Serhat Gümrükçü’nün bulduğu ilacın Covid-19’u üç gün içinde yok ettiği iddiası

Serhat Gümrükçü’nün bulduğu ilacın Covid-19’u üç gün içinde yok ettiği iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Serhat Gümrükçü’nün virüsü üç gün içinde yok ettiğini öne sürdüğü ‘Hijack RNA’ teknolojisi yeni değil. Ancak bu teknik insanlar üzerinde hiç uygulanmadı.

Gümrükçü’nün çalışmaları da laboratuvar çalışması düzeyinde. Elde edilen bulgular herhangi bir yayına konu olmamış.

Gümrükçü’nün bahsettiği tedavi yöntemiyle SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş birinin üç gün içinde iyileşebileceğine ilişkin herhangi bir bulgu yok.

Bu içerik 2 yıldan daha eski tarihlidir.

Geçtiğimiz haftalarda Anadolu Ajansı üzerinden yaygın medyada geniş yer bulan haberlerde, ABD’de yerleşik Türk doktor Serhat Gümrükçü’nün, Covid-19’u en fazla üç gün içinde yok edecek bir tedavi bulduğu anlatılıyordu. 

Dr. Gümrükçü Anadolu Ajansı yayınına katılmış ve bulduğu tedavinin niteliklerini bizatihi anlatmıştı. 

serhat gumrukcu iddiasi twitter

Gümrükçü’nün mucize Covid-19 ilacı ile ilgili iddiaları  

Gümrükçü, geliştirdiğini söylediği tedaviyi ilk olarak üç yıl önce hepatit üzerinde denediğini, büyük başarı elde ettiğini ve bilim dünyasında böylece tanınmaya başladığını söylüyor. İlacın genetik şifresini değiştirerek SARS-CoV-2’ye uyarladığını, Nisan ayında ilacın tasarımını bitirip hücre çalışmalarına başladığını, Amerika’daki bir ulusal kongrede bulgularını sunduğunu, ardından hayvan çalışmalarına başladığını, bu deneylerde de enfeksiyonu altı gün içinde tamamen yok etmeyi başardıklarını anlatıyor. Gümrükçü’ye göre insandaki viral yük hesap edildiğinde, iyileşme en fazla üç gün alacak. Röportajın verildiği günden sonra bir ay içinde FDA’dan onay almayı umduklarını söyleyen Gümrükçü, geçmiş ve gelecek tüm mutasyonlara karşı etkili olacağını öne sürdüğü tedaviden “benim yaptığım ilaç” diye bahsediyor ve ekibe herhangi bir referans vermiyor. Tek dozluk sprey formunda olması beklenen bu mucize ilacın, bu sene bitmeden piyasaya çıkacağı öngörüsünde de bulunuyor. 

Bu röportaj 13 Nisan tarihinde yayınlanmıştı ve Gümrükçü’nün bahsettiği süre neredeyse doldu. An itibariyle FDA ya da Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19’a karşı etkisi kanıtlandığı için onay verdiği herhangi bir ilaç yok. DSÖ’nün devam eden ilaç çalışmalarını listelediği sayfada böyle bir tedaviden söz edilmiyor. Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi’nin internet sitesinde de (FDA) Gümrükçü ya da Seraph Research Institute adı geçmiyor. Peki küresel bir salgının ortasında mucizeler vaat eden bu iddialı cümlelerin ardında ne olabilir?   

Kariyeri hakkında bilinmesi gerekenler

Bir ilaç ya da aşı çalışmasına dair gelişmeleri öğrenmek için en sağlam yol, çalışmadan çıkan bulguların bilim dünyası ile paylaşıldığı yayınlara ulaşmak. Teyit, ilgili yayınlara ulaşmak için Gümrükçü’nün başında olduğu Seraph Research Institute ile iletişime geçti. Enstitü adına yanıt veren halkla ilişkiler ajansı, bilim insanının tedaviyi geliştirmeye odaklandığı için yayınları önceliklendirmediğini söyledi.

Biraz daha geri gidelim. Gümrükçü bilim dünyasında tanındığını iddia ediyorsa, mevcut akut kriz sebebiyle yayın yapmayı geri plana atmış olsa da, öncesinde sıklıkla atıf almış olması beklenir. 

Gümrükçü, eğitimine Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış, ancak tamamlamamış. Rusya’da bir tıp fakültesinden mezun olduğunu söylüyor. Gümrükçü’yü temsil eden ajans, diplomayı Teyit ile paylaşmayı reddetti ve istersek Rusya’daki okulla iletişime geçebileceğimizi söyledi. Gümrükçü’nün Sağlık Bakanlığı veri tabanında hekim kaydı olmaması normal. ABD hükümetinin sitesinde, doktorların sertifikalarını nasıl teyit edebileceğimizi aradığımızda yönlendirildiğimiz sayfadan, certificationmatters.org adlı siteye gidiyoruz. Bu sitede de Serhat Gümrükçü’ye ait bir bilgi yer almıyor. Aynı adresin yönlendirdiği docinfo.org’da da Gümrükçü’nün adı yok. 

abd doktor sorgulama veritabani

doc info

Gümrükçü fiilen hasta görmüyor ve salt bilimsel çalışmalara odaklanmış olabilir. Bu durumda araştırmacılık kariyerine bakalım. 

