Eleştirilme ile linç edilmenin sınırlarında bir uzman: Prof. Dr. Mehmet Ceyhan

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'a yönelik eleştiriler, lincin sınırlarında geziyor ve komplo teorilerine yatkınlığımızın tecessümü gibi.


21/05/2021 17:37 11 dk okuma

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Pandemiyle birlikte, olağan şartlar altında çok azımızın yüz verdiği “bilim” popülerleşti ve hayatımıza hiç duymadığımız onlarca yeni kavram girdi. İlk zamanlarda konuya o kadar uzaktık ki, ekranlarda uzmanlığı enfeksiyon hastalıkları ya da alanı viroloji olmayan onlarca medyatik ismi izlemek zorunda kaldık. Bu ekran yüzlerinin söyledikleri hızla yanlışlanınca, en azından ana akım medyada uzmanlığı enfeksiyon hastalıkları olan isimler yer etmeye başladı. Onlardan biri de Prof. Dr. Mehmet Ceyhan idi. 

Ceyhan salgın, koronavirüs, aşılar ve önlemlerle ilgili bilimsel açıklamalar yaptı; ancak bunların tamamı sempatiyle karşılanmadı. Virüs, neden olduğu hastalık ve haliyle alınması zorunlu önlemlere karşı duranlar, Ceyhan’a da karşı durdu. Sosyal medyada hedef gösterildi, dahası hakkında suç duyurusunda bulunuldu. 

6 Mayıs tarihinde #MehmetCeyhanTutuklansın etiketinde Ceyhan’ı hedef gösteren binlerce paylaşım yapıldı. Bu paylaşımlarda hakkında çokça iddia da vardı. Ceyhan’ın medyaya belli bir ücret karşılığı konuşması da, bir güven problemi olarak değerlendirildi. 

dosyamehmetceyhanilkgorsel

Suç duyurusunda bulunanlar kim?

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan hakkında 6 Mayıs 2021 tarihinde suç duyurusunda bulunuldu. Ceyhan’ın pandeminin başından bu yana yaptığı açıklamaların kanıt gösterildiği dilekçede, gerekçe “Covid-19 salgınının ekonomik, psikolojik ve sosyolojik yıpratıcılığına olumsuz yönde katkı sağlaması” idi. Ceyhan, “faz çalışmaları tamamlanmayan, güvenilir bilimsel sonuçları olmayan aşılarla ilgili halkı tehdit ederek korkuttuğu” için “terör” faaliyeti yürütmekle de suçlandı.

Prof. Dr. Ceyhan hakkında suç duyurusunda bulunan kişi 5G Virus News Platformu yöneticisi ve Noel Baba Barış Köyü Derneği Başkanı Muammer Karabulut. Kendini araştırmacı yazar olarak tanıtan Karabulut, uzmanlığı olmamasına rağmen salgınla ilgili açıklamalarda bulunmuş. 

Karabulut’un başkanlığını yaptığı Noel Baba Barış Köyü Derneği hakkında da birçok bilgi yer alıyor. İçişleri Bakanlığı kaydına göre merkezi Antalya. Faaliyet alanı “uluslararası işbirliği dernekleri” olarak geçiyor. Dernek 1995 yılından bu yana her yıl Noel Baba’yı anma etkinlikleri yürütüyor. 

icisleribakanligidernekveritabani

Kaynak: İçişleri bakanlığı.

5G Virus News Platformu ise salgınla ilgili komplo teorilerinin paylaşıldığı bir platform. Platformun sözcülüğünü Muammer Karabulut ve Abdurrahman Dilipak yapıyor. Yeni Akit yazarı Dilipak, Türkiye’de kenevir lobisinin sözcülüğünü de yapıyor. Kenevirle ilgili pek çok yazı yazan Abdurrahman Dilipak, bitkinin koronavirüse faydalı olduğunu da ileri sürdü. 

5gvirusplatformusozculeri

Karabulut ve Dilipak Ocak ayında da üçüncü faz çalışmaları tamamlanmadığı iddiasıyla aşılamanın durdurulması için mahkemeye başvurmuştu. Hatta Muammer Karabulut 5G’nin koronavirüs salgınına neden olduğunu ileri sürerek teknoloji firmalarına dava da açmıştı. 

