"Çöp nasıl bir sorun haline geldi?" isimli dosya videosu Teyit YouTube kanalında.
İstanbul’un Kadim Sorunları çalışmasının ikinci dosyasının ilk bölümünde, kentin atık macerasının geçmişine bakmıştık. İkinci bölümde İstanbul’un mevcut atık bertaraf metotları hakkında detaylara gireceğiz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi verilerinde katı atıklar, evsel, tıbbi ve mekanik süpürme sonucu elde edilenler olarak sınıflanmış. Biz İstanbul’un çöplerini incelerken konuya üç başlıkta yaklaşacağız: Evsel, tıbbi ve endüstriyel atıklar. Bu atıkların her birinin mevcut bertaraf yollarını inceledikten sonra, son bölümde her birinin sorunları ve olası çözüm önerilerine odaklanacağız.
Sorumlu kim?
Tek tek bertaraf yollarına girmeden önce sorumlu kim ona bakalım. 2005 yılında çıkarılan 5593 sayılı Belediye Kanunu gereği, evsel atıkların toplanması, ilçe belediyeleri sorumluluğunda. İBB Atık Yönetimi Müdürlüğü’nün Teyit’e verdiği bilgilere göre, günümüzde İstanbul’un atık yönetimi süreci şöyle işliyor: Kentteki 39 ilçe belediyesi her biri kendi sınırlarında atık toplama sistemleri kurup, konteynırlardaki atıkları sıkıştırmalı çöp toplama araçları ile İBB’ye ait katı atık aktarma istasyonlarına taşıyor.
İBB’nin sorumluluğu ise 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu gereğince, atıkların kaynağında toplanması hariç tüm süreci kapsıyor: Evsel atıkların aktarma istasyonlarından depolama sahasına taşınması, düzenli depolama sahalarında bertarafı, bu sahalarda oluşan sızıntı suyunun arıtılması ve çöp gazından elektrik enerjisi elde edilmesi ile organik atıktan kompost veya atık üretimi bunlara dahil. Haricinde, tıbbi atıkların toplanması ve bertarafı, evsel atık benzeri ticari, endüstriyel ve kurumsal atıkların bertarafı ve imhası ile İstanbul genelinde ana arterlerdeki şehir temizliği hizmetleri de İBB tarafından sağlanıyor.
Atık bertarafında, bahsetmemiz gereken kurumlardan ilki İstaç. İstaç, İstanbul’un atık yönetimi ve çevre temizliğini üstlenen çevre yönetim şirketi. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir iştiraki olarak kurulmasıyla Ümraniye Çöplüğü gibi döküm sahaları kapatıldı ve düzenli depolama sistemine geçildi.
2020 itibariyle İstaç’ın işlettiği 64 bertaraf tesisi bulunuyor. İstaç, İstanbul Avrupa ve Anadolu Yakası'nda toplam sekiz katı atık aktarma istasyonu ile faaliyet gösteriyor. İnşası devam eden dört aktarma istasyonunun tamamlanmasıyla İstaç, İstanbul'a toplam 12 katı atık aktarma istasyonu ile hizmet vermeye devam edeceğini ifade ediyor.
Evsel çöplerimize neler oluyor?
Türkiye'de günlük kişi başı ortalama 1,16 kilogram katı atık üretiyoruz. Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’da ise 2019’da kişi başı evsel atık miktarı yaklaşık 1,1 kilogram. Bunların mühim bir kısmı evsel atık. İstaç’ın verilerine göre İstanbul’da her gün 16 bin ton evsel atık oluşuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2021 Faaliyet Raporu’na göre ise, depolama sahalarına günlük ortalama 17 bin 738 ton evsel atık ulaşıyor. Berlin Belediyesi’nin atık yönetim belgesinde olduğu gibi evsel çöpün tam olarak hangi oranlarda nelerden oluştuğunu bilmek daha iyi olabilirdi. Ne kadarı organik, ne kadarı cam, ne kadarı plastik gibi… (sf. 1)
Belediyeler aracılığıyla Katı Atık Aktarma İstasyonları’na taşınan evsel atıklar, bazı işlemlerden geçiriliyor. Bu metotları geri dönüşüm, kompostlaştırma, düzenli depolama ve yakma diye sıralayabiliriz. Bu yöntemlere işlem sırasında göre bakalım.
Kompostlaştırma: Tesislere getirilen karışık evsel atıklar önce ayrıştırılıyor. İçlerindeki organik maddeler biyokimyasal işlemlerden geçirilerek humusa benzer yapıdaki komposta dönüştürülüyor. Kompost, toprak iyileştirici bir çeşit gübre.
İstanbul’da toplanan organik içerikli evsel atıklar, Kemerburgaz Geri Kazanım ve Kompost Tesisi’nde işleniyor. Tesis 2001’den beri hizmet veriyor ve günlük bin ton evsel atık işleme kapasitesine sahip. İBB, tesiste hal, pazar yeri, park bahçeler ve mutfaklardan çıkan organik atıkları kompostlaştırarak, park ve bahçeler ile çiçek üretiminde kullanıyor.
