Gıda fiyatları dosyası (I): Küresel gıda piyasasında neler oluyor?

Küresel bir gıda krizinin yaşandığı verilerle aşikar. Gıda fiyatları pandemi, Rusya ve Ukrayna Savaşı, artan enerji fiyatları ve iklimden doğrudan etkileniyor. Ancak mevcut küresel gıda sistemi, bu güncel gelişmeler yaşanmasaydı da sürdürülebilir değildi.


26/05/2022 08:02 10 dk okuma

Bu içerik 1 yıldan daha eski tarihlidir.

İnsanlık, bir süredir unuttuğu ancak kolektif hafızasına yerleşmiş bir kaygıyı yeniden tecrübe ediyor: Yiyecek ekmek bulabilecek miyiz? 

Son 20 yılda zaten artma eğiliminde olan gıda fiyatları, pandemi ve Ukrayna’da başlayan savaşın etkisiyle fırladı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre küresel gıda fiyatları 2022 Mart ayında 1990’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

Düşük enflasyon ve istikrarlı fiyatlarıyla ünlü gelişmiş ekonomilerden ardı ardına emsalsiz enflasyon rakamları gelmeye başladı. Ancak Türkiye’deki fiyat artışlarının yaşattığı kaygının çok daha fazla olduğu açık. Bir süredir ayçiçek yağı, bakliyat, un, şeker, et ve süt ürünleri market raflarında ya bulunamıyor ya da gelen zamlardan dolayı alınamıyor. İstanbul Planlama Ajansı’nın Mart 2022 tarihli İstanbul Barometresi raporu için görüşülen 638 kişinin yüzde 45,6’sı kırmızı et, yüzde 36,5’i ayçiçek ve zeytinyağını artan fiyatlardan sonra hiç alamadığını belirtmiş. Takip eden ürünler ise, süt ve süt ürünleri ile taze sebze meyve olmuş. 

Gıda fiyatları artık her sohbetin başlıca konusu. Tartışmaya kutuplaşmanın genel havası da etki ediyor. Toplumun bir kesimi, güncel gıda fiyatları ve gıdaya erişim sorununun temelinde, son 20 yılın idaresi sonucu oluşan makroekonomik dengesizlikler ile dışa bağımlılığın etkili olduğunu düşünüyor. Bu argümanlar sık sık, “tohumu İsrail’den, buğdayı Rusya’dan aldığımız” bir “düşkünlük” halini tarif ediyor. Diğer kesim ise, astronomik artışlardan salt küresel trendleri sorumlu tutuyor. Gelişmiş ülkelerdeki fiyat artışları ile zaman zaman boş kalan market rafı görüntüleri bu argümanı savunanların sık başvurdukları malzemeler. 

Peki gıda fiyatlarındaki gerçekten baş edilmesi güç hale gelen artışları nasıl anlamalıyız? Bu argümanların temelleri ne kadar sağlam? Mevcut duruma hangi kısa ve uzun vadeli, yerel ve küresel etkiler ne kadar etki etmiş olabilir? Türkiye ve dünya, gelecekte yaşanabilecek olası bir gıda krizine ne kadar hazır? 

Sorunu tüm boyutlarıyla ve tarihselliğiyle kavrayabilmek için, epey geri gitmek ve gıda meselesini bütüncül anlamak lazım. İki bölümden oluşacak bu dosyanın ilk bölümünde, küresel gıda piyasalarının dinamiklerini anlamaya çalışacağız. Bu güncel küresel etkilerin olası etkisini tarttıktan sonra, ikinci bölümde Türkiye’nin bu etkiyi daha dramatik yaşamasına neden olan olası etkileri analiz etmeye çalışacağız.

Dahası bu güncel dertlerin ötesine bakmayı deneyecek, “gıda adaleti” ve “sürdürülebilirlik” perspektifinden, küresel beslenme sorununun epey uzun zamandır tartışılan yapısal sorunlarına da göz atmaya çalışacağız. 

Daha önce de konut ve enerji fiyatlarındaki artışlarla ilgili benzer bir bakış açısından yola çıktığımız dosyalar serimizi de böylece tamamlamış olacağız. 

