Bir süredir sosyalmedyadapaylaşılan ve Teyit'e gönderilen metinde, Çerkezo, Polonez, Nuta, Namet ve Şütte firmalarının ürünlerinde domuz eti ve yağı kullandığı ve domuz etlerini İstanbul Hacımaşlı Köyü’ndeki domuz çiftliğinden satın aldığı iddia edildi. “Ehli Sünnet” isimli bir Facebook sayfasında 16 Şubat 2019 tarihinde paylaşılan iddia metin 50 bin kişi tarafından paylaşılırken yaklaşık 6 bin kişi tarafından beğenildi.
Fakat, metinde bahsi geçen Nuta (Gurme) markası hariç firmaların ürünlerinde domuz eti kullandığı ve etleri Hacımaşlı Köyü’ndeki domuz çiftliğinden satın aldığı iddiası doğru değil. Polonez, Namet ve Nuta isimli firmaların helal gıda belgesi bulunmakta. Bununla birlikte, Tarım ve Ormancılık Bakanlığının 12 Ekim 2019 tarihinde yayınladığı kamuoyu duyuru listesine göre Nuta (Gurme) firmasına ait iki üründe domuz eti tespiti yapılmış. Şütte’nin domuz ürünü kullanmadığına dair ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığının açıklaması bulunuyor. Çerkezo firması ise artık faaliyette değil. Ayrıca, metnin sonunda ismi geçen TÜBİTAK - SAGE eski çalışanı Ömer Kızılırmak’ın iddialarla bir ilgisi olmadığına dair açıklaması var. Metin internette, 2003 yılında atılan bir e-posta zinciriyle yayılmaya başladı.
Hacımaşlı Köyü’nde faaliyette olan bir domuz çiftliği yok
İddia metninde bahsedilen firmaların isimleri listelenmeden önce İstanbul Hacımaşlı Köyü’nde faaliyette olduğu iddia edilen bir domuz çiftliği iddiasına değinilebilir. Çiftliğin Sazlıdere Barajı’na 300 metre mesafede olduğu ve katı atıkların barajın suyuna karıştığı da belirtiliyor. Köyde hala faaliyette olduğu iddia edilen domuz çiftliği ile ilgili iddia teyit.org tarafından yakın zaman önce incelenmişti. 5 Şubat 2019 tarihinde yayımlanan analize bakıldığında, Hacımaşlı Köyü’ndeki domuz çiftliğinin, üretim koşullarının uygunsuz bulunması sebebiyle, 2004 yılında faaliyetine tamamen son verildiği görülebiliyor. Analizde Türkiye’deki domuz çiftliği sayıları ve yerleri de belirtiliyor.
İddiada yer alan Türkiye’deki kırmızı et üretimi ile ilgili verilen sayılar da doğru değil. Metne göre Türkiye’deki yıllık 6 bin tonluk kırmızı et üretiminin yarısı domuz çiftliklerinden karşılanıyor. teyit.org’un 5 Şubat 2019 tarihli analizine bakıldığında bu sayıların da doğru olmadığı ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun paylaştığı verilere göre, 2017 yılına ait kırmızı et üretiminin toplam 1 milyon 126 bin 403 ton olarak hesaplandığı görülebiliyor.
Firmalardan üçünün helal gıda belgesi var
Türkiye’de 4 Temmuz 2011 tarihinden bu yana, Türk Standardları Enstitüsü SMIIC standartlarını esas alarak gıda ve hizmet alanlarında helal belgelendirme faaliyetini sürdürmekte. SMIIC yani İslam Konferansına bağlı İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü dünyada helal belgelendirme standartlarını belirleyen birkaç kuruluştan biri.
SMIIC’in belirlediği standartlar üretim işlemlerinde uyulması gereken İslami kuralları içermekte. Helal belgelendirmeyle ilgili ayrıntılı bilgilere, Yrd. Doç. Dr. Murat Şimşek tarafından yazılan ve İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi’nde yayımlanan “Helal belgelendirme ve SMIIC standardı” makalesinden ulaşılabiliyor. Makalede, tüketilmesi haram olan hayvan kökenli gıdalar arasında domuzun da olduğu görülüyor.
