Kriz anlarında doğrulama yapmak ve kullanıcıların doğru bilgiye ulaşmasını amaç edinen Teyit, özellikle yaz aylarında Türkiye ve dünyada yaşanan orman yangınları sırasında fazla mesai yapıyor. Şimdiye kadar İzmir, Tunceli ve geçtiğimiz yaz Yunanistan’da yaşanan yangınlardan sonra sosyal medyada ortaya çıkan yanlış görüntülerin doğrularını kullanıcılarla paylaştık. Ancak, kriz anı olarak nitelenebilecek orman yangınlarından sonra ortaya atılan yanlış görüntülerin doğrusunu göstermek, internet kullanıcıları tarafından neredeyse her seferinde “Ne fark eder?” sorusuyla eleştiriliyor. Bu yazıda “Ne fark eder?” sorusuna bir eleştiri getirip “yanlış görüntülerle doğru sonuçlara” ulaşılamayacağını aktarmaya çalışacağım.
İzmir yangınıyla artan “Ne fark eder?” eleştirileri
İzmir’in Karabağlar ilçesinde 18 Ağustos 2019’da çıkan orman yangını sonrasında sosyal medyada birçok görüntü paylaşıma girdi. Teyit’e gelen ihbarlar ve sosyal medya taramalarımız çerçevesinde İzmir’deki yangından çok önce çekilen ve Türkiye’den olmayan görüntülerin kullanıcılar tarafından binlerce kez paylaşıldığını farkettik. ABD’de çıkan yangın sırasında çekilen geyik görüntüleri, Tunus ve Cezayir’de yaşandığı ifade edilen yangınlardan sonra hayatını kaybeden canlıların fotoğrafları İzmir’den sanılarak birçok insanın içini sızlattı.
Teyit söz konusu fotoğraflar hakkında analizler hazırladı ve kullanıcılara görüntüler hakkındaki doğru bilgileri sundu. Ancak bu noktada yazılan analizlere gelen eleştiriler benzer sitemler içeriyordu.
Birçok kullanıcı bahsi geçen görüntülerin İzmir’den olup olmadığının bir fark yaratmayacağını, İzmir’de de benzer görüntülerin halihazırda yaşanabileceğini ve sonuçta görüntülerin gerçekten yangından etkilenmiş ya da hayatını kaybetmiş canlıları gösterdiğini ifade etti. Hatta bazı kullanıcılar Teyit’in İzmir’de yangın çıkmadığını ve bu görüntülerin Türkiye’de yaşanmadığını söyleyebileceğini bile ifade etti.
İzmir’deki yangından çok önce Tunus’ta çekildiği ifade edilen ve 20 bin kullanıcı tarafından paylaşılan hayatını kaybeden kuşun olduğu fotoğraf hakkında Teyit 20 Ağustos 2019’da bir analiz hazırladı.
Bu analizin ardından bir internet kullanıcısı tarafından gönderilen e-postada da benzer eleştirilere yer verildi. Metinde “Ne fark eder?” eleştirisinin yanında kişilerin paylaşımlarında İzmir yangınıyla alakalı olmayan şeylere yer vermesinde sakınca olmadığı da ifade edildi. Benzer bir eleştiri başka bir Twitter kullanıcısından da geldi ve kullanıcı İzmir yangını hakkında yanlış görüntü ve fotoğraf paylaşmanın farkındalık yaratacağını belirtti.
Teyit’e benzer tepkiler 2017 yılında yayımladığı #DersimYanıyor etiketiyle paylaşılan 6 yanlış görüntü analizinin ardından da yöneltilmişti.
Yanlış fotoğraftan doğru sonuç çıkar mı?
Alman düşünür Theodor W. Adorno’nun Minima Moralia kitabında geçen ve şimdiye kadar birçok yerde kendisine atıf yapılan “yanlış yaşam doğru yaşanmaz” önermesi bu noktada konu hakkında yol gösterici bir anoloji kurmamıza yarayabilir. Yani yanlış fotoğraf ya da görüntülerden doğru şeyler çıkabilir mi? Ya da gerçekte yaşanmış ancak iddia edildiği önermeyle herhangi bir bağlantısı bulunmayan şeyler bizi doğru yola sevk edebilir mi?
Elbette Tunus’ta çıkan yangında hayatını kaybeden bir kuşa üzülme özgürlüğüne sonuna kadar sahibiz. Ancak bu kuşa İzmir’de sanılarak üzülmek ya da bunun üzerinden söylemler geliştirmek bizi yanlış sonuçlara itebilir. İzmir’de sanılarak mahvolduğumuz bir olay aslında bizden binlerce kilometre uzakta yaşanmıştır. Ayrıca söz konusu fotoğrafların İzmir’deki yangından olduğu iddiasıyla binlerce kişi tarafından paylaşılması gerçekten bu yangından olan doğru görüntülerin önüne de geçebilir. Buna ek olarak gerçekten olaya ait olmayan fotoğrafların paylaşılması kampanyaya destek veren diğer kullanıcıların motivasyonlarına negatif etki yapabilir.
