Büyüteç: Pandemide yüz yüze eğitim hakkında bilinenler

Veliler, öğretmenler, hatta çocuklar okula dönüş için sabırsız. Ancak kaygılılar da. Alınacak önlemler ve pandemide eğitime dair merak edilenleri derliyoruz.


03/09/2021 19:45 8 dk okuma

Bu içerik 1 yıldan daha eski tarihlidir.

Covid-19 salgını pandemi halini aldıktan sonra, Türkiye’de yüz yüze eğitime 16 Mart 2020 itibariyle ara verildi. Yüz yüze eğitimden uzak kalmak, özellikle dezavantajlı çocuklar için eğitime erişimde zorlanma ve öğrenme kaybı demekti. 

Aslında ilk çalışmalar çocukların hastalığa yakalanma ve bulaştırma riskinin yetişkinlere göre düşük olduğunu söylüyordu. Ancak daha sonra çocukların da enfeksiyonu yayabileceğini gösteren veriler geldi. Yine de uluslararası sağlık otoriteleri okulların hastalığın yayılmasında birincil etkisi olmadığını vurguluyor. 

okullaraciliyorsinifmansetfotosu

Dünya Sağlık Örgütü, CDC gibi kurumlar okulların kapatılmasına son çare olarak başvurulması gerektiğini söylüyor. Okulların fiziksel mesafe, maske, hijyen ve havalandırma gibi önlemlere uyularak açılması öneriliyor.

Kaldı ki yüz yüze eğitimden uzak kalmanın total maliyetini, olası bulaş riskiyle mukayese etmek güç. Akademik kayıplar zaten malum. Ancak mesele bundan ibaret değil. Öğretmen Ağı’ndan Fulden Ergen, pandeminin insanlara okulun salt eğitim alınan bir mekan olmadığını gösterdiğini, çocuk gelişimi, sosyalleşme, fırsat eşitsizliğinin azaltması, çocuk koruma gibi işlevlerinin daha görünür olduğunu anımsatıyor.

İlginizi çekebilir: Covid-19 salgını eğitimi nasıl etkiliyor?

Yani öğrencilerin okula dönmesi gerektiği konusunda herkes hemfikir. Milli Eğitim Bakanlığı, 6 Eylül Pazartesi günü tüm sınıf ve kademelerde, belli tedbirler altında yüz yüze eğitimin başlayacağını açıkladı

İlk hedef, verilen aranın neden olduğu kayıpların telafisi. Denizli’de görev yapan rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmeni Meriç Dönmez’e göre telafi için net ve etkili bir planlama lazım. Bunun için de önce ihtiyaçların tespit edilmesi gerekiyor. Dönmez, telafinin sadece akademik kayıpla sınırlandırılmaması, sosyal ve duygusal destek mekanizmalarının da hesaba katılması gerektiğinden yana. Bu işin eğitimle ilgisi kısmı. 

Peki alınan sağlık önlemleri konusunda neler biliyoruz?

Yüz yüze eğitimin detayları

1-3 Eylül tarihleri arasında okul öncesi ve ilkokul birinci sınıflar için okula alışma amaçlı uyum eğitimleri düzenlendi. 6 Eylül 2021 tarihinde diğer tüm kademelerde haftada beş gün ve tam zamanlı yüz yüze eğitime başlanacak. Dersler 40 dakikayı aşmayacak şekilde planlanıyor. Eğitimin, ders saatleri azaltılmaksızın ve mevcut öğretim programları dikkate alınarak hazırlandığı belirtiliyor. 

Okula giriş çıkış saatleri, teneffüsler ve özellikle gerek duyulması halinde ikili eğitime geçilmesine ilişkin konuların, okulun fiziki kapasitesi ve mevcuduna göre belirleneceği söyleniyor. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in verdiği bilgiye göre, mazereti olan öğrenciler TRT EBA ve EBA aracılığıyla eğitime devam edebilecek.

6 Eylül’de başlayan birinci dönem, 21 Ocak 2022 Cuma sona erecek. Yarıyıl tatili, 24 Ocak 2022 Pazartesi başlayıp 4 Şubat 2022 Cuma tamamlanacak. İkinci dönem 7 Şubat 2022 ile 17 Haziran 2022 Cuma arası. 

