Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşın ardından mülteci sorunu farklı bir boyuta taşındı. İç savaşın başlamasının ardından geçen 7 senede Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar yabancıyı farklı bir statüyle topraklarına kabul etti. Bugün Türkiye’de yaşayan Suriyeli sayısı neredeyse 4 milyon.
Toplumdaki kutuplaşmanın en belirginleştiği konulardan biri olan Suriyeliler meselesi ile ilgili bugüne kadar teyit.org‘ta birçok analiz yayınladık, internetteki yanlış bilgileri paylaştık. Ancak yabancılarla ilgili yanlış haber sorunu Türkiye’ye özgü değil. Dünyanın her yerinde doğrulama organizasyonları mülteci ve göçmenler üzerinden ortaya atılan yalan haberlerle mücadele etmek için çaba sarfediyor.
Farklı ülkelerde mülteciler hakkında ortaya atılan iddialar ve yanlış haberlerin incelendiği bu çalışmada, Fransa başta olmak üzere ABD, İngiltere, Almanya, İsveç, İtalya gibi ülkelerde mülteciler hakkında yayılan yanlış bilgiler incelenerek Türkiye ile benzerlikler ve farklılıklar tespit edilmeye çalışıldı.
Ne incelendi?
22
ÜLKE
162
YANLIŞ BİLGİ
83
TEKİL İDDİA
Tüm dünyada benzer video, görsel ve fotoğrafların yabancı düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı ile birleşerek nefret söylemini besleyecek bağlamlarda kullanıldığını söylemek mümkün. Bu çalışma kapsamında incelenen mülteci ve göçmenleri hedef almak için ortaya atılan sahte haberler International Fact-Checking Network (Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı) İlkeler Kılavuzu imzacısı olan doğrulama organizasyonlarının tespit ettikleri arasından seçildi. Özellikle Avrupa ve ABD’de yayılan yanlış haberlerin hangi iddiaları içerdiğine ve nasıl yayıldığına dair veriler elde edildi.
Doktora saldıran kişi mülteci mi?
Çalışmanın şekillenmesini sağlayan sahte haberlerin başında Türkiye’de yaşayan Suriyeli bir sığınmacının hastanede bir doktoru dövdüğünü gösterdiği iddiasıyla paylaşılan yukarıdaki video geliyor. Söz konusu videoda doktor ve hemşirelere saldıran kişinin Suriyeli olduğu iddiası doğru değildi. Ayrıca video Türkiye’de değil, Rusya’daki bir hastanede çekilmiş, sarhoş bir adamın hastane çalışanlarına saldırdığı anlar olarak haberlere konu olmuştu.
Başka ülkelerde de aynı video, adamın bir mülteci olduğu iddiasıyla paylaşıldı. Video, Fransa’daki seçimler sırasında da göçmenleri hedef göstermek için kullanılırken, doğrulama platformlarının analizleriyle doğru olmadığı belirtildi. Aynı video, İspanya’da da mülteci ve göçmenlere yönelik suçlayıcı bir tavırla paylaşıma girdi.
Sahte haberlerde kullanılan ifadeler
Mülteci ya da göçmenlerle ilgili iddialar söz konusu olduğunda aynı içeriğin farklı ülkelerde farklı grupları hedef almak için kullanılabildiğini söylemek mümkün.
Bir görsel bazı ülkelerde Müslüman göçmenleri hedef göstermek için üretilen sahte haberlerde kullanılırken, aynı görsel farklı bir ülkede Afrikalıları ya da Suriyeli sığınmacıları hedef göstermek için kullanılabiliyor.
Bu çalışmada incelenen içeriklerde kullanılan ifadeler çeşitlilik gösterse de, sahte haberlerin çoğunda kullanılan ifadenin “mülteci/göçmen” olduğunu söylemek mümkün.
Mülteciler Avrupa’ya mı kaçıyor? Avrupa’dan mı kaçıyor?
Yukarıdaki fotoğraf, Türkiye’de Avrupa ülkelerinde yayıldığı halinden daha farklı bir bağlamda kullanıldı. Mültecilere yönelik eleştirilerle paylaşılan bu fotoğraf, Türkiye’de Birinci Dünya Savaşı sırasında Müslüman ülkelere sığınmaya çalışan Avrupalıları gösterdiği iddiasıyla paylaşılmıştı. İsveç’te de Türkiye’dekine benzer bir iddiayla yayılan bu fotoğrafın İkinci Dünya Savaşı sırasında Kuzey Afrika’ya kaçmaya çalışan Avrupalılar olduğu belirtiliyordu. ABD, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde ise fotoğrafın, Libya’dan gemiyle kaçmaya çalışan mültecilerin İtalya’ya taşındığını gösterdiği iddia ediliyordu.
