Poşet dosyası (I): Kullandığımız poşetleri ne kadar tanıyoruz?

Bu dosya yazısında poşet yasasından sonra tartıştığımız plastik poşetlerin tüketimi, geri dönüşümü ve poşetlerin yerini alan bez çantaları anlattık.


15/02/2019 13:00 13 dk okuma

Bu içerik 4 yıldan daha eski tarihlidir.

Bugün market kasalarında gördüğünüz plastik poşetlerin yaratıcısı 1914-2006 yılları arasında yaşamış İsveçli bilim insanı Sten Gustaf Thulin. Thulin ürettiği plastik poşetin tasarımının patentini 1965 yılında aldı. Celloplast isimli İsveçli şirket bu poşetlerin üretimine başladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ise poşetlerin patenti 1977’de Dixie çanta şirketi tarafından satın alındı. Plastik poşetleri mağazalarında kullanmaya ilk karar veren market zincirleri, ABD’nin Ohio eyaletinde bulunan Cincinnati kenti merkezli “Kroger” ve Idaho’da kurulan “Safeway” oldu. 1980’lerde ise marketlerdeki plastik poşet kullanımı bütün dünyaya yayılmıştı. Türkiye’de plastik poşet tartışması yaşanırken Kroger marketleri bile 2025 itibariyle plastik poşet kullanımını bitirmeyi planlıyor.

Plastik ürünlerin 100 ila 1000 yıl boyunca doğada çözünmeden kalabildiği tahmin ediliyor. Poşetlerin sadece %1’i geri dönüştürülebiliyor, %99’u doğada kalıyor. Birleşmiş Milletler’in tek kullanımlık plastikler hakkında hazırladığı bir rapora göre dünya genelinde her yıl en az 1 ila 5 trilyon adet arası poşet kullanılıyor. Bu oran dakikada yaklaşık 10 milyon poşete denk geliyor. İngiliz Antarktika Araştırmaları Merkezine göre okyanuslardaki çöplerin yüzde 75’ini plastik maddeler oluşturuyor ve her yıl 5 milyon ton plastik denizlere karışıyor.

dogada cozunPlastik poşetler ve strafor ürünlerin doğada çözünmeleri bin yılı alabiliyor. (Kaynak: BM)

Ellen-MacArthur Vakfı tarafından yaptırılan bir araştırmaya göre, 2050 yılında denizlerde balıktan çok plastik çöpler yüzecek. Her yıl karaya vurmuş binlerce balık ve deniz hayvanının vücudundan plastik poşet atıkları çıkarılıyor. National Geographic’te yer alan bilgilere göre dünya üzerindeki deniz kuşlarının yüzde 90’ının vücudunda plastik atıklar bulunuyor.

Bu bilgilerden yola çıkarak kullandığımız plastik poşetlerin doğaya etkisinin oldukça ağır olduğu söylenebiliyor. Denizler kirlenirken, her yıl milyonlarca poşet toprak, çevre ve su kirliliğine neden oluyor. Plastik poşetlerin tüketiminin önüne geçilmesi dünyanın birçok ülkesinin gündemine girdi. Hem bu konuda yapılan yasal düzenlemeleri anlayabilmek hem de poşetin doğaya verdiği zararların boyutunu daha iyi kavramak için öncelikle dünyadaki poşet tüketimine verilerle bakmakta fayda var.

Avrupa’da ve Türkiye’de poşet tüketimi

Avrupa Komisyonu’nun verilerine göre bir Avrupa Birliği (AB) vatandaşı yılda yaklaşık 200 plastik poşet tüketiyor. 2018’de ise bu sayı Finlandiya ve Danimarka’da 4, İrlanda’da 14, İngiltere’de 25 , Almanya’da 29.

bir yilda kisi basi kac plastik poset tuketiliyor 1

Doğal Kaynakları Koruma Konseyi (Natural Resources Defense Council-NRDC) verilerine göre ABD’de dört kişilik bir ailenin yıllık bin 500 plastik poşet tükettiği tahmin ediliyor. Southern Maine Üniversitesinde yapılan araştırmaya göre ise ABD’de bir kişi her gün en az bir plastik poşet kullanıyor. Bu da oransal olarak yılda kişi başına 365 plastik poşet kullanımına denk geliyor.

