Şili geçtiğimiz günlerde yürüttüğü çalışmanın sonuçlarını duyurarak, Çin tarafından geliştirilen Sinovac aşısının, semptomatik Covid-19 enfeksiyonlarını önlemede etkililik oranının yüzde 67 olduğunu duyurdu. Aynı zamanda çalışmaya göre Sinovac hastaneye yatışı yüzde 85, yoğun bakım yatışlarını yüzde 89 ve ölümü de yüzde 80 önlüyor. Bu verilerin açıklanmasının ardından da sosyal medyada bazı iddialar yayıldı.
İddiaya göre Şili çalışmasının sonucuna dayanarak, Sinovac aşısı olan kişilerden üçte birinin tekrar hastalanabileceği, beşte birinin hayatını kaybedebileceği belirtiliyor.
Etkinlik ve etkililik
Şili’de yapılan bu çalışmanın benzerleri Brezilya’da, Endonezya’da ve Türkiye’de de yapılmıştı. Bu tarz çalışmalar, şirketlerin aşıları hazırlarken yararlandığı klinik denemelerin gerçek dünya koşulları altında nasıl sonuçlar verdiğini görmek açısından faydalı oluyor. Aşıların klinik koşullar ve gerçek dünya koşulları altındaki faaliyetleri içinse Dünya Sağlık Örgütü iki farklı terim kullanıyor: Etkinlik ve etkililik. Etkinlik, aşı çalışmalarının klinik durumlar altında nasıl sonuç verdiğini anlatırken, etkililik ise gerçek durumlardaki işe yararlık oranını ifade ediyor.
Etkililik oranı, aşı olan insanlardan kaçının tekrar hastalanabileceğini veya ölebileceğini değil, hastalığa yakalanma ve yakalanırlarsa hayatlarını kaybetme olasılığının ne kadar düştüğünü ifade ediyor. Yani Şili’nin sonucuna göre Sinovac aşısının semptomatik enfeksiyonları yüzde 67 oranında önlüyor olması, aşılanan kişilerin semptomatik Covid-19 enfeksiyonuna yakalanma ihtimalinin, aşılanmayan kişilere göre yüzde 67 daha az olduğu anlamına geliyor.
Aynı şekilde Sinovac aşısının ölümleri yüzde 80 önlüyor olması, aşıyı olan beş kişiden birinin hayatını kaybedebileceğini değil, aşılanan bir kişinin aşılanmayan birine göre hayatını kaybetme ihtimalinin yüzde 80 daha düşük olduğunu anlatıyor.
Covid-19 aşıları 8 Aralık 2020’de İngiltere’de başlamıştı. Bu tarihe kadar dünyada toplam 68,4 milyon Covid-19 vakası görüldü. Bunlardan 1,56 milyonu, yani yüzde 2,28’i hayatını kaybetti. Yani aşı olan birinin ölüm oranının yaklaşık olarak bu sayıdan yüzde 80 daha az olduğu söylenebilir.
Çalışma sonuçları farkları
Şili’de yapılan çalışmada aşılanan ve aşılanmayan toplam 10,5 milyon insan incelenmiş ve aşılanan kişiler, iki dozu 28 gün arayla almışlar. En yüksek korumanın ise ikinci dozu alan insanlarda olduğu gözlemlenmiş. Ayrıca Şili sağlık bakanı Rafael Araos, çalışmada aşının varyantlardaki etkisi üzerinde özellikle durulmadığını belirtmiş.
Brezilya yapılan çalışmalar sonrasında, aşının semptomatik enfeksiyonları önlemede yüzde 50’nin üzerinde, Türkiye ise yüzde 83,5 etkili olduğu sonucuna varmıştı. Paylaşımda söz edilen yüzde 91 etkinlik oranı ise Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Sedat Ünal tarafından açıklanmıştı ve ara sonucu ifade ediyordu. Çalışmalar sona erdikten sonra Hacettepe etkinlik oranını yüzde 83,5 olarak açıklamıştı. Endonezya ise yüzde 65 ara sonucuna vararak aşıya acil kullanım onayı vermişti.
Peki farklı ülkelerdeki bu farklı sonuçların sebebi ne? Cevap metodoloji ve örneklem büyüklüğü, yaş aralıkları, vaka tanımları gibi farklı değişkenler. Örneğin Brezilya’daki çalışmalara sağlık çalışanları ve 60 yaş üstü katılırken diğer iki ülkede böyle bir durum söz konusu değil.
Türkiye hem Sinovac hem de Pfizer-BioNTech aşısını kullanıyor. 20 Nisan 2021 itibariyle aşı olan kişi sayısı 12,5 milyon; bu kişilerin 7.8 milyonuna ise ikinci doz da uygulanmış. Fakat bunların kaçına Sinovac, kaçına Pfizer-BioNTech aşısı uygulandığına dair bir veri bulunmuyor.