Büyüteç: Bayram tatillerinde trafik kazaları artıyor mu?

Tüm dünya pandemi sürecinden geçerken, trafik kazaları ve ölüm oranlarında meydana gelen değişimin temel sebepleri ne olabilir?


29/07/2020 01:20 13 dk okuma

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Pandemi tüm dünyadaki bütün yolculukları hatırı sayılır seviyede azalttı. Bu düşüşün yollarda yaşanan kazalara yansıması olağandı. Nitekim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 8 Haziran 2020’de yaptığı açıklamada trafik kazalarında ölüm oranının geçen yıla göre yüzde 14 azaldığını ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı verilere göre, dünyada her yıl yaklaşık yaklaşık 1,35 milyon kişi, her 23 saniyede ise bir kişi trafik kazasında hayatını kaybediyor. Tüm dünya pandemi sürecinden geçerken, trafik kazaları ve ölüm oranlarında meydana gelen değişimin temel sebepleri ne olabilir? 

Normalde kazaların temel sebepleri arasında aşırı hız, alkol, emniyet önlemlerinin alınmaması, güvenli olmayan yollar ve araçlar ile birlikte trafik kurallarının yeterli olarak uygulanmaması yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü, 2018’de Türkiye’de yaklaşık 9 bin 782 kişinin trafik kazasında hayatını kaybettiğini belirtiyor. Trafik Genel Müdürlüğü’ne göre ise trafik kazalarında 6 bin 675 kişinin hayatını kaybetmiş. Bu rakam Fransa’da yaklaşık 3 bin 585, Almanya’da 3 bin 327, İtalya’da ise 3 bin 333. Her iki veri de göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye trafik kazası ölümlerinde Avrupa’nın epey önünde.

Screen Shot 2020 05 21 at 22.53.27 min

Dünya Sağlık Örgütü’nün 100 bin kişi ölçeğinde hazırladığı verilerine göre, dünyada trafik kazalarında meydana gelen ölüm oranı listesinde yer alan ilk 5 ülke Liberya, Saint Lucia, Zimbabve, Burundi, Dominik Cumhuriyeti. Listede en az orana sahip 5 ülke ise Maldivler, Mikronezya, Norveç, Singapur, Hollanda.

Karayolu Trafik Güvenliği Çalışma Grubu Raporu’nda 100 bin kişiye düşen trafik kazalarındaki ölü sayısı ile 53 ülkelik örnek küme ile karşılaştırıldığında, Türkiye’nin 2014’e kadar dünya geneline nazaran daha az kaza yaşanan bir ülke olduğu görülüyor. 2015 yılında ölü sayısında yaşanan artışın sebebi, 2015 itibariyle ölü sayısı hesaplanırken hastane verilerinin eklenmesi. Yani 2015’e kadar trafik kazalarında hayatını kaybeden insan sayısı hesaplanırken, yalnız olay yerinde ölenlerin sayısı alınıyor, hastanede ölenler dahil edilmiyordu. 2015 itibariyle Türkiye toplam ölü sayısı bakımından bu küme içinde dünya ortalamasının üzerine çıktı. Bu nedenle 2015 sonrası rakamları dikkate almak daha sağlıklı bir analize imkan verecektir. 

Screen Shot 2020 05 22 at 12.07.26 min

Pandemi sürecinde araç hareketliliği azaldı

Trafik kazalarında artış meydana gelmesindeki en önemli etkenlerden biri de, araç hareketliğinin artış göstermesi. Pandemi sürecinde uygulanan sokağa çıkma ve şehirlerarası yolculuk kısıtlamaları araç hareketliliğinin de düşmesine yol açtı. Türkiye’de Covid-19 salgınına karşı alınan önlemler kapsamında 3 Nisan 2020 - 1 Haziran 2020 arasında önce 31 ilde ardından da 15 ilde seyahat yasağı uygulandı. Söz konusu illere giriş çıkışlar belirli istisnalar dışında yasaklanmıştı. Bu kısıtlamalar araç hareketliliğini düşürdü.