Bu noktada gerçek olgusunun da bir bütünlük içinde düşünülmesi gerektiğini hatırlatmak faydalı olacaktır. Gerçek olgusunu farklı yerlerden tutup, doğru kısmını veyahut benzer noktaları yanlış bilgiye uyarlamanın mümkün olamayacağını söylemek gerekir.
“Yanlış görüntülerin farkındalık yaratarak İzmir’deki yangına dikkat çektiği” önermesi olaylar farklılaştıkça daha da tehlikeli hale gelebilir nitelikte. Yangından sonra ortaya atılan bir videoda, elinde pürmüz olan ve Orman Bakanlığı’nın da üniformasını giyen bir kişinin ormanları bilerek yaktığı iddia edildi. Videoda yüzü açıkça görülen kişi daha sonra linç edilmek istendi ve olay yerindeki diğer kişilerle arbede yaşandı. Sosyal medyada yer alan paylaşımlarda da kişinin suç üstü yakalandığı belirtildi. Hatta kişiyi emniyete dahi şikayet edenler ve bakanlıktan konu hakkında açıklama talep edenler oldu.
Teyit konu hakkında 21 Ağustos 2019’da yayımladığı analizde elinde pürmüz olan kişinin Orman Yangınlarını Önleme Şube Müdürü Özkan Özbedel olduğu bilgisine ulaştı. Yani Özbedel “karşı ateş” tekniğini uygulayarak İzmir yangınlarını söndürmeye çalışan bir görevliydi.
Kasıtlı olarak yangın çıkaran bir kişi olarak itham edilen Özbedel’in gerçekte ve sosyal medyada linç edilmesi büyük bir yanlışın sonucunda oldu. Yanlış fotoğrafların farkındalığı arttırdığı varsayımı ve Özbedel’in orman yangınlarını çıkaran kişi olduğu yanlışıyla beraber paylaşılmasının İzmir’deki yangının farkındalığına olumlu yönde katkı sağlaması düşünülemez. Yangını söndürmek isteyen masum bir kişinin büyük bir yanlış neticesinde görüntülerinin paylaşılması İzmir’deki yangının söndürülmesine ancak daha çok zarar verebilir. Yani videoda yaşanan duruma benzer şekilde bu iddialar sadece kişilerin ve olayların zarar görmesine yarar.
Teyit analizlerinde doğrulanmış görüntülere de yer veriyor
Teyit, orman yangınlarının yaşanmasından sonra sosyal medyada paylaşılan ve yanlış olduğu tespit edilen fotoğraflar hakkında analiz yayımlarken olay yerinden olan doğru görüntülere de yer vermeye çalışıyor. Burada amaç hem “Ne fark eder?” sorunun önüne geçmek hem de gerçekten yangının yaşandığı yerin güncel durumunu göstermek. Buna ek olarak Teyit metodolojisi gereği ortaya internet ve sosyal medyadaki yanlış bilgilerin peşinde.
Teyit, İzmir’den olduğu iddia görüntülerin dünyanın başka yerlerinde çekilen kareler olduğunu söylerken, gerçekte o bölgede yangın olmadığını ya da gerçekten yangın sonucunda tüm canlıların aynı şekilde etkilenmediğini ifade etmiyor. Buradaki esas nokta yanlış görüntü ya da eski tarihli görsellerin güncel olaylarla ilişkilendirilmesi. Kaldı ki sosyal medyada en çok paylaşılan yanlış bilgi türlerinden birisi de “hatalı ilişkilendirme”. Yani başka yer ve zamanda yaşanan bir olayın görüntülerini, alakasız başka bir olayla ilişkilendirmek yanlış bilginin ayrı bir türü.
İzmir’deki yangının büyüklüğünü ve olayın vehametini gösteren Anadolu Ajansı (AA) tarafından çekilen fotoğraf.
Temsili fotoğraf kullanımının kuralları
İzmir yangınıyla alakalı olmayan fotoğrafların oradanmış gibi paylaşılmasının altında yatan motivasyonlardan birisinin “temsili görsel” kullanarak konuya dikkat çekmek olduğu söylenebilir. Ancak temsili ya da arşiv fotoğraflarını kullanmak bazı etik kodları beraberinde getiriyor. Kullanıcılar görüntülerin arşiv ya da temsili olmadığını açıkça ifade etmediği zaman bahsi geçen fotoğraflar bir yerden sonra gerçekten bölgeden bir görüntü zannediliyor. Buna ek olarak temsili olarak paylaşıldığı ifade edilen fotoğrafların Twitter’da konuyla alakalı etiketlerde yayılması yukarıda bahsi geçen kırılganlığı artırıyor.
Sonuç olarak orman yangını gibi kriz dönemlerinde paylaşılan fotoğrafları dikkatlice araştırmak eğer yangın gölgesinden doğrulanmış fotoğraf bulunamıyorsa temsili olarak kullanılan görselleri iyi vurgulamak gerekiyor. Aksi takdirde “bir yanlıştan doğru” çıkarmak ya da yanlışlardan hareket ederek eylemlerin olumlu şeylerle sonuçlanacağına inanmak gerçek olgusunun bütünlüklü yapısına zarar verebilir.