Bir yıldan fazladır hayatımızda olan Covid-19’a dair yanlış bilgiler paylaşılmaya devam ediyor. Bu uydurma bilgiler genellikle koronavirüse dair bilinenlerin “küresel bir oyun” olduğu algısı üzerinden yayılıyor.
Bu kez Rusya’da yürütülen bir otopsi çalışmasıyla virüsün küresel bir aldatmaca olduğunun ortaya konduğu iddia ediliyor. Sosyal medyada ve WhatsApp gruplarında yayılan iddiaya göre Rusya, Dünya Sağlık Örgütü yasaklamasına rağmen Covid-19 hastaları üzerinde otopsi yürüttü. Çalışmalar sonucu da Covid-19’a neden olanın bir virüs değil, 5G radyasyonundan etkilenen bir bakteri olduğu, bu bakterinin de kanda pıhtılaşmaya neden olarak öldürdüğünün keşfedildiği öne sürülüyor.
Bu nedenle Rus Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19 için tedavi protokollerini değiştirdiği, koronavirüs hastalarına aspirin, antibiyotik, antikoagülanlar ve antienflamatuarlar vermeye başladığı iddia ediliyor. Yoğun bakım üniteleri ve vantilatörlere ihtiyaç kalmadığı da iddialar arasında.
Öncelikle iddia özgün değil. Salgının ilk yılında da benzer ifadeler İtalyan doktorlara atıfla dolaşıma sokulmuş, Teyit iddiayı yanlışlamıştı. Aynı iddia Singapur'a atfedilerek de dolaşıma sokuldu. Ancak Singapur Sağlık Bakanlığı içeriğin doğru olmadığını, Singapur'da böyle bir otopsinin gerçekleşmediğini açıkladı. Ayrıca Covid-19 hastalarını tedavi protokolünde herhangi değişiklik yapılmamış.
İlginizi çekebilir: İtalyan doktorların koronavirüsün bakteri olduğunu söylediği iddiası
İddiaların paylaşıldığı internet sitesi güvenilir değil
Türkçe dilbilgisi hataları, gereksiz noktalama, bir “sır” ortaya dökülüyormuş tonu taşıması gibi nitelikleri, şüphelenmemiz gerektiğini gösteriyor.
Kilit ifadeleri çeviri programları aracılığı ile arattığımızda görüyoruz ki, iddia metin çeviri. Birçok dilde de iddialar paylaşılmış ve yanlışlanmış. İddialara kaynak olarak gösterilen internet sitesinde de metnin 14 Mart 2021 tarihinde Almanca yayınlandığı görülüyor. Yazının en altında da bir isim yerine @technicus_news referansı var. Bu adla bir Telegram kanalı olduğu görülüyor. İddiaların yer aldığı internet sitesinde de çok bilgi yer almasa da isteyen herkesin burada içerik yayınlayabildiği tespit ediliyor.
Bu yazıda kaynak olarak Rusya Sağlık Bakanlığı gösterilmiş. Ancak Rusya Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde bu yönde bir bilgi yer almıyor. Yani iddiadaki bilgiler resmi bir kaynağa dayanmıyor.
Covid-19’dan ölenlere otopsi yapılması yasak değil
İddiaları tek tek ele aldığımızda da iddiaların uydurma olduğunu görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Covid-19’dan hayatını kaybedenlere otopsi yapılmasını yasaklamadı. Bu konuda alınmış bir karar yok ve DSÖ'nün ülkelere bu ve benzer kararlar dayatması olası da değil. DSÖ sadece, Covid-19’dan ölenler üzerinde otopsi çalışmasının güvenli, bulaşma riskini en aza indirecek şekilde yapılması için rehber yayınladı.
Salgının başından bu yana birçok ülkede, hastalığın farklı sistemlere etkisini anlamak için otopsiler yürütülüyor. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenler üzerinde yürütülen ilk otopsi çalışması Şubat 2020’de Çin’de yapıldı.
Rusya’da da Covid-19 ölümlerine otopsi uygulaması yaygın olarak yapılıyor. Rusya Başbakan Yardımcısı da dini nedenlerle ortaya çıkacak istisnalar hariç, vakaların yüzde 100’üne otopsi yapıldığını açıklamıştı. Rusya özellikle enfekte bir kişinin virüs nedeniyle mi yoksa başka bir rahatsızlıktan dolayı mı öldüğünü ortaya koymak için bu çalışmaları yürütüyor. Bazı ölümlerin nedeninin de altta yatan hastalıklardan kaynaklandığı yine bu çalışmalarla ortaya konmuştu. Yani Rusya’nın “gerçeklerin ortaya çıkması” için olmayan bir yasağı deldiği yok.
Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İtalya, Britanya gibi ülkeler de koronavirüsten hayatını kaybedenlere otopsi yapıyor. Yayınlanmış bilimsel makalelerden de bu çalışmalar görülüyor. Öte yandan bulaş riski nedeniyle sıkı önlemler alınmadığı hallerde otopsi riskli görülüyor. Türkiye’de de bu risk nedeniyle otopsi çalışmaları önerilmiyor. Yapılması durumuna karşı da Sağlık Bakanlığı tarafından tedbirler yayınlanmıştı.