5G ile koronavirüsün bir ilgisi olmadığı, bilimsel kanıtlarla sabit. Bu iddiaların Türkiye’ye nasıl geldiğini ve sosyal medyada yayılımını da incelemiştik. 

5G Virus News Platformundan koronavirüse dair ortaya atılan birçok iddianın da bilimsel temeli yok. Koronavirüse dair ele aldığımız iddialarda bu platformdan yayılanlar da var

Kimler hedef aldı?

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a yönelik saldırılar Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın’ın yazılarıyla arttı. 30 Nisan 2021 tarihinde Soner Yalçın “Ekran şöhreti” başlıklı yazısında Ceyhan’ın çelişkili olduğunu iddia ettiği açıklamalarına değinmişti. Sabah yazarı Hilal Kaplan ve Oda TV’de yayınlanan yazılar da Mehmet Ceyhan’ı hedef alıyordu. Yeni Akit haberleri de hedef gösterir nitelikteydi.

Mehmet Ceyhan hedef alanların asıl derdinin aşı olduğunu, aşı karşıtlığının temelinde de gıda takviyesi pazarı olduğunu savunuyor: “Gıda takviyesi ürünleri öyle büyük bir pazar ki… Aşı pazarının onlarca katı büyüklüğünde bir pazar var o sektörde. Üstelik o alan Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde de değil. Tarım Bakanlığı denetliyor.”

İlginizi çekebilir: Kapitalizm homeopatiyi teğet mi geçti? Sektöre genel bakış

Ceyhan halka doğrudan hitap etmediğini, devlete salgınla mücadele etmenin yolları konusunda uyarılarda bulunduğunu da söylüyor.

mehmetceyhantwitterhesabindanaciklamasi

#MehmetCeyhanTutuklansın etiketinde başı kimler çekti?

6 Mayıs tarihinde Ceyhan’ı hedef alan binlerce tweet de atıldı. Ceyhan’a yönelik tepki mesajları içeren ve tutuklanması gerektiğini belirten gönderilerin yayılmasına aracılık eden hesaplarsa pandemi süresince farklı dezenformasyon girişimleri göz önüne alınırsa, Teyit’in tespit ettiği hesaplardan farklı değildi.

Twitter’da #MehmetCeyhanTutuklansın etiketi ile 6 Mayıs’ta yürütülen çalışmada öne çıkan aktörleri tespit edebilmek için ilgili etiketi içeren tweetleri Twitter’dan çektik. Toplamda 8 bin 282 gönderide #MehmetCeyhanTutuklansın etiketine yer verildiği tespitinde bulunduk. İlgili tweetleri içeren CSV dosyasına buradan ulaşabilirsiniz.

Tweetlerin atıldığı tarihlere baktığımızda pandeminin başlangıcından bu yana ilgili etiketin ilk kez 21 Mart 2021’de bir kullanıcı tarafından kullanıldığını, hemen ardından 29 Mart’ta etiketi içeren ikinci tweetin bir başka kullanıcı tarafından atıldığını görüyoruz. Bu iki tweetin de organize herhangi bir hashtag çalışmasının parçası olmadığı görülüyor. Nitekim 29 Mart’tan 6 Mayıs’a değin #MehmetCeyhanTutuklansın etiketine Twitter’da rastlanmıyor. Asıl kırılma 6 Mayıs’ta yaşanmış.

tweetleringrafigi

6 Mayıs’taki hashtag çalışmasında ilk tweet akşam saatlerinde Siber Korsan isimli bir hesaptan atılmış. Belirgin bir biçimde aşı karşıtı paylaşımlarla bezeli bu hesap, ilk tweetinin hemen ardından birer dakika arayla ilgili etiketi içeren iki tweet daha atmış ve bunlardan biri bin 700’ün üzerinde beğeni almış. Bu etiket çalışmasında ilk taşı atanın bu hesap olduğunu belirtmekte bir sakınca yok gibi görünüyor.

Siber Korsan’ın hemen ardından kendisine iştirak eden hesapsa isimsiz bir profil değil: Gültekin Çetiner. Milli Görüş hareketine yakınlığı ile bilinen TV5 kanalında sıklıkla komplo teorisyenlerini ağırlayan Gizli Dosya isimli programa zaman zaman konuk olarak katılan Çetiner’in de aşı karşıtı paylaşımları göz kamaştırıcı. Çetiner tek tweetle yetinmemiş, aynı etiketle ikinci bir paylaşım daha yapmış.

