My Secret Terrius adlı Kore dizisinin salgını önceden bildiği iddiası

My Secret Terrius adlı Kore dizisinin salgını önceden bildiği iddiası

Yanlış Yanlış
YANILTICI
YÖNÜ

Bulgular

Dizi bir salgını değil, bir gizli servis ajanının dahil olduğu operasyonu anlatıyor.

Terrius ve istihbarat ajanları cinayetleri çözmeye çalışırken, insanlar üzerinde deney yapan bir organizasyonu ortaya çıkarıyorlar. Olay araştırılıyor; koronavirüsten de bu araştırma sırasında bahsediliyor.

Dizideki kurgusal koronavirüsün kuluçka süresi ile tedavisinin olmaması, Covid-19’la benzer. Ancak zaten önceki koronavirüs salgınları da henüz bir tedavi bulunmadan durdurulmuştu.

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Sosyal medyada paylaşılan ve Teyit’e ihbar olarak gönderilen bir videonun My Secret Terrius adlı dizinin, yeni koronavirüs (Covid-19) salgınını daha önceden bildiğini gösterdiği öne sürüldü. 2018 yılı Güney Kore yapımı dizinin 10. bölümünde yer alan bir sahnesinde mutasyona uğramış bir koronavirüsten bahsediliyor. Bu koronavirüsün MERS, SARS gibi virüslerle benzer bir genetik yapıya sahip olduğu da söyleniyor. Sahnede virüsün öldürücülük oranının insan eliyle yüzde 90’a çıkarıldığı da belirtiliyor ve biyolojik silah olarak kullanılacağı ima ediliyor. Bu kurgusal koronavirüsün solunum sistemine saldırdığı da ifade edilmiş. 

Dizi sahnesinde koronavirüsün 2-14 gün kuluçka süresi olduğu, virüsün maruz kalındığında beş dakika içinde akciğerlere saldırsın diye üretildiği belirtilmiş. Virüsün aşısının ya da tedavisinin olmadığı da ifade ediliyor. 

NTV, Mynet, Haber Global, Takvim, Tele 1 gibi haber siteleri de senaryodaki kurgusal virüsün Covid-19’la benzerliklerine yer vermiş. Paylaşımlardan yalnızca biri 2 bine yakın retweet 4 bine yakın beğeni almış.

my secret korona iddia min

Ancak iddia doğru değil. Dizi bir salgını değil, bir gizli servis ajanının dahil olduğu operasyonu anlatıyor. Ayrıca koronavirüsler yeni değiller; 1960’lardan beri biliniyorlar. Koronavirüslerin tamamı da solunum yolu hastalıklarına neden oluyor.

Dizi Covid-19 salgınını öngörmüyor

Güney Kore yapımı My Secret Terrius adlı dizide, güncel salgına benzer bir koronavirüs salgını yer almıyor. Netflix üzerinden de izlenebilen dizi, kırmızı bültenle aranan bir gizli servis ajanının komşusunun cinayetinin ardındaki gizemi çözmeye çalışmaya başlamasıyla ortaya çıkan olaylar zinciri üzerine kurulu. Bu gizli servis ajanının kod adı ise Terrius. Terrius ve istihbarat ajanları cinayetleri çözmeye çalışırken, insanlar üzerinde deney yapan bir organizasyonu ortaya çıkarıyorlar. Olay araştırılıyor; koronavirüsten de bu araştırma sırasında bahsediliyor. Dizinin 10. bölümünün 53. dakikasından sonra karşımıza sosyal medyada yer alan diyaloglar çıkıyor. Burada maktulün test sonuçlarını veren sağlık görevlisinin söylediklerini dinliyoruz. 

Konuşmada testlerde mutasyona uğramış bir koronavirüse rastlandığı ve biyolojik silah olarak kullanılabileceği üzerinde duruluyor. Test sonuçlarını veren kişi, virüsün SARS ve MERS ile benzer genlere sahip olduğunu, solunum sistemlerine saldırdığını söylüyor. Ayrıca 2015’teki MERS salgınının ölüm oranının yüzde 20’den fazla olduğu bilgisi de veriliyor. Ancak dizide sözü edilen virüs salgına yol açmamış. 

