Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 2016-2017 Akademik Yıl Açılış Töreni için yaptığı konuşmasında Kayseri’de gömülü uçaklar olduğunu dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
"Yeniden şekillenen Batı Paktı’nda yer alabilmek için Cumhuriyet sonrası elde ettiklerimizden dahi vazgeçirildik. Tüm zorluklara ve yokluklara rağmen kurduğumuz uçak fabrikalarımızın, sanayi kuruluşlarımızın kapılarına kendi elimizle kilit vurdurdular. Kayseri’de uçaklarımızın gömülü olduğu mezarlar var. O zaman yapıldı bunlar. Şu anda bizi uçağımızı yaptırtmamak için ellerinden geleni yapanlar var."
Erdoğan’ın iddiasının ardından Sabah Gazetesi Kayseri’de 'toprağa gömülü bulunan savaş uçaklarının' ortaya çıkarılacağı yönünde bir haber yaptı. Daha sonra farklı haber sitelerinin de kullandığı haberde, 1947'de ABD'nin Türkiye'ye yardım planı ile bir anda ortadan kaybolan, envanterlerden silinen 72 adet Focke-Wulf FW-190 tipi uçaklardan 50'si Kayseri Eski Havalimanı'nın altında (2. Hava İkmal Komutanlığı ön cephesi) gömülü olduğu yönünde iddialara yer verildi.
İHA’nın haberinde ise Amerikalı araştırmacı-yazar Stuart Kline ile yapılan bir görüşmede, dönemin Hava İkmal ve Bakım Merkezi’nin komutanı ile akrabalığı olan Uluhan Hasdal’ın 1992 yılında bizzat kendisinin metal arama dedektörü ile gömülü uçakları tespit ettiği belirtildi.
Ancak bu haber yalnızca iddia olarak kaldı. Haber herhangi bir belge ya da kayıtla desteklenmediği gibi Kayseri Hava İkmal Merkez Komutanlığı'nın da konu ile ilgili hiçbir açıklaması yok. Öyle ki konu hakkında bilgisi sorulan AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel'e, bu bilgilerle ilgili resmi kaynaklardan bilgi bekledikleri yönünde açıklama yaptı. Karayel, "İlk aldığımız bilgilere göre toprağın altında savaş uçağı olması muhtemel metal yapılar tespit edildi. Bildiğimiz kadarıyla çıkarılma işlemi gerçekleşmedi" dedi.
Valilik bilgi veremiyor
Teyit Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Kayseri Valiliği’ne şu soruları sordu:
- Kayseri'de "Gömülü Savaş Uçakları Bulundu" iddiasının yer aldığı haberler gerçeklik payı taşıyor mu?
- Bu iddiaları doğrulamak adına gömülü savaş uçaklarına ait fotoğraflar ya da belgeler var mıdır?
Ancak Valilik, hukuki gerekçeler göstererek sorularımızı yanıtlamayı kabul etmedi.
“24.10.2016 tarihinde Kayseri Valiliği birimine 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapmış olduğunuz müracaatınızın cevabı aşağıdadır.
Konu ile ilgili Bilgi Edinme Kanununun 16., 19. ve 20. maddeleri gereğince bilgi verilememektedir. Bilgilerinize rica ederiz…”
Kanunun ilgili maddelerini aşağıda görebilirsiniz:
MADDE 16.- Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.
İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 19.- Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek,
Bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler
MADDE 20.- Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek,
Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.
Erdoğan'a göre gerçek, Ünal'a göre asparagas
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, bugün (27 Ekim 2016) denetlemelerde bulunmak üzere Kayseri’ye gitti. Orgeneral Ünal, 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda geçmişte 50 Alman savaş uçağının toprağa gömülü olduğu iddialarıyla ilgili olarak sorulan sorulara "Bunlar asparagas" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iddialarına, Orgeneral Ünal’ın yalanlamasına rağmen Kayseri Valiliği’nin bilgi vermeyi reddetmesi, AK Parti Kayseri milletvekili Karayel’in konu hakkında bilgisinin olmaması hala iddianın şüpheli olduğunu ortaya koyuyor.
İHA'nın “O uçaklar düdüklü tencere olmuş” başlıklı haberinde, Havacılık Tarihi Araştırmacısı Rıfat Bayrak’ın açıklamaları yer aldı. Bayrak, 1994 yılında zamanın Hava İkmal Komutanı Ergun Beligen’e müracaat ettiğini dile getirerek Paşa’nın kendisine böyle bir şeyin mümkün olmadığı şeklinde yanıt verdiğini söyledi. Daha sonra Bakım Merkezi’nde çalışanlarla yaptığı görüşmeler sonucu, söz konusu uçakların hurdalarının 5 adet sandığa konularak korunduğu bilgisine ulaştığını söyledi.
“50 uçağın gömülü olması söz konusu değil”
Bayrak ulaştığı bilgilere göre, Almanya’dan alınan 72 uçağın yalnızca 15’inin Kayseri’ye getirildiğini belirtiyor. Ayrıca; uçakların rahat inip kalkması için bazı parçalar konmuş olabileceğini belirten Bayrak, dedektör ile aramada buna rastlanmış olabileceğini ancak 50-60 uçağın gömülü olmasının söz konusu olamayacağını belirtiyor.
Gömülü uçaklar ‘düdüklü tencere’ mi oldu?
Hava İkmal Bakım Merkezi Çıraklık Okulu’nda eğitim gören ve bir dönem çalışan Erciyes Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin, “1947 yılının şartlarını düşünecek olursak, o tarihte Türkiye’de dozer, greyder gibi büyük iş makineleri henüz yoktu. Böyle bir işlemin kazma kürek ile yapılması lazım. Çok devasa çukurların kazılması ve o uçakların gömülmesi için ekip olması gerekir.” dedi. Olayın tümüyle mantık dışı olduğunu belirtti.
Uçak filolarına yenileri dahil edildiğinde, eskilerin vekalet yedeği adı altında Hava İkmal Bakım Merkezi’nde bekletildiğini belirten Şahin, özellikle Ulubaş marka termo ve alüminyum gövdeli düdüklü tencerelerin bu hurdalarla imal edildiğini kaydetti.