Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “1999 Marmara depreminde yönetimde ‘şu andaki CHP’ olduğunu” iddia etti.
Çarpıtma Çarpıtma
Detaylar
1999 Marmara depremi sırasında şu andaki CHP'nin yönetimde olduğu iddiası

1999 Marmara depremi sırasında şu andaki CHP'nin yönetimde olduğu iddiası

Bulgular

1999 Marmara Depremi’nin yaşandığı tarihte CHP yönetimde değildi. DSP, MHP ve ANAP’ın oluşturduğu koalisyon iktidardaydı.

Bugün AK Parti ile aynı ittifakta yer alan MHP’nin lideri Devlet Bahçeli, depremin yaşandığı tarihte başbakan yardımcısıydı.

CHP 1979 yılından bu yana tek başına iktidara gelmedi.

Teyit’e konuşan siyaset bilimciler, 1999 dönemindeki DSP'si ile bugünkü CHP’yi benzetmenin hatalı olduğunu düşünüyor.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs’ta Ankara’da düzenlenen Memur-Sen 7. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Erdoğan konuşmasında 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerden bahsederek, şu iddiada bulundu:

Geçmişte Marmara depremi sonrasında yaşadıklarımızı hatırlayın. Kimdi onlar? Şu andaki CHP. Ne yaptılar? Hiç. Biz o zaman da yine deprem bölgesini gezdik, dolaştık ama maalesef ortada yönetim diye bir şey yoktu.

1999’da DSP, MHP ve ANAP koalisyonu iktidardaydı

Marmara Depremi, 17 Ağustos 1999 gecesi Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yaşanmıştı. Bu tarihte, 18 Nisan 1999’da seçilen DSP, MHP ve ANAP’ın üçlü koalisyonundan oluşan 57. Hükümet iktidardaydı

O dönem 57. Hükümette Başbakanlık görevini DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit üstlenirken, Başbakan Yardımcılığı görevini ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yürütüyordu

18 Nisan 1999’da CHP Deniz Baykal başkanlığında seçimlere girmiş, ancak yüzde 8’lik oy oranı ile seçimleri altıncı parti olarak bitirmişti

18 Nisan 1999 seçimlerindeki oy dağılımı şu şekilde:

DSP: Yüzde 22
MHP:
Yüzde 17
FP:
Yüzde 15
ANAP:
Yüzde 13
DYP:
Yüzde 12
CHP:
Yüzde 8
57. Hükümette DSP'li bakanlarından kimler aktif siyaset yürütüyor?
O dönem üçlü koalisyonda DSP kadrolarından 11 devlet bakanı
bulunuyordu. Bu isimler şu şekilde: Fikret Ünlü, Hasan Gemici, Mustafa Yılmaz, Recep Önal, Şükrü Sina Gürel, Hikmet Sami Türk, Metin Bostancıoğlu, Mustafa İstemihan Talay, Nami Çağan, Fevzi Aytekin ve İsmail Cem. Bu isimlerin önemli bir kısmı hayatını kaybetmiş. Hayatta olanların ise aktif siyasette yer almadıkları anlaşılıyor.

Bahçeli'den 1999 depremi açıklaması: "MHP olarak o hükümette siyasi sorumluluk taşıyorduk"

O dönemin koalisyon yönetimi ve bugünden o güne bakıldığındaysa Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli'nin dikkati çeken bir açıklaması var. Bahçeli 2019 yılında, 17 Ağustos depreminin yıl dönümünde bir açıklamada bulunmuş. Bahçeli, partisinin o dönem siyasi sorumluluğu olduğunu şöyle ifade etmiş: "Acılara gömülmeyelim, yarım kalmış hayatların sızısına, bina ve toprak altında çırpınan hayallere şahit olmayalım. 1999 depremi yaşandığında 57. Cumhuriyet Hükümeti görevdeydi. Milliyetçi Hareket Partisi olarak o hükümette siyasi sorumluluk taşıyorduk. Depremin ağır sonuçlarıyla mücadele eden bakanlıklar partimizin yönetimi altındaydı. Nasıl bir yıkımın olduğunu yaşayarak biliyoruz" ifadelerini kullanmış.