Atıktan üretilen kompost miktarı 2019’da 16 bin 503 ton idi. 2013 yılında üretilen kompostun satışı da başlamış.
Geri dönüşüm: Evsel atıklarda bulunan alüminyum, plastik, metal, demir, cam, kağıt ve karton gibi geri dönüştürülebilen atıklar da ayrıştırılarak dönüştürülüyor. Bu atıklar da Kemerburgaz ve Şile-Kömürcüoda Entegre Mekanik Biyolojik İşlem ve Geri Kazanım Tesisinde ayrıştırılarak ekonomiye kazandırılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre 2019’da şehirdeki geri dönüştürülebilir malzeme miktarı 8 bin 832 ton idi. Geçmiş yıllardaki verileri incelediğimizde geri dönüştürülebilir malzeme miktarında seneler içerisinde tutarsız artış ve azalışlar olduğunu görüyoruz. Örneğin geri dönüştürülebilir malzeme miktarı 2014’te 17 bin 425 ton iken, bir sene sonra 7 bin 69 tona düşüyor. 2016’da bu miktar yaklaşık iki katı artış gösterirken, 2017’de yeniden düşüş yaşanıyor.
Düzenli depolama: Çöpler ayrıştırıldıktan sonra, komposta uygun olmayan ya da geri dönüştürülemeyen malzemeler, katı bertaraf sahalarına taşınıyor. İstanbul’da Avrupa ve Asya yakası olmak üzere belediye atıklarının bertaraf edildiği iki düzenli depolama tesisi bulunuyor. Düzenli depolama, aslında çöpleri gömmek anlamına geliyor. İstanbul’da geri kazanılamayan günlük 17 bin ton çöpün 10 bin tonu Avrupa yakasında Silivri Seymen Atık Bertaraf Tesisi’nde, 7 bin tonu ise Asya yakasındaki Şile Kömürcüoda Atık Bertaraf Tesisi’nde depolanarak bertaraf ediliyor. Her iki tesiste de günlük yaklaşık 19 bin ton evsel atık birikiyor.
Depolama sahasına yönetmelik kapsamında kabul edilen atıklar, sisteme kayıtlı araçlar ile kantardan geçerek ilgili bölüme dökülüyor. Çöpler, depolama alanlarının ömrünü uzatmak için sıkıştırılıyor ve derin çukurlara dökülüyor. Çöplerin toprağa sızmasını önlemek için zemin yalıtılıyor.
Depolama merkezlerinde sıkıştırılarak gömülen atıklardan, metan gazıyla birlikte sızıntı suyu ortaya çıkıyor. Sızıntı sularının çevreye zarar vermemesi için drenaj borularıyla arıtılması gerekiyor. İstanbul’da her gün İstaç tarafından 4 bin metreküp çöp sızıntı suyu arıtılıyor. Arıtılan sızıntı sularının Avrupa yakasında İSKİ aracılığı ile Baltalimanı İleri Arıtım Tesisi’ne, Anadolu yakasında ise dereye deşarj edildiği belirtiliyor.
Ayrıca Avrupa Yakasındaki Seymen Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama Tesisi’nde oluşan sızıntı sularının arıtımı için tesis inşa süreci devam ediyor. Tesis, günde 6 bin metreküp kapasiteli olarak tasarlanmış ve ilk aşamada tesisin günde 4 bin metreküp kapasiteyle hizmet vermesi planlanıyor. İstaç, tesisin 2021 yılı sonunda işletmeye alınmasını öngörüyor.
Yakma: İstanbul’da özellikle tıbbi patolojik atıklar yakılarak bertaraf ediliyor. Atıktan üretilmiş yakıt miktarı 2019’da 26 bin 417 ton idi. Eyüpsultan’da inşası devam eden Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi Türkiye’nin ilk evsel atık yakma tesisi olacak. Tesis ile yaklaşık 100 hektarlık depolama alanından tasarruf sağlanacağı ve İstanbul’da oluşan evsel atıkların yüzde 15’i yakma yöntemi ile bertaraf edileceği belirtiliyor.
İBB çöp gazından enerji üretimi, petrol türevli atıkların geri kazanımı, kurumsal sıfır atık yönetimi, akıllı mobil aktarma istasyonları ve sıfır atık tema parkı uygulamalarıyla da atık yönetimi konusunda çalışıyor. 2019’da çöp gazından üretilen elektrik enerjisi miktarı 477 bin 608 ton idi. İBB’nin 2050 yılı hedefleri arasında çöp gazından üretilen enerjinin artırılması da var. Buna göre, çöp gazının yüzde 95’inin enerjiye dönüştürülmesi hedefleniyor.
