Yeni koronavirüsün alkali beslenerek yok edilebileceği iddiası

Yeni koronavirüsün alkali beslenerek yok edilebileceği iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Koronavirüsün kendine ait bir pH değeri yok.

Alkali gıdaların Covid-19’u tedavi edeceğine dair hiçbir kanıt yok.

Alkali ağırlıklı beslenmek vücudun pH değerini de düzenlemez; insan vücudu pH değerini kendi düzenliyor.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Sosyal medyada bazı paylaşımlarda koronavirüsün pH’ının 5,5 ile 8,5 olduğu, virüsü yok etmek için de alkali gıdaların tüketilmesi gerektiği iddia ediliyor. Mandalina, limon, mango, ananas, avokado gibi besinlerin pH değerleri belirtilerek, “alkali” diye tavsiye de edilmiş. Paylaşımda koronavirüse karşı turşu suyu, sarımsak, limon, organik domates gibi tavsiyelerde de bulunulmuş. Elma sirkesiyle gargara ile, boğazın kuru kalmasını önlemek ve akciğerlerin temizlenmesi için bol su da salık verilmiş. 

Sıcak suyla limon ve sirkenin akciğerlere ulaşmadan virüsü yok edeceği, öksürük şurubu içilerek virüsün akciğere inmesinin engellenebileceği de iddialar arasında.

alkalinbeslenmeiddiasi

Koronavirüsün bir pH değeri yok

Hidrojen potansiyeli, pH bir çözeltinin asitlik veya alkali (baz) derecesini tanımlayan bir ölçü birimi. PH’ın ölçü skalası bir ila 14 olarak değişiyor. PH değeri de bir şeyin ne kadar asidik ne kadar alkali olduğunu söylüyor. Açılımı power of hydrojen olan pH, 7,0 ise nötr, altında ise asidik; 7,0’ın üzerinde ise alkali olarak tanımlanıyor. Çözeltilere artı yükleyen hidrojen iyonları veren maddeler asidik, hidroksil iyonu verenler de alkali olarak değerlendiriliyor. Yani yiyecek ve içecekleri alkali ya da asidik yapan, bulundurdukları mineraller. 

Ancak koronavirüslerin kendilerine ait bir pH değeri yok. PH su bazlı çözeltilerde ortaya çıkıyor. Virüsler su bazlı olmadıkları için, pH değeri koronavirüste bulunmuyor. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Halk Sağlığı Okulu’nda bulaşıcı hastalıklar ve aşı bilimi uzmanı olan Sarah Stanley de AP’ye virüslerin pH derecesi olmadığını belirtmiş. Stanley, pH değerinin virüs ile alakası olmayan su bazlı bir çözeltide ortaya çıkan bir ölçü olduğunun altını çizmiş

Alkali gıdalar ve koronavirüs arasındaki ilişki de temelsiz ve bu yönde hiçbir kanıt yok. Zaten yiyecek ve içeceklerle vücudumuzun iç pH değerini de değiştiremeyiz. Yani yanılgı, ‘alkali beslenme’ ile vücudun asidik seviyesinin düşürüleceği yanlış bilgisinden kaynaklanıyor. Son yıllarda sık sık çoğu rahatsızlığı yüksek asidite oranına bağlayan içeriklere rastlasak da, alkali beslenmenin vücudun pH değerini düzenlediğine dair kanıt yok. İnsan vücudu pH değerini kendi düzenliyor. Vücudun farklı bölgeleri, böbrek, akciğer ve mide, kandaki 7,35 ila 7,45 pH değerini korumak için uyum içinde çalışıyor. Dahası insan vücudunda virüsü yok edecek seviyede güçlü bir asit ya da alkali ortamı da bulunmuyor. 

Sağlıklı beslenme bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olsa da, özellikle alkali gıdalarla beslenmenin koronavirüsü yenmede etkili olduğuna dair kanıt yok. Enfekte olduğumuzda tükettiğimiz gıdalar ve bunların pH değeri ne olursa olsun virüs hücrelerde çoğalmaya devam edecek.

Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Cory Couillard da AFP’ye alkali beslenmenin Covid-19’a karşı koruyucu olduğuna dair veri olmadığını ifade etmiş; güçlü bağışıklık sistemi için sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemine değinmiş. Viroloji profesörü Oyewale Tomori de, virüsten korunmak için fiziksel mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini belirtmiş. 

İddiadaki gıdaların pH değeri yanlış verilmiş

İddiada belirtilen limon, avokado, sarımsak, mango, mandalina, ananas, portakal gibi gıdaların pH değerleri de yanlış verilmiş. Örneğin limonun 9,9 olarak verilen pH değeri aslında 2. Avokadonun pH değeri de 6,27 ila 6,58. Sarımsağınki 13,2 değil 5,8; mangonunki 5,8-6; ananasınki 3,3-5,2; portakalınki ise 3,69-4,34 aralığında. Bu yanlış pH değerlerini doğrularıyla düzelttiğimizde, önerilen gıdaların alkali değil asidik oldukları da ortaya çıkıyor. Alkali olarak bilinen gıdalar da genelde meyveler değil sebzeler.

Öksürük şurubu içilerek koronavirüsün akciğerlere inmesinin engelleneceği de doğru değil. Araştırmalar öksürük şurubunda bulunan dekstrometorfanın, SARS-CoV-2’nin laboratuvar ortamında daha da büyümesine neden olduğunu ortaya koyuyor. Bilim insanları reçetesiz satılan böyle ilaçlara dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Bu ilaçların hastalıkla mücadelede faydası kanıtlanmadığı gibi, bilakis deneyler ilacın enfeksiyonu artırdığını gösteriyor.

Paylaşımda belirtilen turşu suyu, domates, sarımsak, limon, sirke gibi gıdaların Covid-19’a iyi geleceği de doğru değil. Teyit, ele aldığı birçok analizde bu gıdaların koronavirüsü tedavi edeceğine dair bilimsel veri olmadığını ortaya koydu. Örneğin sirkenin virüsü etkisiz hale getirdiğine dair kanıt yok. DSÖ sarımsağın Covid-19’dan koruduğunu gösteren hiçbir kanıt olmadığını salgının başlarında duyurmuştu. Aynı şekilde limonun koronavirüse iyi geldiği de doğru değil. İddiada vücudun koronavirüsten korunması için C, E ve D vitaminlerine de ihtiyaç olduğu belirtilmiş. Ancak C vitaminin bağışıklığı güçlendirici özelliği olsa da tek başına koronavirüsü yenmede etkili olduğuna dair kanıt yok. Antioksidan etkisi olan E vitamini de bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisine rağmen koronavirüsü tedavi edici değil. Aynı şekilde D vitaminin de Covid-19 üzerinde kanıtlanmış etkisi yok. Ayrıca iddiada belirtilenin aksine bol su içerek koronavirüsün akciğerlere ulaşmasının engellenmesi de mümkün değil. Sıcak su içmek, sıcak gıdalar tüketmek koronavirüse karşı bir koruma sağlamayacak. 

Öte yandan DSÖ karantina ve izolasyon sürecinde insanların sağlıklı beslenmeleri, bağışıklık sistemini güçlendirmeleri için ne yapmaları gerektiğine ve tüketebileceği gıdalara dair öneriler yayınlamıştı. Daha sağlıklı beslenme için bu öneriler takip edilebilir.

İddia birçok ülkede farklı dillerde de yayılmış. Türkçe metindeki dil bilgisi hatalarına bakıldığında da metnin yabancı bir kaynaktan çevrilerek aktarıldığı da anlaşılıyor. 

Aynı iddia WhatsApp gruplarında, sosyal medyada ve haber sitelerinde ABD Maryland Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği Başkanı Prof. Dr. Farideh Sultan Mohammadi'nin tavsiyeleri iddiasıyla da yayıldı. Ancak Maryland Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği Başkanı'nın adı Shyamasundaran Kottilil. Yine Maryland Üniversitesi'nin doktorları arasında bu ismi aradığımızda da hiçbir sonuca ulaşamıyoruz.

Güncelleme: 06/11/2020

İddiaların farklı metinle, Dr. Farideh Sultan Mohammadi'nin tavsiyeleri olarak yayılması eklendi.