Sosyal medyada yaygın bazı paylaşımlarda, Marshall Yardımları’yla Türkiye’ye süt tozu gönderilmesi sonrası ilk çocuk felci vakalarının görüldüğü, böylece Türkiye’nin ABD’den milyonlarca dolarlık aşı almak zorunda bırakıldığı iddia edildi.
Çocuk felci nedir?
Çocuk felci (poliomyelit) hastalığı, bir virüsün sebep olduğu ve hastalığa yakalanan bazı çocuklarda kalıcı felce yol açabilen bulaşıcı bir hastalık. Hastalık etkeni virüs, su ve besinlerle ağız yoluyla alınıyor. Genellikle 15 yaşından küçüklerde görülen hastalık nadiren 15 yaşından büyük bireylerde de görülebiliyor.
Vücuda giren çocuk felci virüsü özellikle dışkıda bulunuyor. Bu nedenle hastalığın yayılmasında hijyen koşullarının yetersiz olması, suların kirlenmesi gibi koşullar etkili. Hastalığın bulaşmasında nadiren süt, gıda maddeleri ve dışkıyla teması olan farklı maddeler de aracı rol oynayabiliyor. Yani taşıyıcı dışında esas bulaş kaynaklarının, hijyen koşullarıyla doğrudan bağlantılı olduğu söylenebilir.
Çocuk felci vakaları 1950’lerden önce de vardı
Çocuk felci hastalığı, 1930 yılında çıkarılan 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda felci tıfli şeklindeki eski adıyla, mücadele edilecek salgın hastalıklar arasında sayılmış. Yine, geçmiş dergi ve gazete sayfalarında çocuk felciyle ilgili haberlere ulaşmak mümkün.
Gazete arşivleri tarandığında çocuk felci konusunda yapılan haberlerin 1956’da artış gösterdiği görülüyor. İstanbul’da çocuk felci vakalarının artışına dikkat çekilen haberlerde yetkililerin bir salgın olmadığına dair açıklamalarına yer verilmiş. Haberlerde ayrıca, 1940’lı ve 50’li yıllarda rastlanan vaka sayılarından da bahsedilmiş. Yani, 1956’da rastlanan vakalar ilk değil.
Akis, 04.08.1956 / Milliyet, 29.07.1956
1956’dan itibaren, özellikle yaz aylarında çocuk felciyle ilgili haberler sık sık gazetelerde yer bulmuş. Yetkililer, hastalığın yaz aylarında artış gösterdiğini belirterek, salgın söz konusu olmadığını ifade etmişler.
Milliyet, 18.07.1957
Milliyet, 20.07.1960
Milliyet, 25.07.1962
Vakaların artmasıyla 1963’te aşılama başlatılmış
1963 yılına gelindiğinde Sağlık Bakanlığı tarafından çocuk felci vakalarının hızla artmaya başladığı açıklanmış. 5 Nisan 1963 tarihli haberde 1942’de üç olan vaka sayısının her yıl artış gösterdiği ve 1962’de 1192 vaka görüldüğü belirtilirken tüm Türkiye’de çocuk felcine karşı aşılama kampanyası başlatıldığı duyurulmuş.
Milliyet, 05.04.1963
Milliyet, 28.10.1963
Aşılamanın etkisiyle Türkiye’de son çocuk felci vakası 26 Kasım 1998’de görülmüş. 2002 yılında Türkiye, çocuk felcinden arındırılmış ülke sertifikası almış.
Yani Türkiye’de çocuk felci vakaları, 1950’lerin sonuyla artış göstermeye başlasa da Marshall Yardımları öncesinde de görülüyordu. Dünya genelinde artan vaka sayıları sonucunda hastalığa karşı farkındalığın artmasıyla, bildirilen ve teşhis edilen vaka sayılarının arttığı söylenebilir. Dahası, vaka sayılarının yaz aylarında artıp kış aylarında azalması hastalığın, bulaşma koşullarını artıran mevsimsel faktörler (hijyenik olmayan alanlarda yüzülmesi, sinek sayısının artması gibi) sayesinde daha hızlı yayıldığını gösteriyor. Dahası, süt tozunun çocuk felcine neden olduğuna dair hiçbir veri ya da rapor yok.
Çocuk felci aşısının patenti alınmadı
ABD’li bilim insanı Dr. Jonas Salk, çocuk felci aşısı üzerine yaptığı çalışmaları sonucunda 1952 yılında virüsü etkisizleştirmeyi başardı. Salk’un çalışmaları sonucunda, 12 Nisan 1955’te aşının güvenli ve etkili olduğu açıklanarak insanlar üzerinde uygulanmaya başladı. Salk, katıldığı bir programda yöneltilen soru üzerine aşının insanlığa ait olduğunu belirterek bir patenti olmadığını söyledi. Salk, bulduğu tedavi kadar “Güneşin patentini alabilir misiniz?” sözüyle de tarihte yerini aldı.
Aşının patentinin alınmamasıyla hızla seri üretiminin yapılması sağlandı. Böylece aşıya tüm ülkelerin erişimi, daha ucuz ve hızlı olabildi. Aşının patentinin alınmaması, Türkiye basınında da yer bulmuş.
Milliyet, 16.04.1955
Marshall Yardımları
Sovyetlerle mücadele kapsamında ABD, belli ülkelerle siyasi ve ekonomik bağlarını güçlendirmek için 1948-1951 yılları arasında Marshall Planı’nı uyguladı. Üretim ve verimliliği artırmak için tarım, gıda, kimya ve makine odaklı yardımlar, 16 ülkeye gönderildi. Türkiye de Marshall Planı’na dahil olan ülkelerden biriydi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 1949-1953 yılında dünya çapında çocuk felci vakalarını anlattığı bir raporunda (sf. 5-6) o dönem hastalığın tüm dünyada görüldüğü anlaşılıyor. Oysa Marshall Planı sadece 16 ülkeyi kapsamıştı.