CNN Türk yayınındaki termik santrallere ilişkin veriler ne ifade ediyor?

CNN Türk'te yayınlanan bir programda termik santrallere filtre takılması hakkında bilgi verilirken Yatağan'a ilişkin bazı tartışmalı veriler ortaya atıldı.


03/12/2019 14:25 11 dk okuma

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

“Okullarımız öğrenci kalmadığı için neredeyse kapanacak. Ağaçlarımızda artık meyve olmuyor, çürüdü! Otlatmaya çıkardığım hayvanlar kömür tozunun karıştığı suyu içip zehirleniyor!” Greenpeace’in hazırladığı Kömür Hikayeleri’nde, Kurtpınarı Termik Santrali yakınında yaşayan Hasibe Koç hikayesini bu cümlelerle anlatıyor. Sitede kömürlü termik santrallerin etkilediği hayatlara ilişkin 10 ayrı öykü var, hepsi de izlemeye değer. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 20 Kasım 2019 tarihinde yaptığı açıklamayla bu santrallerin havayı daha fazla kirletmesine kesinlikle izin verilmeyeceğini ve bacalarına filtre takılması sürecini bizzat takip edeceğini belirtmişti.

Erdoğan’ın açıklamasından iki gün sonra mecliste görüşülen torba kanunun 50. maddesiyle, kamuoyunda termik santrallerin bacalarına filtre takılması için santrallere 2,5 yıl daha süre tanınması ile ilgili bir kanun teklifi kabul edildi. Düzenleme sonrasında kamuoyundan ve çevre örgütlerinden yoğun tepki geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kanunu \"veto\" yetkisini kullanarak yeniden görüşülmek üzere meclise gönderdi. Artık termik santraller 31 Aralık 2019 tarihine kadar bacalarına filtre sistemi takmak ve çevre ile ilgili düzenlemelerini yapmak zorunda.

Düzenleme meclisten geçtikten sonraki süreçte yaygın medyada konuyu farklı biçimlerde ele alan yayınlar yapıldı. CNN Türk’te Erdoğan'ın veto kararından önce yayınlanan bir haber programında da, filtre takım aşamasıyla ilgili bazı istatistikler verildi. Yayında Bereket Enerji Grubu'na ait olan Yatağan termik santralinin kapasitesinin 630 megavatsaat olduğu ve santralin 2,7 milyar kilovatsaat üretim yaptığı belirtilirken, bu enerjinin 850 bin kişi ve 888 bin konuta sağlanan enerjiye eşdeğer olduğu belirtildi. Sonrasında da bu santrale filtre takılması için verilecek 10 ila 12 günlük aranın yaratacağı “mağduriyete” ilişkin bazı iddialar ortaya atıldı: 

  • 32 bin kişi elektriksiz kalacak, 15 santral birleşirse bu rakam 500 bin kişi olacak
  • 35 bin konut elektriksiz kalacak, bu etki tüm santrallerle birlikte 750 bin konuta çıkacak
  • 12 bin metro seferinin iptal edileceği kadar bir enerji kaybı yaşanacak
  • 8900 makine çalışamayacak

cnn turk 1024x560

Yatağan ne kadar enerji üretiyor? 

İddiaları değerlendirirken temel bir noktayı açıklamakta fayda var. Türkiye’de mevcut santrallerin toplam kapasitesi ihtiyacın üzerinde. Elektrikte arz fazlası var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de, bu arz fazlasının Türkiye’de ihracatın artışına olanak verdiğini söylemişti. Bu santraller çalıştırılmasa bile, yaratılan kapasite sayesinde herhangi bir elektrik kesintisi olmuyor. Haberdeyse elektrik santrallerinin devre dışı kalmasıyla kesinti yaşanacağı, hatta santrallerin hepsinin aynı anda kapatılacağı varsayımlarından yola çıkılmış. 

Türkiye'nin enerji üretimi ve planlarıyla ilgili birçok önemli veri 2019 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Strateji Raporu’nda yer alıyor. Belgede 2019 yılı için ortalama üretim kapasitesi 466 bin 662 megavatsaat, fiili üretim ise 317 bin 22 megavatsaat olarak belirtilmiş. Yani kapasitenin yüzde 68’i kadar üretim yapılmış. Bu veriden hareketle santrallere baca takılması için elektrik kesintisine gerek olmadığı sonucuna varılabilir.

