Wuhan koronavirüsü dünyaya yayılmayı sürdüredursun, salgının ulaşabileceği boyut, etkileyebileceği bölgeler ve olası sonuçları büyük merak konusu. Sosyal ve konvansiyonel medyada yayılan komplo teorisi soslu kıyamet senaryoları da kaygıları besler cinsten. Peki hâlâ birçok bilinmez barındıran salgınla ilgili eldeki bilimsel verileri derlediğimizde, nasıl bir tablo ortaya çıkıyor? En çok merak edilenlere teyitli yanıtlar…
Koronavirüs ne zaman ortaya çıktı?
Virüsün ortaya çıkışı Aralık 2019 tarihine dayanıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarında da, konuyla ilgili ilk bilimsel çalışmalarda da virüsün insanlarda ilk görülme tarihinin Aralık olduğu anlaşılabiliyor.
Hastalığın belirtileri neler ve ne kadar ölümcül?
Hastalık SARS ile benzer bir tablo izliyor. Ateş, öksürük ve nefes darlığı hastalığın bilinen en önemli belirtileri. Daha ciddi vakalarda zatürre, böbrek yetmezliği ve ölüm de mümkün. CDC hastalığın belirtilerinin 2-14 günde ortaya çıktığı görüşünde. Dünya Sağlık Örgütü’nün 5 Şubat 2020 tarihli durum raporuna göre, dünya çapında 24 bin 554 doğrulanmış vaka mevcut. Bu kişilerin 24 bin 363’ü Çin’den. Vakalardan 3 bin 219’u ciddi. 491’i Çin’den olmak üzere 492 kişi yaşamını yitirdi.
Bu tablo benzer hastalıklarda nasıldı?
Virüsün ölüme sebep olma oranı (mortality rate) enfekte bireyler arasında yüzde 2 seviyesinde. SARS virüsü 8 bin 96 kişiye yayılmış ve 774 kişiyi öldürmüştü, yani yüzde 10’a yakın bir ölüm oranından bahsediyoruz. MERS daha az kişiye yayılsa da, bulaştığı her 100 kişiden 30’a yakınını öldürmüştü.
Virüse yakalanan kişi iyileşebiliyor mu?
Hastalığa yakalanan kişiler arasında iyileşebilenler de var. 6 Şubat saat 10.00 itibariyle 28 bin 292 kişiden 1219'u tedaviye yanıt verdi ve iyileşti. (Bu sitedeki veriler, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladıklarından farklı, çünkü örgüt verileri sahadan ayrıntılı bir şekilde toplayıp gün sonunda yayınlıyor.)
Türkiye’de hastalığa yakalanan var mı?
6 Şubat 2020 itibariyle Türkiye’de yeni koronavirüs salgınından etkilenen kimse yok.
Hastalığın tedavisi var mı? Aşısı çıktı mı?
Virüsün 6 Şubat 2020 tarihi itibariyle aşısı ya da net bir tedavisi de yok. Antibiyotikler virüslere değil bakterilere karşı etkili olduğundan tedavide işe yaramıyorlar. Ancak hastalar gözetim altında tutuluyor, solunum desteği sağlanıyor ve bağışıklık sisteminin virüsle savaşmasına katkı veriliyor.
Tuzlu su, gargara veya sarımsak çözüm mü?
Dünya Sağlık Örgütü bu konuda geniş bir rehber hazırladı ve çok bilinen bazı yanlışları anlattı. Örgüte göre, ağızda gargara yapmak bazı mikropları öldürüyor ancak yeni koronavirüsün tedavisi sürecinde bir etkisi olduğuna dair bir kanıt yok. Sarımsağın bazı mikropları öldürdüğü de biliniyor ancak onun da koronavirüsle mücadeleye katkısı bilimsel kanıta dayanmıyor. Burnu tuzlu suyla temizlemenin olumlu etkilerinden bahsediliyor, ancak koronavirüse karşı kanıtlanmış bir etkisi yok. Time’ın bilim insanlarıyla birlikte hazırladığı bir yazıda ve AFP’nin doğrulama servisinin hazırladığı analizde de tuzlu suyun olumlu etkisinin kesin olmadığı belirtiliyor.
