Sella turcica kemiğinin ismi Türk eyerinden geliyor

Sella turcica kemiğinin ismi Türk eyerinden geliyor

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Sella Turcica kemiğinin isimlendirmesi Avrupalı anatomistlere ait

Kemiğe şekli Türk eyerine benzediği için bu isim verilmiş.

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Onedio isimli bir internet sitesinde yayınlanan listede, kafatasında bulunan sella turcica isimli bir kemiğin, Türklerin literatüre kazandırdığı ve Türklere özgü bir kemik olduğu iddia edildi

Ancak sella turcicanın, literatüre Türklerin kazandırdığı bir kemik olduğu iddiası doğru değil. Sella Turcica, yapısında ön ve arka kemik çıkıntılarının bulunmasıyla, bu çıkıntıların hem arka hem de ön desteği yüksek olan Türk eyerine benzetilmesi nedeniyle bu ismi almış. Bu isim, duyan herkesin rahatlıkla zihninde canlandırabilmesi için Avrupalı anatomistler tarafından verilmiş. 

Sella turcica Türklerin literatüre kazandırdığı bir kemik değil

Sella turcica, tüm insanların kafatasında sfenoit (kamamsı) kemikte bulunan eyer şeklindeki bir çukur. Türk eyeri olarak da bilinen bu çukurun yuvası hipofiz bezini yani salgı bezini barındırıyor. Yapı üç bölümden oluşuyor. Önde yer alan eyer yumrusu “tuberculum sella”, aşağıya doğru olan bölümü oluşturan oturak kısmı “hipofizeal fossa” ve arkası ise “dorsum sella” olarak anılıyor. 

sella turcica min

Hipofiz bezi ise endokrin sisteminin (iç salgı bezlerinin ve ürettikleri hormonların çalışmasını düzenleyen sistem) bir parçası. Yaşamsal bazı hormonlar üreterek bu hormonların kana karışmalarını sağlıyor. Bu hormonlar ise diğer organları ve bezleri etkiliyor. Özellikle tiroid, üreme organları ve böbrek üstü bezlerini. Hipofiz bezi, bazen ana bez olarak da adlandırılıyor, çünkü vücut içi dengenin sağlanması ve birçok hormonun kontrolü gibi süreçlerde kritik rol oynuyor. Sella turcica da hipofiz bezinin oturduğu yuvayı oluşturuyor.

hipofiz bezi sella turcica min

Hipofiz bezi ve Sella turcica

Kemiğe bu ismin verilmesinin sebebi ise, kemiğin yandan görünümünün biniciyi emniyette tutan, ön ve arkada yüksek desteği bulunan Türk eyerine benzemesi. Sella turcica, Latince “Türk eyeri” anlamına geliyor. Terim ilk olarak anatomist ve hekim Adrianus Spigelius’un (Adriaan van den Spiegel)De Humani Corporis Fabrica (1627) başlıklı eserinde kullanılmış. 1693 gibi erken bir tarihte ise Steven Blankaart’ın sözlüğünde Türk eyeri olarak tanımlanmış.

blancard dictionary min

turkish saddle min

İngilizce de “Turkish saddle” olarak da bilinen bu yapının ifadesinde yer alan saddle sözcüğünün kökeni olan Latince’deki sedelle sözcüğü, anlamı “oturmak” olan sedeo sözcüğünden geliyor. Latince sella kelimesi, baş veya sırt için herhangi bir desteği olmayan sandalye ya da oturak anlamında kullanılıyor. Çoğu zaman bu oturak deri kayışlardan yapılıyor ve taşınabilir oluyor. Romalı ve Yunanların eyer kullanmamış olması, sadece Türklerin ön ve sırtları yüksek eyerler kullanması, eyerin adının Türk eyeri kalmasına neden olmuş. 

Avar ve Hun Türkleri milattan önce üçüncü yüzyılda eyer ve üzengi kullanmaya başlamış. Türk eyerinin, ön ve arkada yüksek desteği sayesinde savaşçılara denge ve manevra kabiliyeti sağladığı biliniyor. Kısaca döneminde en önemli icat olarak gösterilen Türk eyerine benzerliği nedeniyle ve akılda kalmasını sağlamak adına Avrupalı anatomistler bedenin bu kısmını “sella turcica” olarak adlandırmış

sella turcica kafatası min

Sonuç olarak Sella Turcica, Türklerin literatüre kazandırdığı bir Türk kemiği değil; kemiğin ve işlevinin keşfi de, isimlendirme de Avrupalı anatomistlere ait. Kemiğe şekli Türk eyerine benzediği için bu isim verilmiş. Türk eyerinin ön ve sırt desteğinin bulunması sella turcicanın yapısıyla benzerlik oluşturuyor. Kaynaklarda yer alan aktarımlara bakıldığında da, bu ismin şekil benzerliğinden ötürü verildiği açıkça görülebilir. Söz konusu iddia yanlış bilginin en yaygın yedi türünden “çarpıtma”ya örnek.