Konuyla ilgili bilimsel bir yayın yok 

Tıp alanında sürdürülen klinik çalışmaları arayabildiğimiz bir veri tabanı var: Clinicaltrials.gov. Burada Gümrükçü’nün sponsoru ve baş araştırmacısı olduğu tek bir çalışma görünüyor. Ancak bu Gümrükçü’nün bahsettiği tedavi değil ve şu anda “not applicable” aşamasında. Bu, FDA’nın tanımlı aşamaları olmayan denemeleri açıklamak için kullandığı bir tabir.  

Gümrükçü’nün PubMed’de yayınlanmış yedi araştırması var. Bunlardan ikisi olgu sunumu. Diğerleri de iddia konusu tedavi ile ilgili değil. Gümrükçü’nün Research Gate’te ise 15 yayını bulunuyor ama bunlardan ikisi yanlışlıkla ona atfedilmiş, asıl sahibi Selma Gümrükçü. Kaldı ki Research Gate’e verileri araştırmacılar kendileri giriyor. Burası herhangi bir bilimsel otorite tarafından denetlenmiyor. 

Gümrükçü’nün başında olduğu enstitünün internet sitesindeki klinik çalışmalar sekmesi de boş. Aynı sitedeki yayınlar bölümünde Covid-19 ile ilgili iki girdi var; ancak sayfalar bizi yine Research Gate’e yönlendiriyor. Bütün bu taramalarda, Gümrükçü’nün daha önce başarılı olduğunu söylediği hepatit çalışmasına dair bir araştırma bulgusuna da rastlanmıyor. 

Bu arada Gümrükçü 2017’de aralarında ticari dolandırıcılığın da bulunduğu çeşitli suçlardan yargılanmış. Önce tutuklanıp, sonrasında beş yıllığına şartlı serbest bırakılmış.

Peki Gümrükçü’nün bahsettiği tedavi ile ilgili elimizde hiçbir şey yok mu? 

“mRNA hiJack” teknolojisi 20 yıldır biliniyor  

Gümrükçü’nün bahsettiği tedavi çalışması ile ilgili açık kaynaklardan ulaşılabilen tek doküman var; o da videoda da bahsettiği kongrede yaptığı sunum. Birkaç slayttan ibaret dokümanda tedavinin detaylarına dair birkaç ipucu bulmak mümkün. 

Gümrükçü’nün bahsettiği teknolojiyi daha iyi anlayabilmek için kendi de ABD’de çalışmalarını sürdüren virolog Semih Tareen’e ulaştık. Tareen, laboratuvar ortamında bazı virüs ya da bakterilerin ürettikleri özel enzimler üzerinden tuzak hazırlamanın teoride mümkün olduğunu, Gümrükçü’nün de bu yönteme başvurduğunu anlattı. 

İlkin, bu yeni bir teknoloji değil, 20 senedir biliniyor. İlk olarak hepatit C virüsünde denenmiş ve 2003 yılında bir bilimsel yayına konu olmuş. Sistem şöyle çalışıyor: Difteri hastalığına neden olan bakteriyi ölümcül kılan bir toksin var. Bu toksin neredeyse 20 yıldır bazı hastalıkların tedavisinde de kullanılıyor. Gümrükçü de bu toksini kullanmış; difteri bakterisine, SARS-CoV-2 virüsüne ait özel bir enzim tuzaklayacak bir genetik bilgi yerleştirmiş. O enzim sekans taraması yaparken virüsleri ayırt edemediği için, hücre içinde SARS-CoV-2 varsa, difteri toksin genomu kopyalanıyor ve toksin SARS-CoV-2’nin bulunduğu hücreyi yok ediyor. 

Yani öncü ya da mucizevi bir buluş söz konusu değil. Ancak haberleri yanıltıcı kılan daha önemli bir sorun var: Teoride iyi gözüken bu mekanizma, insan solunum sistemi üzerinde hiç denenmedi. 

“HiJack mRNA” teknolojisi hala “deneysel” ve bilimsel olarak güçlü kanıtlarla desteklenmiş değil. Yani Gümrükçü’nün de yararlandığı bu teknoloji, bilimsel araştırmanın “bebek adımları” olarak kabul edebileceğimiz laboratuvar ve hayvan deneyleri seviyesinde. Gümrükçü’nün bahsettiği hayvan deneyleri de, tamamen suni ortamda yürütülmüş. Teknik, daha önce hepatit için de laboratuvar ortamında sınanmış, gerçek dünyada hiç uygulamamıştı.