Sürekli karşımıza çıkan “R0” ne anlama geliyor?
R0 basitçe, bir kişinin hastalığı bulaştırabileceği ortalama kişi sayısını ifade ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yeni koronavirüs için bu değer, an itibariyle 1,4 ila 2,5 kişi. Imperial College’ın hazırladığı bir makalede ise, R0 değerinin en kötü senaryoda 3,5 olabileceği belirtiliyor. Harvard’dan iki profesörün yazdığı bir makalede R0 değeri 2 ila 3,1 olarak veriliyor. Ancak hastalıkla ilgili çalışmalar çok yeni olduğu için bu sayı önümüzdeki dönemde revize edilebilir. Bu sayı kızamık için 11 ila 18, zika virüsü için 3 ila 6,6. Yani yeni koronavirüs, bilinen birçok virüsten daha bulaşıcı değil.
Virüs biyolojik bir silah mı ya da laboratuvarda mı üretildi?
Konuyla ilgili ortaya atılan bu ve benzeri iddialardan hiçbirini destekleyen bir kanıt yok. Yapılan bilimsel çalışmalar da böyle bir şüpheye işaret etmiyor. Virüsle ilgili yazılan makaleler ve yapılan çalışmalar yayılma yerinin Wuhan’daki hayvan pazarı olduğunu düşünüyor.. Virüsün biyolojik bir silah olarak laboratuvarda üretilmiş olmak için fazla verimsiz olduğu da söylenebilir.
Virüs bölgede yarasa çorbası içilmesi nedeniyle mi yayıldı?
Salgın ortaya çıktığından bu yana bu konuda çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bu konuyu savunanların üzerinde durduğu argüman ise Science China'da yayınlanan ve virüsün çıkış kaynağının yarasa olduğunu belirten bir makaleydi. Yeni ortaya çıkan koronavirüsün SARS ve benzeri virüslerle aynı aileden olması ve yarasalardan kaynaklanma ihtimali de bu savı güçlendiriyor. Mevcut çalışmalar virüsün kesin kaynağını belirlemek için şimdilik yetersiz. Bu yüzden bu sorunun yanıtı henüz net değil. Francetvinfo, Maldita ve Correctiv gibi doğrulama platformları da konuyla ilgili yaptığı analizlerde, virüsün yarasa çorbasından geçtiğini gösteren herhangi bir delil olmadığını belirtti.
Virüsten korunmak için ne yapmalı?
Virüsten korunmak için önerilen bir dizi tedbir var. Amerikan Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) ellerin sabun ve suyla en az 20 saniye yıkanması, ya da en az yüzde 60 alkol oranına sahip bir dezenfektanla temizlenmesini öneriyor. Elle göz, burun ve ağıza temas etmemek, hasta insanlarla yakın temastan uzak durmak, hastayken evde kalmak, öksürük ve aksırıklarda mutlaka mendil ya da maske kullanmak ve sık kullanılan nesneleri düzenli temizlemek gibi tavsiyeler bulunuyor. Benzer uyarıları Dünya Sağlık Örgütü de yineliyor. Sağlık Bakanlığı da seyahat edecek kişiler için çeşitli uyarılar yayınladı.
Hastalıkla ilgili gelişmeleri nereden takip etmeli?
Virüsün yayılımıyla ilgili verilerin anlık takip edilebileceği çeşitli siteler var. Dünya Sağlık Örgütü de bu kurumlardan biri. Örgütün günlük durum raporlarından, hastalığın izlediği seyri izlemek mümkün. Konuyla ilgili doğrulanmış bilgi alınabilecek bir diğer siteyse, WHO, CDC gibi kurumların verilerini anlık olarak haritalandırıyor.