Peki CHP'nin iktidardaki varlığı hangi dönemlerde oldu ve o günkü yönetimi CHP'yle bağdaştırmak ne kadar doğru?

CHP en son ne zaman iktidar oldu?

CHP, cumhuriyetin kurulduğu 1923’ten 1945 yılına kadar Türkiye'de tek parti iktidarını sürdürdü. 1946 yılında ilk kez çok partili seçime gidildi ve CHP oyların yüzde 70'ini alarak iktidarını sürdürdü. 1950 yılında yapılan seçimlerde ise Demokrat Parti yüzde 53'le iktidar oldu, İsmet İnönü muhalefet lideri konumuna düştü

CHP, en son 1970'li yıllarda tek başına iktidara geldi. 1977 yılında yapılan seçimlerde, o dönemki lideri Bülent Ecevit'in önderliğinde yüzde 41 oy oranıyla seçimleri kazandı. CHP, 1979 yılında yapılan erken seçimleri ise yüzde 34 oy oranıyla kaybetti ve iktidardan düştü. CHP o tarihten bu yana tek başına iktidara gelemedi

DSP nasıl kuruldu?

DSP’nin temelleri 1960’ların başında CHP’nin içerisinde atıldı. Bülent Ecevit’in öncülük ettiği Ortanın Solu hareketi ilk olarak İsmet İnönü'nün lideri olduğu CHP’de parti içi muhalefete dönüştü. 1960’ların sonunda Demokratik Sol adını benimseyen hareket, parti içinde İnönü’ye karşı güçlenmeye başladı ve Bülent Ecevit, 1972'de CHP'nin üçüncü genel başkanı oldu

12 Eylül 1980 Darbesinin ardından Ecevit siyasetten uzaklaştırıldı. 16 Ekim 1981'de ise tüm siyasi partilerle birlikte CHP de kapatıldı. 14 Kasım 1985’te siyasi yasağı devam eden Bülent Ecevit’in yerine Demokratik Sol Parti'yi Rahşan Ecevit kurdu

Kuruluşunun ardından DSP, 1997'de Mesut Yılmaz'ın başbakanlığında kurulan ANASOL-D Koalisyon Hükümeti'nde yer aldı. 1999 seçimlerinde ise DSP oylarını yükselterek birinci parti oldu. 2002 yılında Bülent Ecevit’in sağlık sorunu yaşamasının ardından DSP’den ilk kopuşlar başladı. “Dokuzlar” olarak adlandıran dokuz milletvekili, Ecevit’in artık yaşlandığını belirterek, DSP’de Ecevitsiz dönemin başlaması gerektiğini savundu. Yaşanan gelişmelerin ardından bir grup milletvekili ve bakan DSP’den istifa etti. 

2004'te yapılan DSP 6. Olağan Kurultay'ında, liderlikten ayrılan Bülent Ecevit'in yerine Zeki Sezer DSP Genel Başkanlığına seçildi. Bülent Ecevit’in görevi bırakmasının ardından parti içerisindeki tartışmalar sakinleşmiş olsa da DSP’nin 2009 Yerel Seçimleri’nde beklenen başarıyı göstermemiş olması parti içi tartışmaları yeniden alevledi. Tartışmaların sonucunda aynı yıl olağanüstü toplanan kurultayda Masum Türker genel başkanlığa seçildi

Olağanüstü kurultayın ardından DSP’den kopuşlar hızlandı. Aynı yıl içerisinde kurucu genel başkan Rahşan Ecevit ile birlikte milletvekilleri Tayfun İçli, Emrehan Halıcı, Mücahit Pehlivan ve Recai Birgün Demokratik Sol Parti'den istifa ederek Demokratik Sol Halk Partisi'ni kurdu.

Demokratik Sol Halk Partisi kuruluşundan kısa bir süre sonra CHP’ye destek vermek için kendini lağvetti.

