Soner Yalçın, Kara Kutu: Yüzleşme Vakti kitabının 45. sayfasında ABD’deki en büyük dört tıp fakültesi kütüphanesinin, homeopati eğitimi veren okullara ait olduğunu iddia ediyor.
Yalçın bu iddiasını dile getirirken herhangi bir kaynağa dayanmamış. Üstelik bu kitap açısından bir istisna değil. Benzer iddialar için de ya kaynak gösterilmiyor ya da gösterilen kaynaklarda o iddiaya ilişkin bir bir bilgiye rastlanmıyor. Peki, bu bilgi nereden çıktı? Kaynağı neydi?
Yalçın’ın iddiasının kaynağı yok
İddiayı dile getiren tek isim Soner Yalçın değil. Neredeyse aynı cümle kalıbının yer aldığı birden fazla kitap var. Ancak bu eserler genelde William G. Rothstein’ın 1972 tarihli, “American Physicians in the Nineteenth Century: From Sects to Science” adlı kitabına dayanıyor. Kitapta, “Örneğin, 1900'de en büyük dört tıp okulu kütüphanesinden üçü homeopatik tıp okullarındaydı” cümlesine yer verilirken, iddiaya kaynak gösterilmiyor. Bu tarihten sonra ise Rothstein’ın çalışmasına atıf yapan ya da yapmayan birçok çalışma görüyoruz.
Bunlardan biri, 1979 yılında Emporia State Üniversitesi yayınlarından Emporia State Research Studies’de Larry Jochims imzasıyla çıkan makale. Jochims, kitabtaki farklı bilgilere ilişkin Rothstein’a atıf yapıyor ancak mevcut iddianın kaynağı olarak yer almıyor. Sonraki yıllarda da Rothstein’ın çalışmasına atıf yapmayan birden fazla çalışma görüyoruz. Dana Ullman’ın 1991 tarihli, “Discovering Homeopathy: Medicine for the 21st Century” kitabı bunlardan biri. Ullman da Rothstein’ın ortaya attığı iddiayı “kullanırken” Birleşik Devletler Eğitim Komisyonu’nun 1898 tarihli bir raporuna atıfta bulunuyor. Raporda iddiayla ilgili herhangi bir veriyle karşılaşmıyoruz. “Homeopathic” veya “Homeopathy” kelimeleri de metinde yer almıyor. Kitabın yazarı Ullman ismine biraz daha yakından baktığımızda ise Homeopatik Eğitim Hizmetleri (Homeopathic Educational Services-HSE) isimli bir kuruma ulaşıyoruz. HSE, kitaplardan ilaçlara, homeopati uzmanlık eğitimlerinden danışma seanslarına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunuyor.
Uzman homeopat olma ücreti 2900 dolar
Homeopati günümüzde popüler bir sektör halini almış durumda. Örneğin 2 bin 900 dolar vererek uzman bir homeopat olabiliyorsunuz. Homeopatik ilaçların kullanımını ise 297,75 dolarlık bir ödeme karşılığında bizzat HSE’nin yönetici ve sahibi Ullman’ın hazırladığı videoları içeren bir eğitim setiyle öğrenebiliyorsunuz.
Öğrendikten sonra kullanabilmeniz içinse 175,99 dolarlık ilaç kitini almanız gerekiyor. HSE’nin mağaza bölümünde benzer birçok “eğitim” ve “ilaç” var. Ayrıca Ullman’dan videolu eğitim dışında kişisel danışma almak isterseniz 10 dakikalık görüşmeye 45 dolar, sonraki her 10 dakika için 40 dolar vererek Skype ya da telefon üzerinden danışmanlık alabiliyorsunuz. 245 dolarlık ilk görüşmenin genellikle bir saat sürdüğü ve bu bir saatin yetmediği durumlarda ise genellikle 10 ila 45 dakikalık ek görüşmelerin yapıldığı da olası ek ücretle birlikte belirtiliyor. “Profesyonel” bir iş halini aldığı için ödeme için de birçok seçenek sunuluyor. Ullman’ın homeopati üzerine 10 kitabı bulunuyor.
