30+1: Neden Zonguldak?

Zonguldak 30 büyükşehrin yanında akciğer hastalıkları sık görüldüğü için karantinaya alınan tek ildi. Çünkü Zonguldak'ta Covid-19 daha büyük bir risk.


14/04/2020 13:22 10 dk okuma

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 Nisan’daki basın açıklamasında, 30 büyükşehirde 15 gün süreyle karantina uygulaması başlayacağını ve şehirlerin giriş çıkışlara kapatılacağını açıkladı. Büyükşehirlerin yanına bir de Zonguldak eklenmişti, gerekçe ilde akciğer rahatsızlıklarının sık görülmesiydi. Geride bıraktığımız Cuma ve yine dün ilan edilen sokağa çıkma yasakları için de aynı liste vardı.

Sağlık Bakanlığı tarafından Covid-19 hastalığının illerde görülme sıklığının da kamuoyuna ilk kez açıklandığı 2 Nisan tarihli haritada, Zonguldak Batı Karadeniz illeri arasında 112 vakayla ilk sıradaydı, aynı zamanda Covid-19 vakalarının harita üzerinde mahalle mahalle detaylarının kamuoyuyla paylaşıldığı altı kent merkezinden de biri.

Bu büyüteç yazısında, “akciğer rahatsızlıklarının sık görülmesi” gerekçesinden yola çıkıp, hastalıkların Covid-19 ile bağlantısını detaylandıracağız. 

Zonguldak’ta Covid-19 görülme sıklığı büyükşehirlere yakın 

2 Nisan’da kamuoyuna Covid-19 vaka detayları açıklanan illerin rakamları Türkiye’nin ilk üç büyük şehri olan İstanbul'da 8 bin 852, İzmir'de 853 ve Ankara'da 712 olarak verildi. Zonguldak’taki bu sayı 112 idi. 

Bu rakamları baz aldığımızda, 2019 TÜİK verilerine göre nüfus sayısı 15 milyon 519 bin 267 olan İstanbul’da Covid-19 görülme oranı milyonda 570, 5 milyon 639 bin 76 nüfuslu Ankara’da milyonda 126, 4 milyon 367 bin 251 nüfuslu İzmir’de ise milyonda 195 sonucuna ulaştık. Nüfusu 596 bin 53 olan Zonguldak’ta ise bu oran milyonda 187

Zonguldak’ta nüfusa oranla Covid-19 görülme sıklığının büyükşehirlerden İzmir’e yakın oluşu, Ankara’yı da 61 birim geçmesi dikkate değer. 

Zonguldak’ta madencilik faaliyetleri 

Peki sebebi ne olabilir? Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) verilerine göre Zonguldak’ın yüzölçümü 3 bin 342 kilometrekare. İlde Kozlu, Karadon, Üzülmez ve Armutçuk olmak üzere dört ayrı kömür işletmesi bulunuyor. Valiliğin internet sitesindeki bilgilere göre şehrin karadaki taşkömürü imtiyaz sahası 3 bin 885 kilometrekare. Bu kentin yüzölçümünü de aşan bir alanın kömür imtiyaz alanı olarak belirlenmiş olması demek. 

Kentin kömürle çizilen kaderi, 19. yüzyıla uzanıyor. Bu madenin 1829 yılında Ereğli Kestaneci Köyü’ndeki Uzun Mehmet tarafından bulunduğu kabul ediliyor. İlginç ki, kentin önemli üç göğüs ve meslek hastalıkları hastanesinden ilki de Uzun Mehmet’in ismini taşıyor. Kömür, o günden bu yana ilin ana geçim kaynağı

TTK’ya bağlı müesseseler içinde bir de Amasra Kömür İşletmesi var ve kente bir saat uzaklıkta. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu alana da termik santral kurulması için izin verdi, Amasralılar ise bir süredir santralin kurulmaması yönünde mücadele ediyor.

1 3

Zonguldak’ın maden haritası. Valiliğin internet sitesindeki bilgilere göre şehrin karadaki taşkömürü imtiyaz sahası 3 bin 885 kilometrekare. Bu kentin yüzölçümünü de aşan bir alanın kömür imtiyaz alanı olarak belirlenmiş olması demek. 

Türkiye’nin kirlilik sınır değeri Avrupa kriterlerine göre yüksek

Türkiye’de 81 ilin yarısından fazlası kirli hava soluyor. Zonguldak’ta ise bazı bölgelerde hava ölçümleri sağlıklı yapılmıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sistemi, Zonguldak’ta 7 Nisan 2020 saat 12.00 itibariyle termik santrallerin bulunduğu bölgelerde hava kirliliğini “orta” düzeyde gösteriyor. 