2015-2018 yılları arasındaki trafikteki araç sayısının her sene artış gösterdiğini görüyoruz. 2015, 2016 ve 2017 yıllarında trafikteki araç sayısı, yüzde 5 ila 6 artmaya devam etmiş. Aynı yıllarda trafik kazalarında meydana gelen ölüm oranı da yakın miktarda büyümüş. Ancak 2018 yılında araç sayısındaki artış yüzde 5,4’ten 2,9’a düşmüş. Kaza kaynaklı ölüm sayısı ise artmayı sürdürmüş.

kaza istatistikleri

motorlu tasit istatistikleri

Bayramlarda hareketliliğin arttığına dair veriler Yandex Haritalar tarafından da doğrulanabiliyor. Yandex, kullanıcılarına gün içerisinde anlık trafik yoğunluğu haritası sunuyor. 2018 ve 2019 yıllarında aynı yoğunluk haritaları bayramlardaki artışa örnek olarak gösterilebilir. 2019 yılında Yandex’te yer alan bir haberdeyse kullanım rekoru kırıldığı belirtilmiş. Sürücülerin bayram tatili sırasında Yandex’in yol uygulamasını açma oranları bayram öncesindeki haftaya göre yüzde 64 artmış. Uygulama, kullanıcılardan sağladığı verilerle sadece İstanbul için üç yıllık trafik analiz raporu da oluşturmuş. Bu raporda şehirdeki trafik sıkışıklığının bayram tatillerinde insanlar şehri terk ettiği için azaldığı bilgisi yer alıyor.

istanbul trafik sikisikligi yandex min

Üç yıllık veriler arasında şehirdeki en az yoğunluğun 4 Temmuz 2016’da Ramazan Bayramı’nın ilk gününde olduğu söylenmiş. 

Bayram tatilleri ve kazalar

Bayram tatilleri, araç hareketliliğinin epey arttığı dönemlerden. Tatil yapmak ya da sevdiklerini ziyaret etmek isteyenleri taşıyan milyonlarca araç, şehir içi ve dışı trafiğe çıkıyor. Bu dönemlerde meydana gelen trafik kazaları, yaralanmalar ve ölümler medyada genelde “bayramın acı bilançosu” şeklinde yer buluyor. Çoğu zaman gün gün yaşanan can kaybı haber yapılıyor. Örneğin, Sözcü kazalara “Bayram tatilinde trafik kazalarının acı bilançosu: 52 ölü, 427 yaralı” şeklinde yer verirken, Yeni Çağ “Bayram trafiğinde bilanço artıyor” başlığını kullanmış.  

2019’da yayınlanan Trafik Kaza ve Denetim İstatistikleri raporundan son üç senedeki kaza sayıları görülebiliyor. 2017, 2018 ve 2019’da bayramlar yaz mevsimine denk geliyordu. Bu üç yılki veriler karşılaştırıldığında yaz mevsiminde kazaların arttığını görebiliyoruz. 

Ancak İçişleri Bakanlığı, son 10 yılda motorlu araç sayısı yüzde 61 artmasına rağmen, aynı dönemki bayram tatillerinde bir güne düşen can kaybının 15’ten 2019’da alınan tedbirler sayesinde 10’a indiğini ifade ediyor.

2019 yılındaki 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde ise 73 ölümlü trafik kazasında 86 can kaybı yaşanmıştı.

Yine 9-15 Ağustos 2019 Kurban Bayramı tatili süresince 33 ilde gerçekleşen 45 ölümlü trafik kazasında 50 can kaybı yaşandı. Yani mobilitenin arttığı bayram tatillerinde bile bir önceki yıla göre ölüm oranının azaldığını söylemek mümkün.

Karayolu Trafik Güvenliği Çalışma Grubu Raporu’nda da 2013 ve 2014’te uygulanan yıllık toplam denetim ve ölü sayısındaki değişim eğiliminin sabit olduğu görülüyor. 2015’te ise ölü sayısı hesaplanırken hastane verileri eklendiği için, sayıda artış yaşanmış. 

kaza 1 1

İçişleri Bakanlığı ise alınan önlemlerin işe yaradığını ifade ediyor. 2019’daki dokuz günlük Ramazan Bayramı tatilinde trafik kazalarında 86 can kaybı yaşandı. Bakanlık, aynı dönemdeki bayram tatillerinde bir güne düşen can kaybı 20'den, bu bayram yüzde 51,5 azalarak yüzde 10 düzeyine indiğini belirtiyor.