Kütüphane iddiasını dile getiren bir diğer çalışmaysa Rose Mahovsky’nin 2012 tarihli “Homeopathy a gift” isimli kitabı. Konunun daha ilginç kısmı ise, Mahovsky’nin kitabındaki ilgili bölümün, Eswara Das’ın 2005 tarihli “History & Status of Homoeopathy Around the World” kitabındakiyle birebir aynı olması. Mahovsky, Avustralya’da faaliyet gösteren The Victorian College of Classical Homoeopathy’e (VCCH) bağlı olarak çalışıyor. Kurumun birçok ülkede şubeleri olduğu belirtiliyor. VCCH’de de HSE’ye benzer şekilde birçok “hizmet” sunuluyor.
Bu örnekleri artırmak mümkün. Örneğin Homeopatik Yüz Analizi (Homeopathic Facial Analysis - HFA) isimli bir metodla fotoğraf analizi yapıldığını duymuş muydunuz? Fotoğraf başına 30 Avustralya doları vererek aldığınız bu hizmette çektirdiğiniz fotoğraflardan yola çıkarak bir analiz yapılıyor ve sonuç beş iş günü içinde size ulaştırılıyor. Uzaktan HFA hizmeti alan kullanıcılar için geçerli bu yöntemde fotoğrafın kalitesi, analizin “kalitesini” doğrudan etkiliyor. Bu nedenle bir fotoğraf & video yönergesi de sitelerinde yer alıyor. Danışmanlıkta ise ilk görüşme için 225, sonraki her görüşme için 120 Avustralya doları alınıyor.
Son olarak adından daha önce bahsettiğimiz Eswara Das’ın 2005 tarihli, “History & Status of Homoeopathy Around the World” kitabından söz edebiliriz. Ruh Sağlığında Ulusal Homeopati Araştırma Enstitüsü’nde (National Homoeopathy Research Institute In Mental Health - NHRIMH) proje koordinatörlüğü yapan Eswara Das, kitabında iddiası için Eğitim Komisyonu raporunu gösterse de, ilgili raporda böyle bir bilgi yer almıyor. Das’ın Hindistan’da homeopati üzerine çeşitli eğitimler aldığını ve danışmanlık verdiği ise kitaptaki tanıtım yazısında yer alıyor. Güncel olarak çalıştığı NHRIMH ise 100 yataklı kapasitesiyle bir tedavi merkezi.
Rothstein’ın çalışması dışındaki tüm çalışmalar, bir şekilde birbirlerinden “intihal” düzeyinde etkileniyor ve kaynak belirtmekte yetersiz kalıyor.
18. ve 19. yüzyılda kütüphaneler
“Tıp kütüphaneleri” olarak adlandırabileceğimiz kitaplıkların tarihi 18. ve 19. yüzyıldaki bireysel kitaplıklara dayanıyor. Bu özel kütüphanelerin sahipleri arasında, “Hugh Lenox Hodge, Samuel D. Gross, Anson Colman , Samuel Lewis, Stephen Smith ve William Osler ” gibi isimleri görüyoruz. Bu isimler dışında Philadelphia’daki Tıp Doktorları Kütüphanesi gibi bağışlarla gelişmiş kurum kütüphaneleri de vardı. 1762’de kurulan Pennsylvania Hastanesi Tarihi Tıp Kütüphanesi bunlardan biriydi. Öyle ki 1847 yılına gelindiğinde Amerikan Tıp Derneği (American Medical Association - AMA), kütüphaneyi Amerika’nın en büyük ve gelişkin tıp kütüphanesi olarak belirledi. Bireylere ait kütüphaneler de, vefatların ardından kurumsal kütüphanelerin arşivlerine katkı sağladı. Osler’in kitapları McGill Üniversitesine, Smith’in Syracuse Üniversitesine, Lewis ve Gross Philadelpia’ya, Colman ise Cenevre Tıp Okuluna gitti. Bu dönemde Harvard Üniversitesi, New York Tıp Akademisi, Ordu Kütüphanesi (günümüzde Ulusal Tıp Kütüphanesi) dışındaki kurumsal kütüphaneler ise sağlam maddi temellere sahip değildi.
Günümüzde ise Harvard’a bağlı, “The Francis A. Countway Library of Medicine”, Amerika’daki en büyük tıp kütüphanelerinden birisidir. Bir diğer büyük tıp kütüphanesi ise Yale Üniversitesi’nde bulunan, “Harvey Cushing/John Hay Whitney” kütüphanesidir. Burada 416 bin basılı eserin olduğu belirtiliyor.