2 1 1024x507

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sistemine göre, Zonguldak'ın günlük kirlilik değerleri 

meteoblue.com adlı, şehrilerin hava durumu ve kalitesini anlık ölçen bir araçla Zonguldak’ın hava kalitesine baktığımızda ise özellikle merkezde SO2, yani sülfürdioksit miktarının kırmızıyla gösterilen 150-200 değerinde olduğunu görüyoruz. 

3 1 1024x542

Zonguldak’taki SO2 oranı

SO2 kirliliğinin ana kaynakları termik santraller ile endüstriyel kazanlar. En yüksek SO2 konsantrasyonları, büyük endüstriyel kaynakların yakınında bulunuyor. Kömürle beraber karbonmonoksit de açığa çıkıyor.

Türk Tabipler Birliği’ne göre SO2’nin insan sağlığı üzerindeki etkisi solunum fonksiyonlarında değişme, hırıltılı solunum ve nefes darlığı gibi semptomlarda artış şeklinde ortaya çıkıyor. Nüfusun genelinin etkilendiği, ama astımlıların en duyarlı grup olduğu belirtiliyor.

Kirli havanın içinde sülfürdioksit, saç teli kadar ince olan ve ciğerlere yapışabilen asılı partiküler maddeler (PM), azot oksitler (NO), karbonmonoksit (CO), ozon (O3) ve diğer fotokimyasal elementler bulunabiliyor.

1 Ocak 2019 itibariyle Türkiye’de “Hava Kalitesi Yönetmeliği” değiştirilerek AB standartlarıyla eşit hale getirildi. Buna göre SO2 için günlük üst limit 75 mikrometre, PM10 için ise 30 mikrometre olarak belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre ise bu rakamlar da yüksek. Örgüt 2013 yılında PM'yi kanserojen ilan etti, Türkiye’de ise henüz PM2.5 ölçümü için kabul edilmiş yasal bir sınır değer yok. 16 sağlık ve çevre kuruluşu tarafından kurulan Temiz Hava Hakkı Platformu’nın öncelikli taleplerinden biri PM.2,5 değerini ölçecek bir mevzuat hazırlanması. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yönetmeliği ise PM 2.5 ölçümü için PM10 planını kullanmayı hedefliyor. 

Çevre Mühendisleri Odası’nın 2018 yılında hazırladığı “Zonguldak-Çatalağzı Hava Kalitesi Değerlendirme Raporu” Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen PM10 sınır değerinin aşıldığını gösteriyor.

4_

Türk Toraks Derneği de Türkiye’de yapılan ölçümlerin Avrupa standartlarına uygun olmadığı eleştirisini dile getiriyor. Derneğe göre Türkiye’de ince partiküller bir iki istasyon dışında ölçülmüyor; ölçülebilen diğer kirletici etkenler için standartlar da çok düşük. Yani aynı sonuçlar, DSÖ veya Avrupa kriterlerini kabul eden ülkelerde “sağlığa zararlı” kabul ediliyor. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun bulgusu da bu eleştiriyi destekliyor. Platformun hazırladığı “Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri-2019” adlı rapora göre, Türkiye’de 2018 yılında yeterli ölçüm yapılan 163 istasyonun yüzde 96,3’ünde yıllık PM10 değerlerinin DSÖ limitlerinin üzerinde kirli olduğu görülüyor.(Sayfa 15) 

Kentte taş kömürünün ekonomik etki analizini ölçen ve TÜİK ile ortak yapılan bir başka çalışma da, hava kirliliğinin önemli bir göç nedeni olduğunu gösteriyor.

Zonguldak’ta akciğer hastalıkları Türkiye ortalamasının üzerinde

TÜİK’in 2009-2018 yıllarını kapsayan ikametgaha göre ölüm nedenleri dağılımı verilerine bakılırsa, solunum yolu hastalıklarından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı son üç yılda artışta. 

5_

Zonguldak'ta solunum yollarına bağlı ölümler her yıl artıyor

Bir diğer araştırmaya göre yıllar içinde akciğer hastalıklarında düşüş olsa da, ilde koah halen yükselişte, sebebi ise büyük ölçüde kömüre maruziyet. Araştırmaya dahil edilen hastaların yüzde 41’inde mesleki maruziyet söz konusu; araştırmada kentin yüzde 27,3’ünün madenci olduğu belirtiliyor. Koah hastalığında hava kirliliğinin önemli bir faktör olduğunu ortaya koyan araştırma, hastalığın il merkezinde en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğunu belirtiyor.

Hava kirliliği ve kömür akciğer hastalıklarına yol açıyor

Zonguldak özelinde 6-16 yaş arasında okul çağındaki bin 500 çocukla yapılan bir saha araştırması, Zonguldak’ta astım ve hava kirliliği arasında doğrudan bir bağ olduğunu ortaya koyuyor. 

Kömüre maruz kalanlar ile çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı ve genetik yatkınlığı olanlar, hava kirliliğinden daha kolay etkileniyor. Kirlilik solunum fonksiyon kaybına ve akciğer kanseri gelişiminde artışa neden oluyor.

