İDDİA: Çin’de koronavirüs nedeniyle 25 milyon kişi enfekte durumda 40 bin kişi öldü.
Çin’in Wuhan kentinden yayılmaya başlayan koronavirüs salgınıyla ilgili kapalı mesajlaşma platformlarında yayılan bir ses kaydı, Teyit’e birçok farklı kanaldan ihbar olarak geldi. Kayıtta yer alan iddialardan biri de Çin’de 25 milyon enfekte kişinin olduğu ve 40 bin kişinin de öldüğü idi.
[soundcloud url=\"https://api.soundcloud.com/tracks/751002973\" params=\"color=#ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false&show_teaser=true&visual=true\" width=\"100%\" height=\"300\" iframe=\"true\" /]
Ancak bu iddia doğru değil. Salgınla ilgili veri toplayan ve yayınlayan hiçbir kurum böyle bir istatistik yayınlamadı. Dünya Sağlık Örgütü’nün 29 Ocak 2020 tarihinde yayınladığı rapora göre, dünya genelinde 6 bin 65 kişide virüs tespit edildi, Çin’de ise 132 kişi yaşamını yitirdi.
Çin’de koronavirüs tespit edilen kişi sayısı 5 bin 997
Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüsün etkilediği ülkeler ve sayılarına ilişkin günlük bir rapor yayınlıyor. 28 Ocak 2020’de hazırlanan son rapordaki verilere göre, Çin’de 5 bin 997 kişide koronavirüs tespit edildi, 9 bin 239 da şüpheli vaka var. Dünya genelinde virüs tespit edilen kişi sayısı ise 6 bin 65. Raporda virüsten etkilenen diğer ülkeler ve tespit edilen vaka sayıları da aktarılıyor. Örneğin, Fransa ve Almanya'da virüs tespit edilen dörder kişi olduğu biliniyor. Bu sayı Amerika Birleşik Devletleri'nde beş, Kanada’da ise üç.
Dünya Sağlık Örgütü, enfekte olduğu tespit edilen ve hayatını kaybeden kişilere ilişkin verileri bir gün geriden yayınlıyor. Bu verileri anlık olarak takip etmeyi mümkün kılan bir araç da var. Bu haritada 29 Ocak 2020 saat 21.00’de alınan son veriye göre, toplam vaka sayısı 6 bin 172. Hayatını kaybedenlerin sayısı ise 132. Harita, verilerini Dünya Sağlık Örgütü, Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ile Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Sağlık Komisyonu gibi kurumlardan alıyor.
Bu sayıların Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiğinden epey fazla olmasının sebebi ise, örgütün verilerini sahadan ayrıntılı bir şekilde toplayıp ve doğruladıktan sonra yayınlıyor olması.
Koronavirüs tespit edilen ülkeler
25 milyon kişinin enfekte olduğu iddiasını çürütebilecek bir başka veri ise, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin yayınladığı veriler. Merkezin 29 Ocak 2020 tarihinde paylaştığı rakamlara göre, 6 bin 72 tespit edilmiş koronavirüs vakası var. Bildirilen ölü sayısı ise 132.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi verileri
Koronavirüsün SARS ve MERS'e kıyasla, şimdilik daha az öldürücü olduğu da söylenebilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, SARS salgınında bir yılda 8 bin 96 kişi enfekte olmuştu. Ölen sayısı ise 774 idi. MERS salgınında, 2 bin 494 enfekteden 858’i ölmüştü. Güncel sayılara göre koronavirüs salgınında, 6 bin 65 kişiden 132’si öldü.
Sonuç olarak Çin’de koronavirüs nedeniyle 25 milyon enfekte kişi olduğu ve 40 bin kişinin öldüğü iddiası gerçeği yansıtmıyor. Salgınla ilgili veri toplayan ve yayınlayan hiçbir kurum böyle bir istatistik yayınlamadı. İddia bu haliyle yanlış bilginin en yaygın yedi türünden uydurmaya örnek.
İDDİA: Koronavirüs bilinen tüm virüslerin formlarından farklı; girdiği vücuttaki bakteri ve virüsleri aktive ediyor.
