Kitap dosyası (II): Basım ve satış oranlarıyla Türkiye’de kitap

Dosyamızın ikinci bölümünde katma değer vergisi istisnası kapsamına alınan kitapların basımı ve satışlarına dair merak edilen istatistiklere göz attık.


25/04/2019 07:29 11 dk okuma

Bu içerik 4 yıldan daha eski tarihlidir.

Dosyamızın birinci bölümünde kitaplarla ilgili çevrimiçi yolculuğumuza adım atmış, edindiğimiz veriler üzerinden karşılaştığımız iddiaları incelemiş, güncel ve güvenilir verilerin önemi üzerinde durmuştuk. Dosyamızın ikinci bölümünde katma değer vergisi istisnası kapsamına alınan kitapların baskısı ve satışlarına dair en çok merak edilen istatistiklere göz attık.

Kitapların kimliği: ISBN

ISBN (International Standard Book Number, Uluslararası Standart Kitap Numarası), bir materyalin künye bilgilerini veren numaralandırma sistemi. Numaralar, 2007 yılının başından itibaren 13 haneli olarak atanıyor (daha öncesinde 10 haneliydi). ISBN numarasında kullanılan sayı grupları, 5 farklı kategoriyi temsilen ya boşluk ya da kısa çizgilerle birbirinden ayrılıyor. Her biri başka bir kategoriyi temsil eden numaralama sistemi kitapların künye bilgilerini taşıyor.

isbn nedir

Prefix - ön takı
Registration group - bir ülke, coğrafi konum ya da dil bölgesini belirten
tescil grubu numarası
Registrant element - yayınevini tanımlayan ve 7 haneye kadar uzayabilen
tescil öğesi
Publication element - 
yayımlama öğesi
Check digit - matematiksel olarak numaralandırmayı kontrol eden son rakam,
kontrol hanesi

Kitaplara dair en tutarlı ve güvenilir kaynakların bulunduğu verilerin yararlandığı bandrol istatistikleri işte bu numaralandırma sistemine dayanıyor. TÜİK Uluslararası Standart Kitap Numarası ve Telif Hakları Genel Müdürlüğünün verileri, Uluslararası ISBN Ajansı [The International ISBN Agency] ve UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) araştırmaları, Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Türkiye Kitap Pazarı Raporları, Yayımcı Meslek Birlikleri Fedarasyonunun Bandrol Verileri Raporları, Konda Araştırma ve Danışmanlık ve Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Merkezinin verileri ISBN verilerine sıklıkla başvuruyor.

YAYFED: 2018’de bandrol kapsamındaki toplam kitap adeti yüzde 1 oranında büyüdü

2018 yılında bandrol kapsamında toplam kitap adeti 410 milyon 641 bin 305 olarak kaydedildi. Bu veri, yayıncıların bir önceki seneye göre (toplam 407 milyon 739 bin 8) daha fazla bandrol talebinde bulunmuş olduklarını gösteriyor. Bir sene içinde gerçekleşen yaklaşık yüzde 1 oranında büyüme Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) tarafından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor:

Haziran ayı seçimleri ve arkasından yaşanan ekonomik konjonktür sektörün büyümesini sınırlamıştır. Bu süreçte yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen sektörün bir önceki yıla göre üretilen kitap adetinde büyüme göstermiş olması gerçekten takdir edilmesi gereken önemli bir başarıdır.

Fakat 2018 yılında yaşanan enflasyon, kağıt krizi, yayıncıların Maliye Bakanlığından tahsil edecekleri KDV alacaklarının birikmesi ve kitabın basılma aşamasında kesilen vergilerde indirim gerçekleşmemesi 2019 yılının ilk aylarında çok iyi sonuçlar alınamamasına neden oldu. Bandrol sayıları, 2019 yılının ilk aylarında 2018’e göre daha düşük ilerledi.

2019’un ilk iki ayında yaklaşık 4 milyon 500 bin daha az bandrol talep edildi

Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu’nun (YAYFED) 2019 Yılı Şubat Ayı Bandrol Verileri Raporu’na göre 2018’e göre bu senenin ilk iki ayında yayıncılar tarafından 4 milyon 436 bin 878 daha az bandroltalepedildi. Bandrol talebindeki düşüş olumsuz bir gelişme olsa da rapor, önümüzdeki aylarda bu eksiğin kapanmasını umduklarını belirtiliyor.

