18 Ekim 2020’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın paylaştığı bir videonun, On Numara isimli oyunun 28 Eylül’deki çekilişinde şaibe olduğunu gösterdiği dile getiriliyordu. Yavuzyılmaz, toplar küreden daha çekilmeden ‘8’ ve ‘32’ sayılarının sunucu tarafından fısıldandığını söylüyordu.
İddiaya konu videoya Milli Piyango ve On Numara çekilişlerini düzenleyen Sisal Şans isimli şirketin resmi sitesinden ve YouTube kanalından ulaşılabiliyor.
Şirkete göre duyulanlar ‘ses’ ve ‘müzik’ kelimeleri
Yavuzyılmazel’in sosyal medya paylaşımının ardından çekilişleri düzenleyen Sisal Şans hemen bir açıklama yaparak videodaki sunucunun 8 ve 32 değil; ‘ses’ ve ‘müzik’ dediğini belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer veriliyor:
“Söz konusu videoda sunucumuz, kulaklığına gelen yoğun sesten ötürü reji ekibine ‘ses ve müzik' uyarısıyla bilgi vermektedir. Bu durum her canlı yayında yaşanabilecek teknik sorunlardan biridir. Sunucu tarafından reji ekibine yapılan bu bilgilendirmenin çekilişle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.”
Şirketin açıklamasının ardından Teyit videoda duyulan sesleri dijital araçları kullanarak incelemeye başladı. Videoda makinelerden topun daha çekilmediği saniyelerde, kameranın sunucuyu görmediği üçüncü dakika 22. saniyeden itibaren dediklerini mercek altına aldı.
Videonun ilgili kısmı kesilip Audacity isimli ses kurgu programında incelendiğinde aşağıdaki ses dosyasını elde ediyoruz:
(Sesleri dinlemek için buraya tıklayın.)
Burda sunucunun ilk söylediği kelimenin ‘müzik’ olmadığı duyulabilirken, ikinci kelime tam anlaşılmıyor. Teyit, ses dosyasında duyulan arka plan seslerinin temizlenmesinde bir ses uzmanından yardım istedi. Görüştüğümüz uzman Selahattin Çolak’ın da temizlediği sesi, Teyit ekibi de defalarca dinledi. İlk kelimenin sekiz gibi algılandığı, ama ikinci kelimenin belirsiz olduğu anlaşılıyor.
Yine Audacity'de hem kısık hem de yüksek sesle söylenen 8 ve 32 sayıları arka arkaya getirildiğinde de bir sonuca ulaşılamıyor:
(Sesleri dinlemek için buraya tıklayın.)
Sesin frekansını ölçmek bir çözüm olabilir mi?
Ses, dalgalar halinde yayılan bir madde. Sesin tınısı frekansla; şiddeti (büyüklüğü) ise desibelle ölçülüyor. Her insanın ses telleri vasıtasıyla oluşturduğu ses dalgaları eşsiz, yani dünyada tek. Sessiz konuşmaya çalışırken sesimizin tınısı ya da tonu aynı kalırken, sadece şiddeti yani desibeli alçalıyor.
Sunucunun iddia edilen kelimeleri söyleyip söylemediğini anlamak için sunumun ilerleyen saniyelerinde 8 ve 32 sayılarını tekrar telaffuz ettiği sesin frekansını ölçerek bir sonuca ulaşmaya çalışabiliriz. Bunun için çevrimiçi kullanılabilen Audio Spectrum Analyzer isimli aracı kullanabiliriz.
Spectrum Analyzer, yüklediğimiz seslerin frekanslarını ölçebiliyor. Önce iddia videodaki fısıltı ile söylenen iki kelime ya da sayının frekansını ölçüyoruz. Ardından da sunucunun çekilişin 4. dakika 11. saniyesinde yüksek desibelden söylediği ‘8’ ve 6. dakika 58. saniyede söylediği ‘32’ sayılarının frekansını ölçüp karşılaştırıyoruz. Ölçümler aşağıdaki gibi oluyor:
Kısık sesle söylenen iki kelimenin frekansının 17.4 KHz’den az olduğu görülüyor.
