Stalin’in tavuğu hikayesinin aslında Aytmatov’a ait olduğu iddiası

Stalin’in tavuğu hikayesinin aslında Aytmatov’a ait olduğu iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Bazı kaynaklarda, hikayenin gerçekten yaşanmadığı, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov tarafından kurgulandığı öne sürülse de, Aytmatov'un hiçbir eserinde bu hikaye yer almıyor.

Hikayenin asıl kaynağına ve gerçekten yaşandığına dair kanıt yok.

Efsanenin, Stalin karşıtı söylemlerin çoğaldığı 1990'larda ortaya çıkmış olması muhtemel.

Stalin’in “halkın kayıtsız şartsız nasıl boyun eğeceğini” göstermek için canlı bir tavuğun tüylerini yolmuş olması da pek akla yatkın değil. Bu nedenle, Antik Yunan'da Platon’u sorgulamaya girişen Diogenes’in tavuk yolma hikayesinin yüzyıllar içinde epey değişmiş hali olabilir.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Rivayet o ki, SSCB Komünist Parti Genel Sekreteri Josef Stalin, çalışma arkadaşlarına halkın idareye nasıl kayıtsız şartsız baş eğeceğini göstermek için, canlı bir tavuğun tüylerini yolar. Tüylerini yolduğu tavuğa yem verir ve ardından da kendinden emin şöyle der: “Gördünüz mü halk dediğiniz topluluk bu tavuk gibidir. Tüylerini yolacak ve serbest bırakacaksınız.” 

Tevatür, “Stalin’in tavuğu” diye bir tabir doğmasına bile neden olmuş. Hikayenin gerçekten yaşanıp yaşanmadığı meçhul, ancak ilginç olan bir şey var: Böyle bir şey hiç yaşanmadığını, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov tarafından kurgulandığı söyleyen kaynaklar da şüpheli. Yani karşımızda katmerli bir kent efsanesi var.  

stalin tavuk efsanesi iddia gorsel

Hikayenin kaynağı bilinmiyor

Mitler, efsaneler, söylenceler, halk hikayeleri, kaynağı yok olup, yani anonimleşip dilden dile aktarılarak hayatta kalıyor. Sözlü kültürün gücüyle epey de inandırıcı olan bu hikayelere, bazen günün koşullarınca gerçek kişi ve olaylar da dahil ediyor. 

Stalin’in tavuğu hikayesinde de bir benzeriyle karşı karşıyayız. Hikayenin tümü şöyle:

“Stalin, takipçilerini bir araya toplayarak onlara şunları söyledi: ‘Halkı, yaşayan bir Tanrı gibi nasıl yönettiğimi merak ettiğinizi biliyorum. Şimdi size insanlara nasıl davranmanız gerektiğini öğreteceğim.’ Ardından canlı bir tavuk isteyip tüylerini yolmaya başladı. Tavuğun bütün tüylerini yolan Stalin, ‘Şimdi izleyin’ diyerek tavuğu yere bıraktı. Güneşte derisi yanan, gölgede üşüyen tavuk nereye gideceğini bilmeden Stalin’in çizmelerinin yanında durdu. Tavuğa bir parça yem vererek peşinden gelmesini sağlayan Stalin, ‘İşte halkı yönetmenin yolu budur’ dedi. 

Aytmatov’un böyle bir hikayesi yok 

Şimdi araştırmaya başlayalım. Kilit kelimelerle aramalar yaptığımızda karşımıza çıkan içeriklerin ortak bir özelliği var: Hikayenin gerçekten yaşanmadığını, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov tarafından kurgulandığını söylüyorlar

Örneğin Amerikalı yazar Ravi Zacharias’ın yazdığı “Can Man Live Without Godadlı kitapta da hikaye, Aytmatov’a referansla aktarılmış. Doğrulama platformu Snopes da, New Yorker’daki bir makaleye atıfla, hikayenin Cengiz Aytmatov’un eseri olduğunu anlatmış.

Aslında hikayenin Stalin karşıtlığıyla bilinen Cengiz Aytmatov’a atfedilmesi şaşırtıcı değil. Stalin’in otoriter idaresi de malum. Ancak hikayenin Aytmatov’a ait olduğunu gösteren hiçbir kanıt yok

Snopes yazısında, hikayenin Gün Olur Asra Bedel adlı kurgu eserin başlarında yer aldığını belirtmiş. Ancak eserdeki pek çok Stalin karşıtı pasajdan biri bu değil. Aytmatov kitapta Stalin’in otoriteryenliğini eleştirirken, geleneklerini korumak isteyenlerin Sovyet iktidarında yaşadıklarını konu ediyor. 