Bir Avustralyalı ise yılda ortalama 200 poşet tüketiyor. Yeni Zelanda’da bu sayı 154. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip olan Çin’deki tüketime dair veriye ulaşmak şu an için mümkün değil. Gothenburg Üniversitesinde Çin’deki poşet yasası incelenmesi hakkında yapılan bir araştırmada poşet tüketimi verisinin şu an için belirsiz olduğu vurgulanıyor. Fakat farklıkaynaklarda ülkede günde yaklaşık 3 milyar plastik poşet tüketildiği belirtiliyor. Bu sayı Çin’in nüfusuna bölünüp 365 ile çarpılırsa bir Çinli’nin yılda ortalama 839,5 poşet tükettiği varsayımı yapılabilir.. Çin’den sonra en kalabalık nüfusa sahip Hindistan’da ortalama ne kadar poşet tüketildiğinin bilgisine de ulaşılamıyor.

Retail Türkiye’nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre Gıda Perakendecileri Derneği ücretsiz temin edilemeyecek gruba dahil olan torbaların (15-50 mikron) toplam kullanım miktarını yıllık yaklaşık 32 bin 300 ton olarak hesaplıyor. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Mustafa Altunbilek ise bir markette yılda 10 ton poşet kullanıldığını ifade ediyor. Türkiye’de yerel zincirler, ulusal ve indirim mağazaları da toplandığında ortalama 30 bine yakın market bulunuyor. Yani TPF’ye göre de bir yılda marketlerde tüketilen poşet sayısı yaklaşık 300 bin ton. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının aktarımlarına göre ise 2016 yılında plastik poşetlerin yurtiçi tüketim miktarı 354 bin tondu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2018 yılında kişi başına ortalama poşet tüketiminin 440 adet olduğunu da belirtiyor. Yani ortalama tüketim baz alındığında bir Türk vatandaşı bir AB vatandaşının bir yılda kullandığı poşetin iki katından daha fazla plastik poşet kullanıyor.

Plastik poşet kullanımının azaltılması için Türkiye’de 1 Ocak 2019’da yürürlüğe giren poşet yasasının öngördüğü gibi poşetleri ücretlendirmenin bir çözüm olup olamayacağını tartışmadan önce bu poşetlerin geri dönüşümü konusunda neler yapıldığına da değinmek gerekiyor.

Dünyada kullanılan plastik ambalajların yüzde 40’ını gıdaların raf ömrünü uzatmak için kullanılan paketler oluşturuyor. AB’de 2015’te yürürlüğe giren poşet direktifinde olduğu gibi, Türkiye’deki düzenlemeyle kağıt veya plastik alışveriş poşetleri 1 Ocak 2018 itibariyle “ambalaj” olarak değerlendirilmeye başlandı.

Hem AB hem de Türkiye’de plastik poşetler özelinde geri dönüşüm verilerine ulaşmak şu an için mümkün gözükmüyor. Bu nedenle plastik ambalajların genelinin Türkiye ve Avrupa’da geri dönüşüm oranlarına bakmak durumun boyutunu anlamak konusunda faydalı olabilir.

Plastik ambalajların geri dönüşümü

Statista’da yer alan 2016 verilerinden AB ülkelerinde kullanılan plastik ambalajların geri dönüşüm oranlarının bir karşılaştırmasına ulaşmak mümkün.

Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2017’de Türkiye’de 5,5 milyon ton plastik atığı vardı. Bu atıkların yüzde 33’ü yani yaklaşık 1 milyon 800 bin tonu plastik ambalaj atıklarından oluşuyordu.