Ölüm oranı yüzde 34’lerde seyreden MERS hastalığı ilk olarak Suudi Arabistan’da tespit edilmişti. Ancak hastalık 2015 yılında Güney Kore’de de bir salgına neden oldu. Ortadoğu dışındaki en büyük MERS salgını olarak değerlendiren bu salgın, ülkede 38 kişinin ölümüne neden olmuştu. Dizide MERS salgınından bahsedilmesi, ülkenin o günlerdeki gündemine denk gelmesi açısından tesadüf değil. 

Terius Behind Me adıyla da platformlarda yer alan dizinin fragmanı

Bütün koronavirüsler birbirine biraz benziyor 

Dizideki kurgusal koronavirüsün kuluçka süresi ile tedavisinin olmaması, Covid-19’la benzer. Ancak zaten önceki koronavirüs salgınları da henüz bir tedavi bulunmadan durdurulmuştu. Koronavirüslerin tamamı solunum yolu hastalıklarına neden oluyor, dizide hastalığın akciğerleri etkilediğinin söylenmesi de bu bakımdan olağan. 

Kaldı ki dizinin diğer bölümleri izlendiğinde, o koronavirüs ile Covid-19’un epey farklı oldukları görülebilir. Dizide biyosilah olarak ‘geliştirilen’ virüsün, aşısı var. Hatta kurguya göre Cors adı verilen bu mutant virüsün, önce aşısı geliştiriliyor. Amaçsa panik yaratıp aşı satışlarını artırmak. Bu bazen ekranlarda da gördüğümüz, epey alışkın olduğumuz bir komplo teorisi senaryosu. 

İlginizi çekebilir: Komplo teorileri I: Aşırı şüpheci tutum etrafımızı sardığında

Covid-19’un aşı çalışmaları ise henüz başladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde bir aşının insanlar üzerindeki ilk denemesi henüz yapıldı. Aşının piyasaya sürülmesi ise en az bir yılı bulacak. Çin de aşı geliştirme çalışmalarına başladığını duyurmuştu. 

Dizide yer alan virüs, Covid-19 gibi insanlara hayvanlardan bulaşmış da değil. Oysa mevcut bilimsel veriler, Covid-19’un Wuhan canlı hayvan pazarında ortaya çıktığını gösteriyor. Dizide yer alan virüsse, insan eliyle oluşturuluyor ve ilk etapta bir cihaz yardımıyla yayılmak isteniyor. 

Dizideki kurgusal virüsün öldürme oranının önce yüzde 90, sonra da yüzde 20 olarak bulunuyor. Covid-19’un öldürme oranı ise yüzde 3-4 arasında. 

İlginizi çekebilir: Covid-19 aşısı ve tedavisine ilişkin iddialar

Covid-19’un insan yapımı olduğu, laboratuvar ortamında üretildiği, biyolojik silah olduğu iddiaları salgının başından beri öne sürülse de, bu ihtimale işaret eden hiçbir delil yok. Tam aksini söyleyen bir çalışma, yakın zamanda 17 Mart 2020’de yayınlandı. Çalışmada SARS ve MERS ile aynı kökenden olan Covid-19’un, laboratuvar ortamında değil, doğal bir mutasyon sonucu ortaya çıktığı genetik veriler kıyaslanarak ortaya konmuş.

Koronavirüsler yeni değil

Koronavirüsler, insanlarda görülen basit soğuk algınlığından, Ortadoğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromuna (SARS) kadar ciddi hastalıklara da neden olabilen büyük bir virüs ailesi. Covid-19'a yol açan virüs ise, 2019 yılının sonunda ortaya çıkan yeni bir tür. İnsan koronavirüsleri daha 1960'larda keşfedilmişti. 2003’teki SARS salgının ardından hayvan koronavirüslerinin de insanları enfekte edebileceği görüldü. 

Sonuç olarak dizi Covid-19 salgınını öngörmüyor. Dizide koronavirüslerden bahsedilmesi olağan; çünkü ülkede 2015 yılında MERS salgınından dolayı 38 kişi yaşamını kaybetmişti. Ayrıca koronavirüsler 1960’lardan beri biliniyor. İddia yanlış bilginin en yaygın yedi türünden çarpıtmaya örnek. 

Teyit'in notu: Dizi, film ve kitaplarda koronavirüse dair tahminler yaşananlarla birebir örtüşse bile bunların kurgu olduğu unutulmamalıdır. Söz konusu dizinin bölümü sosyal medyada çok fazla paylaşılmış, haber sitelerinde de haberleştirilmiş; Teyit'e de bu konuda birçok ihbar geldiği için teyit etme gereği duyulmuştur.