Endüstriyel atıklar artıyor
Sanayi ve üretim tesislerinde bir işlem sırası veya sonrasında ortaya çıkan katı atıklara ‘endüstriyel katı atıklar’ deniyor. Teyit’in ulaştığı Atık Yönetimi Müdürlüğü, endüstriyel atıkların bertarafına ilişkin mevzuatta büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumluluğu bulunmadığını söyledi. Endüstriyel atıklar diğer atıklar gibi toplanarak değil, kişi veya kurum başvurusuyla bertaraf ediliyor. Çünkü endüstriyel atık sahibi, atıklarını yönetmelikte belirtilen hükümlere uygun olarak yönetmekle yükümlü.
İlk olarak endüstriyel tesisler, atıklarını tesislerinde geçici olarak depoluyor. Tesisteki depolama alanı dolunca tesisin, atıkların bertarafı için gerekli lisanslara sahip yetkili firma ya da belediyelerle temas kurması gerekiyor. İstaç, lisanslı araç ve tesisleriyle İstanbul’da endüstriyel atıkları bertaraf eden kurumlardan biri. İşlemler İstaç’ın müşteri portalı üzerinden gerçekleşiyor.
Teyit’in endüstriyel atıkların hangi yöntemlerle bertaraf edildiği hakkında bilgi almak için ulaştığı İstaç yetkilileri, bertaraf metoduna laboratuvar analizi sonrası karar verildiğini belirtti. Bertaraf yöntemleri arasında yakma, düzenli depolama, geri kazanım ve enerji eldesi bulunuyor.
Endüstriyel atıklar ilkin tasnif, etiketleme ve ambalaj iyileştirmeleri için Tehlikeli Atık Ara Depolama Tesisleri’ne gönderiliyorlar. Geri dönüşümü ekonomik olmayan atıklar, ön işlemde yakıta dönüştürülüyor.
Depolamaya uygun, tehlikeli ve tehlikesiz olanlar ise 1. Sınıf Düzenli Depolama Sahası’nda bertaraf ediliyor.
Geri kazanımı mümkün olmayan endüstriyel atıklar ise 'stabilizasyon ve solidifikasyon (S/S) tesisinde', çimento, sülfat ve kireç gibi çeşitli bağlayıcı malzemeler kullanılarak fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçiyor. Katılaştırılan atıklar kontrolden geçirildikten sonra bertaraf için düzenli depolama sahalarına gönderiliyor.
2018’de endüstriyel atık nakliye hizmetinde toplanan toplam miktarı 10 bin 860 ton iken, 2019’da 11 bin 747 ton oldu.
Hepimiz maske takıyoruz, peki tıbbi atıklara ne oluyor?
Elbette İstanbul’da yalnızca evsel ve endüstriyel atık ortaya çıkmıyor. Sağlık kuruluşlarında oluşan atıklar birbirlerinden farklı renkli torbalarda toplanıyor. İlaç, serum şişesi gibi cam atıklar mavi; sargı bezi, idrar kabı gibi bulaşıcı atıklar kırmızı; iğne gibi delici atıklar ise sarı renkli torbalarda toplanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 8 bin 500 noktadan günde 77 ton tıbbi atık topluyor. Tıbbi atıkları bertaraf etmenin iki yolu var: Yakma ve sterilizasyon.
Toplanan tıbbi atıkların 17 tonu 1995’te kurulan Odayeri Tıbbi Atık Yakma Merkezi’ne götürülerek yüksek sıcaklıktaki fırınlarda yakılıyor. Burada yakılan atıkların külleri düzenli depolama sahasında diğer atıklardan ayrı depolanıyor. Bu sayede hastalık yayma riski yüksek olan enfeksiyon kalıntıları ortadan kaldırılıyor.
60 ton tıbbi atık ise 2013 yılında devreye alınan Odayeri Tıbbi Atık Sterilizasyon Merkezine getiriliyor. Burada atıklar ilk önce yaklaşık 45 dakika boyunca 145 derecede sterilize ediliyor ve evsel atık statüsüne getiriliyor. Sonrasında iki aşamalı parçalama işleminden geçerek düzenli depolama sahalarına götürülüyor. Bu sayede tıbbi atıklar evsel atık kategorisine getiriliyor.
2018’de Asya ve Avrupa yakasında toplam 27 bin 522 ton tıbbi atık toplandı. 2019’da ise 27 bin 834. Pandemi ile birlikte 2020 yılında tüm noktalardan toplanan atık miktarı yaklaşık 30 bin 567 ton oldu.
Böyle bakınca, bir zamanlar acı tecrübeler yaşansa da sorun çözülmüş görünüyor. Peki İstanbul’un mevcut atık bertaraf metotları, artan nüfüs, iklim krizi ve sürdürülebilirlik hesaba katıldığında nerede duruyor? Diğer kentler geleceği nasıl planlıyorlar?
Bu soruya son bölümde yanıt arayacağız.