Türkiye’de ve özellikle Avrupa ülkelerinde asgari ücretle ne kadar benzin alınabileceğine ilişkin yayınlanan ilk dosya yazısının ardından bu yazıda ise benzindeki vergiler incelenmeye çalışıldı.
teyit.org’a ihbar olarak gönderilen ve aşağıda görülebilecek bir görselde Türkiye’de benzindeki vergilerin birçok AB ülkesiyle yakın oranlarda olduğu iddiası yer alıyor. Görsel, 24 Ekim 2016’da Karar’da yayımlanan ve akaryakıttaki vergi zammını konu alan bir haberden.
OECD’nin 2015 yılının rakamlarını baz alarak üye ülkelerin akaryakıta uyguladığı vergileri karşılaştırdığı 2016 tarihli bir çalışma da bulunuyor. İddia konusu görselden bir tek Hırvatistan’ın yer almadığı bu listeye göre Türkiye, benzinden aldığı yüzde 65,3 oranındaki vergiyle OECD ülkeleri arasında benzinden en çok vergi alan sekizinci ülke olmuş. Diğer ülkelerin vergi oranlarının Karar’ın yayımladığı görselle uyumlu olduğunu söylemek mümkün. Meksika, ABD, Yeni Zelanda, Kanada ve Avustralya gibi istisnalar haricinde OECD ülkelerinin genelinde benzin litre fiyatının yüzde 50 ila 70’ini verginin oluşturduğu gözlemlenebiliyor. Dolayısıyla Türkiye 2015 yılında OECD ülkeleri arasında en çok vergi alan sekizinci ülke konumunda olsa da ülkeler arasında vergi konusunda uçurum olduğunu söylemek güç. Zira ortalama yüzde 55,2.
AB ülkelerinde benzindeki vergi oranı yüzde 50 ila 70 arasında
FuelsEurope’un Avrupa Komisyonu rakamlarını baz alarak hazırladığı Mart 2018 tarihli tablodan da aynı sonuca ulaşılabiliyor. Buna göre listedeki AB ülkelerinde benzindeki vergi oranları yüzde 50 ila yüzde 70 arasında.
Akaryakıt vergisi toplam vergi gelirinin yüzde 10’undan fazla
Türkiye’de benzin dahil olmak üzere akaryakıt ürünlerinden temel olarak Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) alınmakta. KDV’nin akaryakıtta uygulanması diğer ürünlerdeki uygulamadan bir farklılık göstermiyor. ÖTV ise KDV matrahına ekleniyor ve “petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın kamu maliyesini olumsuz etkilememesi için litre veya kilogram başına” maktu (spesifik) olarak belirleniyor.
Doç. Dr. Hasan Bülent Kantarcı’ya göre benzinde litre başına alınan ÖTV 2003-2015 yılları arasında yaklaşık iki kat artış göstermiş (sf. 236). Yine aynı çalışmada petrol ve doğalgaz ürünleri üzerindeki ÖTV’nin, devletin toplam ÖTV gelirine oranının 2014 itibariyle yüzde 51 olduğu sonucuna ulaşılıyor. (sf. 234) Bir başka makalede de 2016 yılında akaryakıttan elde edilen verginin, toplam vergi gelirinin yüzde 10’undan fazlasını oluşturduğu görülebiliyor (sf. 68). Kurumlar Vergisi kaynaklı gelirin toplam vergi gelirinin yaklaşık yüzde 9’unu oluşturduğu göz önüne alınırsa, akaryakıttaki verginin devletin vazgeçilmez gelir kaynaklarından biri olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Benzin, Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu ürünlerden biri. Petrol ve Doğalgaz Platformu Derneği’nin rakamlarına göre Türkiye’nin, 2016 yılında ürettiği petrol, tüketimin yalnızca yüzde 7’sini karşılayabilmiş. Dolayısıyla Türk Lirası’nın son yıllarda yaşadığı değer kaybının TL bazında benzin fiyatlarını olumsuz etkilemesi beklenebilir. Bu doğrultuda, kur farkından kaynaklanan fiyat artışını hükümetin son dönemde benzindeki ÖTV’den karşıladığı ve fiyatları sabit tutmak adına vergiden feragat ettiği de biliniyor.
Akaryakıt fiyatlarında Mayıs ayından itibaren uygulanan “eşel mobil sistemi” gereğince, petrol fiyatları ve kurda meydana gelen değişiklikler, fiyatlardaki ÖTV ayarlamalarıyla tüketiciye zam olarak yansıtılmadan dengelenmeye çalışılıyor. Bu şekilde ÖTV’den karşılanan son benzin zammı 26 Eylül 2018 tarihinde, son motorin zammı ise 9 Ekim 2018’de yapıldı. Bu uygulama da benzindeki vergi oranını oldukça aşağı çekmiş durumda. Kantarcı’nın AB’de benzindeki ortalama vergiyi 2016 rakamlarıyla yüzde 66,37, Türkiye’de ise yüzde 66,59 olarak bulduğu düşünülürse (sf. 240) geçen 2 senede durumun değiştiği söylenebilir.
Vergi uzmanı Ozan Bingöl’ün 19 Kasım 2018’de benzindeki vergi oranının yüzde 52 olduğunu belirttiği bir açıklaması da bulunuyor. Bu AB ve OECD ortalamalarının biraz altında. Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş da 16 Kasım 2018 itibariyle devletin ÖTV’den karşıladığı rakamın 8,3 milyar TL olduğunu belirtmiş.
Eşel mobil sistemi de tek yönlü değil. Örneğin, Türk Lirası’nın, yaşadığı tarihi değer kaybı sonrası kısmen toparlanma sinyalleri verdiği son dönemde kur farkının nisbeten azalmasıyla, motorinin pompa fiyatına gelmesi gereken 22 kuruşluk indirim yapılmadı ve böylece fiyat aynı kaldığı için motorindeki ÖTV payı artmış oldu. Bugün motorinin litresinde 5 kuruş, LPG’nin litresinde ise 20 kuruş ÖTV’den karşılanıyor. Benzinde ise ÖTV’den karşılanan bir miktar kalmadı.
Dolayısıyla benzindeki verginin son dönemde azaldığı söylenebilir. Fakat bu benzinin alım gücüne kıyasla diğer ülkelerle arasındaki farkı kapatmaya yetmiyor. Benzin, dosya yazısının birincisinde açıklandığı gibi alım gücüne göre hala pahalı.