Bayramlarda kazaların arttığını gösteren bir veriye Turkish Journal of Emergency Medicine’nden (Türk Acil Tıp Dergisi) ulaşılabiliyor. Derginin Aralık 2014 sayısında yer alan “Uzun Resmi Tatil Dönemlerinde Acil Servis” isimli makalede dokuz günlük bayram tatillerinde acil servise yatırılan hasta sayısı ve yatış sebepleriyle, bayram dışındaki dokuz günlük farklı bir periyotta aynı veriler karşılaştırılmış. Bayramda trafik kazalarına bağlı acil servis yatış sayısında belirgin bir artış var.

Kaza oranları yıldan yıla azalıyor

Kaza artışında birçok etken olabilir. Maalesef TÜİK Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri üzerinden bölge, mevsim ve istenen otoyol üzerinden ayrıntılı kaza sayılarına ulaşılamıyor. Yalnızca toplam sayılara dair bir tablo çizebiliyoruz. 

Yaz mevsiminde okulların kapanması, çalışanların yıllık izinlerini genellikle yaz aylarında kullanması gibi faktörler, mobiliteyi de (yer değişimi) artırıyor. Kişiler daha çok hareket ettikçe, kazaların da artması olağan. Burada altının çizilmesi gerekense, önlemlerin ne kadar işe yaradığı.

Bahsi geçen raporda 2009 - 2018 yılları arasında gerçekleşen kazalarda ortalama yaralı ve ölü sayısını ve kazadan etkilenen bireylerin sayısını görebilmek mümkün. Rapordaki grafiklerde bir düşüş seyri izlenebiliyor. 

padm raporu 2 min

padm raporu 1 min

Raporda yaşanan azalmanın sebebinin, her sene artan kampanyalar ve farkındalık çalışmaları olduğunun altı çizilmiş. 

Diğer yandan yaşanan azalmada, eğitim ve gelir seviyesindeki artış, ehliyet kriterlerinin sertleşmesi, kentleşme, kadın şoför sayısının yükselmesi, cezai müeyyidelerin ağırlaşması, yol ve araç kalitesindeki değişim gibi faktörlerin etkisini izleyebileceğimiz herhangi bir çalışma bulunmuyor; ancak bu faktörlerin de farkındalık çalışmaları kadar etkili olmuş olabileceği kestirilebilir. 

Dünya örnekleriyle tatillerde trafik kazalarının artışı

Hareketlilikle kaza sayısı arasındaki korelasyon, dünya genelinde de benzer. Ocak 2020’de Çin’de Covid-19’dan etkilenen kişi sayısının hızlı yükselmesinin sebeplerinden biri olarak, Çin yeni yılı sebebiyle memleketlerine gidenler gösteriliyordu. Çin yeni yılı tatili için bir sene önce yaklaşık 400 milyon insan şehirlerinden ayrılmıştı.

Hepiniz aşağıdaki tabloyla elbet bir kere karşılaşmışsınızdır. 

Böyle bir görüntüde trafik kazaları artmamış olsa tuhaf olurdu. Hatta Pekin trafik yönetimi tatil için seyahat önlemleri bile yayınladı. Son beş yılda, Çin yeni yıl tatili sırasında her yıl üçten fazla ölümle sonuçlanan ortalama 90 kaza meydana geliyor ve bu, yıllık ortalamadan epey yüksek.

Başka ülkelerde de Noel ya da Paskalya gibi vatandaşların daha sık seyahat ettikleri dönemlerde trafik kazası sebepli ölümlerde artış yaşanıyor mu? Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde Şükran Günü’nde kazaların arttığı belirtiliyor. Bunun sebebi olarak ise alkol tüketiminin artması, hava koşulları ve araç hareketliliğinin artması gösteriliyor. 

İlginizi çekebilir: Büyüteç: Salgın trafik kazalarıyla karşılaştırılabilir mi?

Bayramlarda ne tür önlemler alınıyor?