Gerekli değerlendirmeler sonucu Helal Belgesi alan bir firmanın domuz ürünü kullanamayacağı söylenebilir. Metinde sözü geçen markalardan Polonez, Namet ve Nuta’nın (yeni ismiyle Gurme) aldığı Helal Belgelerine firmaların resmi internet sitelerinden ulaşılabiliyor. Şütte firmasının resmi internet sitesine bakıldığında da domuz ürünü kullanmadıklarına dair bir ifade görülebiliyor.
Ancak Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı kontroller sonucu 12 Ekim 2019 tarihinde yayınladığı kamuoyu duyuru listesine göre Gurme markasının "kangal fermente sucuk" ve "macar salam hamur harcı" ürünlerinde domuz eti bulunuyor.
Teyit, Gurme firması ile konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak için iletişime geçti. Firma Bakanlığın tespitinin yanlış olduğunu, ürünlerinde domuz eti bulunmadığını söyledi. Firma "Gıdadedektifi.com" isimli internet sitesine yaptığı açıklamada da iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtmiş.
Bunlara ek olarak 16 Ekim 2019 tarihinde Hürriyet gazetesinde yayınlanan bir habere göre domuz tespitinin, et ürünlerine eklenen ithal protein tozlarından kaynaklanabileceği belirtilmiş. Bu bilgilere göre Gurme markası ürünlerindeki domuz eti katkısı hakkında kesin birşey söylemek mümkün değil.
İddia metninde Namet’e dair belirtilen bilgiler doğru değil
Namlı Pastırmacı Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ünvanıyla 1991 yılında Engin ve Esen Mepa kardeşler tarafından kurulan şirket daha sonra Namet ismiyle anılmaya başlanmış. Şirketin kuruluşuna ait ilan 28 Şubat 1991 tarihli resmi gazetede görülebiliyor. Ancak iddia metinde belirtilen Namet isimli şirketin halen Esen ve Engin Mepa kardeşlere ait olduğu iddiası doğru değil. 2015 yılında et üretim sektöründe tanınan Kayar ailesine satılan Namet’in iddia metninde belirtildiği şekliyle Bayrampaşa Mega Center’da bir üretim tesisi olmadığı da görülebiliyor.
İddia metninde bu adreste yer alan imalathanenin, aylık 70 tonluk et üretme kapasitesinin olduğu ancak Namet’te 270 ton et üretildiği, 200 tonluk açığın ise İstanbul’daki merdiven altı imalathanelerde üretildiği belirtilmekte. Ancak bu iddialara dair bir kanıt da bulunmamakta. Teyit'in Mega Center yetkilisiyle yaptığı telefon görüşmesinde, işletme bünyesinde Namet firmasına ait bir üretim tesisi olmadığı belirtildi. Namet’in resmi internet sitesine bakıldığında da firmanın yalnızca Çayırova’daki üretim tesisiyle ilgili bilgilerine ulaşılabiliyor.
Namet hakkındaki iddialardan bir diğeri de Esen ve Engin Mepa kardeşlerin Çorlu’daki domuz çiftliğinin yarı hissesine sahip oldukları. Ancak Çorlu’da kayıtlı olarak bulunan bir domuz çiftliği yok. Teyit'in ilgili önceki analizinde de belirtildiği üzere, Türkiye’de ruhsatlı olarak toplam 3 adet domuz çiftliği bulunuyor. Bunlardan ikisinin Antalya’da birinin ise İzmir’de olduğu biliniyor.
İddia 2003 yılından beri internette dolaşımda
Metinde ismi yer alan firmalardan biri olan Polonez’in teyit.org’a yaptığı açıklamaya göre iddia metnin ortaya çıkışı 2003 yılının Ocak ayında gönderilen bir e-postaya dayanıyor. Polonez’in Genel Müdürü Andaç Gürsoy yıllardır bu metindeki iddialarla mücadele ettiklerini belirtti. Andaç Gürsoy, metnin ilk halinin Aksiyon isimli dergide “100 bin domuzu kime yedirdiler?” başlığıyla Adem Yavuz Arslan tarafından yazıldığını ancak bu halinde sadece Şütte ve Çerkezo markalarının yer aldığını söyledi. Metnin sonradan rakip bir firma tarafından değiştirilerek Namet, Polonez ve Nuta markalarının eklendiğini belirtirken, konunun o dönemde mahkeme sürecine de taşındığını ifade etti. Andaç Gürsoy tüm ürünlerinin Çatalca’daki fabrikada bulunduğunu ve kesinlikle domuz eti kullanmadıklarını belirtti:
“Domuz eti, yağı veya domuz menşeli herhangi bir madde asla fabrikamıza giremez. Domuz eti hiçbir ürünümüzde kesinlikle kullanılmamaktadır. Zaten mevcut teknolojiler ile ürünlerde domuz eti varlığı, analizlerle kolayca tespit edilebilmektedir. Tüm et çeşitlerini Türkiye'nin önde gelen helal kesim belgesine sahip entegre tesislerden görevli veteriner hekimlerimiz kontrolünde alıyoruz. Çok detaylı bir şekilde hazırlanmış et alım şartnamemiz vardır.”
