında bulunduğu araştırmacılar, internet üzerinden 3 bin 140 seçmene ulaştı. Seçmenlere referandumda oy verip vermeyecekleri ve hangi yönde oy kullanacakları soruldu. Bir sonraki aşamada araştırmacılar, her bir katılımcıya altı haber metni gösterdi. Haber metinlerinden ikisi, referanduma katılan diğer adayların yasadışı veya tahrik edici davranışlarda bulunduklarını iddia eden uydurma öykülerdi. Katılımcılara her bir metni okuduktan sonra anlatılan olayı duyup duymadıkları soruldu. Metinde geçen olayı duyduğunu söyleyen katılımcılardan, konuya ilişkin özellikle hatırladıkları bir şey olup olmadığını söylemeleri istendi.

Daha sonra araştırmacılar seçmenleri, okudukları bazı haberlerin kurmaca olduğuna dair bilgilendirdiler ve katılımcılardan sahte olduğuna inandıkları haber metinlerini tespit etmelerini istediler. Son olarak da katılımcılara bilişsel bir test uygulandı. 

Seçmenlerin neredeyse yarısı en az bir uydurma olay hakkında bilgi sahibi olduğunu bildirdi. Birçok seçmen, gerçek olmayan bir haber öyküsüne ilişkin çok sayıda ayrıntı anımsadı. Kürtajın yasallaştırılmasını destekleyen bireylerin, karşı görüşteki tarafla ilgili yanlış bilgi hatırlama olasılığı daha yüksekken; kürtajın yasallaştırılmasına karşı olan grubun, kürtaj taraftarı olan kişiler hakkında yanlış bilgiler anımsama ihtimali daha yüksekti. Birçok katılımcı, kendilerine gösterilen bazı bilgilerin uydurma olduğunu öğrendikten sonra bile söz konusu olayları yanlış anımsamaya devam etti. Bazı katılımcılar ise sahte haber metinlerinde bulunmayan detaylardan bahsettiler.

Murphy “Bu durum, seçmenin şüphelenmesine ve kendisine gösterilen haberlerin sahte olabileceğine ilişkin uyarılmasına rağmen tamamen kurmaca anıları kolayca yaratabileceğini gösteriyor,” yorumunda bulunuyor.

Ayrıca bilişsel testte düşük puan alan katılımcılar, yüksek puan alan katılımcılara göre sahte anı yaratmaya daha yatkınlardı. Bununla birlikte düşük puan alan katılımcıların düşünceleriyle örtüşen yanlış bilgileri anımsama ihtimali daha yüksekti. Araştırmacılara göre bu bulgu, bilişsel yeteneği daha iyi olan bireylerin kişisel yanlılıklarını ve haber kaynaklarını sorgulama ihtimalinin daha yüksek olabileceğini gösteriyor.

Projeye katkıda bulunan diğer araştırmacılar arasında California Üniversitesi Irvine’den Rebecca Hofstein Grady ve Linda J. Levine ile University College Dublin’den Ciara Greene bulunuyor. Araştırmacılar Brexit referandumu ve #MeToo (Ben de) hareketiyle ilgili sahte anıların etkisini inceleyeceklerini, böylece bu çalışmanın kapsamını genişletmeyi planladıklarını söylüyorlar.

Loftus, gelişen teknolojiyle sahte haber, görsel ve video oluşturmanın çok daha kolaylaştığı günümüzde, sahte haberlerin psikolojik etkilerini anlamanın büyük önem taşıdığını ifade ediyor.

Loftus, “İnsanlar sahte anılarla hareket ediyorlar. Çoğu zaman bu kişileri sahte haberin sahte olduğuna inandırmak zor oluyor,” diyor. “Haberleri akıl almaz derecede inandırıcı hale getiren imkanlar dikkate alındığında insanların yanlış yönlendirilmesini nasıl önleyeceğiz? İşte bu sorun nitelikli psikoloji bilimi uzmanlarının ilgilenebileceği bir konu.”

Bu içerik Teyit tarafından çevrilmiştir.

Fake News Can Lead to False Memories, Association for Psychological Science, 22/08/2019

Çeviri: Sonay Ün

Kapak Görseli: Coda Story