bandrol kitap

Sene başından itibaren kitap üretiminde ciddi bir düşüş yaşanıyor. 2019 Ocak ayında 2018 yılının Ocak ayına göre yüzde 9,96 oranında bir düşüş gözlenirken, Şubat ayı bir önceki seneye göre yüzde 8,10 oranında gerilemişti. Mart ayında ise bu düşüş oranı üçe katladı ve kitap üretimi yüzde 28,69 geriledi. “Kitaplara uygulanan KDV hakkındaki iddialar” isimli dosya yazımızda, KDV indirimin okura yansıyabilmesi için yayıncılık sektörünü etkileyen başka düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu belirtmiştik. Tabloda gördüğünüz kitap üretimindeki düşüş, yayıncıların birikmiş KDV alacaklarını alabilmeleri ve üretim ve satışta uygulanan diğer vergilerde de indirime gidilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamış oldu.

Türkiye’de kişi başına 7 kitap düşüyor

Telif Hakları Genel Müdürlüğünün süreli olmayan yayınlardaki bandrol sayılarına göre Türkiye’de 2018 yılında kişi başına düşen kitap sayısı 7,18 olarak belirlenmişti. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerini değerlendiren Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk ise, kişi başına düşen kitap sayısının nüfusun artışı ve kitap üretim hızının düşmesiyle 7,76’dan 7,08’e düştüğünü belirtti ve okuma kültürünü yaygınlaştırmak için “Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma Platformu-OKUYAY” projesini yürüteceklerini belirtti. 2019’un ilk üç ayında bandrol talebindeki düşüş eğer bu şekilde devam ederse, Türkiye’de kişi başına düşen kitap adeti daha düşük rakamları görebilir.

kişi başı kitap 2017 2018

Ayrıca bandrol sayılarının eğitim, inanç, çocuk, gençlik, ithal ve akademik kitaplar gibi birçok farklı konudaki kitapları kapsadığını da unutmamak gerek. Yani Türkiye’de kişi başına düşen kitap sayısının 7 adet olduğunu belirtirken aslında kapsamlı bir veriyi ele almış oluyoruz. 2019 yılının ilk çeyreği tamamlanırken, toplam üretilen kitap sayısı yaklaşık 71 milyon oldu; Türkiye’nin nüfusu ise yaklaşık 82 milyon. Yani ilk çeyreği bitirdiğimiz 2019 yılında şu an Türkiye’de yaklaşık 11 milyon insana bir kitap bile düşmüyor; fakat önümüzdeki aylarda bandrol taleplerinde beklenen artış gerçekleşirse, bu ara kapanabilir.

kişi başı kitap 1

“Öğrenci başına bir akademik kitap bile düşmüyor”

Üniversite öğrencilerinin sadece akademik kitaplarla karşılaştırıldığı bir başka veri ise Türkiye’nin akademik kitap üretiminde yeteri kadar ilerlemediğini gösterir nitelikte. Türkiye Yayıncılar Birliğinin raporuna göre 2018 yılında bir önceki yıla göre araştırma-inceleme kitaplarında düşüş yaşandı. Raporda şu yorumlar yer alıyor:

“Bir yıllık bandrol verilerine göre [2018] toplam akademik kitap üretimi 4.461.008 adet. İki yüzden fazla üniversitemizle ve 4 milyona yakın öğrencimizle övünüyoruz ancak öğrenci başına 1 akademik kitap bile düşmüyor. Bu rakamlar, yasadışı fotokopinin bir sonucu.”

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünün verilerine göre ise 2016’dan itibaren süreli olmayan yayın bandrolü satışlarında en büyük payı üniversite ve lise hazırlık kitaplarının da yer aldığı eğitim kitapları oluşturuyor. Seneler içinde bandrol satışını yükselten bir diğer kategori ise inanç içerikli kitaplar.

bandrol değişim 1 1Söz konusu grafiğe bakıldığında eser türüne göre en fazla bandrol satışının her üç sene için de eğitim kitaplarına ait olduğu görülüyor. 2016 yılından bu yana sürekli artış gösteren bir kategori ise bulunmuyor. 

"ISBN atanan kitapların tümü, yayımlanan bütün kitapları temsil etmeyebilir"

Peki bunca verinin dayandırıldığı bandrol talebi ve satışları, Türkiye’nin kitapla ilişkisini tam olarak açıklayabilir mi? Ya da sadece üretilmesi ve satılması Türkiye’nin o denli okuduğunun kanıtı mıdır?