Teyit enerji kesintisi olmadan üretilebilecek çözümleri Makine Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Üyesi Orhan Aytaç’a sordu. Aytaç, TEİAŞ verileri incelendiğinde, ithal kömür santralleri ve yenilenebilir kaynaklara dayalı santrallerin yüksek, doğalgaz santrallerinin ise düşük kapasiteyle çalıştırıldığına işaret ederek, santrallerin kapatılması sonucu oluşacak üretim açığının, doğalgaz santrallerinin ilave üretimiyle rahatlıkla kapatılabileceğini belirtti. TEİAŞ verilerinden, doğalgaz santrallerinin sadece dörtte biri oranında üretim yapıldığı görülüyor. Aytaç, santrallerin sadece yüzde 20 oranında kapasitesini artırması halinde doğacak açığın rahatça kapatılabileceğini belirtiyor. Bir diğer yöntem ise mevcut santrallerde yapılabilecek iyileştirmeler. Orhan Aytaç bu konuda oda olarak hazırladıkları metni paylaşırken, Afşin Elbistan A santrali ile B santrali arasındaki kömür yükümlülüklerinin yerine getirilmesi Seyitömer, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerindeki yatırımların hızla tamamlanması durumunda hiçbir sıkıntı yaşanmayacağını vurguluyor.

Benzer bir söylemde bulunan Makine Mühendisleri Odası Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz da atıl santrallerin devreye sokulması ve planlama ile hiç sorun yaşanmayacağını belirterek, düşük kapasitede çalışan doğalgaz santrallerinin hızlandırılması ile hiçbir kesinti yaşanmayacağını belirtiyor.

Termik santrallerin geçiş süreciyle ilgili bilgi aldığımız uzmanlar hiçbir kesinti yaşanmadan, iyi bir planlama ile bu işlemlerin yapılabileceğini belirtirken, CNN Türk yayını ise sistemin değişmesi ile yaşanacak kitlesel elektrik kesintileri varsayımı üzerine kurulu.

santral termik enerji kesintisi 1 1024x683

Haberin içinde yer alan verileri incelemeden önce bir not düşmekte de fayda var. CNN Türk'ün verileri santralin teknik yapısına ilişkin bazı eksikler içerse de doğruya yakın. Ancak burada verilerin tartışılmasının daha ötesinde unutulmaması gereken bir nokta var. Konunun temel ve mukayese kabul etmeyen yönü sağlık ve doğa sorunu.

Santralin teknik yapısına ilişkin iddialar

CNN Türk’ün haberindeki temel argümanlardan Yatağan termik santralinin kurulu gücünün 630 megavat olduğu doğru. Ancak haberde santralin 2,7 milyar kilovatsaat üretim yaptığı belirtiliyor. Türkiye’deki enerji santrallerinin üretimleri şeffaflık politikası gereği EPİAŞ’ın internet sitesinden takip edilebiliyor. Geçtiğimiz yıl verileri incelendiğinde Yatağan termik santralinde 2018 boyunca 2 milyon 898 bin 619 megavatsaat brüt üretim yapıldığı görülüyor. Öte yandan 630 megavat gücünde bir termik santralin yıllık teorik üretim kapasitesi ise 3,9 milyar kilovatsaat olarak kabul ediliyor. Yatağan termik santralinin sitesinde de bu kapasitenin 4,5 milyara kadar yükselebileceği belirtiliyor.

CNN Türk yayınında bu sistemlerin 10 gün kapalı kalması durumunda 32 bin kişinin elektriksiz kalacağı ve tüm santrallerin filtresi değiştirildiğinde bu sayının 500 bin kişiye ulaşacağı öne sürülüyor. Yatağan’ın 2018 üretimini esas alırsak, eğer fazla kapasite olmasaydı, TEİAŞ sitesindeki 2018 yılı kişi başına brüt talep olan 3709 kilovatsaat/yıl verisine göre 781 bin 510 kişi arz kısıtından etkilenecekti. Santralin teorik üretim kapasitesi esas alınırsa bir milyonun üzerinde kişiden bahsedecektik.

35 bin konutun elektriksiz kalacağı ve 12 bin metro seferinin yapılamayacağı 

TÜİK’in aile istatistiklerine göre, ülkede 23 milyon 221 bin 218 konut var. Yine haberde yer alan veriyi incelediğimizde Yatağan sayesinde 888 bin konuta elektrik verildiği öne sürülüyor. Türkiye’de konutlar toplam elektrik tüketiminden yüzde 22 pay alıyor. 

Elektrik tüketimine ilişkin eldeki son veri ise, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in 2020 yılı bütçesi görüşülürken yaptığı konuşma. Bakan, 2018 yılında Türkiye’nin 305 milyar kilovatsaat elektrik tükettiğini belirtiyor. Bu hesaplamaya göre 2018 yılında tüm konutlarda toplam tüketim yaklaşık 67 milyar kilovatsaat olarak saptanabilir. Yatağan’ın 2018 brüt üretimini göz önüne aldığımızda yaklaşık 1 milyon haneye elektrik sağladığı söylenebilir. Haberdeki 2,7 milyarlık varsayımdan yola çıkılınca 935 bin konutun Yatağan termik santralinin ürettiği elektrikten faydalandığı dile getirilebilirdi, CNN yayınında ise bu sayı 888 bin olarak belirtildi.