Yüksek sesle 4. dakika 11. saniyede söylenen ‘8’ ve 6. dakika 58. saniyede söylenen ‘32’nin frekanslarına baktığımızda kısık sesle söylenen iki kelime gibi iki sesin de 17.4 KHz’den az olduğunu görüyoruz. Fakat dikkat çeken bir nokta ilk duyulan şeyin kısık ve yüksek seste de frekans aralıklarının daha benzer oluşu.
Analizin sonucuna etki edecek en önemli bulgu, sunucunun ses frekanslarının karşılaştırılması. Fakat ilk duyulan sesin frekansının benzer yani duyulanın ‘ses’ kelimesinden ise ‘sekiz’ kelimesine yakın olduğunu söyleyebilmekten öteye ne yazık ki gidemiyoruz.
Sunucunun telaffuz şeklindeki farklılıklar ve arkaplan müziğinin yüksekliği gibi faktörler, ölçümün sağlıklı sonuç vermesinde etkili olabilir. Yukarıdaki gösterimlerden ne yazık ki bir sonuca ulaşılamıyor.
‘Ses’ ve ‘sekiz’ kelimelerinin söylenişi hızlı ve kısık olduğunda benzeyebilirken, ‘müzik’ ve ‘32’ ise birbirine pek benzemiyor. Dinlediğimiz seslerin diğeri, ‘32’ sayısına daha yakın diyebiliriz.
YouTube’dan da ulaşılabilen yaklaşık dokuz dakikalık çekişin başlangıcında mikrofonda duyulan teknik aksaklıklar da fısıltıyla söylenen kelimelerin tam anlaşılamamasına sebep olmuş olabilir.
Piyango çekilişlerindeki usulsüzlük iddiaları nasıl incelenebilir?
İkinci bir araştırma yolu ise çekilişte görülen makinelerinden yola çıkmak olabilir. Teyit, Aralık 2018’de hazırladığı bir dosya yazısında iddia konusu On Numara çekilişinde de görülebilen çekiliş makinelerinin çalışma prensibini mercek altına almıştı. Fakat Sisal’ın makinelerinin yeni mi yoksa eski mi olduğuna dair bir bilgiye ulaşamıyoruz.
Oysa Milli Piyango İdaresi özelleştirilmeden önce makinelerin 1960’lardan beri aynı olduğunu söyleyebiliyorduk. Makinelerle çekiliş esnasında Milli Piyango’dan Sebahattin Aydın, Beşiktaş 26. Noteri Engin Kurt ve bir şirket yetkilisi denetim amaçlı stüdyoda bulunuyor. Milli Piyango’nun eski çekilişlerinde topların tek tek noter huzurunda kontrolü sağlandığı anlar kayıt altına alınıyordu. Yeni çekiliş usullerinde bu duruma izleyiciler olarak şahit olamıyoruz.
Aralık 2018’de yayınlanan dosya yazısı için Teyit’in yaptığı araştırmada çekilişler esnasında bir kişinin hep makinelerin arkasında oturup teknik bir aksaklık durumunda kontrol ettiği bilgisine de ulaşılmıştı. Söz konusu videoda ise bu görevi yapan biri görülemiyor.
Fısıldandığı iddia edilen numaralar 3. ve 17. sırada çekiliyor
Çekilişte çıkan 20 şanslı top arasında 8 ve 32, arka arkaya kürelerden çıkmıyor. Çekilişte sırasıyla 11/48/8/57/74/80/5/75/23/77/46/20/7/29/13/33/32/4/52/68/42 ve 56 sayıları düşüyor. 8 ve 32 sayıları üçüncü ve on yedinci sıradalar. Birbirinden uzak iki sayının çekiliş esnasında fısıldanmasında neyin etkili olabileceği ise bilinmiyor.
Ayrıca On Numara çekilişinde herhangi bir sayıyı tutturmayan kişiler bile ödül alabiliyor. Böylesi bir yarışmada 80 toptan 22 top seçilirken birbirinden uzak iki sayının söylenmesi maddi gerçeklikle pek uyuşmuyor gibi.
Analizle ilgili yeni bulgular elde edildiğinde, sonuç değişebilir.