Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in internet sitelerine de yansıyan iddiasına göre Türkiye’de 20 milyon kadının kendine ait geliri yok.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla mecliste bir basın toplantısı düzenleyen Kadıgil, Türkiye’de kadınların işgücüne katılımıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kadıgil, ülkede 15 yaşın üstünde 30 milyondan fazla kadın olmasına rağmen bunlardan sadece 9 milyonunun çalışır halde olduğunu belirtti.
Türkiye’de kaç kadın var?
Bu iddia hakkında araştırma yapmak için akla gelen ilk kaynağın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olduğunu söylemek mümkün. TÜİK tarafından oluşturulan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre Türkiye’de 42 milyon 252 bin 172 kadın var. Diğer ifadeyle toplam nüfusun yüzde 49,9'unu kadınlar oluşturuyor.
İşgücü katılım oranı nedir?
İşgücüne katılım oranı, ülkedeki çalışabilecek ya da çalışma çağındaki nüfusun oranı olarak tanımlanıyor. Yani işgücüne katılım oranı ekonomik mal ve hizmetlerin üretimi için emek arzında bulunabilecek çalışma çağındaki nüfusu kapsıyor.
10 Ocak 2023 tarihinde açıklanan TÜİK Kasım 2022 İşgücü İstatistiklerine göre Türkiye’de kadın istihdamı 10 milyon 417 bin. Kadıgil’in iddiasında yer verdiği 9 milyonluk kadın istihdamı ancak Ağustos 2021'de görülüyor. Ağustos 2021’den sonra kadın istihdamı 9 milyonluk seviyeden 2021 Aralık ayına 9 milyon 517 bine, iddianın dile getirildiği tarihteki en güncel veri ile 10 milyon 22 bin seviyesine ulaşıyor.
Kadınların işgücüne katılım oranı nedir?
Tüm kadınların işgücüne katılması mümkün olmadığından 15 yaşın üstündeki kadınların sayısına ulaşmak önemli bir ayrım.
TÜİK’in 10 Ocak 2023'te yayınladığı Kasım 2022 verilerine göre Türkiye’de 15 yaşın üstünde 32 milyon 842 bin kadın bulunuyor. Çalışabilecek kadınlardan işgücüne katılım oranı ise yüzde 36,4. Kadınlardan işgücüne dahil olmayanların sayısının ise 20 milyon 887 bin olduğu görülebiliyor.
TÜİK kadınlar hakkında genel işgücü istatistiklerinin olduğu başka bir veri seti daha hazırlamış. Güncel verilere göre 2021 itibariyle Türkiye’de yaklaşık 33 milyon kişi işgücüne katılıyor. Erkeklerde işgücüne katılım oranı yüzde 70,3 iken kadınlarda yüzde 32,8 olarak dikkat çekiyor.
Bu verilere göre 2021 yılında istihdam edilen kadın sayısı 9 milyon olarak gösterilmiş. Benzer şekilde işgücüne dahil olmayan kadın sayısı 20 milyondan fazla. Yani Kadıgil’in iddiasının 2021 yılı için doğru olduğunu söylemek mümkün.
Türkiye, kadınların işgücüne katılımında OECD ülkeleri arasında en kötü konumda olan ülke. 37 OECD ülkesi arasında kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 32,8’den daha düşük olan bir ülke yok. Yani Türkiye 37 ülke arasında son sırada yer alıyor.
Kadın istihdamında da adaletsizlikler var
Uluslararası Çalışma Örgütü ve TÜİK çalışmasıyla ortaya konulan Cinsiyete Dayalı Ücret Farkının Ölçümü – Türkiye Uygulaması Raporu, Türkiye'de kadınlar ve erkekler arasında cinsiyete dayalı olarak ücret farkları olduğunu ortaya koyuyor. Erkek ve kadınların kazandığı maaşların oransal olarak farkının yüzde 15,6 olduğu hesaplanmış. Bu demektir ki kadınlar çalıştıkları işlerde erkeklerden daha az ücret alıyor.
İşgücü piyasasında kadınlar ve erkekler işlere alınırken cinsiyet rolleri işgücü katılımını etkiliyor. Özellikle cinsiyet rollerine göre ev işleri ve bakım sorumlulukları yüklenen kadınların, istihdam edilirken de işgücüne katılımı bu eğilimde gerçekleşiyor. Bu sebeple kadınların istihdam edildiği belli başlı alanlar oluşuyor. Ancak bu meslek gruplarının genellikle düşük ücret, sosyal statü ve kötü çalışma koşullarına sahip olduğu görülüyor
Benzer bir şekilde evdeki cinsiyet rollerine dayalı paylaşım kadınları zorluyor. Gündüz saatleri çalışan kadınlar, akşamları eve geldiğinde ev içinde emek göstermeye devam ediyor. BM Kadın Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre, "bakım emeği” olarak tanımlanan işlere kadınlar günde ortalama 4.7 saatini ayırırken, erkekler sadece 1.7 saatini ayırıyor. Benzer bir araştırma Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapıldı. Bu araştırmada kadınların mesailerine ücretsiz işler olarak kabul edilen ev işleri ve çocuk ve yaşlıların bakımı gibi işleri kattıklarında günlük olarak 50 dakika yılda ise 39 gün fazla mesai yaptıkları belirtiliyor. Bu, aynı zamanda kadınların işgücüne katılımını engelleyen faktörler arasında ev işleri ve bakım emeğinin yer aldığının göstergesi. Benzer bir araştırma TÜİK’in verilerinde de gözüküyor. TÜİK’in en güncel işgücüne dahil olmama nedenlerinden biri "ev işleriyle meşgul olma" yaklaşık olarak 10 milyon kadını kapsıyor.
Kadınların işgücüne katılımının önündeki diğer engeller
Türkiye’de kadınların işgücüne dahil olamamasına dair birçok neden sıralanabilir. Engellerin başında kadının medeni durumu, eğitim seviyesi, 0-5 yaş arası çocukların varlığı ve sayısı, göç, kadınların çalışmasına yönelik toplumun tutumu ve kadınların istihdamını arttırmaya yönelik yasal düzenlemelerin yetersizliği gibi faktörler geliyor.
TÜİK İşgücü İstatistikleri 2022 yılı Kasım verilerine göre ülkede toplam kadın nüfusunun 42 milyon 252 bin 172 olduğu ve istihdamda olmayan yani kendine ait bir gelire sahip olamayan kadın sayısının 20 milyon 887 bin olduğu görülüyor. OECD verilerine göre Türkiye, kadınların işgücüne katılımında son sırada. Ancak Kadıgil’in iddiasından farklı olarak istihdamda olan kadın sayısının 10 milyon 417 bin olduğu görülüyor.