Yayılan ses kaydında koronavirüsün bilinen tüm virüs formlarından farklı olduğu ve girdiği vücutta bulunan bakteri ve virüsleri aktive ettiği de öne sürülüyor. Ancak bu ifade de gerçeği yansıtmıyor. Nextstrain adlı gelişen patojen popülasyonlarının gerçek zamanlı görüntüsünü ve interaktif veri görselleştirmelerini paylaşan siteden, koronavirüsün gen haritasına ulaşabiliyoruz. Bu güncel haritaya göre, koronavirüs bilinen tüm virüs formlarından farklı değil. Hatta daha önce salgına neden olan SARS ve MERS virüsleriyle de akraba.
The New England Journal of Medicine’de yayınlanan bir rapordaki gen şeması da bu akrabalığı gösteriyor.
2019-nCoV, yani koronavirüsün MERS ve SARS'lar gibi bir betacoronavirüs olduğu bilgisi Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından da belirtilmiş.Türk Tabipler Birliği ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nin (KLİMİK) 24 Ocak 2020’de yayınladıkları bir bilgi notunda da, hastalığa neden olan virüsün 2002 yılında ortaya çıkan SARS ve 2012’de gördüğümüz MERS ile aynı aileden olduğu söyleniyor. Mevcut salgına neden olan virüs ise, “Yeni Coronavirus 2019” (2019-nCoV) olarak adlandırılıyor.
41 hastadan yalnız dördünde ikincil enfeksiyon tespit edildi
Hastalığa neden olan virüsün girdiği vücutta mevcut bulunan bakteri ve virüsleri aktive ettiğini iddiasına gelince… Grip, yani influenza geçiriyor olsanız da vücudunuz bakteriyel enfeksiyonlara daha açık hale gelebilir. Bu savunmasızlık akciğerlerde ciddi sorunlara sebep olabilir ve ölüme varan sonuçlar doğurabilir. Örneğin “Influenza Pandemikleri ile İlişkili İkincil Bakteriyel Enfeksiyonlar” başlıklı bir makalede, influenza vakalarının yüzde 65’inin bakteriyel enfeksiyon da geçirdiğinin belirlendiği yazıyor.
Güncel salgınla ilgili en erken bilimsel yayınlardan biri olan ve 24 Ocak 2020 tarihinde The Lancet’te yayımlanan makalede, koronavirüs tespit edilen 41 hastanın bulguları yer alıyor. Makalede yer alan bulgulara göre, enfekte hastalardan ikincil bir enfeksiyona yakalananların sayısı yalnızca 4. 25 Ocak 2020’de Küresel Enfeksiyon Hastalıkları Analiz Merkezi’nin yayınladığı bir raporda ise, SARS ve MERS-CoV deneyimlerine de dayanarak koronavirüsün çoğu vakada ikincil bir enfeksiyona neden olmadığı bilgisi verilmiş.
Ses kaydında yer alan, virüsün füze kalıntıları bulunan bir nehirdeki yılandan bulaştığı yönündeki ifadeler ise biyosilah iddialarına dayanıyor. Ancak salgının kasıtlı olarak çıkarıldığı ve insan eliyle üretildiği şüphelerini destekleyecek bir kanıt bugün itibariyle bulunmuyor. Teyit, virüsün kasıtlı olarak geliştirilerek yayıldığı ile ilgili başka bir iddia kümesini ele aldığı analizinde de, şüphelerin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu ortaya koymuştu.
İlginizi çekebilir: Koronavirüs hakkında seri iddialar içeren tweet zinciri
Herhangi bir nehirde füze kalıntıları bulunduğuna dair henüz herhangi bir kanıt sunulabilmiş değil. Konuyla ilgili söylentilerin ötesine geçebilecek bir fotoğraf, video ya da tanıklık da bulunmuyor.
Sonuç olarak ses kaydında yer alan ve koronavirüsün diğer tüm virüs formlarından farklı olduğu ile diğer enfeksiyonları aktive ettiği iddiaları bilimsel olarak doğru değil. İddialar uydurulmuş.