Emniyet Genel Müdürlüğü her yıl dini bayramlarda kazaların önüne geçmek için çeşitli önlemler alıyor. Trafik Başkanlığı 2019 yılındaki Ramazan Bayramı tatili için özellikle kazaların yoğun olduğu bölgelerde tatil süresince çok sayıda müfettiş, trafik ekibi ve personel görevlendirdi. Denetimler arasında havadan izleme ve otobüslerde sivil ekiplerin habersiz denetlemeleri yer alıyordu. Ayrıca çocuklara trafik karnesi dağıtılarak, ebeveynlerin sürüşlerini değerlendirmeleri istendi.

Niçin bayramlarda kaza haberleriyle daha sık karşılaşıyoruz?

Kazalar elbette haber değeri taşıyor. Genellikle trafik kazası haberleri “son dakika” gelişmesi olarak ajanslardan haber merkezlerine aktarılıyor. Son dakika bildirimlerinin sosyal medyada hızla aktığı, okurun haberle olan ilişkisinin giderek daha da duygulanımlar üzerinden şekillenmeye başlanan bir dönemde her bayram zincirleme kaza haberleriyle karşılaşan biri bu dönemlerde söz konusu kazaların görece sık yaşanmış olabileceği çıkarımında bulunabilir. 

Teyit, konuyla alakalı bilgi almak için Trafikte Haklarım Derneği’ne ulaştı. Dernek, medyaya yansıyan bayram tatillerinde trafik kazalarında hayatını kaybeden insanların arttığı algısının doğru olmadığını belirtti. Artan araç hareketliliği ve alınan önlemler göz önünde bulundurulduğunda trafik kazaları sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısının artmadığı, günlük veriler ile karşılaştırıldığında sayıların artışta olmadığı ifade edildi. Aslında yaşanan can kaybı, yalnız bayram tatillerinde değil, her gün meydana geliyor. Medyada sunulan yanlış algı sebebiyle can kaybı bayram tatillerinde artıyor gibi algılanıyor. Fakat bayram tatillerinde alınan önlemlerin her gün alınması gerek.

Aslında kaza haberlerinin sadece bayramlarda değil her zaman hem gazetelerin arka sayfalarında hem de internet medyasında yer aldığını söyleyebiliyoruz. Google Haberler’e “trafik kazası” yahut “zincirleme kaza” yazdığınızda kaza haberlerinin özel olarak yoğunlaştığı bir dönem dikkatimizi çekmiyor. Fakat Google Trendlerde “trafik kazası” araması yapıldığında son beş senede söz konusu terimin en sık bayram dönemlerinde aratıldığını söyleyebiliyoruz.

google trends trafik kazalari min

İstanbul Ekonomi ve EDAM tarafından hazırlanan 2018 tarihli Yol Güvenliği Rapor ve Anketi’nde anket yapılan kişilere “Bayram tatillerinde gideceğiniz yere erken varmak için hız yapar mısınız?” diye sorulmuş, büyük bir çoğunluk “hayır” cevabını vermiş. Kimse bayramda kaza yapmak istemiyor, fakat kaza haberlerine ilgi duyuyor olabilir mi?

rapor bayram sorusu

Kazalara ilişkin kamuoyu farkındalık çalışmaları 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, trafik kazası haberlerinde gazetecinin kamu yararını esas almasını ve peşin hüküm içeren ifadelerden kaçınılması gerektiğini ifade ediyor. Ölümlü kazaya karışan taşıt ya da otobüsün firmasının adı, firma ya da sürücüyü suçlamadan; kazanın oluş şekli ile ilgili kesin ifadeler kullanılmadan yazılmalıdır. Fotoğraf ve görüntülerde firma ismi ve plaka buzlanmamalıdır.

Olayın medya boyutu sadece haber platformlarının aldığı aksiyonla sınırlı değil. Trafik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan kamu spotlarına baktığımızda, 2017’den bu yana kamu spotlarının yalnızca bayram tatilinden önce değil, belli aralıklarla kullanıldığını görüyoruz. Ancak Trafik Kazalarını Önleme Faaliyetleri Performans Denetimi Raporu’nda Radyo ve TV kanallarının trafik eğitimine yeterli zaman ayırmadığı ve Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun da kendisine verilen denetim görevini yeterince yerine getirmediği belirtiliyor.