Bu sorulara yanıt aramak için Teyit bu süreçte Uluslararası ISBN Ajansı [The International ISBN Agency] yetkilileriyle iletişime geçti. E-posta üzerinden yapılan açıklamada Uluslararası ISBN Ajansı yetkilisi, ISBN verilerinin bilgi verebileceğini ancak her zaman için en sağlıklı veriye ulaştıramayabileceğini söyledi. ISBN'in kullanışlı ve etkili bir kimlik tanımlayıcısı olduğunu fakat dünya genellikle yayıncılık için yasal bir gereklilik olmayabileceğini belirtti. ISBN sistemi ülkelerin belirli birimlerine atandıktan sonra toplu verileri kendi merkezinde tutmuyor. Dolayısıyla bütün ISBN numaralarının kaydını işleyen herhangi bir veriye toplu olarak rastlamak mümkün değil. Ayrıca Uluslararası Standart Kitap Numarası’nın henüz oturmadığı bölgeler de var. Yani ISBN atanan kitapların tümü, yayımlanan bütün kitapları temsil etmiyor. Bunu ancak belli ülkeleri kıyaslayarak yapabiliyoruz. Türkiye’deki yayın standartları ve derleme sistemiyle ilgili ayrıntılı bilgiye ve atanan ISBN sayılarını güncel verilerine T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünün resmi sitesinden ulaşılabilir.

İdefix üzerinden en çok kitap satışı gerçekleştirilen il Ankara

Türkiye’de il bazında kitap satışları hakkında bilgi edindiğimiz bir diğer platform ise çevrimiçi kütüphanelerden biri olan idefix. idefix son altı ayda platformdan gerçekleştirilen siparişleri göz önünde bulundurarak bir okuma haritası çıkartıyor. Oluşturulan okuma endeksi sonucunda, Türkiye’nin en çok kitap okuyan şehri (2,08 ile) Ankara. İkinci sırada ise 1,92 okuma endeksiyle İstanbul var. İlk üçe giren son şehir ise Eskişehir (1,54). Fakat bu harita, idefix’in de belirttiği gibi yalnızca platformda son altı ay içinde gerçekleştirilmiş satışlar baz alınarak yapılıyor. Yani bir okurun başka çevrimiçi kitap dağıtıcıları, kitapçılar, yayınevleri, sahaflar veya kütüphanelerden elde ettiği kitapları tespit edemiyor. Ayrıca bu haritanın kapsamının sadece platform üzerinden gerçekleştirilen “satışlar” temel alınarak yapıldığını unutmamak gerek, dolayısıyla en çok okuyan il olarak belirtilen Ankara, aslında idefix kullanıcılarının Ankara’daki hanelerine sipariş ettikleri kitapları tanımlıyor ve okuma oranını doğrudan ölçmüyor.

\"\"

“idefix Türkiye okuma endeksi; [Bir şehre son altı ayda tüm ülkede satılan kitap adedi / son altı ayda tüm ülkede satılan kitap adedi] / [Şehrin nüfusu / Türkiye Nüfusu] hesaplaması ile elde ediliyor.”

İPUCU: Bir veri bahsettiği kapsam veya kitleden çok daha azını temsil ediyor olabilir.

En çok eğitim kitapları rağbet görüyor

Talep edilen ve üretilen bandrol sayılarını incelerken, eğitim alanında sürekli gözlemlenen artışa değinmiştik. Türkiye Yayıncılar Birliği “2018 Türkiye Kitap Pazarı Raporuna göre 2018’in toptan satışlar pazarında en büyük pay da eğitim yayınlarına ait.

\"\"

Yardımcı kaynak ve sınava hazırlık kitapları yüzde 36,29’la neredeyse bütün kültür yayınlarının toplam pazar payını paylaşıyor. Bu geride kalan ithal, araştırma, inceleme, edebi ve inanç kitapları düşündüğümüzde çok ciddi bir oran. Hazırlık kitapları aynı zamanda toplam kitap üretiminin de yüzde 52,45’lik payına sahip. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ücretsiz dağıtılan ders kitapları ise Türkiye’deki kitap pazarında en büyük üçüncü oranına sahip.

MEB 2003’ten beri öğrencilere ücretsiz ders kitabı ulaştırıyor

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün eğitim veren okullara dağıtılan ders kitapları 2003 yılı itibariyle ücretsiz olarak öğrenciye ulaştırılıyor. 2003´ten 2017 yılına kadar toplam 2 milyar 680 milyon 30 bin 389 adet kitap öğrenciye ücretsiz dağıtıldı. Eski Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, kitap dağıtımı uygulamasının tamamına 4 milyar 626 milyon 470 bin 672 TL ödeme yapıldığını belirtti.

