Oxford Üniversitesi’nde İngilizce’de cinsiyetleri belirten “he” (erkek) ve “she” (kadın) zamirleri yerine cinsiyetsiz “ze” zamirinin kullanılacağı iddia edildi. İddialara yer verilen haberlerde uygulamanın LGBTİ bireyler için ayrımcılığı ortadan kaldıracak bir adım olduğu, derslerde ve seminerlerde de “ze” zamirinin kullanılmasının istendiği ifade edildi.
Hürriyet, Birgün, CNN Türk, İleri Haber, Gaia Dergigibi haber sitelerinin yer verdiği bu haber gerçeği yansıtmıyor. Bu yanlış haber yalnızca Türkiye’de değil, dünya basınında da yer buldu.Independent, Daily Mail, Times gibi haber sitelerinin yer verdiği haber, bazı haber kuruluşları tarafından Oxford Üniversitesi Öğrenci Konseyi’nin açıklamasının ardından düzeltildi.
12 Aralık’ta haberler üzerine açıklama yapan Oxford Üniversitesi Öğrenci Konseyi böyle bir karar alındığı iddiasının gerçek olmadığını belirterek, resmi internet sitesinden bir açıklama yayınladı.
Yapılan açıklamada “‘he’ ve ‘she’ yerine birbirlerine seslenirken ya da kendilerinden bahsederken ‘ze’ kullanılması gerektiğini belirttiğimiz bildiriler dağıttığımız doğru değil.” denildi.
Aynı açıklamada, konsey, yapılan toplantılarda kişilerin kendileriyle konuşulurken kullanılmasını istedikleri zamirleri özellikle belirttiklerini, bunun bir politika olduğunu ifade etti.
“Bizler cinsiyetini ‘he’ ve ‘she’ zamiriyle tanımlayan kişilere cinsiyetsiz ‘ze’ zamiri kullanmasını asla söylemedik. Bu yanlış cinsiyetlendirme olur ve zaten kendisinin tercih etmediği zamirlerin kullanılmasıyla mücadele eden bireylere olumsuz etki eder. Bu, yapmaya çalıştığımız şeyin amacına tamamen ters.”
Bu uygulama cinsel yönelimi ya da cinsiyeti nedeniyle bir kişiyi incitecek bir ifade kullanılmaması için kullanılan bir yöntem ve Konsey’in açıklamasında belirtildiği gibi sadece Oxford’a özgü değil. Bunun özellikle trans bireyleri rahatlatan bir yöntem olduğunu söyleyen Öğrenci Konseyi, istedikleri şeyin kişilerin kendi zamirlerini kendilerinin söylemesi gerektiğinin yaygınlaşması ve başkaları hakkında cinsiyet ifade eden zamiri tahmin etmek zorunda kalınmaması olduğunu belirtti.