Peki iki partiyi birbirine benzetmek ne kadar doğru?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1999’da görevde olan hükümetten “Şu andaki CHP” diye bahsediyor. O dönemde ülkenin üç partili bir koalisyon hükümeti tarafından yönetildiğini göz önünde bulundurmakla birlikte, Erdoğan’ın “şu andaki CHP” diyerek DSP’yi kastettiğini varsaymamız mümkün. Bu noktada, bugünkü DSP’nin 2023 Genel Seçimleri öncesinde, Cumhur İttifakı’nı desteklediğini açıkladığını hatırlatmamızda da fayda var. 

Peki 1999 yılındaki DSP’yi bugünkü CHP’ye benzetmek ne kadar doğru? Sosyal demokrat tandanslı partileri birbirinin devamı olarak görmek, doğru bir bakış açısı mı? Konunun uzmanları, bu benzetmenin hatalı olduğu görüşünde.

Teyit’e konuşan siyaset bilimci Emeritus Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, değişen dünyaya ve değişen Türkiye koşullarına göre siyasi partilerin temsiliyetlerinin değiştiğini; sadece partilerin isimlerine bakarak içerikleri benzermiş ya da aynıymış gibi yorumlamanın tarihsel bir hata olduğunu söylüyor. Kalaycıoğlu’na göre tarihin içinde başka bir konumda, başka bir dünya ve toplumun ilişkileri içerisindeki bir şeyi sanki bugünmüş gibi anlatmak tarihsel mantık hatasına yol açıyor.

Siyaset bilimci Doç. Dr. Seda Demiralp ise, iki partinin sosyal demokrat tandanslı olmasının, partilerin birbirinin geleneğini sürdürdüğünü göstermeyeceğini söylüyor ve DSP’nin CHP’den ayrılarak kurulmuş bir parti olduğunu hatırlatıyor. Partilerin ayrılmasının, aralarında aşılamayacak kadar fark olduğunu gösterdiğine işaret eden Demiralp, benzer bir durumun Refah Partisi’nden ayrılarak kurulan AK Parti için de geçerli olduğunu da not düşüyor. 

Teyit’e konuşan siyaset bilimci Prof. Dr. Emre Erdoğan ise, 1999’daki DSP’nin ve bugünkü CHP’nin ideolojik olarak farklı noktalarda durduğuna işaret ediyor. “DSP 1999’daki Merve Kavakçı olayında ulusalcıydı. CHP uzun bir süredir ulusalcı değil” diyen Emre Erdoğan iki parti için “Aralarında bir benzerlik yok, hiç alakaları yok” diyor. Seçim yaklaştıkça gerçek ötesi söylemlerin arttığını söyleyen Emre Erdoğan’a göre siyasette seçmenin hafızasındaki griliklerden istifade ediliyor.

Erdoğan’ın 2002 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesinden önceki dönemden CHP dönemi diye bahsetmesiyle daha önce de karşılaştık. Erdoğan daha önce “Ben 75 kişilik sınıflarda okuduğum zaman tek partili dönemlerdi, CHP’nin iktidar olduğu dönemlerdi” demişti. Teyit’in araştırmasına göre Erdoğan 26 Şubat 1954'te yani çok partili sisteme geçildikten sekiz yıl sonra doğdu. 

Kahramanmaraş ve Gölcük depremleri

17 Ağustos 1999'da Kocaeli Gölcük'te meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremde 17 bin kişi hayatını kaybetmiş, 43 bin 953 kişi de yaralanmıştı. Gölcük depremi yaklaşık 45 saniye sürmüş ve o dönem Türkiye'nin deprem geçmişinde en uzun deprem olarak tarihe
geçmişti.

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler ise arka arkaya 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeydi. İlk deprem yaklaşık bir buçuk dakika sürerken, depremlerin ardından 50 binden fazla kişi hayatını
kaybetti

Kahramanmaraş merkezli depremlerinin kendine has özelliği ise birden fazla bölgeyi etkileyen arka arkaya birçok şiddetli depremin gerçekleşmiş olması.