Küresel etkiler: Pandemi, savaş, artan enerji fiyatları ve iklim…

Gıda üretimi, her şeyden önce toprak ve doğaya bağımlı. Tarih boyunca da kuraklık ve iklim, tarımsal üretimin başlıca belirleyicisi oldu. Nüfus artışı ve tüketim trendlerinin yanı sıra, enerji, tohum, gübre gibi temel girdilerin fiyatlarındaki değişim ve siyasi çalkantılar da tarımsal üretim ve dağıtımı, dolayısıyla fiyatı doğrudan etkiliyor. 

Nitekim iklim krizi kaynaklı kuraklık, artan talep, Rusya Ukrayna Savaşı, Covid-19 pandemisi, artan enerji fiyatları, enflasyon gibi birçok etken güncel gıda fiyatlarında belirleyici. 

Ekonomistlere göre 21. yüzyılın ilk 20 yılı, zaten finansal kaygıların baskın olduğu bir dönemdi. Ancak ilk kırılma 2020 yılı başlarında pandemiyle başladı. Gıda talebindeki azalma sebebiyle restoran, kafe gibi birçok yer kepenk kapattı. Tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve artan enerji fiyatları da nakliye maliyetlerini artırdı. Dünya ticareti, bir durgunluk dönemine girdi. Hızla geliştirilen aşılar da sağ olsun, ertelenen talep bir anda patladı, böylece 2022 yılına girerken hızlı bir toparlanma yaşandı. 

Ancak henüz pandemi bitmemişken, 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya Ukrayna Savaşı, enerji ve dolayısıyla gıda piyasasını derinden etkiledi. Savaşın tarafları buğday, mısır ve ayçiçek yağı gibi ürünlerde net ihracatçı konumunda. Ayrıca Rusya dünya doğalgazının yüzde 23’ünü tek başına üretiyor ve Avrupa Birliği ülkelerinin doğalgazının yaklaşık yüzde 40'ı Rusya’dan geliyor

Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin bu krizden etkilendiği açık. Fakat Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin ekmek gibi temel gıda ürününe ulaşamama ya da fiyatının artması gibi kaygıları daha büyük. Gıda ürünleri sepetinin uluslararası fiyatlarındaki aylık değişimlerin izlendiği FAO’nun gıda fiyat endeksine göre, tahıl endeksi Mart 2022’de ortalama 170 puan artarak 1990'dan bu yana rekor düzeydeki en yüksek seviyesine ulaştı. Nisan ayındaysa bu seviye az da olsa geriledi.

Gıda fiyat endeksindeki artışlarla, enflasyon rakamlarının görülmemiş seviyelere çıkması paralel seyrediyor. Amerikan Merkez Bankası (FED) Nisan ayında yıllık enflasyonu 8,3 olarak açıkladı. Bu oran ülkede son 40 yılda görülen en yüksek seviye oldu. Son olarak ABD'nin mayıs ayı yıllık enflasyonu yüzde 8,6 seviyesinde. Gıda enflasyonu ise yıllık yüzde 10,1.

Britanya da Nisan ayında son 40 yılının en yüksek enflasyonunu gördü. Almanya'nın enflasyonu da son 40 yılın en yüksek seviyesinde. Ülkede Mayıs ayı yıllık enflasyonu 7,9 olarak açıklandı.

ulkere gore mayis enflasyonjpg

Türkiye’de ise TÜİK Nisan’da yıllık enflasyonu 69,97 olarak açıkladı. Mayıs ayı enflasyonu ise 73,05. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu kalemlerden biri, yüzde 91,63 ile gıda ve alkolsüz içecekler. Son olarak Haziran'da açıklanan yıllık enflasyon ise yüzde 78,62. Dahası resmi enflasyon rakamlarının isabetliliğiyle ilgili şüpheler var. 

Gıda fiyatlarında son 15 yılda neler değişti?

