*Bu içerik ilk kez "It’s not just misinformation that’s confusing us, it’s also missing information” başlığıyla Data & Society: Points tarafından 4 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanmış ve düzenlenerek Can Başaçek tarafından Teyit için çevrilmiştir.
Görünen o ki, yanlış bilgi ve dezenformasyonun yapısı, Covid-19 konusunda her zaman geçerli olmayan temel bir varsayıma dayanıyor. Birinin; bir noktada, bir yerde, bazı durumlarda temel bir gerçekliğe sahip olabileceği fikri. Peki ya tartışmaya çalıştığımız bilgi kimse tarafından bilinmiyorsa?
Söz konusu yeni bilgi olduğunda yalnızca yanlış bilgiyi değil, aynı zamanda “midinformation,” yani ortada duran bilgiyi de düşünmekte fayda var. Şu an çok az şey biliyoruz, sonra daha fazlasını öğreneceğiz ve her şeyi tamamen öğrenemeyebiliriz. Başka bir deyişle, bilgi ortada duruyor ve biz de çabalıyoruz. Bilim insanları bu konuda kesin bilgiler ediniyor, ancak bilimsel fikir birliğinin oluşması ve halkın bunu anlayabilmesi için biraz zaman geçecek.
Başka bir deyişle, ‘ortada duran bilgi’ (midinformation) bir konu hakkında tüm gerçekler bilinmediği zaman ortaya çıkan bir tür bilgi krizi. Bu bilgi vakumunda her türlü söylenti, komplo teorisi, yanlış anlamalar ve yanlış kanılar ortaya çıkabiliyor; çünkü doğru ve güvenilir hissettiren bir noktanın olması rahatlatıcı.
‘Ortada duran bilgi,’ genellikle yeni ortaya çıkan bilimsel bilgilerle ilgili yetersiz veya çelişkili kanıtlara dayanan bir bilgi belirsizliği olarak tanımlanabilir. Covid-19 salgını ise ‘ortada duran bilgiler’le dolu. Her zamanki medya okuryazarlığı dersleri temel şeyleri öğretiyor: kaynaklarınızı kontrol edin, destekleyici kanıtlar arayın, yatay okuma yapın. Ancak ‘ortada duran bilgi’ olgusu, gazeteciler, eğitimciler ve hepimiz için yeni beceriler gerektiriyor.
İşte bunlardan bazıları:
Mola verin
Bu epey açık bir öneri ancak dikkat ekonomisinde haberleri teyit etmeye direnmek gittikçe zorlaşıyor. WIRED yazarı Angela Watercutter'ın belirttiği üzere, doomscrolling, olan bitene daha iyi hazırlandığımızı hissetmemizi sağlıyor ama aslında bize zarar veriyor olabilir.* (Doomscrolling,trajik veya korkunç olaylar hakkında internette saplantılı olarak araştırma yapmak, bunların üzerine sürekli bir şeyler okumak.)
Şu anda insanlar kolay çözümlerin olmadığı bir zamanda, hızla değişen çok sayıda çelişkili "gerçek" ile yaşıyor. Michigan Üniversitesi Bilişim Fakültesi'nde iletişim ve sosyal medya üzerine çalışan Nicole Ellison'a göre bu, bunu anlamak için bilişsel işleme çok fazla talep olduğu anlamına geliyor. Bize yardımcı olacak kapsamlı bir anlatı yok. Bu yalnızca hissettikleri stres ve endişeyi daha da kötüleştiriyor.
Watercutter, Covid-19'un bir sürat koşusu olmadığını, bir maraton olduğunu belirtiyor. Zihinsel sağlığımıza dikkat etmeli, haberlere verdiğimiz dikkatin ne zaman yıkıcı olabileceğini anlamalı ve pandeminin çözümünün haftalar veya aylar değil, yıllar alacağını hatırlamalıyız. Data & Society’den An Xiao Mina, doomscrolling alışkanlığını frenlemek için kitap okuduğunu ve yatmadan önce telefonunu kaldırdığını söylüyor.
