Bastırılmış bir deneyim: Allende ve Şili

Allende, Şili'de sağlıkla alanında çalışmalar yürütmüş ve sosyoekonomik yapıya katkı sağlamış devlet adamıdır. Pinochet tarafından görevine son verilmiştir.


17/02/2020 09:25 5 dk okuma

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Salvador Allende iktidarı, 11 Eylül 1973’te General Augusto Pinochet tarafından bir darbeyle sona erdi. Yalnızca üç yıl süren bu iktidar, görece kısa ömrüne karşın, toplumsal alanda birçok köklü değişime neden oldu. Sağlık alanında ise Küba ve Sovyetler Birliği gibi uzun deneyimlerdekine benzer yoğunlukta olmasa da, bu alanlardan biriydi. 

Salvador Allende, öğrencilik yıllarındaki siyasi faaliyetleri nedeniyle iki kez tutuklanmış ve okuldan kovulmuştu. Aftan yararlanarak Şili Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne döndü; 1932 yılında mezun oldu. Mezuniyet sonrası Valparaiso’da bulunan hastanelerde “sicili” nedeniyle hekim olarak görev yapamadı, patoloji asistanı olarak çalışmaya zorlandı. 

Rudolf Virchow’un 19. yüzyıldaki çalışmaları Latin Amerika’daki halk sağlığı yaklaşımını epey etkilemişti. Allende de bundan bağımsız değildi. Patoloji bölümünde çalışırken Virchow’un hastalıkların oluşum nedenlerine ilişkin sosyoekonomik görüşlerinden etkilenmişti. Ertesi yıl Jose Vizcarra ile birlikte “Ulusal Sağlık Sisteminin Yapısı” (Estructura de la Salubridad Nacional) kitabını yazarak Şili’deki sağlık sistemini inceledi. Bundan beş yıl sonra gerçekleşecek seçimlerde sol ve sosyalist çevreler başarı kazanmış, 1938’de ise Halk Cephesi hükümeti kurulmuştu. Dr. Salvador Allende, 1939 yılında Sağlık Bakanı olarak başladığı görevini, 1942 yılına kadar sürdürdü. Allende aynı yıl “Şili’nin Medikososyal Gerçekliği” (La Realidad Médico-Social Chilena) başlıklı raporunu yayınlayarak ülkedeki sağlık sorunlarının nedenlerini tartışmıştı. Herkese ücretsiz tıbbi bakım sağlamak üzere gerekli reformları gerçekleştirmek amacıyla, 1950’de Şili Ulusal Sağlık Hizmeti Yasasını hazırladı. Allende, Sovyetler Birliği’yle benzer bir tutum alarak, hastalıkların ardında yatan sosyoekonomik nedenleri anlamaya çalıştı, iyileştirilmeleri için çabaladı. Farmasötik üretim ve fiyat kontrolü vasıtasıyla dışa bağımlılığı azaltmaya çalıştı.

Allende, 15 yaş altındaki bütün çocuklara, hamile ve emziren kadınlara başka sosyalist ülkelerdeki gibi günde yarım litre ücretsiz süt dağıtımı örgütledi. Sağlık hizmetlerinin daha fazla insana ulaşması, hiçbir ücret ödemeden muayene ve tedavi imkanı yarattı. Dr. Akalın, Allende iktidarıyla birlikte altı yılı kapsayacak şekilde hazırlanan sağlık planının amacını şu sözlerle açıklıyor:“Sağlık planı, sağlık hizmetlerinde ağırlığın önleyiciliğe ve ayakta bakım hizmetlerine verilmesini, kırsal kesime sağlık hizmeti götürülmesini, sağlıkçı olmayan gönüllülerin eğitilerek sağlık hizmetlerinde kullanılmasını, sağlık konseyleri kurularak sağlık hizmetlerine toplum katılımının sağlanmasını içeriyordu.” Bu dönemde Allende’ye, bir zamanlar başkanlığını da yaptığı Şili Tabipler Birliği tarafından halk sağlığına katkıları nedeniyle ödül verildi.  