Küçük adımlarla ve görece daha az takipçili hesaplarla başlayan bu hashtag çalışması birkaç saat içerisinde ivme kazanmış ve yüksek takipçili hesapların radarına girebilmiş. Burada #MehmetCeyhanTutuklansın etiketi ile tweet atan kullanıcıların paylaşım yaptıkları dakikadaki takipçi sayılarının toplamına bakmak da anlamlı. Hashtag kampanyasındaki etkili aktörler de böylelikle ortaya çıkabilir.

totalfollowerperminute

#MehmetCeyhanTutuklansın etiketini kullanan ve sosyal medyada önemli bir potansiyel etkiye sahip olabileceği düşünülebilecek ilk hesap Ata Benli isimli kullanıcı. Twitter tarafından onaylı ve 1,3 milyon takipçiye sahip bu hesaptan yapılan paylaşımının yorumsuz bir aktarım olup olmadığını anlamak güç.

atabenlitweet

Benli’yi ise Said Ercan takip ediyor. 1 milyonun üzerinde takipçisi olan Ercan’ın tavrı daha net:

saidercantweet

Ercan’ın bazı paylaşımlarına bakarak komplo teorileriyle arasının iyi olduğu söylenebilir. 

Hashtag çalışmasının ertesi gününde yüksek takipçili bir hesabın daha etiketi paylaştığı görülüyor. Ancak bu 1,2 milyon takipçili bir haber kaynağı:

dhatweet

Hashtag çalışmasına katılan sosyal medya kullanıcılarını etkileyebilecek başka hesaplar olup olmadığını görebilmek için eldeki veriyle basit bir ağ haritası da çıkarılabilir.

graphextexport

Graphext yardımıyla oluşturduğumuz bu haritada pandemi sürecinde yaydığı farklı yanlış bilgilerden dolayı yakından tanıdığımız 5G Virüs News - Platformu isimli hesap karşımıza çıkıyor. Kendini “anti-vaxxer” olarak tanımlayan bir hesap ile pandemiye ilişkin komplo teorilerini yayan bir başka hesap da bu ağdaki etkili figürlerden.

Yani #MehmetCeyhanTutuklansın etiketinin arkasında belirli bir formal oluşum olduğunu kesin olarak söylemek güç. Etiketteki bot aktivitelerinin de sınırlı olduğu görülüyor. Farklı siyasi görüşlere sahip sosyal medya kullanıcılarını #MehmetCeyhanTutuklansın etiketi arkasında birleştiren şeyin, komplo teorilerine genel bir temayül olduğu, bu topluluğun arasındaki bağın informal kanallarla geliştiği çıkarımsanabilir. Kullanıcılara daha yakından baktığımızda aşı karşıtlarını, maske karşıtlarını, 5G’nin koronavirüs salgını ile bağlantılı olduğuna inananları, chemtrail komplo teorisine sarılanları görebiliyoruz. Bu da bir komplo teorisine inanç duyan insanların bir başka komplovari teoriyi de kolaylıkla benimseyebildiğini gösteriyor. 

#MehmetCeyhanTutuklansın etiketi örneğinde mesele, duyguların yoğunlukta olduğu bir atmosferde nesnel veriler ve makul eleştirilerin silikleşmesi ile bu durumun Twitter’da zehirli bir hal alması meselesi. Etiketi paylaşanların önemli bir kısmının Ceyhan vakasından bağımsız olarak farklı konularda da gerçekliği yorumlarken komplo teorilerini içselleştirmiş olması sorunlu bir şüphecilik anlayışına işaret eder nitelikte. 

Mehmet Ceyhan’ın hangi açıklamalarına tepki gösterildi?

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan hakkında atılan tweetler arasında onun açıklamalarına yönelik tepki paylaşımları da yer alıyordu. Ceyhan’ın, özellikle aşılara verdiği önem nedeniyle yaptığı açıklamalar aşı karşıtları tarafından hedef alınıyor. Ona göre salgına karşı gerekli olanlar, bireysel önlemler, devletin aldığı önlemler ve aşılama. Dolayısıyla salgının son noktasının aşı olduğunu belirtiyor. 