Yatağan’ın kurulu gücü, filtresiz çalıştırılan santrallerin 13’te birine denk geliyor. Yatağan’ın kurulu gücü 630 mWh, ülkedeki tüm termik santrallerdeki toplam kurulu güç ise 8410 mWh. CNN Türk varsayımından yola çıkıldığında 455 bin konutun elektriksiz kalabileceği ileri sürülebilirdi. Ancak yayında 35 bin konutun elektriksiz kalacağı, 15 santral ile bu sayının 750 bin konuta çıkacağı savunuldu.

Bir diğer iddia ise 12 bin metro seferinin yapılamayacağı. Haberde il belirtilmediği için bir örnek üzerinden hareket ederek sonuca ulaşabiliriz. Ankara’da metro seferlerinden sorumlu EGO’nun 2019 faaliyetleri incelendiğinde, 158 bin 258 seferde 77 milyon 276 bin 307 kilovatsaat enerji tüketildiği görülüyor. Yani sefer başı 488 kilovatsaatlik tüketimden bahsedebiliriz. Bu da 12 bin sefer için 5 milyon 856 bin kilovatsaat elektriğe ihtiyaç olduğu anlamına geliyor.

Santrallere filtre takımının 2,5 yıl ertelenmesi planlanıyordu

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 22 Kasım 2019’da görüşülüp kabul edilen 7193 numaralı kanunla termik santrallerin çevre mevzuatına uygun hale getirilmesi için santrallere ve işletmecilerine ek süre tanınması planlanıyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan yasayı veto ederek meclise geri gönderdi. Daha önce 31 Aralık 2019’a kadar bu değişikliği gerçekleştirmesi gereken kurumlar, yeni kararla çevre düzenlemelerini yapmak için 30 Haziran 2022’ye kadar zamana sahip olacaktı.

CNN Türk’ün yayınındaki temel sorun, santrallerin kapatılmasının maliyetini elektriksiz kalmaya indirgemek. Bu da insan sağlığı ve ekolojiyi göz ardı eden bir tabloyu karşımıza çıkarıyor. Gelen tepkiler üzerine CNN Türk yayının yanlış anlaşıldığına ilişkin bir açıklama yapsa da, termik santrallerin doğaya ve insan sağlığına etkisi, bu kıyaslamaların ötesinde bir soruna işaret ediyor. Kömür Hikayeleri’ndeki insan öyküleri, kömür ile çalışan santrallerin bıraktığı geri dönülemez hasarı anlatan küçük örnekler. 

Bölgedeki santraller 25 yılda beş binden fazla erken ölüme sebep olabilir 

Termik santrallerle ilgili kıyaslamaların bir benzerini Dr. Bengi Akbulut’un Ekoloji Kolektifi için hazırladığı Termik Santrallerin Alternatif Maliyeti’nde bulmak mümkün. Akbulut, termik santrallerin insan sağlığı açısından altı en çok çizilen etkisinin gaz salımları dolayısıyla hava kirliliğine etkisi olduğunu belirtirken, kömürden yapılan elektrik üretiminin ulaşım, sanayi, ısınma ve tarımdan kaynaklanan kirlilik nedeniyle hava kalitesini büyük oranda düşürdüğünün altını çiziyor. Yine Climate Action Network’ün Muğla Yatağan ile ilgili hazırladığı raporda, sağlık konusundaki kaygılar geniş yer alırken, bölgedeki termik santralin 2018 ve 2043 yılları arasında 5270 erken ölüme, 5600 kişinin hastaneye yatmasına ve bir milyondan fazla işgünü kaybına neden olacağını öngörüyor.

CNN Türk'ün yayınındaki teknik veriler filtrelere baca takılması durumunda etkilenecek kişi sayısı, hane sayısı ve benzeri denklemler üzerine kurulu. İncelediğimiz gibi verilerin bazıları doğru, bazıları normalden daha düşük, bazıları ise normalden daha yüksek. Ancak buradaki temel sorun konunun bağlamından koparılarak farklı bir anlatım ile izleyiciye aktarılması. Santrallerin kapalı kalmasının elektrik kesintileriyle sunulması insan ve doğa sağlığı konusunu ikincil plana iten bir bakış açısı. Sonraki yayınında CNN Türk yayınımız çarpıtıldı dese de ilk programında santralin filtre takım sürecinde yaşanacak tablo olarak bir anlatı ortaya konuyor ve elektrik kesintilerinin kaçınılmaz olacağı, bunun da yaratabileceği kitlesel etkiye atıfta bulunuluyor. Uzmanlar ve raporlar incelendiğinde ufak planlamalarla bu konuların çözümünün mümkün olduğu görülüyor. Üstelik bu filtrelerin takılmamasının insan ve doğa sağlığına etkileri de çok daha büyük bir sorun.