Bu örnek, mülteci ve dış politika ile ilgili gündemin ülkeden ülkeye nasıl değişiklik gösterdiğini, yanlış bilginin bu alanlara nasıl uyum sağladığını göstermesi açısından çok önemli. Türkiye’de bu fotoğrafı paylaşan sosyal medya kullanıcıları, mültecilere yardım konusunda Avrupa ülkelerinin gerekli adımları atmadığı eleştirilerini dile getirirken, Avrupa ülkelerinde yapılan paylaşımlarda, Orta Doğu’da süregiden savaşlardan en çok Avrupalıların etkilendiği ve ülkelerinin istila edildiği vurgusu yapılıyor.
Gerçekte ise fotoğraf 1991 yılında Arnavutluk’tan İtalya’ya kaçmaya çalışan insanları gösteriyor.
Çalışmaya katkı sağlayan France 24 Observers ekibinden Liselotte Mas de göçmen ve mültecilere karşı yaygınlaşan bu sahte içeriklerin anlaşılması açısından bu araştırmanın önemli olduğunu vurguluyor.
Bu çalışmayla, mülteci/göçmen karşıtı grupların mültecilerin itibarlarını zedelerken nasıl farklı görüntüler, retorikler ve mekanizmalar kullandıklarını daha iyi anlama şansım oldu. Bazıları mültecilerin dini üzerine yoğunlaşırken, bazıları kriminal vakalara bulaştıklarını iddia ediyor, bazıları ise mültecilerin sayılarının çokluğundan şikayet ediyor. Bence bu odaklanmalar her toplumda insanların farklı korkuları hakkında çok şey söylüyor. Bu çalışma keşfedilmesi gereken harika bir konu.
Liselotte Mas
France 24 Observers
Sahte haberlerde yer alan suçlamalar
Mültecileri hedef alan sahte haberler genellikle dışlayıcı bir dil kullanılan farklı suçlamalar içeriyor. Bu suçlamalar çoğunlukla kriminal vakalar, devlet yardımı, ekonomi, istila, terör ve din gibi 8 temel başlığa ayrılıyor.
Mültecilerin gittikleri ülkelerdeki kadınları taciz ettiğine yönelik sahte haberler kriminal vakalar başlığı altında, terör örgütlerinin mülteci gibi görünerek özellikle Avrupa ülkelerine girdikleri ve sığındıkları ülkede IŞİD gibi örgütleri destekleyen eylemlerde bulundukları iddiaları ise terör başlığı altında yer alıyor.
Devletin mülteci ve göçmenlere kendi vatandaşlarından daha çok yardım yaptığına yönelik haberler ile mültecilerin pek çok hizmetten ücretsiz yararlandığına yönelik iddialar ise devlet yardımı başlığı altında.
Din başlığında ise mültecilerin Noel’e karşı saygısızlık içerebilecek eylemleri ya da kiliselere saldırılarda bulundukları iddialar bulunuyor. İstila başlığı altında, çok sayıda mülteci ve göçmenin kaçıp başka ülkeye sığındığını gösteren fotoğraf, videolar ve açıklamalar yer alıyor.
Tüm bu konu başlıkları arasında mültecilerle ilgili ortaya atılan sahte haberlerin en çok kriminal vakalarla ilişkilendiğini söylemek mümkün. Kriminal vakaları ise devletlerin mültecileri kayırdığı, ülke vatandaşlarından daha fazla ayrıcalık tanıdığına yönelik iddialar takip ediyor.
ABD’de din ve kriminal vakalar hakkındaki iddialar yoğunluktayken, Fransa ve Türkiye’de devlet yardımı başlığı altındaki iddialar geniş yer tutuyor.
Fransa’da iddialara konu olan gruplar “mülteci/göçmen” olarak tanımlanırken, Türkiye’de “Suriyeliler” ABD’de ise “Müslümanlar” ifadeleri kullanılıyor.
Bu yanlış iddiaların hangi ülkelerde, ne zaman ve hangi bağlamda paylaşıldığını görmek benzer yanlış iddiaların yayılmasının daha kolay önüne geçmeye yarayacaktır. Başka ülkelerde de aynı iddianın paylaşıldığını görmek belki de bu haberleri ve içerikleri paylaşan kişiler için bu sorunun sadece kendi ülkelerine özgü olmadığını anlamalarına dahi yardımcı olabilir.
Mülteciler dağıtılan yemekleri helal olmadığı için mi reddetti?
Mülteciler hakkında yayılan sahte haberlerde öne çıka bir diğer başlık din. Yukarıdaki video 2015 yılında Fransa, ABD, İtalya, Portekiz, İspanya, Yunanistan, Türkiye ve Bulgaristan’da mültecilerin Makedonya sınırında verilen yemekleri helal olmadığı için ya da kutuların üzerinde hac işareti bulunduğu için kabul etmedikleri iddia edilerek paylaşıldı. İddia Türkiye’de Cihan Haber Ajansı tarafından servis edilmiş ve Cumhuriyet, T24 gibi haber siteleri tarafından yayınlanmıştı.