Yani, bilimsel çalışmaların açıklayıcı gücünü anlayabilmemize olanak veren kanıt piramidine göre, Gümrükçü ve ekibinin elindeki “bir hipotez”den ibaret. 

kanitpiramiditurkcegorsel

Gümrükçü’nün araştırmasına FDA ve DSÖ’nün sitesinde rastlamamamızın nedeni de bu. Nitekim Tareen de, Gümrükçü’nün 60 gün içinde insan deneylerine başlanması takvimini gerçekçi bulmuyor: Gümrükçü ve ekibinin elindeki veriler, insan deneyleri için FDA onayı alınmasına izin verecek düzeyde değil.  

İnsan deneylerine hazır olmamasının bir diğer sebebi ise, araştırmada kullanılan modelleme. SARS-CoV-2’nin neden olduğu Covid-19 hakkında çalışmalar, bu bir solunum yolu hastalığı olduğundan, akciğer modellemeleri kullanılarak yürütülüyor. Fakat elimizdeki yegane dokümanı incelediğimizde, araştırmanın akciğer modelleri ile değil, “subcutaneous” denen, deri altına enjekte edilen modellerle yürütüldüğünü görüyoruz. 

Yani Gümrükçü’nün işaret ettiği aday tedavinin uygulanabilir olup olmadığını görmek için alınacak mesafe, epey uzun ve herhangi bir aşamada başarısızlığa uğrayabilir. Nitekim doküman da, Gümrükçü’nün ekranlarda aktardığının aksine, “olanaklılıklar” üzerine inşa edilmiş ve bir tedavi stratejisi önerisinden bahsediyor. Ortada bir ilaç yok. Aksi halde kongrede de tepkiyle karşılanması beklenirdi. 

Profesyonel bir pazarlama stratejisi 

Peki Dr. Gümrükçü ve ekibi bu medya görünürlüğünü nasıl ve neden elde etmiş olabilir? 

Serhat Gümrükçü bu araştırmayı Seraph Araştırma Enstitüsü (SRI) bünyesinde yürüttüğünü belirtmiş. Seraph Araştırma Enstitüsü, ABD Office for Human Research Protections veritabanında kayıtlı olan bir araştırma kurumu.

seraph enstitute

Teyit kurumla iletişime geçtiğinde, sorulara bilim insanları değil bir halkla ilişkiler şirketinin yanıt verdiğini belirtmiştik. Aynı şirket çalışmaya referans olarak da bir bülteni iletti. 

Bunun üzerine ilgili kilit kelimelerle bir arama yaptığımızda, dünyanın en güvenilir haber ajanslarından Associated Press’in “basın bültenleri” kısmında yayınlanmış bir bültene ulaşıyoruz. Görünen o ki Gümrükçü bu görünürlük için profesyonel bir yol seçmiş. Burada yayınlanan bülten dikkatlice okunduğunda, çalışma ile ilgili görüş veren diğer bilim insanının da aynı enstitüde yönetici olduğunu görüyoruz. Tarafsız bir değerlendirme söz konusu değil. 

Seraph Araştırma Enstitüsü, kâr amacı gütmeyen bir kurum. Bu nedenle Gümrükçü’nün bu işten ne gibi bir çıkarı olacağı sorgulanabilir. Ancak Gümrükçü’nün tek bağı bu enstitü değil; Enochian Biosciences isimli bir biyoteknoloji şirketinin de kurucu ortakları arasında. 

Teyit’e ulaşan ve Gümrükçü hakkındaki haberlerden şüphe eden Dr. Özgür Yüksel de Enochian Biosciences’ın hisselerinin Nasdaq’ta 150 milyon dolar piyasa değeri ile satışta olduğunu söyledi. Borsanın sitesinden bu bilgiyi doğrulamak mümkün.

Özetle Gümrükçü’nün bahsettiği tedavi araştırması, haber kanallarında iddia ettiğinin aksine, bir “ilaç” haline gelmiş ve onay almaya yakın değil. Bu deneysel tedavi stratejisi, bugüne kadar herhangi bir hastalık için insan deneyleri seviyesinde sınanmadı. Gümrükçü’nün anlattıkları, kamuoyunu henüz yolun başına bile sayılamayacak bir tedavi taslağıyla ilgili mesnetsiz bir umuda sevk ettiğinden yanıltıcı. 

Güncelleme: 25/05/2021

Serhat Gümrükçü'nün yasal vekilleri aracılığıyla ilettiği tekzipte belirtilen ve sehven "mahkum" olarak yazılan ibare kaldırılmıştır.