Yeni koronavirüsün DNA’sıyla oynandığı iddiası

Yeni koronavirüsün DNA’sıyla oynandığı iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Yeni koronavirüs (SARS-CoV-2) bir DNA virüsü değil, genetik materyali RNA.

DNA düzenleme tekniği olan “CRISPR” ile RNA materyalli koronavirüs üzerinde bir değişiklik yapılması mümkün değil.

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Anadolu Ajansı, Yeni Şafak, Ensonhaber.com,Yeni Akit,CNNTürk, HaberTürk gibi haber sitelerinde yer alan bir haberde Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Dr. Vedat Obuz’un yeni koronavirüsle ilgili yaptığı açıklamaya yer verilmiş. Haberde Obuz, virüsün hayvanlardan insanlara bulaştığına inanmadığını, laboratuvarda üretildiğine düşündüğünü ifade etmiş. Virüsün DNA’sıyla da “CRISPR gene” adlı bir teknikle oynandığından şüphelendiğini belirtmiş.

Dahiliye ve fonksiyonel tıp uzmanı Dr. Obuz, virüsün daha önceki virüslere benzemediğini, genetik yapısının farklı olduğunu, insan vücudunda çok fazla bulunan reseptörleri kullandığını ve bağışıklık sistemini aniden felç ettiğini iddia etti. Son yıllarda “CRISPR gene” adlı bir teknikle DNA’ların kesilerek aralarına eklemeler yapılabildiğini, bu virüsün de böyle “kurcalandığını” düşünen Obuz’un söylediklerine göre, virüs silah olarak hazırlanırken kontrolden çıktı. Obuz, yeni koronavirüsün DNA’sının, Çin’in askeri laboratuvarlarda üzerinde çalıştığı yarasaların virüsleriyle benzerlik gösterdiğini öne sürüyor.

yeni safak min

Ancak yeni koronavirüs (SARS-CoV-2) bir DNA virüsü değil, genetik materyali RNA. Obuz’un bahsettiği DNA düzenleme tekniği olan “CRISPR” ile RNA materyalli koronavirüs üzerinde bir değişiklik yapılması mümkün değil. Virüsün laboratuvarda üretildiğine işaret eden bir bulgu da yok. Dr. Obuz ise yalnız şüphelerini dile getiriyor; bir kanıt sunmuyor. 

Yeni koronavirüs bir RNA virüsü

Yeni koronavirüsün laboratuvarda üretildiği ya da kazara kaçtığı gibi iddialar yenideğil. Bu iddialar 2002’deki SARS salgınından sonra, koronavirüslerin evrimi, bulaşma yolları gibi konularda laboratuvar çalışmaları yürütüldüğü için, virüsün bu çalışmalar sırasında kaçmış olma ihtimali göz önünde bulundurularak ortaya atılıyor. Dolayısıyla bir ihtimal, şüphe dile getiriliyor. Dr. Vedat Obuz da bu konudaki şüphelerini ifade etmiş; herhangi bir kanıt sunmamış.

Dr. Obuz, şüphelerini dile getirirken yeni koronavirüsün DNA’sıyla oynandığını öne sürüyor. Ancak yeni koronavirüs de tıpkı diğer koronavirüsler gibi RNA genomuna sahip; RNA ise protein sentezinde görev alan bir nükleik asit. RNA virüsleri mutasyona ve rekombinasyona yatkınlar, bu nedenle de çok çeşitliler. Virüsün laboratuvar üretimi olması için RNA dizisinin dizayn edilmesi beklenir. Ancak bilimsel çalışmalar bunun mümkün olmadığını, aksine SARS-CoV-2’nin laboratuvar ortamında değil, doğal evrim sürecinde oluştuğuyla ilgili veriler ortaya koyuyor. Obuz’un haberlerde vurguladığı “CRISPR gene” DNA düzenleme tekniğinin temelinde yer alan bir özellik. DNA düzenleme tekniği ise RNA genomuna sahip bir virüs üzerinde kullanılamaz. 

Bununla birlikte yeni koronavirüsün diğer koronavirüslerle benzerlikleri olmadığı iddiası da doğru değil. Covid-19’a neden olan SARS-CoV-2, koronavirüslerin dört alt grubundan biri olan betakoronavirüs grubuna mensup. Diğer koronavirüsler gibi solunum yolu enfeksiyonlarına yol açıyor. SARS-CoV-2’nin bazı farklılıkları olduğu araştırmacılarca zaten söyleniyor, ancak benzerlikleri daha fazla. Yeni koronavirüs, SARS-CoV’a yüzde 79 MERS-CoV’a ise yüzde 50 benzerlik gösteriyor. Virüslerin belirleyici genleri karşılaştırıldığında, bu benzerlik oranı artıyor. 

Öte yandan iddiada virüsün insandaki bazı reseptörlere yapışması, diğer virüslerinkinden farklı bir davranış gibi sunulmuş. Yeni koronavirüs solunum yollarını ve akciğerleri etkiliyor. SARS-CoV-2’nin insan hücrelerine nasıl girdiği ile ilgili çalışmalar da mevcut. Virüsün tutamaç proteinleri, insanda bulunan ACE-2 reseptörüne bağlanıyor; virüsün hücrelere girişi de konak hücre proteazlarının proteini kesmesiyle sağlanıyor. Ancak bu yeni koronavirüse özgü bir davranış değil. Virüsler genel olarak insanlarda bulunan spresifik reseptörlerle hücrelere giriyor. Yani bu tüm viral enfeksiyonlarda beklenen bir durum; virüsler zaten hücreleri bu yolla istila ediyor. 

CRISPR gen düzenleme tekniğinin temelini oluşturuyor

Gen modifikasyonu, bir organizmanın DNA’sını değiştirme tekniği olarak biliniyor. Bu teknikle canlı hücrelerdeki ve organizmalardaki genler kalıcı olarak değiştirilebiliyor. Gen düzenleme, hastalıkları önleme ve tedavisinde kullanılıyor. CRISPR-Cas9 tekniği istenilen DNA bölgesinden kesim yapabilmeyi sağlayan,izole edebilen ve düzenleyebilen bir sistem. Yeni koronavirüsle ilgisi yok.

Sonuç olarak yeni koronavirüs bir RNA virüsü; DNA değil. Virüsün RNA dizisiyle oynandığını kanıtlayan bilimsel veri de yok. İddia yanlış bilginin en yaygın yedi türünden uydurmaya örnek.