Bunun dışında yol güvenliğini artırmak için 2012’de yayınlanan Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı’nda trafik kazalarını önlemek ve halkı bilinçlendirmek için oluşturulan kamu spotlarının belirli bir zamanda değil, sık sık yapılması gerektiği de belirtilmiş. Yani aslında yol güvenliği her zaman devletin gündeminde. Fakat buna karşı alınan önlemlere ayrılan bütçe yeterli mi değil mi sorusu da akıllara geliyor. 2014’te OECD ülkeleri arasında Türkiye karayollarına yaptığı yatırım içerisinde üst sıralarda yer alıyordu. Bu yatırımlar içerisinde kazaları önlemek için yapılan harcamalar da bulunuyor. 

oecd karayollari yatirimi min

2018 Yol Güvenliği Rapor ve Anketi’nde Türkiye’nin bir yandan trafik kazalarının önlenmesi diğer yandan trafik kazalarının yol açtığı ölüm ve yaralanmalarının azaltılması bakımından, özellikle OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında yol güvenliğine yönelik tedbirlerinin iyileştirilmesine ihtiyaç duyduğu sonucuna varılmış. Yani her ne kadar kazaları önlemek için devlet düzeyinde bir sorumluluk paylaşımı yapılmış olsa ve ayrılan bütçe fazla olsa bile önlemlerin geliştirilmesine halen ihtiyaç var.

Çözüm ne?

2016’da TRT’de yer alan bir haberde verilerle son 10 yılda (2006-2016) bayram dönemlerinde trafik kazalarının yaşanma oranının arttığı ortaya konmuş. Bunun üzerine de dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala yayınladığı bir genelge ile o zamana kadar alınan önlemlere yenilerinin eklenmesi gerektiğini belirtmiş.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, trafik kazası haberlerinde gazetecinin kamu yararını esas almasını ve peşin hüküm içeren ifadelerden kaçınılması gerektiğini ifade ediyor. Ölümlü kazaya karışan taşıtın/otobüsün firmasının adı, firma ya da sürücüyü suçlamadan; kazanın oluş şekli ile ilgili kesin ifadeler kullanılmadan yazılmalıdır. Fotoğraf ve görüntülerde firma ismi ve plaka buzlanmamalıdır.

Türkiye’nin bir yandan trafik kazalarının önlenmesi diğer yandan trafik kazalarının yol açtığı ölüm ve yaralanmalarının azaltılması bakımından, özellikle OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında yol güvenliğine yönelik tedbirlerinin iyileştirilmesine ihtiyaç duyduğu söylenebilir

Dünya Sağlık Örgütü, Karayolu Güvenliği Mevzuatının Geliştirilmesi: Ülkelere Yönelik Uygulama ve Kaynak El Kitabında hükümetlere karayolu trafik kazalarının önlenmesi için yolun fonksiyonuna uygun hız sınırlarının belirlenmesini, motorlu taşıtlarda yolculuk eden her birey için emniyet kemeri ve çocuk koltuklarını zorunlu hale getiren yasaların kabul edilmesini, bisiklet sürücüleri ile iki tekerlekli motorlu taşıtları kullanan sürücülerin kask takmalarını zorunlu kılan yasaların kabul edilmesini tavsiye ediyor. 

Sonuç olarak, Türkiye’nin DSÖ tavsiyelerine ne kadar uyduğunu söylemek zor. Trafik kazalarının yol açtığı zararları aza indirmek için arka koltuktaki kişinin de emniyet kemeri takması uygulaması, araç içinde sigara içilmemesi ve telefonla konuşulmaması gibi kurallar hayatımıza dünya örneklerinden çok sonra, son birkaç yılda girdi. Sivil toplumun savunuculuk faaliyetlerinin alınan önlemlerin gündeme gelmesinde büyük rol oynadığını söylemek mümkün. Pandemi boyunca araç hareketliliğinin azaldığı göz önünde bulundurulursa, kaza ve ölüm oranının azalmış olması da normal.