Okullarda Covid-19’a karşı hangi önlemler alınacak?

Eğitimin yeniden kesintiye uğramaması için, Covid-19’a karşı tedbir alınacak. Bakan Özer, öğrenci, öğretmen ve diğer çalışanların maske takacaklarını, ihtiyaç duymaları halinde maskelerin idare tarafından ücretsiz sağlanacağını aktardı. Covid-19 salgınıyla ilgili öğrenci, veli, öğretmen ve yöneticiler için kılavuzlar da hazırlandı. Okullardaki tüm kapalı alanlar her gün dezenfekte edilecek, kapalı alanlar sık sık havalandırılacak

2021-2022 eğitim öğretim yılında okullarda alınacak tedbirleri içeren, “Covid-19 salgınında okullarda alınması gereken önlemler rehberi de hazırlandı. 

Rehberde maske, sosyal mesafe, havalandırma gibi kurallar yer alıyor. Öğrencilerin ders aralarında mümkün olduğu kadar açık alana çıkmalarının sağlanması, sınıfların hava akımı yaratacak şekilde en az 10 dakika havalandırılması gerektiğine dikkat çekiliyor. Sosyal mesafe düzenlemeleri de derslik ve öğrenci sayılarına göre yapılacak. Okul bahçesinde ve çevresinde öğrencilerin, öğretmenlerin, diğer çalışanların kalabalık gruplar oluşturulmasının önleneceği, teneffüs saatlerinin kalabalık oluşmaması için okulun fiziksel kapasitesi ve öğrenci mevcudu dikkate alınarak farklı zamanlara denk gelecek şekilde ayarlanacağı belirtiliyor. 

Aşı ve PCR sonuçları takibiyle ilgili neler biliniyor?

19 Ağustos kabine toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilerle irtibatlı, ancak aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada iki defa PCR negatif PCR sonucu talep edeceklerini açıkladı. Öğrencilerde böyle bir zorunluluk bulunmuyor. Velilerden de PCR sonucu istenmeyecek. Ancak Özer, tüm veli, öğretmen ve eğitim çalışanlarına aşı olmaları çağrısında bulundu.

Rehberde de öğretmenler, eğitim personeli, kantin çalışanları ve öğrenci servisi personeli ile öğrenciler ve aynı ev içerisinde yaşayanların tam doz aşılı olmaları öneriliyor. Öğretmen ve okul çalışanlarının aşı olmamaları durumunda haftada iki kez PCR testi yapmaları isteniyor. Öğrenci ve personelin hasta, temaslı veya risklilik durumları MEB’e ve Sağlık Bakanlığı arasındaki veri entegrasyonu yolu izlenecek ve okullara gerekli bildirim yapılacak. Zorunlu PCR testleri, devlet hastanelerinde ücretsiz olacak. 

27 Ağustos tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, öğretmenlerin birinci doz aşılama oranının yüzde 84,06, ikinci doz aşılama oranının ise yüzde 72,57 olduğunu açıklamıştı. Koca, henüz aşı olmayan öğretmenlere de çağrıda bulundu.

Veli ve ziyaretçilerin okula giriş çıkışlarında hangi önlemler alınacak?

Salgın döneminde veli ve ziyaretçilerin bahçe de dahil olmak üzere okula girişlerine mümkün olduğu kadar izin verilmeyecek. Okula girişin zorunlu olduğu durumlarda HES kodu sorgulaması yapılacak ve ziyaretçi maskeli kabul edilecek.

Ayrıca velilere okulun başlangıcında hastalık durumunda bilgi paylaşabilmeleri için “Bilgilendirme formu” verilecek.

Meriç Dönmez, sınıf mevcutlarının kalabalık olduğu okullarda seyreltme yapamanın göründüğü kadar kolay olmadığına işaret ediyor. Dönmez’e göre, velinin içeri alınmaması da çözüm değil, çünkü okul önünde kalabalık oluşmasına mani olmak güç. 

Biri hasta olursa tüm okul karantinaya mı girecek?