Pandeminin ardından hızla artan talebe yetişemeyen arz, savaş ve artan enerji fiyatlarının gıda fiyatlarını doğrudan etkilediği açık. Ancak gıda sistemi tüm bu krizlerden önce de küresel iklim değişikliği, yapısal eşitsizlikler, finansal krizler ve nüfus artışından etkileniyordu. 

Küresel iklim değişikliği gıda krizi için büyük bir tehdit. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Nisan 2022 tarihli raporuna göre, iklim değişikliği, artan sıcaklıklar, düzensiz yağışlar, aşırı iklim olayları gıda güvenliğini doğrudan etkiliyor. İklim değişikliği, özellikle mısır ve buğday gibi bazı mahsullerin verimini olumsuz etkiliyor. Gıda meselesi iklim değişikliğine karşı epey savunmasız da. Bu yüzden tarım politikalarının sürdürülebilir ve verimi artaracak şekilde yeniden oluşturulması gerektiği söyleniyor

İklim değişikliğinin de etkisiyle dünyada yetersiz beslenen, açlıkla karşıya karşıya kalan kişi sayısı 2020'de 720 ila 811 milyondu. Buna ek, pandeminin kalıcı etkileri nedeniyle 2030 yılında yaklaşık 660 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kalacağı düşünülüyor. Bu senaryo pandemi olmasa 30 milyon daha az olacaktı. Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre 2020'de Afrika'da 46 milyon, Asya'da yaklaşık 57 milyon ve Latin Amerika ve Karayipler'de yaklaşık 14 milyon insan açlıktan etkilenmiş.

Düşük gelirli bu ülkelerde gıdaya daha fazla da para harcanıyor. Gıda fiyatları yükseldiğinde en çok etkilenen ülkeler de bu ülkeler oluyor. IMF’nin Mart 2022 tarihli grafiğine göre, gıda maliyetleri, gelişmiş ekonomilerde tüketici harcamalarının yüzde 17'sini, Sahraaltı Afrika'da ise yüzde 40’ını oluşturuyor. Bu bölge buğday için ithalata bağımlı
gida fiyatlarindaki artis ulkelere gore maliyet

Gelelim son 15 yılda gıda fiyatlarında yaşanan değişime. FAO verilerine göre, 2007, 2008 ve 2010, 2011 yıllarında küresel gıda fiyatlarında önemli bir artış yaşandı. Sonrasında düşüş gösterse de, Covid-19 pandemisinin etkisiyle yeniden yükseldi. 


fao yillara gore kuresel gida fiyatlari

Hemen ardından gelen Rusya ve Ukrayna savaşıyla şekerde, tahılda, süt ve süt ürünlerinde ve et fiyat endeksinde ani ve büyük artışlar yaşandı


igc bugday misir arpa fiyat endeksi

Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü’nün (IFPRI) verilerine göre, Ocak 2004'ten Mayıs 2008'e kadar pirinç fiyatlarında yüzde 224, buğday fiyatlarında yüzde 108 ve mısır fiyatlarında yüzde 89 artış yaşanmıştı. 2007-2008 ekonomik krizi olarak bilinen bu dönemde gıda fiyatlarındaki artışta, artan petrol fiyatları, biyoyakıt üretimine olan talebin artması, ihracat kısıtlamaları ve ticaret kararları gibi birbiriyle etkileşen bir dizi faktörün etkisi vardı

analiz 5jpg

2010 yılında küresel iklim değişikliği Rusya’da kendini kuraklıkla gösterince, arpa ve başka birçok tahıl mahsulünde üretim daraldı. Hayvan yemi olarak kullanılan arpa, haliyle et ve kümes hayvanlarının fiyatlarının artmasına sebep oldu. Dünya Bankası 2011 yılını etkileyen bu artışın düşük ve orta gelirli ülkelerde 40 ila 44 milyon insanı etkilediğini tahmin ediyor

Rusya ve Ukrayna küresel gıda tedarikinde nerede? 

Son 15 yılda küresel gıda piyasasında zaman zaman yaşanan dalgalanmalar fiyatları ve gıdaya erişimi engelliyor. Bu dalgalanmalar, tarımsal ürünlerde dışa bağımlı ülkelerde daha fazla hissediliyor. Gereken arazinin bulunmaması ya da bozulması, su kıtlığı, iklim değişikliği gibi ekolojik etmenlerin yanı sıra, savaş gibi politik sebepler de üretimi engelleyebiliyor.

Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşın etkisi de bu nedenle büyük ölçüde hissediliyor. Çünkü Karadeniz limanlarının çalışması aksıyor ve savaştan etkilenen Ukrayna’da bazı tarlalar sürülemediği için üretim yapılamıyor. 

Gıda ve Tarım Örgütü 2021 verilerine göre, Rusya buğday ihracatında dünyada ilk sırada. Ukrayna ise beşinci. (sf. 9) Yaklaşık 50 ülke buğday ithalatının en az yüzde 30'u için Rusya ve Ukrayna'ya bağımlı. Bu oran mısır için yüzde 20. 

Dünyada 2021 ve 2022’nin ilk ayları için toplamda 787,4 milyon ton buğday tüketildiği düşünülüyor. 2020 ve 2021 dönemi için bu miktar 783 milyon tondu. 2020 yılında Ukrayna’dan en fazla buğday alan ülkeler arasında Mısır, Endonezya ve Bangladeş yer almış. Türkiye beşinci sırada. Rusya’dan buğday ithal eden ülkelerde ise yine ilk sırada Mısır’ı, ikinci sırada ise Türkiye’yi görüyoruz.

bugdayithaljpg

BM Gıda Yardım Programı’nın Mart 2022 tarihli raporuna göre, çatışmalar nedeniyle tahmini 13,5 milyon ton buğday ve 16 milyon ton mısırın ihracı donduruldu. Bu 2022 için beklenen buğday ihracatının yüzde 23, mısır ihracatınınsa yüzde 43’ünü oluşturuyor. FAO’ya göre 2022 ve 2023 pazar sezonunda bu ani ve keskin düşüşün bir kısmı telafi edilebilir. Ancak büyük bir kısmının telafisi öngörülmüyor. Bu da talebi fazla fakat arzı kısıtlı olan buğdaya ulaşılamaması demek. Yani temel gıda maddesi olan ekmeğin fiyatının artışı bu duruma bağlı. 

Ayrıca iki ülke ayçiçeği ve arpanın da ana ihracatçılarından. FAO’ya göre, ilk 10 ayçiçek ihracatçısından ilki Ukrayna, ikincisi de Rusya. Ekmek gibi ayçiçek yağının da mevcut durumdan etkilenmemesi imkansız görünüyor.

Bunlar küresel gıda tedariği ve dolayısıyla fiyatları üzerindeki güncel baskıyı büyük ölçüde açıklıyor. Ancak şu soru da en az bu veriler kadar mühim: Ukrayna'daki savaş hiç çıkmamış, pandemi hiç yaşanmamış olsa, mevcut küresel gıda sisteminde her şey yolunda mıydı? Ortada zaten çözülmesi gereken ve uzun vadede açlıkla sınanmamıza neden olacak sorunlar yok muydu?  

Gıda fiyatlarının küresel ya da yerel, herhangi bir kısa vadeli etkiye karşı neden bu kadar kırılgan olduğu, yani üretim, dağıtım ve bölüşümdeki altta yatan yapısal sorunları Buğday Derneği Başkanı Güneşin Oya Aydemir anlatıyor:

Yani gıda ile ilgili herhangi bir tartışmada gıda güvenliği ya da adaleti perspektifini de diri tutmak gerek gibi duruyor.

İkinci bölümde Türkiye'deki güncel durum ve gıda fiyatlarındaki aşırı artışın kendine has olası nedenlerine odaklanmaya çalışacağız.

Güncelleme: 03/06/2022

Buğday ithalatını kapsayan görsel yenilendi.

Güncelleme: 17/06/2022

Ülkelere göre enflasyon verileri görseli Mayıs ayı verileriyle güncellendi.

Güncelleme: 20/06/2022

Ülkelere göre yeni açıklanan enflasyon verileri güncellendi.

Güncelleme: 04/07/2022

TÜİK Haziran ayı enflasyon verisi eklendi.