Sosyal medyada Canan Karatay adına paylaşım yapan bir hesapta, Osmanlı’da şeriye mahkeme kayıtlarında hiç kadın cinayetine rastlanmadığı iddia edildi.
Canan Karatay Twitter kullanmıyor
İlk aşamada profilin Canan Karatay’a ait olup olmadığını tespit etmek için hesabı inceliyoruz. Hesapta mavi tik yok, ancak takipçi sayısı 30 binin üzerinde. İnternettte yaptığımız aramada da Karatay’a ait onaylanmış bir Twitter hesabına ulaşılamıyor.
İddiayı paylaşan hesap Ekim 2010 yılında oluşturulmuş, fakat 31 Aralık 2019 tarihine kadar herhangi bir paylaşım yapılmamış ya da gönderiler silinmiş. Paylaşımlarsa 2020 yılında başlıyor. Arşivler üzerinden taratıldığındaysa yalnız 11 Temmuz 2020 tarihinden bir kayda ulaşılabiliyor. O paylaşımda da hesap aynı isimle kullanılıyor.
Profilde yer alan internet sitesi Karatay’a ait değil. Sitenin “hakkımızda” kısmında Karatay’ın basında çıkan demeçleri ve yazılarının derlendiği belirtilmiş. Sitenin kimin adına kayıtlı olduğu bilgisine de erişilemiyor. Ayrıca sitede bulunan Twitter linki de “karataydiyetin” kullanıcı adlı başka bir hesaba gidiyor.
Sosyal medyada diğer mecralarda ise Instagram’da mavi tikli ve Karatay’a ait olduğu belirtilen bir hesaba erişilebiliyor. Bu hesapta da iddiadakine benzer açıklamalara rastlanamıyor. Instagram hesap profilinde ise bir blog adresi paylaşılıyor. Blog incelendiğinde ise resmi hesap olduğunu belirten “@Obeziteye_Son” isimli bir hesap dikkati çekiyor. Bu hesapta da Instagram ve blogla eş zamanlı paylaşımlar yapıldığı görülüyor. Ancak bu Twitter hesabı da Karatay'a ait değil.
Konuyla ilgili Teyit, Canan Karatay'ın asistanına ulaştı. Teyit'e yapılan açıklamada "Canan Karatay'ın Instagram'daki onaylı hesap dışında herhangi bir sosyal medya hesabı kullanmadığı" belirtildi.
Osmanlı'da kadın cinayeti ve tecavüz kayıtları mevcut
Osmanlı dönemine ait mahkeme defterlerinin yani kadı sicillerinin bilgilerine internet üzerinden ulaşmak mümkün. Adli makamlara ulaşan cinayet kayıtları Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi’nin çalışmaları sonucu İstanbul Kadı Sicilleri internet sitesinde toplanmış. Anahtar kelimeler kullanarak arama yapıldığında kayıtlara ulaşılabiliyor. Bunlar incelediğinde kadın cinayetleri, tecavüz gibi dava kayıtlarına ulaşmak mümkün.
Kadı Sicilleri: Ayşe bt. Davud’un annesi Aynî Hâtun’u öldürenlere açtığı cinayet davası
Kadı Sicilleri: Ayşe bt. Abdullah’ın Mustafa Efendi’nin evinde kaza eseri vurularak öldüğü
Kadı Sicilleri: Elleri ve ayakları bağlandıktan sonra iple boğularak öldürülen Zümrüd adlı Nasraniye’nin naaşının yerinde keşfolunarak defnedildiği. Orijinal kayıt
Akademik çalışmalarda da kadın cinayetlerinden bahsediliyor
Kadı sicillerinin yanı sıra Osmanlı dönemine dair yapılmış akademik çalışmalar dahilinde de belirli bölge ve zaman dilimlerinde yaşanan adli olaylarla ilgili bilgilere ulaşmak mümkün. Örneğin, Kerim İlker Bulunur tarafından 2019 yılında kaleme alınan “Namus Adına Öldürmek: 16 ve 17. Yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nda Namus Cinayetleri” isimli araştırmada Osmanlı dönemindeki namus cinayetleri, toplumun ve yargının bu cinayetlere bakış açısı ve dava kayıtları incelenmiş.
Okan Gümüşdoğrayan tarafından yapılan ve “Üsküdar Şer’iyye Sicillerinde Kadın Ve Çocuklarla İlgili Davaların Analizi” adlı bir makalede, araştırma kapsamında incelenen Üsküdar sicillerinde kadına karşı şiddet olayına rasltansa da ölüm ile sonuçlanan dosyalara rastlanmadığı ancak Galata Siciline ait olan ve eşi tarafından öldürülen Fatma isimli bir kadının kaydından detaylı bahsediliyor.
Kadın cinayetlerinin yanı sıra kadınlara karşı şiddet olaylarının yansıdığı kayıtları da görmek mümkün. Ahmet İlhan Aybek tarafından yazılan yüksek lisans tezinde ise 1702-1703 yıllarını kapsayan 40 numaralı Konya şer’iye sicili incelenmiş ve “incelenen dönemde aile içi şiddet, bilhassa kadına karşı şiddetin çok olduğu” tespit edilmiş. Bu tezde de kocası tarafından darp edilen kadınların mahkemeye şikayetçi olduğu bilgilerine yer verilmiş.
Daha önce teyit kuruluşu Malumatfuruş da iddianın doğru olmadığını ortaya koymuştu.