Türkiye'nin yeni koronavirüs tanı kiti sürecindeki gelişmelere bir bakış

Covid-19'un ülkeye ulaşmasıyla, Türkiye'nin de hızlı tanı kiti üretim ve ihraç hareketi arttı. Hızlı tanı kiti süreçlerine yakından bakıyoruz


27/03/2020 12:11 10 dk okuma

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Dünyada 27 Mart saat 10.27 itibariyle yeni koronavirüse (Covid-19) yakalandığı tespit edilen kişi sayısı 532 bine ulaştı. Hastalığa yakalananların 24 bin 77'si hayatını kaybederken, 123 bine yakın kişi taburcu oldu.

11 Mart'ta açıklanan ilk yeni koronavirüs (Covid-19) vakasıyla birlikte, salgın Türkiye topraklarına da ulaştı.

Türkiye’nin Covid-19 hastalığı ile mücadelesinde attığı önemli adımlardan biri hızlı tanı kitleri oldu. Hükümet, yeterince test yapmamakla suçlanırken, ABD’ye 500 bin tanı kiti satıldığı ve Çin’den 2 milyon hızlı tanı kitinin satın alındığı açıklamaları tartışıldı. Bakan Koca 23 Mart tarihli basın toplantısında, Çin’den 1 milyon hızlı tanı kiti alındığını söyledi, 24 Mart’ta ise Kolombiya Türkiye’nin kendilerine 26 bin hızlı tanı kiti gönderdiğini duyurdu

Bakan Koca, gazeteci Fatih Altaylı ile yaptığı konuşmada, ABD’ye satılan tanı kitlerinin uzun sürede sonuç veren yerli üretim kitler olduğunu, Çin’den satın alınanların ise hızlı tanı kiti olduğunu açıklıyor. Türkiye’de bilgi akışı resmi rakamların açıklamalarıyla şekilleniyor.

Covid-19'un ülkeye ulaşmasıyla yaşanan bir diğer gelişme, Türkiye'de hızlı tanı kiti üretim ve ihraç hareketin artması da oldu. Bu yazıda Türkiye'nin tanı kiti politikasını yakından inceliyoruz.

Yerli tanı kiti 17 Şubat’ta tanıtıldı 

7 Mart tarihinde Anadolu Ajansı tarafından yayınlanan bir haber, geliştirilen yerli kiti satın almak için aralarında Azerbaycan, Japonya, Kırgızistan, Vietnam, Cibuti, Türkmenistan ve Katar'ın da bulunduğu ülkelerle müzakerelerin devam ettiğini duyuruyordu. Bakan Koca 12 Şubat’ta TBMM’de gazetecilerin karşısına geçtiğinde 4-24 saatte sonuç veren yerli tanı kitinde süreyi azaltıp zaman kazanmayı istediklerini açıkladı. Kitin ticari olduğunu, yurtdışına pazarlamayı planladıklarını da belirtti.

Yerli tanı kiti, 17 Şubat’ta kamuoyuna tanıtıldı. 

1 kopyasıYerli tanı kitinin kamuoyuna tanıtıldığı görseller

Bakan Koca 19 Mart tarihinde TBMM’de yaptığı sunumda, Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri’ne 500 bin tanı kiti sattığını açıkladı. ABD kaynaklarını taradığımızda güvenilir bir kaynakta henüz bu bilgiye rastlamadık. Öte yandan ABD’de yalnızca FDA (ABD Gıda ve İlaç İdaresi) onaylı kitler kullanılabiliyor, FDA’nın yayınladığı listede ise Türkiye’nin üreticisi olduğu bir kit yok.

Kolombiya'ya hızlı tanı kiti gönderildi 

Bakan konuşmasında kitin kısa sürede başka ülkelere satıldığını da söyledi, ülkeleri açıklamadı. Aynı konuşmada 20 Mart itibariyle Çin’den gelen hızlı tanı kitinin devreye gireceğini de belirtti. Hızlı tanı kitinin tanıtımı da 21 Mart’ta yapıldı.