Yalçın, 30 Ekim 2019’da Oda TV’de yayınlanan “Size avuç avuç ilaç yutturmak için” başlıklı yazısında Şili’deki askeri darbenin ardından, ‘doktorların tabip odalarına üye mecburiyeti kaldırılarak sağlık sistemi üzerindeki hekimlerin’ etkinliklerinin azaltıldığını belirtiyor. Bu ‘etkinliklerin’ hangi bağlamda ve ne düzeyde azaldığını belirtmiyor olsa da, farklı çalışmalarda Şili ve Tabipler Odası (Colegio Medico) etkisinden söz ediliyor. Bunlardan biri Dr. Akalın’ın Şili’deki deneyime baktığı çalışma: “Şili Dersleri”. Dr. Akalın, Allende iktidarı sırasında istifa eden 350 doktordan bahsederek süreci, “Allende’nin sağlık politikalarını uygulamaya başlamasıyla birlikte, Halk Birliği hükümetinin birinci yılı dolmadan, 350 kadar hekim ‘artık bu ülkede hekimlik yapılamaz’ diyerek Şili’yi terk etti. Allende yönetimi bu hekimlerin ülkeyi terk etmelerini engellemek için herhangi bir girişimde bulunmadı, fakat bu açığı Arjantin, Uruguay ve İspanya’dan gelen göçmen hekimlerle kapatmaya çalıştı” diye açıklıyor. O dönem Şili’de aktif olarak görev yapan 5 bin 572 hekim vardı. Hükümet, istifaların ardından Arjantin, Uruguay ve İspanya’dan gelecek yabancı hekimlerin lisanslanması için Tabipler Odasıyla irtibata geçti. Tabipler Odası ise elindeki tüm imkanlarla bunu engellemeye çalışarak, yabancı hekimlerin lisans taleplerini ve üyeliklerini kabul etmedi. Şili Sağlık Emekçilerini Koruma Komitesi (Emergency Committee to Save Chilean Health Workers), Şubat 1974’de New York Times gazetesine bir ilan vererek, “Allende’nin hekimlerin profesyonel statülerini yitirecekleri kamusal bir sağlık sistemi” planladığını söyledi. Yalçın’ın mantığıyla bakarsanız, Pinochet’in Allende’ye karşı kullanılan Tabipler Odası “vesayetini” yıktığını bile söyleyebilirsiniz. Başka bir yerden yaklaşırsanız ise, “Allende ve Pinochet, ikisi de hekimlerin profesyonel statülerini engellemeye çalıştı. Biri başarısız, biri başarılı oldu” veya “Allende, hekimlerin statülerini yitirmesini planlarken bunu gerçeğe dönüştüren Pinochet oldu” diyebilirsiniz. Yalçın’ın iddialarının açık uçluluğu istediğiniz yerden okumanızı sağlayabiliyor.  

Sağlık bu deneyimlerde nötr bir alan değildi 

Peki Sovyetler Birliği, Küba ve Şili’deki sosyalist deneyimler bize sağlık politikalarıyla ilgili neyi gösteriyor? Bu üç deneyiminin ortak yanının, modern tıp ya da aşı karşıtlığı olduğu iddia edilebilir mi? Konuları bağlamından kopararak böyle bir iddiada bulunabilirsiniz. Yalçın da Kara Kutu-Yüzleşme Vakti isimli kitap boyunca bunu yapıyor. Bu üç deneyimin farklı bir dünya tahayyülüne sahip olduğunu, bu nedenle örgütlendiklerini anlamamız gerek. Sosyalist deneyimler için sağlık nötr bir alan değildi. Aksine, piyasa ilişkilerinin ve sosyoekonomik eşitsizliklerin en görünür olduğu alanlardan biriydi. Bu nedenle önleyici sağlık hizmetlerine ağırlık verilmiş, ilaç sektörü “kamu yararı” doğrultusunda hareket etmiş, mesleki ve toplumsal eğitim ise bu doğrultuda şekillenmişti. 

Sovyetler Birliği, Küba ve Şili’de tıp eğitimi bu vizyonla yeniden oluşturulmuş, en azından bu planlanmıştı. Önceki deneyimlerin aksine tıp eğitimi almanın yolu toplumsal sınıfların en alt tabakası için dahi olanaklı kılınmaya çalışılmıştı. Bu tecrübelerde hastalıklar sadece biyolojik nedenlere sahip değil. Altta yatan sosyoekonomik nedenlere odaklanarak sorunları ortadan kaldırmayı hedeflediler. Özellikle bolca bağlamından kopartılan Şili-Virchow örneğinde de bunu görebiliriz.

salgin var