Sosyal medyada yayılan bir iddiaya göre, 29 Kasım 2020 Pazar gününden sonra Trakya, Marmara, Ege ve Batı Akdeniz'de Sahra Çölü’nden gelen bir toz bulutu etkili olacak. İddiada bu toz bulutunun koronavirüs taşıyacak; yayılımı artıracak organizmalar da havada olacağından bir hafta dışarı çıkılmaması, hatta pencere açılmaması gerek.
Türkiye'nin batısı için toz bulutu uyarısı yok
Türkiye’nin batısına Sahra üzerinden gelen bir toz bulutu olup olmadığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden kontrol edilebiliyor.
Meteoroloji inceleyebileceğimiz farklı haritalar sunuyor. Örneğin toz uyarısı için bir sayfa mevcut ve sayfa incelendiğinde ciddi bir toz taşınımı olmadığı; uyarı da verilmediği anlaşılabilir. Yine aynı sitede, ülke çapında yapılan tüm uyarılara ulaşmak da mümkün. Herhangi bir afet uyarısı olmadığı görülebiliyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sınırlarını orta derecede etkileyecek toz ve kum fırtınası var, ancak bu fırtılanalar da Sahra üzerinden değil, Ortadoğu ve Avro-Akdeniz taraflarından geliyor. Yani Türkiye’nin batısını tehdit eden kum fırtınası yok ve var olan fırtınalar da Türkiye'yi etkileyecek güçte değil.
Teyit konuyla ilgili bilgi almak için Meteoroloji Genel Müdürlüğü'ne de ulaştı. Yetkili Türkiye'nin batı bölgesi için böyle bir beklentileri olmadığını belirtti.
AccuWeather ve The Weather Channel gibi diğer hava tahmini platformlarının söz konusu bölge ve bölgedeki şehir tahminlerini incelediğimizde de bu bölgede bir rüzgar uyarısı olmadığını görüyoruz.
AccuWeather hava kalitesi verisi de sunuyor. Şehirlerin hava kalitelerini tek tek kontrol etmek de mümkün. Örneğin İzmir, kötü bir hava kalitesine sahip. Şehirlerde hava kirliliğinin koronavirüs pandemisi ile doğrudan bir bağlantısı yok, fakat hava kirliliği nefes problemlerine yol açabiliyor.
Koronavirüs rüzgar ile uzun mesafelere taşınmıyor
Daha önce Kuzey Kore ve ABD’nin çeşitli bölgelerinde yaşanan toz bulutu ve kum fırtınalarının koronavirüsü taşıyıp taşımayacağı tartışılmıştı. Ancak koronavirüsün bu şekilde daha bulaşıcı olacağını gösteren bir kanıt yok.
Koronavirüs hava yoluyla bulaşabilen bir hastalık. Virüs taşıyan partiküllerin havada asılı kalabildiği biliniyor, ancak bu süre en fazla birkaç saat olabiliyor. Ancak havadaki toz parçacıklarıyla ya da toz bulutlarıyla yayılıp yayılmadığına dair bir çalışma yok. Toz bulutlarının bölgeler arası taşınması ise bu kadar kısa bir süreç değil.
Geçtiğimiz yaz grip üzerinde yürütülen bir araştırmanın, gribe yol açan influenza virüsünün toz parçacıklarıyla yayılabildiğini ortaya koyması, koronavirüsün de böyle yayılabileceği korkusu doğurmuş. Ancak bu konuda bir çalışma yok. Rüzgar parçacıkların havada kalma süresini azaltıyor.
Koronavirüsün hava yoluyla önerilen sosyal mesafe olan 1,8 metreden daha ileri taşınabileceği biliniyor, ancak bu mesafenin en çok 20 metre olabileceği söyleniyor. Virüsün konak bir hücre olmaksızın havada ne kadar uzun süre aktif kalabileceğini gösteren bir veri de yok.
Hastalıkların bu tarz doğa olaylarıyla yayılıp yayılamayacağı daha önce de merak konusu olmuştu. Afrika’da çöllerden menenjit mikrobu gelip gelmediği konusunda yapılan araştırmalarda, bu derece uzak mesafelerden bu partiküllerin taşınamayacağı görülmüştü. Bu çalışmalarda yer alan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, toz bulutları ile bir ülkeden diğer ülkelere virüs taşınamayacağını belirtiyor:
“Normalde havada 1,5 metre mesafe giderken, havalandırma veya rüzgar varsa bunun 9-10 metre gidebildiği gösterilmiş; ama kilometrelerce gitmesi söz konusu değil”
Organizmaların virüsün yayılımını artırması düşük bir ihtimal
Toz bulutlarının birçok mikroorganizma taşıdığı ise bir gerçek. Aslında Sahra Çölü’ndeki tozun atmosferdeki yayılımı ve taşıdığı önemli mikroorganizmaların, ekolojik dengede mühim bir payı var.
Ancak koronavirüsün bu organizmalar aracılığıyla yayılması için öncelikle o organizmaları enfekte etmesi, daha sonra ise insanların o organizmaları vücutlarına alması, yani fomit bulaş gerek. Yani bu noktada koronavirüs bulaşmış bir organizma ile temaslılık gerekiyor. Koronavirüs vakalarında fomit bulaşın çok düşük bir ihtimale sahip olduğu ise araştırmalarla ortaya kondu.
Öte yandan ABD’de tartışılan benzer bir toz bulutu vakasında, toz bulutu varlığının koronavirüs belirtilerini taklit edebileceği ifade edilmiş. Bu nedenle toz bulutunun neden olduğu belirtilerin koronavirüs ile karıştırılması da söz konusu olabilir.
Ancak görüldüğü üzere şu anda Türkiye'ye gelen ciddi bir toz bulutu bulunmamakta. Bulunması durumunda bile bulutların koronavirüsü daha bulaşıcı hale getirmiyor. Meteorolojik değişimlerle vaka sayılarının artışı arasında bağlantı kurmak ise pek de doğru bir yaklaşım değil.