24 Mart tarihinde Anadolu Ajansı tarafından yayınlanan bir habere göre, Türkiye Kolombiya’ya pazar günü (22 Mart) 26 bin hızlı tanı kiti gönderdi. Haberin İngilizce versiyonunda kullanılan fotoğraf, bu kitlerin Çin’den alınan hızlı kitlerle aynı marka olduğunu gösteriyor. Haberin Türkçe ve İngilizce versiyonlarında farklı fotoğraflar kullanıldı.

Çin’den gelen hızlı kit sayısı henüz belirsiz 

Hızlı tanı kitinin devreye gireceğinin açıklanmasından sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a referansla yazılan bir haberde, 2 milyon test alınacağı belirtildi. ATV, DHA’nın geçtiği habere dayanarak, 2 milyon kitin Türkiye’ye geldiğini duyurdu.

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya da, hızlı test kitlerini Türkiye’ye getiren kişiyi kaynak göstererek Çin’den 2 milyon hızlı tanı kitinin geleceğini söyledi. Fakat Bakan, 23 Mart tarihli basın toplantısında Çin’den gelen test sayısının 1 milyon olduğunu açıklamıştı.

Bakanlığa göre yerli tanı kiti ile hızlı tanı kiti arasındaki kritik fark “hız”. Yerli tanı kiti 60 ila 90 dakikada, hızlı tanı kiti ise 15 dakikada sonuç veriyor. Ortak özellikleri ise ağız ya da burundan alınan sürüntü örneğinin kullanılıyor olması. Bakan Koca “Günde 10-15 bin arası test yapacağız demiştik, bu rakamın daha da artacağını düşünüyorum” diyor. 

Teyit, Çin’den satın alınan hızlı tanı kiti sayısını öğrenmek için Sağlık Bakanlığı ile Halk Sağlığı Laboratuvarları Müdürlüğü’ne ulaştı, fakat kesin bir yanıt alamadı. 

Üreten şirket Bioeasy 

Yayınlanan fotoğraflarda kitin üzerinde “Bioeasy” adlı şirketin ismi yer alıyor. Hızlı test kitleri üreten şirket internet sitesindeki verilere göre 2007 yılında Çin’de kuruldu, 2015 yılından itibaren küresel çapta büyümeye başladı. Kendi ifadeleriyle, 2016’da Çin borsasına açılmak için çalıştı, 2018’de ABD’de ve 2019 yılında Türkiye’de faaliyete geçti. 2020’de ise, Covid-19 hızlı test kitini üretmeye başladı.

5 1 1024x540Hızlı tanı kitlerini üreten Çin merkezli ve uluslarası Bioeasy isimli şirketin internet sitesinden bir görüntü.

Çin’den gelen hızlı tanı kitlerinin ilk partisi DHA’ya göre Türkiye’ye 23 Mart sabahı itibariyle ulaştı. Bu ilk partinin rakamını Bakan Koca 50 bin olarak açıkladı. 

Şirketin Türkçe sitesinde, şu anda satış yapılmadığı belirtiliyor. Bioeasy’nin Türkiye izini araştırdığımızda marka hakkının süt ve süt ürünleri üretip ihraç eden Milkaş Gıda ve Sanayii Dış Ticaret Ltd. Şti. ile OSB Dış Ticaret Ltd. Şti.’de olduğu bilgisine ulaşıyoruz. 

LinkedIn bilgilerine göre Kağan Etka Yörük şirket yöneticisi. Ticaret sicili gazetesine göre, kurucusu Hakan Kazancıgil. Yetkililer Sağlık Bakanlığı’yla yapılan anlaşmanın detaylarını ise Teyit ile paylaşmadı. 

Yerli tanı kitinde üçlü yapı 

Yerli tanı kitinin ticari satış işleri ise Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) tarafından yürütülüyor. Bakan konuyu açıklarken “USHAŞ bir kamu şirketi; ama özel sektör dinamiğiyle çalışıyor. Yerli tanı kiti, yurtdışına da pazarlanacak” ifadelerini kullanmıştı. Kit, Ocak 2020 itibariyle Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Bioeksen firması ortaklığında tanesi 75-80 liraya üretildi. 