Polonez firması, ürünlerine ait 2017 ve 2018 analiz raporunu da teyit.org ile paylaştı. Analiz sonuçlarında domuz ürününe rastlanmadığı görülebiliyor.
İddiada ismi geçen Ömer Kızılırmak’ın metinle ilgisi yok
Metinlerin başında ve sonunda adı geçen TÜBİTAK-SAGE çalışanına ilişkin bilgi de doğru değil. TÜBİTAK-SAGE eski çalışanı Ömer Kızılırmak da konuyla bir ilgisinin bulunmadığını uzun süredir açıklıyor. TÜBİTAK-SAGE’nin eski çalışanı olan Ömer Kızılırmak’ın açıklamasına ait belge de Teyit ile paylaşıldı.
Şütte ürünlerinde de domuz eti yok ve Çerkezo firması faaliyette değil
11 Haziran 2010 tarihli dilekçe komisyonu kararında Şütte firmasına yapılan denetim ve kontrollerde domuz eti girişi olmadığı ifade ediliyor. Dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanlığının dilekçeye verdiği cevapta Çerkezo firmasının da faaliyette olmadığı diğer firmaların ise domuz ürünü kullanmadığı belirtiliyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı açıklamasında Hacımaşlı Köyü’ndeki domuz çiftliğinin 2004 yılında faaliyetine tamamen son verildiği de ifade edilmiş.
“Nuta (Gurme) Gıda San.Tic. Ltd. Şti., Sütte Gıda San., Tic. A. Ş., Namet Gıda San. ve Tic. A. Ş. ve Trakya Et ve Süt Ürünleri San. A.Ş. (Polonez) firmalarında yapılan denetim ve kontrollerde domuz eti girişi olmadığı, Çerkezo Et ve Gıda Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasındaki denetimler sonucunda ise işletmenin faaliyet sürdürmediği, et ürünleri üretimi ile ilgili herhangi bir makine ve ekipman bulunmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.”
Çerkezo firmasının ismiyle resmi gazetede yayımlanan ilanlara bakıldığında da 2013 yılından sonra herhangi bir ilan bulunmadığı görülebiliyor. Çerkezo Et Ve Gida Ürünleri̇ Sanayi̇ Ti̇caret Li̇mi̇ted Şi̇rketi̇’nin 2000 yılında kurulduğu belirtiliyor. 2003 yılındaki “Türkiye’nin en iyi 10 sandviççisi” isimli haberde Çerkezo’nun sandviç sattığı da anlaşılıyor.
İddiada şirket sahibi olduğu belirtilen Haralambi Çerkezo ismi internette aratıldığında ise eski bir faturanın müzayede satış linkine rastlanıyor. 1968 tarihli bu faturanın bir şarküteriye ait olduğu görülebiliyor.
Sonuç olarak Namet, Polonez ve Şütte firmalarının domuz ürünü kullandığı ve etleri Hacımaşlı Köyü’ndeki domuz çiftliğinden satın aldıkları iddiası doğru değil. Çerkezo firması ise faaliyetini sürdürmüyor. Diğer firmaların ise yapılan denetimler sonucu domuz eti kullanmadığı belirtiliyor. Firmalardan Namet, Polonez ve Gurme’nin internet sitelerinde helal belgelerine de ulaşılabiliyor. Ancak Tarım ve Ormancılık Bakanlığının 12 Ekim 2019 tarihli kamuoyu duyurusuna göre Gurme markasına ait iki üründe domuz eti katkısı bulunuyor. Yani Gurme markasının ürünlerinde domuz eti katkısının olup olmadığı elimizdeki bilgilere göre belirsiz. Bunlara ek olarak, metni yazdığı iddia edilen Ömer Kızılırmak’ın iddialarla bir ilgisinin olmadığı yaptığı açıklamadan görülebiliyor.