“İnsanların gözünün önünde bilim yapıyoruz, bunu anlamalarına yardımcı olun”
Dünya Sağlık Örgütündeki bir araştırmacının deneyimi, halk sağlığı araştırmacıları için genel bir gerçeği yansıtıyor: Çoğu zaman veri yok ve veri olduğunda ise doğrulanmamış oluyor ve hatta diğer çalışmalarla çelişebiliyor. Bilimsel yöntem, sonuçların tekrarlanabilirliğini gerektiriyor; ancak bu süreç yıllar olmasa da aylar sürebiliyor. Bu da tipik bir haber döngüsünden çok daha yavaş ve kesinlikle viral medyanın hızının çok gerisinde. "Pandeminin altıncı ayındayız," diyor DSÖ araştırmacısı kamu açıklamasında. "Yapılan çok sayıda araştırma var, ancak hâlâ tam olarak kavrayabilmiş değiliz."
An Xiao Mina, yazar Gus Andrews ile yaptığı son konuşmada, bunu nasıl ele aldıklarını sordu. Fizik, kimya ve astronomi alanlarındaki önemli bilimsel ilerlemeler nedeniyle, önemli konularda bilimsel fikir birliği olmasına alışmıştık. Fakat Gus Andrews bunun yeni bir koronavirüs olduğunu ve artık halkın önünde bilim yaptıklarını söyledi. Bu da ateşli tartışmaların, yetersiz verilerin, bilirkişi denetiminden geçmeyen makalelerin ve önceden genellikle uzmanlarla sınırlı kalan her türlü konuşmanın artık pandemi ve konuya olan büyük ilgi sebebiyle halka açık olduğu anlamına geliyor. Bilimsel fikir birliği eksikliğinin neye benzediğini anlama ve infodeminin sularında nasıl gezineceğimiz konusunda birbirimize yardımcı olmamız hayati önem taşıyor.
Ve bildiklerimize odaklanmayı unutmayın: Mümkün olduğunca evde kalın, dışarı çıkarsanız maske takın. 'Ortada duran bilgi'den kaynaklanan kaçınılmaz karışıklığın bilgi nihilizmini teşvik etmesine izin vermememiz önemli.
İnsanları beraberinizde getirin
Gus şöyle diyor: "En güncel anlatıları dinlemeleri ve kendilerini bu konuda eğitmeleri için teşvik ederek insanlara, gelişmekte olan tartışmanın bir parçası oldukları hissini verebilir miyiz? Bu anlatılar belki de bir podcast veya başka bir formatta çıkıyor ve ilgi çekici bir topluluğun parçası olmak için değer ve güvenlik hissi buluyorlar. Hepimiz birlikte öğreniyoruz ve bunu yaparak daha da güçleniyoruz."
Teknik açıdan bakıldığında, arama sonuçlarının sadece içeriğinin değil, tarihinin de veritabanlarımızda düzenli olarak güncellendiğinden, bağlam veya tarihte sonradan değişebilecek yeni bilgiler için açık işaretler olduğundan ve tarih gösteriminin açık ve doğru olduğundan emin olmak çok önemli. Covid-19 Expert Database ekibi her şeyin güncel olduğundan emin olmak için düzenli olarak çalışıyor ve bilimsel gelişmelerden sonra önemli konulara geri dönüyor.
Belirsizliği kabullenin, elimizdeki tek şey bu
Tıp doktorlarının belirsiz ve kafa karıştırıcı durumlar sırasında sunabileceği çok fazla bakış açısı var. Birçoğumuz için doktorumuzun, kırık bir kemikten kansere kadar, hâlâ öğrenmekte olduğu bir sağlık durumu hakkında bize bilgi verdiği olmuştur. Doktorlar, insanların ‘kesinlik’ istediği bir dönemde ‘belirsizliği’ ifade etme sanatını mükemmelleştirdi. Çoğu kanser teşhisi ikaz, kısıtlama ve "bilemiyoruz"u beraberinde getiriyor.
Tıp gazetecisi Seema Yasmin'in sürekli belirttiği üzere, "bilmiyorum," demek, doktorların güven oluşturması için önemli bir adım. Bilgi nihilizmi ile doğrulanmamış gerçeklere olan sonsuz güven arasında bir yerde, sert bir gerçeklik ortaya çıkıyor: Toplum olarak uzunca bir süre için belirsizliği kabul etmeli ve bununla birlikte yaşamalıyız. "Henüz bilmiyoruz ama sonra tekrar kontrol edin." cümlesi başta zor gelebilir; ancak hastalığın birçok yönü düşünüldüğünde, gerçeğe en yakın açıklama şu an bu. Bu yöntem ayrıca insanları, daha fazla bilgi edinirken kontrol etmeye devam etmesi için de teşvik ediyor.