plastik atigi geri donusturme oranlari

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfının (PAGEV) 2014 yılında kurduğu Geri Dönüşüm İktisadi İşletmesi (PAGÇEV) ile 2017’de 220 bin ton ambalaj atığı geri dönüştürüldü. Bu oran PAGÇEV’in 2017 yılında Türkiye’deki plastik ambalajların yaklaşık yüzde 12,2’sini geri dönüştürebildiğini gösteriyor. Bu konuda faaliyet gösteren Türkiye Değerlendirilebilir Atık Sanayiciler Derneği (TÜDAM) bünyesinde birçok geri dönüşüm şirketi bulunuyor. Fakat bu şirketlerin 2017’de kaç bin ton plastik ambalajı geri dönüştürdüğü bilgisine şu an için ulaşılamıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2018’de yayımladığı ve 2016’ya ait verileri sunduğu Ambalaj Bülteni’nde, Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği kapsamında ambalaj ve ambalaj atıklarına ilişkin envanterin oluşturulması amacıyla oluşturulan bir “Ambalaj Bilgi Sisteminin” bulunduğu ifade ediliyor. Bu sisteme göre tüketilen ambalajların geri dönüşüm oranları Bakanlık, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, ambalaj üreticileri, tedarikçiler, ürününü ambalajlı olarak piyasaya süren işletmeler, ambalaj atığı toplama ayırma, geri dönüşüm ve geri kazanım tesisleri, yetkilendirilmiş kuruluşlar ve belediyelerden alınan veriler kapsamında sunuluyor. Buradan yerel yönetimlerin de geri dönüşümde rol aldıkları bilgisine ulaşılıyor.

2018’de yayımlanan bültene göre 2016 yılında toplam 3 milyon 80 bin 47 ton plastik ambalaj piyasaya sürülmüş ve yıl sonunda bunların yüzde 55’i geri dönüştürülmüş. 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarını açıklayan bültenlere bakıldığında plastik ambalajdaki geri dönüşüm oranlarının sırasıyla yüzde 41, yüzde 52, yüzde 44 ve yüzde 40 olduğu görülebiliyor.

yillara gore geri donusturme oranlari 1

2012-2016 yılları arasında geri dönüştürülen plastik ambalaj oranları yüzde 40 ve yüzde 55 arasında değişim göstermiş. Yani 2016 yılı istatistikleri Avrupa istatistikleri ile karşılaştırıldığında Türkiye yüzde 55 plastik ambalaj geri dönüşüm oranı ile Litvanya, Slovenya ve Çek Cumhuriyeti’nin ardından dördüncü sıradaydı denebilir. (Geri dönüşüm konusunda yöntemi belirleyen Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin 31. maddesinde söz konusu yönetmeliğin AB mevzuatına uyularak hazırlandığı dile getirildiği için dönüşüm yöntemlerinin aynı olduğu varsayılmıştır.)

Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde geri dönüşümde rol alan kurumların Çevre Lisansı almaları gerektiği belirtiliyor. Fakat poşet üreticileri bu işten muaf tutuluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ulaşılabilen bilgilere göre Çevre Lisansı, belirli geri dönüşüm işletmelerinin tamamen Bakanlık denetimine girdiğini gösteren bir belge türü. Yeni düzenlemeyle birlikte plastik sektöründeki şirketlerin bu izinden muaf tutulmaları bu şirketlere denetim açısından bir tür rahatlık sağlayacak denebilir.

Yerel yönetimlerin geri dönüşüm oranlarını beyan etmeleri “Entegre Çevre Bilgi Sistemi” üzerinden gerçekleşiyor. Eğer bir belediye bünyesinde lisanslı katı atık geri dönüşüm tesisi varsa bu tesiste geri dönüştürülen plastik ambalaj ve poşetlerin verisi bu sisteme kaydediliyor. Belediyeler, yönetmeliğe göre ambalaj atıklarını toplamak veya toplatmakla yükümlüler. Bu çalışmaları yapabilmek için de, ambalaj atıklarının kaynağında diğer atıklardan ayrı olarak biriktirilmesi, toplanması ve taşınması çalışmalarının kimler tarafından, nasıl, ne şekilde ve ne zaman yapılacağını belirtmek üzere ambalaj atıkları yönetim planlarını hazırlayarak Bakanlığa sunuyorlar.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un bir açıklamasına göre katı atık düzenli depolama tesisi sayısı 2018 yılı Kasım ayı itibarıyla 88. Ayrıca Kurum, Türkiye'de 2018 itibarıyla 5 adet yakma ve 41 adet beraber yakma olmak üzere atıkları enerji kaynağı olarak kullanan tesis sayısının 46'ya, tehlikeli atık geri kazanım tesisinin de 468'e ulaştığını ifade ediyor. Murat Kurum, yerel yönetimlerin çevre yatırımları için son 15 yılda 13 bin projeye 1 milyar 712 milyon lira nakdi yardım verildiğini belirtiyor. Bu yardımların bir kısmını geri dönüşüm için yapılacak yardımlar oluşturuyor.