Sadece 2018-2019 eğitim öğretim döneminde 141 milyon 505 bin 230 ders kitabı öğrenciler için hazıredildi. Ayrıca MEB artık ders kitaplarını çevrimiçi platformda da bulunduruyor.

\"\"2018 yılında 92 milyar 529 milyon TL olan MEB bütçesi, 2019 yılında 161 milyar 612 milyon TL olarakbelirlenmişti.

Ders kitapları, lise ve üniversite hazırlık kitaplarının kitap pazarında önemli bir payı olduğu bilgisi Türkiye’de kitap “okuma” oranlarını hesaplarken de göz önünde bulundurulmalı; çünkü söz konusu kitaplar aslında pratik anlamda Türkiye’deki kitap okuma oranını ölçmüyor.

ABD ve Avrupa’da da en çok eğitim kitapları satılıyor

“TÜİK Uluslararası Standart Kitap Numarası İstatistikleri”ne göre 2017 yılında yayımlanan materyallerin yüzde 28,4’ü eğitim konusunda. Ayrıca eğitim konulu yayınlara atanan ISBN sayısı 2017 yılında, 2016 yılına göre yüzde 16,6 oranında artış göstererek 17 bin 153’e ulaştı. Eğitim alanında çıkarılan ve satılan kitapların oranı ise başka ülkelerde de yüksek. Örneğin ABD’de 2017’de en çok satılan kitap, 420 milyon dolar hasılatla, ders kitapları. Öğrenciler kendi ders kitaplarını kendileri edinmek zorundalar. Hatta Forbes’in haberine göre ABD’deki öğrencilerin yüzde 85’ini yemek, sağlık ve kira için ayırmaları gereken miktardan daha çok ders kitapları için ayırmaları gereken para strese sokuyor. Yasa dışı yollardan edinilen kitaplar için ise sıkı uygulamalar yürürlükte. Kitaptan fotokopi çektirmek isteyen öğrenciler sadece yüzde 10’unu çektirebiliyor, bu da genelde bir kitabın bir bölümüne denk geliyor; yani ders kitaplarını satın almak “yerine” fotokopi çektirmek telif hakkı yasalarıyla denetleniyor ve korunuyor.

European Book Publishing Statistics’in 2017 verilerine göre Avrupa ülkelerinde kitap satışının toplam hasılatı 22.2 milyar euro. Bu satışın en büyük payını da yüzde 21,2 ile eğitim kitapları dolduruyor. Yani eğitim yayınlarındaki ivmenin dünyada birçok ülkede paralel gittiğini söylemek mümkün.

“Kitap”la ilgili internet aramalarının neredeyse tamamı ders kitaplarıyla ilgili

Çevrimiçi aramalar da Türkiye’nin kitapla ilgisinin en çok eğitim söz konusu olduğunda arttığını gösteriyor. 2004’ten bu yana kitap kelimesini arayanların aramalarında ulaştıkları nihai sonuç okullarla ilişkili. Google Trends üzerinden alınan aşağıdaki tablo 2004’ten bu yana kitap sorgulamaların hangi arama sonuçlarına götürdüğünü gösteriyor. Arama motorlarında MEB ders kitapları, cevapları, matematik, türkçe, sosyal bilgiler, fen bilgisi gibi ortaokul ve lise branş kitaplarının aratıldığı görülüyor. Dolayısıyla, eğitim konulu kitap arayışı internette de en yaygın olanı.

\"\"

Kitapların sınıflandırılması, konularına göre üretimi ve satışlarına dair verileri gördüğümüz ikinci bölümde Türkiye’nin en çok eğitim kitaplarına ilgi gösterdiğine tanık olduk. Fakat Türkiye’nin okuma kültürünü sadece satışlara bakarak yorumlamak da bizi kısır bir döngüye sokabilir; çünkü okuma oranları, kütüphaneler, zaman ve bütçe harcamaları gibi değişkenler de var. Mesela Türkiye’nin diğer ülkelere kıyasla bir günde kaç dakika kitap okuduğu veya bir hane halkının kitaba ne kadar bütçe ayırdığı da Türkiye’de kitapların ne durumda olduğunu anlamamız için oldukça önemli. Kitaba ayırdığımız bütçe ve zamana dair verilere değineceğimiz üçüncü bölümümüzde, kitap okuma oranları ve okuma kültürümüzde ilgili şimdiye kadar sosyal medyada dolaşan çarpıcı iddiaları da mercek altına aldık.