"Allah’a şükür taburcu oluyorum. Tekrar hayattayım. Ben de plazma bağışında bulunurum. Öyle bir vatandaşın sayesinde yaşıyorum. Benim de plazma bağışında bulunmam gerekiyor.” Covid-19’u yenerek hastaneden taburcu edilen ve Türkiye’de immün plazma tedavisinin ilk uygulandığı kişi olan Abidin Aybar duygularını böyle ifade ediyor.
Salgın Türkiye’de yayılmaya başladığı sıralarda tartışılan ve merak edilen konulardan biri de tedavi süreci idi. Henüz SARS-CoV-2 virüsünden koruyacak bir aşı bulunmadı ve hastalığı kesin tedavi edecek bir ilaç da yok. Elbette çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor. Dünya genelinde Mayıs ortası itibariyle 1,5 milyondan fazla kişi tedavi de edildi. Ancak tedavi yöntemlerinden biri biraz daha fazla merak edilir oldu. Aşı ve ilaç gelene kadar bir çözüm olarak karşımıza çıkan metod “immün plazma yöntemi”ydi.
Aybar’ın söyleyişiyle “tekrar hayata” döndüren bu tedavi ne kadar işe yarıyor? Bu sorunun yanıtı merak edilirken, plazma tedavisi sosyal medyada farklı iddialara da konu oldu. Twitter’da birçok kullanıcı tedavi için immünplazmaya ihtiyacıolduğunubelirtirken, bir tweetteyse bir kullanıcı plazmanın 5 bin lira ücretle verildiği bilgisini paylaştı.
Plazma tedavisi nedir?
İmmün plazma tedavisi daha önce başka hastalıklarda da kullanılan “pasif bağışıklama” kavramına verilen ad. Pasif bağışıklama ise, vücuda halihazırda başka bir bedende oluşmuş antikorların verilmesiyle sağlanan bağışıklık anlamına geliyor. Yöntem iyileşen kişilerden elde edilen plazma, serum veya immünglobulin konsantrelerinin hastalara aktarılmasıyla işliyor. Daha önce 2009 - 2010’da H1N1 influenza virüsü, 2003 SARS-CoV-1 salgını ve 2012 MERS-CoV salgınında bu yöntemin başarılı olması, aynı tedavinin bu hastalıkta da etkili olabileceği fikrini gündeme getirdi. Tedavi yöntemi dünyanın farklıülkelerindehalenuygulanıyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) henüz bu tedavinin kesin çözüm olduğunu onaylamasa da, konvansiyonel plazma araştırması ile ilgili bir tavsiye kararı bulunuyor. Hala devam eden çalışmalar da mevcut. Tedavinin etkisi konusunda yapılan bazı çalışmalar, iyimsersonuçlaraişaretediyor. Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap da plazma tedavisinin yüzde 100 kesin sonuç anlamına gelmediğini vurguluyor.
Tedavi hakkında kaygılar taşıyanlar da var. Bazı uzmanlara göre, salgın sırasındaki uygulamalarda bir standart yakalamanın zor olması, tedavinin uygulandığı hasta sayısının azlığı, plazma tedavisinin genelde başka ilaçlarla aynı anda uygulanmış olması ve doğru karşılaştırmalar yapılabilecek kontrol hastalarının seçilememiş olması risk yaratıyor. Conversation’da yer alan bir yazıda da olası risklere değiniliyor. İçerikte kan yoluyla bulaşan hastalıklar ve alerjik reaksiyonlar gibi yan etkilere dikkat çekilirken, teorik olarak hazır antikorların vücudun kendi bağışıklık sistemini engelleyerek enfeksiyonu kötüleştirebileceği belirtiliyor. Artı TV’de konuyu değerlendiren moleküler biyolog Dr. Şafak Hasan da, plazma tedavisi başka ilaçlarla birlikte uygulandığından, pozitif etkilerinin kanıtlamadığını söylüyor. Yani hasta plazma tedavisi nedeniyle mi, diğer ilaçların yardımıyla mı iyileşti, tespit etmek zor.
Türkiye’de Covid’le mücadelede plazma tedavisi
Sağlık Bakanlığı, Nisan başı itibariyle immün plazma tedavisinin uygulanması için gerekli kriterleri belirledi. Mayıs ayı itibariyle de yeni bir revize ile sürecin nasıl işleyeceği anlatıldı.
Bakanlığın metninde immün plazma tedavisi için işlemin hekimlerin talebiyle başlayacağı belirtiliyor. Alpay Azap da hasta yakınları değil, doktorların il sağlık müdürlükleri üzerinden başvurabileceğinibelirtiyor. Kızılay’ın sitesinde de aynı bilgi yer alıyor.
Yani yalnızca tedavi sürecini yürüten hekimler talepte bulunuyor ve sonrasında süreç başlıyor.
Kimler yararlanabiliyor, kimler bağışçı olabiliyor?
İmmün plazma tedavisi her Covid-19 hastasına uygulanmıyor. Kızılay Orta Anadolu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Murat Güler’e göre hasta seçiminde bazı kriterler var. Güler, semptomlar başladıktan sonra hastalık ağırlaşmadan, virüs hücre içine girmeden 7-14 günlük bir dilimde, yani son safhaya gelmeden plazma kullanıldığını belirtiyor.
Covid-19 tedavi sürecinde plazma bağışçısı olmak için de belli kriterleri taşımak gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın rehberine göre ilk kriter bağış yapacak kişinin iyileşmesi. Ancak bu yeterli değil:
- Covid-19 tanısının, laboratuvar test sonuçlarına göre alınmış olması
- Klinik olarak (öksürük, ateş, nefes darlığı, halsizlik gibi) iyileşmenin üzerinden en az 14 gün geçmiş olması
- En az iki adet PCR test sonucunun negatif (testlerden biri son 48 saatte yapılmış olmalı) gelmiş olması gerekiyor.
Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği bu kriterlerin yanı sıra, plazma toplayan kurum Kızılay’ın da bazı şartları var.
- Ulusal mevzuata göre tam kan bağışı şartlarını ve Covid-19 İmmün Plazma Tedarik ve Klinik Kullanım Rehberi gerekliliklerini sağlayan bağışçılar
- 18 ila 60 yaş kişiler
- Erkek ya da gebe kalmamış (düşük ve kürtaj dahil) kadın bağışçılar
- Daha önce kendilerine kan transfüzyonu yapılmamış bağışçılar
- Klinik iyileşmenin üzerinden 28 gün geçtiyse test negatifliği şartı aranmıyor.
Bu kişilerin hastalık dönemine ait kayıtları ise eksiksiz ve takip edilebilir olmalı. Bu arada ilk bağışın yapıldığı tarih sonrası en az yedi ila on günde bir olmak üzere bir ay içerisinde en fazla üç kez bağış yapılabiliyor.
Yani süreç, hastanede tedaviye karar verilmesi sonrasında Kızılay’la kurulan iletişim üzerinden gidiyor. Peki sosyal medyada yapılan paylaşımlar neden kaynaklanıyor?
Bilim kurulu üyesi Alpay Azap BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Bu iş suistimale de açık. Bazı hasta yakınları ‘Ne gerekiyorsa yapalım. Ne kadar para istiyorsanız verelim’ noktasına da geliyorlar haklı olarak. Bu tür durumları engellemek adına, ‘Kan bağışı olsun ve Kızılay organize etsin’ dendi” diye konuşmuş. Bütün bunlara rağmen sosyal medyada bu çağrılar yayılmayadevamediyor.
Teyit konuyla ilgili bilgi almak için Kızılay’a ulaştı. Kızılay’da görüşülen yetkili, plazma tedavisinin doktorun talebiyle başladığı ve Sağlık Bakanlığı sistemi üzerinden Kızılay’ın devreye girdiğini belirtti. İyileşen sayısının artışı ile tedarik oranlarının da hızla yükseldiğini ifade eden yetkilinin altını çizdiği nokta, sosyal medyada çağrı yapmaya gerek olmadığı, sistemin kendiliğinden işlediği.
Tedavi ücretli mi?
Sağlık Bakanlığı immün plazma tedavisi ile ilgili yaptığı bilgilendirmede tedavinin ücretsiz olduğunu vurguluyor.
Ayrıca Kızılay da internet sitesinden yaptığı açıklamada tedavi masraflarının Sağlık Bakanlığı tarafından karşılandığı bilgisini paylaşıyor.
Yani tedavi masraflarını SGK karşılıyor. Peki bu süreç her yerde böyle mi işliyor? Teyit Türkiye genelinde hizmet veren 20’den fazla özel ve üniversite hastanesiyle görüşme yaptı. Türkiye’de bu tedaviyi ilk uygulayan üniversite hastanelerinden Malatya İnönü Üniversitesi, Turgut Özal Hastanesi, tedavi ücretinin SGK tarafından karşılandığını belirtirken, yine tedavi süreçlerinde adı geçen Necmettin Erbakan Üniversitesi aynı görüşü dile getirdi. Hastanelerde bilgi veren kişiler ise tedaviden olumlu yanıt aldıklarını ifade ediyor. Teyit’in ulaştığı İstanbul ve Ankara’daki özel hastaneler immün plazma tedavisi uygulamadıklarını belirtirken, uygulayan iki merkezden biri tedaviyi SGK’nın karşıladığını ve süreci Kızılay’la yürüttüklerini belirtti. Bir diğeri de sadece yatak ücreti alındığını ifade etti.
Teyit plazma tedavisiyle ilgili ücret iddialarını dile getiren kullanıcıyla iletişim geçti. Kullanıcı Acıbadem Hastanesi’nde tedavi gördüğünü belirtti ve ailesini arayan numarayı Teyit’le paylaştı. Google üzerinden arattığımızda numaranın Acıbadem Hastanesi Altunizade şubesine ait olduğu bilgisine ulaştık. Numarayı aradığımızda ise yetkili plazma tedavisi uyguladıklarını, kendi merkezlerinde plazma aldıklarını ve belli bir ücret karşılığı bu tedavinin hastalara uygulandığını belirtti. Ücret politikaları gereği bu miktarı paylaşmayan yetkili, Sağlık Bakanlığı’ndan izin aldıklarını ve sadece Acıbadem Hastanesi’nde tedavi gören hastaların bu hizmetten yararlanabileceğini belirtti. Yani Sağlık Bakanlığı ile özel anlaşması olan bazı özel hastaneler ücret mukabili de plazma tedavisi uygulayabiliyor, ancak kamu hastanelerinde bu tedavi ücretsiz uygulanıyor.
Covid-19 tedavi sürecinde uygulanan plazma tedavisi, mucizevi bir yöntem değil. Uzun yıllardır kullanımda olan ve diğer büyük salgınlarda bazı olumlu sonuçlarına rastlanmış bir tedavi. Bazı uzmanlar plazma tedavisiyle birlikte kullanılan ilaçların mı tedaviye daha çok etkisi olduğunu yoksa plazmanın mı daha çok etkisi olduğunun sorgulanması gerektiğini belirtiyor ancak tedavi süreciyle ilgili bilgi aldığımız birçok kişi tedaviden etkili sonuçlar aldığını düşünüyor. Diğer yandan yurttaşların sosyal medyadan plazma bağışı çağrısı yapan, ücret talep eden ve konuyu istismar etmek isteyenlere karşı uyanık olması gerekli.