Ancak mülteciler yemekler helal olmadığı için ya da kutuların üzerinde hac bulunduğu için değil sınırda uzun süre bekletildikleri ve verilen sözler tutulmadığı için yemek yemeyi reddederek protesto gerçekleştirmişlerdi.
Göçmenler 2015’te Almanya’da polise IŞİD flaması ile mi saldırdı?
Almanya’da göçmenlerin polise IŞİD flaması ile saldırdığına ilişkin iddia Fransa, ABD, İngiltere, Makedonya, İsveç ve Çek’te yaygınlaştı. Fotoğrafın 2015 yılında polisle kavga eden IŞİD destekçilerinin Almanya’ya mülteci gibi girdiklerini gösterdiği iddia edildi.
Ancak fotoğrafın 2012 yılında Almanya’da yaşayan Müslümanların aşırı sağcı gruplara karşı düzenlediği protesto sırasında çekildiği haber siteleri ve doğrulama platformları tarafından ortaya konmuştu. Söz konusu sahte haberin ortaya çıkmasının arkasında yatan temel motivasyonun mültecilerin ve göçmenlerin terörist olduğu ve Avrupa’da özellikle İslami örgütleri destekledikleri algısını yaratmak olduğu söylenebilir.
Mültecileri hedef alan sahte içeriklerde vakaların özellikle Almanya ve İsveç gibi ülkelerde yaşandığı belirtiliyor. Almanya, Avrupa’da en çok koruma başvurusunda bulunulan ülke bu yüzden de mülteciler hakkında yanlış iddiaların Almanya’da yaşandığının belirtilmesi mültecilere yönelik tepkileri büyütmeye çalışanlar açısından yaptıkları propagandayı daha kolay bir hale getiriyor.
Bu grafik yanlış haberler ve içeriklerdeki olayların gerçekleştiği iddia edilen ülkeleri göstermektedir.
Mültecilerin kriminal vakalarla ilişkilendirilmesi
Araştırma boyunca toplanan örneklerde en fazla içerik kriminal vaka başlığı altında toplandı. Şiddete maruz kalmış, tecavüze uğramış ya da öldürülmüş kadınların ve genç kızların fotoğraflarının yer aldığı pek çok sahte görsel, mülteciler tarafından şiddete uğrayan kadınları gösterdiği iddiasıyla paylaşılıyor.
Türkiye’de de bu tarz örnekleri görmek mümkün. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, iki Suriyelinin Bursa’da bir kadına tecavüz edip öldürdüğü iddia edilmişti. Paylaşımlarda kullanılan fotoğraf, 2013 yılında boşandığı eşi tarafından öldürülen bir kadına aitti. İddiada bahsedildiği şekilde bir olay yaşanmadığı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü tarafından da doğrulanmıştı. teyit.org iddanın yanlış olduğunu duyurduktan sonra Emniyet Müdürlüğü tarafından paylaşımı yapan sosyal medya hesabı tespit edilmiş ve paylaşımı yapan kişi hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Buna benzer iddialar arasında en çarpıcı olanı, mülteciler tarafından şiddet gördüğü ya da tacize uğradığı iddiasıyla paylaşılan 16 kadının fotoğrafının yer aldığı bir görseldi. Görsel İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa, Yunanistan ve Hollanda’da paylaşılmış, fotoğraftaki kadınların başlarına gelen olayların Almanya’da ya da İsveç’te gerçekleştiği iddia edilmişti.
Gerçekte ise fotoğraftaki kişiler İngiltere, ABD, Avustralya, İrlanda gibi farklı ülkelerde farklı tarihlerde şiddete uğramış kadınların fotoğraflarından oluşturulmuş bir kolajdan ibaretti ve şiddet uygulayanların hiçbiri mülteci değildi. Hatta kolajda yer alan fotoğraflarda biri bir kadına bile ait değilken, bir başka fotoğraf kadınlara karşı şiddete tepki göstermek isteyen bir makyaj sanatçısına aitti.
Mülteci ve göçmen krizlerinin derinleştiği ülkelerde ve dönemlerde ülkelerinden ayrılarak başka bir ülkeye göçen insanların huzur bozduğu, güvenlik tehdidi oluşturduğu ve uyum sağlayamadığı algısı yaratılmak için bu sahte haberlerin ortaya atıldığını söylemek mümkün. Hatta öyle ki mülteciler hakkında ortaya atılan bu iddialar fiziksel şiddete de yol açabiliyor.
Bu çalışma, International Fact-Checking Network’ün 2017 yılı fellowu seçilen teyit.org editörü Gülin Çavuş tarafından, iki hafta boyunca birlikte çalıştığı France 24 Observers ortaklığıyla hazırlanmıştır. Çalışmaya katkıları için IFCN‘e, Liberation gazetesinin Desintox ekibinden Pauline Moullet’e, Le Monde gazetesinin Les Decodeurs ekibinden Adrien Senecat’e ve Observers‘a, özellikle Lisolette Mas‘e teşekkürler.