USHAŞ: Yönetimde Medipol izi 

USHAŞ 4 Şubat 2019 tarihinde Sağlık Alanında Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kuruldu. Kurumun yönetim kurulu başkanı Dr. Cevat Şengül, Medical Park, Acıbadem gibi kurumlarda yöneticilik yaptı. İstanbul Medipol Üniversitesi’nde yardımcı doçentti. İstanbul Medipol Üniversitesi Türkiye Eğitim Sağlık ve Araştırma Vakfı (TESA) tarafından kuruldu, vakfın kurucusu Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca idi. 25 Mart tarihli basın toplantısında bir gazeteci Medipol’de çalışanların ücretsiz izne çıkarıldığını sorduğunda, Bakan “Lütfen bu tip şeylere inanmayalım, bunlar algı oluşturmak için. Benim orasıyla bir işim kalmadı, onlara son bir senede beni görmüşler mi, bir sorun” diye yanıt verdi.

USHAŞ yerli tanı kiti kamuoyuna tanıtıldıktan sekiz gün sonra, yani 25 Şubat itibariyle satışa hazır olduğunu açıkladı. 

6 1

USHAŞ, 25 Şubat itibariyle yerli tanı kitinin satışına başladıklarını duyurdu.

İki üretici: TÜSEB ve Bioeksen 

Yerli tanı kitinin üretici kurumlarından TÜSEB (Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı), resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, sağlık bilimi ve teknolojisi alanında bilgi üretmek için 2015’te kuruldu. Bu birimin de yönetim kurulu başkanı Sağlık Bakanı Koca. Kurum, yakın zamanda ilaç geliştirme ve tanı kiti alanında geliştirme için bir açık çağrıya çıktı.

TÜSEB ile birlikte bir diğer üretici olan Bioeksen ise, İTÜ Arı Teknokent’te faaliyetlerini sürdürüyor, 276 Ar-Ge firması ve 7 bin kişiyle çalışıyor. 2014 yılından bu yana da 32 Ar-Ge projesini TÜBİTAK, Kalkınma Bakanlığı ve KOSGEB desteğiyle gerçekleştirdiğini ve bu projeler sonunda 162 farklı moleküler biyoteknoloji ürünü ortaya çıkardığını belirtiyor. Firmanın kurucusu Canan Zöhre Ketre Kolukırık.

Yapılan test sayısı yetersiz eleştirisi 

Sağlık Bakanı 19 Mart tarihinde TBMM’de yaptığı konuşmasında Türkiye’de günlük tarama testi hedeflerinin 10-15 bin olduğunu belirtmişti, 22 Mart akşamı ise bugüne kadar toplam 20 bin 345 test yapıldığını açıkladı.

19 Mart'ta bin 981 test yapılan ülkede 20 Mart'ta 3 bin 656, 21 Mart’ta 2 bin 953 test yapıldı. Çin’den gelen hızlı tanı kitlerinin duyurulduğu akşam yani 23 Mart'ta bu rakam 3 bin 672 olarak açıklandı. 24 Mart tarihinde yapılan test sayısı ise 3 bin 952. 25 Mart tarihinde 5 bin 035 test sonuçlanırken, 26 Mart'ta test sayısının 7 bin 286 olduğu duyuruldu. Türkiye’nin hedeflediği günlük test sayısından halen uzak olduğu görünüyor. 

Evrim Ağacı ekibi ise resmi açıklamalardan yola çıkarak gün gün kaç test yapıldığını ortaya koyan bir çalışma hazırladı. Verilere göre, Türkiye’de hasta sayısı gün gün artsa da, test miktarı hedeflendiği kadar artmıyor. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Covid-19’un seyri ile ilgili günlük bilgilendirici notlar yayınlıyor.

Ekran Resmi 2020 03 27 11.56.53 1024x438

Test sayısının 25 Mart gecesi artışa geçtiği izlenebiliyor. Açıklanan rakamlara göre bugüne kadar yapılan test sayısı 40 bini geçti. Bakan Koca günlük hedeflerinin 10-15 bin test yapmak olduğunu açıklamıştı.