Sağlık Bakanlığı’na göre de hava kirliliği akciğer hastalığı nedeniyle gelişen hipertansiyon veya kalp damarlarındaki hastalıklarla doğrudan ilgili olabiliyor. Türk Tabipler Birliği, klinik araştırmalara göre hava kirliliğinin artmasıyla birlikte akciğer hastalıklarının görülme sıklığının arttığını belirtiyor. Türk Toraks Derneği, akciğer hastalıkları arasında olan astım ile hava kirliliğinin doğrudan bağı olduğunu açıklıyor. 

Akciğer hastalıkları Covid-19’da tehlikeyi artırıyor 

Lancet’ta 3 Nisanda yayınlanan ve 7 bin 162 hasta üzerinde yapılan araştırmaya dayanan bir makale Covid-19 salgını sırasında koah ve astım hastalarının risk altında olduğunu belirtiyor. ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) ise, orta ve şiddetli düzeyde astımı olanların Covid-19 için risk grubu olduğunu belirtiyor.

Yani, akciğer hastalıkları ve buna bağlı ölüm oranının yüksek oluşu, kömürlü termik santrallarin yarattığı hava kirliliği ve kömüre maruz kalma oranlarının kanıtlanmış olumsuz etkileri nedeniyle, 30 büyükşehrin yanında Zonguldak da karantinaya alındı; bu beklenebilir bir gelişmeydi. 

Sağlık Bakanlığı tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve Zonguldak’taki durumu il il paylaşan harita da Covid-19’un kentin özellikle iki termik santralın bulunduğu bölgelerde yoğunlaştığını da ortaya koyuyor. Haritada biri doğalgaz, diğeri de 1952’den bu yana faaliyette olan Çatalağzı Termik Santrali, haritada kırmızıyla gösterilen noktaların yakınında. 

6 1 1024x580

Sağlık Bakanlığı'nın kamuoyuyla paylaştığı Zonguldak'taki Covid-19 vakaları haritası

Zonguldak’ta ikisi kömür toplam yedi enerji üretim santrali var

Zonguldak, 29 faal kömürlü termik santralin ikisine ev sahipliği yapıyor. Bunlardan ithal kömür işleyen Zonguldak Eren Termik Santrali'nin üç, Çatalağzı Termik Santrali’nin ise iki ünitesi var. Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün’e göre "Çatalağzı'nın kaderi santrallerin iki dudağının arasında”.

Covid-19 tedbirleri kapsamında Türkiye’de madenlerdeki üretim durduruldu, Çatalağzı santrali de, 1 Ocak 2020’de alınması gereken önlemleri almadığı gerekçesiyle durdurulanlardan biri.

7_ 1024x576

Zonguldak’ta ikisi kömür termik santrali olmak üzere, bir doğalgaz termik santrali, üç tane de hidroelektrik santral bulunuyor

8_ 1024x576

Kömürün enerji üretimindeki payı artıyor

EndCoal tarafından yayınlanan Global Coal Plant Tracker’a göre, Türkiye’de faal kömürlü termik santral sayısı 29. İnşaat öncesi süreçleri devam eden 31 kömürlü termik santral projesi var. İki santralin inşaatı ise devam ediyor. 

Türkiye’nin yarıdan fazlası güneş ve rüzgar santrali tercih ediyor

Türkiye’de Konda’nın 2018 Haziranında yaptığı bir araştırmaya katılanların yüzde 70,5’i güneş santrallerini, yüzde 52,8’i ise rüzgar santrallerini tercih ediyor.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin 2015’te yayınladığı kömür raporuna göre, fosil yakıtların en kirlisi olan kömürle enerji elde eden termik santraller, su, toprak ve gıdanın da kirlenmesine neden oluyor.

8 Nisanda Carbon Tracker’da yayınlanan bir rapor, salgından sonra düşen üretim kapasitesini artırmak konusunda politika yapıcıları uyardı. Bu politikayı izleyenlerin pahalı, iklim dostu olmayan bu enerjiye mahkum olacaklarını hatırlatıyor.

Zonguldak’ın bütün fotoğraf içinde karantinaya alınması, kentte Covid-19 yayılımının önlenmesi için önemli bir adımdı. Tamamı karantinaya alınan şehir sayısının artıp artmayacağına yönünde bir bilgi ise kamuoyuna henüz açıklanmadı. 

Güncelleme: 16/04/2020

Hava Kalitesi Yönetmeliği'nin 2019'da güncellenen PM10 ve SO2 sınır değer verileri eklendi.

Güncelleme: 16/04/2020

Temiz Hava Hakkı Platformu’nun Ocak 2020'de PM2.5 sınır değerinin belirlenmesi ve tüm illerde ölçüm yapılması yönündeki açıklamasının kamuoyunda çıkan haberi eklendi


temiz komur side banner kart