Covid-19 bakteriden değil, virüsten kaynaklanıyor
Sadece Rusya’daki değil, dünyadaki tüm otopsi çalışmaları Covid-19’a neden olanın bir “bakteri” olduğu keşfiyle sonuçlanmış değil. Hastalığın koronavirüs ailesine mensup virüsten kaynaklandığı kanıtlandı. SARS-CoV-2 ilk olarak da 7 Ocak 2020’de izole edildi.
Rusya Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde de Covid-19 hakkındaki bilgilendirmelerinin arasında da koronavirüsün aslında bakteri olduğuna dair bir keşif yer almıyor. Bakanlık, Covid-19’a SARS-CoV-2’nin yani virüsün neden olduğunu vurguluyor.
Covid-19’a neden olanın bir bakteri olduğu iddiası çok yaygınlaşınca DSÖ de bu efsaneyi çürütecek içerik yayınladı. DSÖ de Covid-19’a neden olanın virüs olduğunu vurguluyor.
Öte yandan bakteriler ve virüslerin neden olduğu hastalıklar benzer semptomlara neden olsa da biyolojik olarak farklılıkları var. Dolayısıyla bir hastalığa neden olanın bakteri mi yoksa virüs mü olduğu bilim dünyasında kolaylıkla ayırt ediliyor. DSÖ de Covid-19’a yakalanan birinde ayrıca bakteriyel enfeksiyon gelişebileceğini de söylüyor. Ancak bu hastalığa neden olanın bakteri olduğunu göstermez.
5G meselesi de salgının başından beri öne sürülen iddialar arasında. Ancak bulaşıcı bir hastalık olan Covid-19’un 5G ile bağı olduğuna kanıt bulunmuyor. Covid-19’a neden olan bakteri olmadığı için, 5G radyasyonuna maruz kalmış bir bakteriden de söz edemiyoruz.
İlginizi çekebilir: 5G ile yeni koronavirüsün ortaya çıkışı arasında bağlantı olduğu iddiası
Pıhtılaşma Covid-19’un neden olduğu komplikasyonlardan
Covid-19’un insan vücuduna orta ve uzun vadede birçok olumsuz etkisi var. Kan pıhtılaşması da bunlardan biri. Covid-19 kan hücrelerinde pıhtı oluşma olasılığını artırıyor. Halihazırda yürütülen otopsi çalışmalarından da koronavirüsün pıhtılaşmaya neden olduğu ortaya konulmuştu.
Bu pıhtılaşma ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Vücudun birçok organını etkileyen pıhtılaşma kalp krizi, felç gibi durumlara da neden olabiliyor. Çünkü özellikle akciğerlerde, kalpte ve bacaklarda görülüyor.
Covid-19 pıhtılaşmaya neden olduğu için tedavisinde de antikoagülanlar ve antienflamatuar gibi kan sulandırıcılar kullanılıyor. Antienflamatuarlar yüksek ateşi tedavi etmek için kullanılıyor. Antienflamatuar ilaçlar arasında yer alan parasetamol de yüksek ateş durumunda Covid-19 hastalarına veriliyor. Antikoagülan özelliklere sahip ilaç aspirin de pıhtılaşma komplikasyonlarını azaltmak için kullanıyor. Ancak iki ilaç da antiviral etkiye sahip değil. Dolayısıyla bu ilaçları iddialarda önerildiği gibi kullanmak Covid-19’a karşı önemli bir etki ortaya çıkarmayacaktır. İlaçların doktor tavsiyesi üzerine kullanılması gerekiyor.
Antibiyotiklerin ise viral enfeksiyonlara karşı etkili olduğuna kanıt yok. DSÖ de virüslere karşı etkili olmadığını ancak bakteriyel enfeksiyon durumunda kullanılabileceğini söylüyor.
Rusya’nın tedavi protokolünde radikal bir değişiklik yok
Rusya Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde Covid-19’a karşı tedavi protokollerinde radikal bir değişikliğe gidildiğine dair kanıt yok. Şiddetli Covid-19 semptomları gösteren hastalar yoğun bakım ünitesinde, solunum desteği için kullanılan ventilatörler gibi mekanik yardımlarla tedavi edilmek zorunda. Bunlara ihtiyaç olunmayacağı gibi bir durumun ortaya çıkması mümkün görünmüyor. Bu Covid-19 hastalarını riske atmak demek.
Rusya’da da şiddetli Covid-19 tedavilerinde yoğun bakım üniteleri ve ventilatörler önemli. Rusya’daki hastanelerde kaydedilmiş görüntülerde de bunlar görülüyor.
Rusya’daki bir hastanede solunum cihazı desteği alan Covid-19 hastası..
Sosyal ağlarda, mesajlaşma platformlarında yayılan bu tarz iddialarla karşılaşınca şüpheyle yaklaşıp, kaynağın güvenilirliğini sorgulamak gerekiyor.
İlginizi çekebilir: Araştırma: 10 soruda sahte haberler nasıl saptanır?