Hayır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Okullarda Covid-19 Pozitif Vaka Çıkması Durumunda Yapılması Gereken Uygulamalar” başlığıyla hazırladığı rehbere göre sadece yakın temaslı kabul edilen sınıf karantinaya alınacak, tüm okul değil. 

Sınıfta öğrencilerden birinde Covid-19 saptanması durumunda, kuralına uygun maske takılıyorsa öğretmenler ve öğrenciler izlemeye alınarak derslere devam ediyor. Ancak aynı sınıftan ikinci vaka çıktığında tüm sınıf yakın temaslı kabul ediliyor ve eve gönderiliyor.

Covid-19 pozitif vaka öğretmen ise yine kuralına uygun maske takıldığı durumda öğrenciler temaslı kabul edilecek ve okula devam edecek. Öğretmenin hastalığı dışarıdan kaynaklıysa ve kurallara uyuluyorsa da eğitime devam ediliyor. Ancak öğretmenin, ilk pozitif çıkan sınıfta ikinci vaka olması durumunda öğrenciler eve gönderilecek ve temaslı takibine alınacak.

Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz da bir sınıfta 14 gün içinde birden fazla vaka çıkarsa sınıftaki tüm öğrencilerin ve öğretmenlerin yakın temaslı kabul edilerek eve gönderildiğini ve temaslı takibi yapıldığını açıkladı.

Dolayısıyla yakın temaslı kabul edilenler eve gönderilerek 14 gün boyunca temaslı takibine alınacak. Temaslı kabul edilenlerin ise 14 gün boyunca okulda günde iki kez semptom sorgulaması yapılarak ateş ölçümleri gerçekleşecek. Tüm okullardaki vaka ve temaslara yönelik süreçlerin takibi için elektronik takip sistemi geliştirildi.

Yüz yüze eğitime ara verme ihtimali var mı?

MEB’in yayınladığı rehberde vaka hızının ve bulaş riskinin yüksek olduğu ya da vaka sayısında ani yükselme görülen bölgelerde il ve ilçe sağlık müdürlükleri koordinasyonunda gerekli tedbirler alınacağı aktarılıyor. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bakanlık görevini devralmasının ardından artık okulların kapalı kalmayacağını, önceliğin okulların açık kalması olduğunu vurgulamıştı. Ancak hangi durumlarda eğitime ara verileceği sorusuna açık bir yanıt bulunmuyor.

Diğer ülkelerde durum ne?

Dünyadaki birçok ülke de okullarını Covid-19 tedbirleri kapsamında açıyor. Amerika Birleşik Devletleri Eğitim Bakanlığı da yüz yüze öğrenmenin güvenli ve sürdürülebilir olması için önemli noktaları içeren “Okula dönüş yol haritası” yayınladı. Eyaletler de okullarda alınması gereken tedbirlere yönelik rehberler yayınladı. Hindistan’da da Covid-19 vakalarındaki düşüşle birlikte eyaletlerde okullar Ağustos ayı itibariyle açıldı. Çin de 1 Eylül itibariyle öğrenciler Covid-19 tedbirleri kapsamında yüz yüze eğitime başladı. Çin'de de öğretmen ve öğrencilerin okula girebilmeleri için test yaptırmaları gerekiyor. Ayrıca bazı bölgelerde çocuğun okula gidebilmesi için tüm aileye aşı zorunluluğu getirildi.

Avrupa’da da birçok okul 2021-2022 eğitim öğretim dönemine yüz yüze eğitimle başladı. Almanya, Fransa gibi ülkeler okullarını yüz yüze eğitime açıyor. Almanya'da bazı bölgelerdeki okullarda öğrencilerin ve öğretmenlerin maske takması zorunlu ve aşı olmayanların haftanın belirli günlerinde antijen testi yapmaları gerekiyor.

Güncelleme: 06/09/2021

MEB'in 5 Eylül 2021'de yayınladığı “Okullarda Covid-19 Pozitif Vaka Çıkması Durumunda Yapılması Gereken Uygulamalar” rehberindeki bilgiler eklendi.


Deutsche Schulportal, So starten die Länder ins neue Schuljahr
01/09/2021
tümünü göster
dosya banner