Aytmatov mitlere, efsanelere, halk hikayelerine fazlaca gönderme yapmasıyla meşhur. Fikirlerini ifade etmek için, gerçeği kurguyla birleştiren alegorik temalara sıklıkla başvuruyor. Biz de “Benzer bir hikayeye başka bir eserinde yer vermiş olabilir” diyerek Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nden Aytmatov uzmanı Yasin Yavuz'a ulaştık. Yavuz, bu hikayenin Aytmatov'a ithaf edilemeyeceğini, hiçbir eserinde bu efsanenin yer almadığını söyledi. Yavuz yakın zamanda hazırladığı Aytmatov Araştırmaları kitabında da hikaye herhangi bir atıf olmadığını belirtti.

Yavuz yaptığı değerlendirmede hikayenin, Aytmatov'a atfedilmesinin nedenine dair de bir tahminde bulundu. Yavuz'a göre eserde yer alan mankurtlaşma ile tavuk arasında bir bağ kurulmuş olabilir. Çünkü her iki varlık da muhtelif süreçlerden sonra bir efendiye sahip oluyor. Aytmatov eserinde bireylerin hürriyeti problemini ele alırken, "mankurt" tipi ile sembolleştiriyor.

Ancak Yavuz'un da belirttiğine göre, Stalin'in tavuğu hikayesi Aytmatov'a atfedilemez.

Başka bir söylenceden esinlenilmiş olabilir

Anlatının Aytmatov tarafından aktarılmadığı da kesinleştiğine göre elimizde ne kalıyor? Öncelikle efsane, Stalin’in otoriterliği üzerinden bir halkın nasıl iktidara tabi kılınacağına dair mesajlar içeriyor. 

Stalin karşıtı birçok yazar, şair olduğu biliniyor. Özellikle 1990’ların başlarında Stalin karşıtı ifadeler epey artış göstermişti. Bu karşıtlık kendine sözlü kültürde de yer bulmuş olabilir. Stalin’in yolunmuş tavuğu efsanesinin ortaya çıkışının da bu döneme tekabül etmesi muhtemel.

Halkı, ya da tebaayı temsil eden yolunmuş tavuk metaforu, daha da eski olabilir. Nitekim kralların halkı nasıl yönetecekleri, itaat ve rızayı nasıl sağlayabilecekleri, klasik dönemden beri birçok filozofun meselesi idi. Biraz da buralarda arama yapalım. 

Antik Yunan’da Platon ve Diogenes arasında da benzer bir tavuk yolma kıssası anlatılıyor. Kıssaya göre, Diogenes Platon’un bir insanı “tüysüz iki ayaklı” olarak nitelendirmesi üzerine, bir tavuğun tüylerini yolarak, “Bakın, ben de size Platon’un insanını getirdim” diyor. Platon bunun üzerine Diogenes’i haklı bularak tanımını şöyle değiştiriyor: “İnsan tüysüz, iki ayaklı ve geniş düzgün tırnakları olan bir hayvandır.” 

Stalin’in tavuğunun, Platon’u sorgulamaya girişen Diogenes’in tavuk yolma hikayesinin yüzyıllar içinde epey değişmiş hali olabilir. Çünkü hikayelerin özünde, benzer bir fikir var.  Ama Diogenes’in canlı bir tavuğun tüylerini yolduğu da kanıtlanması zor bir iddiadan ibaret.

diogenes yolunmus tavuk gorsel

Diogenes ve yolunmuş tavuk.

Zaten Stalin’in “halkın kayıtsız şartsız nasıl boyun eğeceğini” göstermek için canlı bir tavuğun tüylerini yolmuş olması da pek akla yatkın değil. Tavuk karşı koyacağı için Stalin tüyleri yolmada başarılı olamayacaktı; vereceği mesaj da pek yerini bulamayacaktı.

Yani ne Stalin halkın itaatini imlemek için canlı canlı tavuk yoldu, ne de bu Aytmatov’un bir hikayesi. Anlatılan yönetilenler ile yönetenler arasındaki çelişkiyi vurgulamak için bin yıllardır başvurulan bir hikayenin Stalinli modifiye hali denebilir.