18 yaş altını aşılamak gerektiğini sıklıkla dile getirmesi, devletin aldığı kapanma kararlarını yeterli bulmaması gibi açıklamaları aşı karşıtları ve kısıtlama kararlarına karşı olanlar tarafından tepkiyle karşılandı. Ceyhan’ın bu açıklamalarının insanları korku ve paniğe sürüklediği öne sürülüyor. 

Öte yandan Ceyhan’ın “çelişkili” olduğu öne sürülen açıklamaları da var. Örneğin Ceyhan aşı çalışmaları yeni başlamışken etkili aşıların bulunmasının üç yıl süreceğini, aşı bulunana kadar da salgının mutasyonla son bulacağını açıklamıştı. Aynı şekilde salgının başında maskenin sağlıklı bir insan için zararlı olduğunu açıklamıştı; şimdi insanların maske takması gerektiğini dile getiriyor.

Peki gerçekten bu açıklamalar bir çelişkiye mi işaret ediyor? Dahası bir doktorun açıklamaları mı insanları korku ve paniğe yöneltiyor?

Açıklamalar “çelişkili” mi?

Bilim insanları, uzmanlar, doktorlar doğru bilgilerin, güvenilir kaynakların kamuoyuna aktarılması konusunda önemli konumda. Onlardan beklenen de bilimsel konulara dair açıklamaların net olması. Yapılan açıklamaların kafa karışıklığına yol açması insanlarda bilime ve bilim insanlarına karşı bir güven problemine neden olabiliyor. Ancak bazı çelişkili gibi duran açıklamalar bilimin doğasıyla ilgili.

Maske ile ilgili yapılan açıklamalar da benzer bir durumdan kaynaklı. Maske salgının başında virüsün nasıl yayıldığı tam bilinmediği için uzmanlar ve otoriteler tarafından önerilmiyordu. Ancak bilim virüse dair bilinenlerle ilgili bir ilerleme kaydedince buna ihtiyaç olduğu anlaşıldı. Dolayısıyla da maske önerildi, hatta zorunlu hale getirildi. Aynı şekilde aşının da ne zaman bulunacağı net değildi ve önceki hastalıkların aşılarının geliştirilmesi için sarf edilen ortalama süre hesap edilince “üç sene” olağan bir rakamdı. 

Buradaki sorunlardan biri insanların bilimin nasıl işlediğine, bilim insanlarının açıklamalarının neye göre şekillendiğinin bilmemesinden kaynaklı. Bilim sürekli ilerliyor. Mutlak, değişmez gerçekler sunmuyor. 

Dolayısıyla bilim insanları tarafından bilimsel belirsizlikler de iyi aktarılmalı. Bir konu hakkında yeterli bulgu yoksa kesin ifadelerden kaçınılması gerektiği belirtiliyor. Böylelikle insanların akıllarında kalıcı olan da “çelişki” olmayacak. 

Yanlış bilgiler insanları daha çok paniğe sürüklüyor

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın insanları korku ve paniğe sürüklendiği belirtilse de, aslında bu ortama neden olan etkili başka unsurlar var. Pandemi zaten hiç olmadığı kadar belirsizlik, korku ve panik ortamına neden oldu. Ancak bu paniği tetikleyen en önemli unsur yanlış bilgi yayılımı. Çalışmalar da bunu ortaya koyuyor. Özellikle sosyal mecralarda insanlar temelsiz komplo teorilerine, söylentilere, çarpıtılmış istatistiki bilgilere maruz kalıyor. Bu korku ortamı insanların bilim insanlarına, uzmanlara güvenini de etkiliyor. Mehmet Ceyhan’ı hedef alan sosyal medya hesapları da, tespit ettiğimiz gibi, yaydıkları komplo teorileri, yanlış bilgilerle panik ortamına neden oluyor.

Hacettepe Üniversitesi, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan
21/05/2021
İçişleri Bakanlığı, İllere ve Faaliyet Alanlarına Göre Dernekler
21/05/2021
Cumhuriyet, Dilipak kenevir açıklaması
22/04/2021
Sözcü, Soner Yalçın'ın yazısı
30/04/2021
National Geographic, To end this pandemic, we must trust science
13/10/2020
tümünü göster
covid 19 asi karsitligi