Bez çantalar plastik poşetlerin yerini alabilir

CNN Türk’te 30 Mart 2017’de yer alan bir habere göre plastik poşet üreticileri poşetlerin paralı olması ile birlikte kullanımın azalacağı ve bunun da elde ettikleri geliri düşüreceğini ifade ediyorlar. Mevcut üretime devam eden firmaların ihracat kanallarına yönelmesi bekleniyor. İç pazarda ise gelecek dönemde biyobozunur poşet ve 10 gramlık naylon poşetlerin yoğunlaşması öngörülüyor.

Biyobozunur poşetler çeşitli gübreleme yöntemleri ile doğaya daha hızlı karışabilen poşet anlamına geliyor. Birçok Avrupa ülkesi plastik poşet kullanımını azaltmak için bu yolu seçmiş. Biyobozunur poşetlerle birlikte hem poşetin hammaddesi değişiyor ve petrole olan bağlılık azalıyor hem de yeni bir pazar oluşmuş oluyor. Türkiye’de daralan plastik poşet sanayinde gündeme gelebilecek işsizliğin çözümünde bu yol denenebilir.

Bunun yanı sıra marketlerde plastik poşetlerin paralı olmasından sonra daha kalın bez poşetler satılmaya başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın girişimiyle Ocak 2019’da başlatılan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen “Sıfır Atık Projesi” ile de bez çanta ve file kullanımının yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Belediyeler, AVMler, restoranlar, terminaller gibi mekanları kapsayan Sıfır Atık Bilgi Sistemi ile israfın önüne geçilerek maliyetlerin azaltılması, “duyarlı tüketici” duygusunun yerleşmesi ve verimliliğin artması hedefleniyor. Ayrıca Sıfır Atık Projesi ile aynı zamanda 2023 yılında yıllık 20 milyar lira tasarruf sağlanması öngörülüyor. Projenin pilot bölgesi olarak Safranbolu seçildi ve en az 5 plastik şişe getiren kişilere bez çanta dağıtıldı.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde de farklı siyasi partiler tarafından seçmenlere miting meydanlarında plastik ürünlerden uzaklaşmaları adına bez çanta ve filelerin promosyon amaçlı dağıtılması düşünülüyor.

Ekran Resmi 2019 02 14 11.35.31

Bez çantalar mı daha çevre dostu yoksa plastik poşetler mi?

BBC’nin teyit yayını “Reality Check” için Tom Edgington tarafından kaleme alınan analizde plastik poşet, kese kağıdı ve bez çantanın çevreye verdiği zararlar inceleniyor. Kuzey İrlanda Meclisi'nin 2011'de yaptığı bir araştırmaya göre bir kese kağıdını üretmek için gereken enerji, plastik poşet için gereken enerjinin dört katı. Çünkü kese kağıdı üretmek için de ormanlar tahrip ediliyor. Üretildikten sonra nakliyesi sırasında daha fazla enerji kullanımına ve dolayısıyla karbon ayak izine yol açıyor.

İngiltere Çevre Ajansının 2006’da yayımladığı bir raporda ise çeşitli poşet ve çantalar karşılaştırılıyor ve sıradan tek kullanımlık plastik poşetlere kıyasla çevreye daha az zararlı olmaları için kaç kere kullanılmaları gerektiği inceleniyor. Araştırmaya göre plastik poşetlere alternatif olarak önerilen bez çantaların üretiminde doğaya verilen zararın plastik poşetlerin verdiği zararı karşılaması için tam 131 kez kullanılması gerekiyor. Bez çantaların plastik poşet kadar doğaya zarar vermesinin nedeni ise üretim sürecinde ve pamuğun yetiştirilmesi sürecinde gereken yüksek enerji.

kac kez kullanim poset plastik 2

Bez çantalar diğerlerine kıyasla üretiminde en fazla karbon salınan tür olsa da bunlar arasında en dayanıklısı. Dayanıksızlığına rağmen kese kağıdının avantajı ise plastikten çok daha hızlı doğaya karışması ve böylece doğayı kirletmemesi.