Moleküler Biyoloji Derneği, Biyologlar Dayanışma Derneği, Türkiye Biyologlar Derneği ile Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji Derneği bir araya gelerek “Korona Acil Eylem Ekibi” kurduklarını açıkladı. Bu ekip Türkiye’de yaygın test yapılması halinde laboratuvarlarda çalışması için gerekecek insan gücü için internet üzerinden bir çağrıda bulundu ve bu çağrıya 4 bini aşkın kişi yanıt verdi. Bu kişilerin isimleri Sağlık Bakanlığı’na iletilecek. 

Öte yandan tanı testlerinin yayılması konusunda Türk Tabipler Birliği Sağlık Bakanlığı’na geç kalındığı uyarısında bulunuyor.

Test kiti patenti alan kurum ve kuruluşlar 

Alınan patentlerin datasını tutan Patent Effect girişimine göre Türkiye’den 22 Mart itibariyle 10 firma Covid-19 hızlı tanı kiti patenti almış durumda. Girişimin Teyit’e konuşan kurucusu Mustafa Çakır, hazırladıkları patent listesini yayınladıktan sonra, Sanayii Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın kendileriyle iletişime geçerek listedeki şirketlerin bilgilerini istediklerini belirtti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yerli firmalarla iletişimde olduğu bu haberden de anlaşılıyor.

8 1024x560

Türkiye'de Covid-19 tanı kiti için patent alan şirketlerin listesi. Patent Effect, bu rakamın yeni şirketlerin de patent almasıyla değişebileceğini hatırlatıyor.

Yetersiz test yapıldığı iddialarına yanıt veren Bakan Koca, 23 Mart tarihli basın toplantısında, ülkede PCR (Polymerase chain reaction / Polimeraz zincir reaksiyonu) yöntemini referans alan tüm çalışmaları, bakanlığa bildirme zorunluluğu ile serbest bıraktıklarını, bildirimin zorunlu tutulmasının gerekçesinin takip ve önlem olduğunu, önümüzdeki günlerde bu yöntemle yapılan tarama sayısının artacağını söyledi.

Türkiye’de şu an Türkiye’nin ürettiği ilk yerli tanı kitinde moleküler tanı yöntemi yani PCR kullanılıyor. Bu yöntem daha uzun sürede sonuç veriyor ve laboratuvara ihtiyaç duyuyor. Türkiye’nin Çin’den aldığını açıkladığı hızlı tanı kitleri ise antijen testleri. Antijen testler, gebelik testi gibi çalışıyor; analiz edilen malzemede antijen arıyor, laboratuvara ihtiyaç duymuyor. Hastalığın tanısından sonra, tedavi süreci başlıyor. Sağlık Bakanlığı bu alandaki güncellemeleri de 23 Mart tarihinde paylaştı. 

Online testler için çalışılıyor 

Covid-19 hastalığına yol açan Sars-Cov 2 virüsünün dünyaya hızla yayılarak bir pandemi halini almasından sonra ülkelerin tanı kitini geliştirme ve ihraç etme süreçleri devam ediyor. Vaka tespitinin öneminde ise Singapur, Tayvan, Hong Kong örnek olarak gösteriliyor. Dünyada tüm ülkelerin ilk aşamada nispeten uzun sürede sonuç veren PCR teknolojisini kullanıyor. Fakat Nature’da 23 Mart’ta yayınlanan bir makale şirketlerin bugünlerde hızlı, taşınabilir ve hatta evlere kuryeler aracılığıyla teslim edilebilecek online testler geliştirdiğini ortaya koyuyor. Halihazırda İngiltere önümüzdeki haftadan itibaren evde kişilerin kendilerine hiçbir belirti göstermeden yapabilecekleri testleri sipariş edebileceklerini açıkladı. Kişilerin bu testleri nasıl temin edecekleri ise tartışılıyor.

Hızlı tanı kitlerinin yaygınlaşması, Dünya Sağlık Örgütü'nün de üzerinde ısrarla durduğu gibi, salgınla mücadelenin en önemli basamaklarından biri. Türkiye'nin yurtdışına sattığı kitler içinde Çin'den satın alınanların da bulunup bulunmadığı şimdilik belirsizliğini koruyor.