PAGEV’in aktardığı 2016 tarihli Denkstatt raporuna göre de plastikten üretilen ambalajlarda daha fazla enerji tasarrufu sağlanıyor. Yiyeceklerin plastik haricinde başka bir malzemeyle ambalajlanmasıyla ise enerji tüketimi iki katına, sera gazı emisyonları da üç katına çıkıyor.

The Verge’de 12 Mayıs 2018’de yer alan bir makalede Şubat 2018 tarihli Danimarka Gıda ve Çevre Bakanlığının değerlendirme raporuna dayanılarak plastik poşet bez çanta karşılaştırması yapılmış. Bakanlığın raporu da İngiliz Çevre Ajansının sonuçlarıyla paralel. Yani bez çantaların yapım sürecinde doğa, plastik poşet üretim sürecine kıyasla daha çok etkileniyor. Bez çantaların yapımında kullanılan pamuğun daha çok toprağa, suya ve gübreye ihtiyacı var. Bu nedenle plastik poşetlerin üretimindeki karbon salınımı bez çantalara göre daha düşük.

Sonuç olarak bazı araştırmalar bez çantaların üretiminin plastik poşetlerden daha az tasarruflu olduğunu ve daha fazla karbon salınımı ortaya çıkardığını gösteriyor.

Peki 1 Ocak 2019’dan sonra Türkiye’deki tüketicilerin plastik poşet kullanımı yukarıda sayılan bütün olumsuz sonuçlara rağmen azaldı mı?

Poşet tüketiminin 4 günde yüzde 70 azaldığı iddiası belirsiz

4 Ocak 2019’da yayımlanan haberlerde poşetlerin ücretli olarak satılmasının poşet tüketiminde önemli bir etkisi olduğu duyuruluyor; marketlerden alınan poşetlerinyüzde 70 oranında azaldığı belirtiliyordu. Fakat bu iddia herhangi bir çalışma, araştırma ya da bilimsel kaynağa dayanmıyor. teyit.org’un ulaştığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belirtilen oranın sadece tahmini ve beklenen bir sayı olduğunu, gözlem sonucunda söylendiğini ifade etti.

Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esasların geçici 2. maddesinde satış noktalarına 1 Ocak’tan beri satılan poşet miktarının beyan edilmesi için bir süre belirlenmiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının internet sitesinden Ocak 2019’da marketlerin ve stoklarında ya da depolarında plastik poşet bulunduranların 1-15 Şubat 2019 tarihleri arasında bir beyanda bulunmaları gerektiği bilgisine ulaşılıyor.

Ekran Resmi 2019 02 15 14.39.31

Ayrıca Atık Kontrol Yönetmeliğinin 9. maddesinde plastik ambalaj üreticilerinin yükümlülükleri anlatılırken bir yıl içerisinde üretilen ambalajların verisinin bir sonraki yıl mart ayının sonuna kadar beyan edilmesi gerektiği söyleniyor. Yani marketlerde satılan poşet miktarındaki değişimi Nisan 2019’dan, poşet üreticisinin ürettiği miktardaki değişimi ise Nisan 2020’den önce resmi sayılara dayandırarak kanıtlamak mümkün değil.

Çevrimiçi araştırma şirketi DORInsight’ın gerçekleştirdiği ve 7 bin 73 kişinin katıldığı araştırmaya göre ise tüketiciler ücretli poşet uygulamasından sonra bez çanta, file ve sırt çantası kullanmaya başladı. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 44’ü plastik poşetlerin ücretli hale geldiği 2019’un ilk gününden bu yana plastik poşet kullanmayı azalttığını, yüzde 20’si plastik poşet kullanmaya devam ettiğini, diğer yüzde 20’si ise plastik poşet kullanmayı bıraktığını ve son olarak yüzde 16’sı plastik poşet kullanmaya biraz devam ettiğini belirtmiş. Bu oranlar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin AB Plastik Poşet Direktifi kapsamında uygulamaya koyduğu yeni uygulamanın plastik poşet kullanımını azaltacağı öngörülebilir.