İddiaya göre Jelibon, Amerikalıların Türk lokumunu taklit etmeye çalışırken kıvamı tutturamaması sonucu tesadüfen bulunmuş. İddia sosyal medyada uzun zamandır paylaşılıyor.
Ancak iddia doğru değil. Jelibonların ilk olarak ABD’de değil Almanya’da ortaya çıktığı biliniyor. Tariflerde bazı temel ortaklıklar olsa da, jelibonlarda hayvansal bir ürün olan jelatin kullanılıyor. Türk lokumunda ise hayvansal gıda yer almıyor.
Jelibonlara özgü jelatinler Türk lokumlarında bulunmuyor
Türk lokumunun kökenine dair bir gizem olduğu düşünülse de hikayeler, geçmişinin 15. yüzyılda Osmanlı saray mutfağına dayandığını ve 18. yüzyılda Türk şekerlemeci Hacı Bekir Efendi tarafından bulunduğunu söylüyor. Hacı Bekir’in gül suyuyla tatlandırılmış, pudra şekeri ile toz haline getirilmiş jöle benzeri bir şekerleme bulduğu, lokumun da böyle ortaya çıktığı biliniyor. A History of Candy’nin yazarı Tim Richardson ise bu efsanenin doğruluğuna şüpheyle yaklaştığını söylüyor.
Hacı Bekir Efendi’yi müşterileriyle gösteren bir çizim.
1830’larda lokumun İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin ilgisini çektiği, Türk tatlıları tarihi hakkında yazan Priscilla Mary Işın’ın “Şerbet ve Baharat: Türk Tatlı ve Tatlılarının Tam Hikayesi” kitabında yer alıyor. Kitapta, lokum ihracatının bu yüzyılın ortalarında başladığı ve 1860’ların başında Britanya’da satışa girdiği bilgisi var. Işın’a göre de lokum, Hacı Bekir'in bulduğu söylense de, daha öncesinde saray şekerlemecileri tarafından bulunmuş olmalı.
Gelelim lokumu taklit ederken tesadüfen bulunduğu iddia edilen jelibonların hikayesine. Ayıcıklı şekilleriyle ikonik olan şekerlemeler, 1893'te Almanya’nın Bonn kenti yakınlarındaki Friesdorf'ta doğan Hans Riegel tarafından yapılmış. Bir şekerci olmak için eğitim alan Riegel, 13 Aralık 1920'de bugün dünyaca ünlü marka Haribo’yu kurmuş. Şeker, su, fırın ve oklavasıyla Riegel kendi mutfağında sert şekerlemeler yapmaya başlamış. Yani jelibonlar ABD değil, Almanya doğumlu. ABD’ye gitmeleri ise, 1980’li yılları buluyor.
Haribo’ya ait bir reklam görseli
Jelibonların yapılabilmesi için en temel malzemeler şeker, mısır şurubu ve su ile birlikte hayvansal jelatin. Jelatin büyükbaş hayvanların tendon, bağ, kemik veya derisinin suyla kaynatılmasıyla elde ediliyor. Jelatin kullanıldığı bilgisi jelibon paketlerinde de görülebiliyor. Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkelerde bu jelatin domuz yerine sığırdan elde ediliyor.
Yani jelibonları lokumdan ayırt eden en önemli özelliği, ortaya çıktığından beri ayrılmaz bir parçası olan bu hayvansal içerik. Jelibonları o kadar elastik yapan da bu. Lokumda böyle bir içerik yer almıyor. Ayrıca tarihsel olarak bakıldığında, Türk lokumu ve jelibonların ortaya çıkışı arasında neredeyse bir asır var.
Jel fasulyeler Türk lokumu ve Ürdün bademi kombinasyonu
Türk lokumlarıyla ilişkilendirilen bir başka jöle şekerleme, ‘jelly bean’ olarak adlandırılan, ABD’de Paskalya bayramı sırasında sepetlere konan ve dışı Ürdün badem şekeriyle kaplı jöle fasulyeler. Bu şekerlerin de Türk lokumuna dayanan bir tarihi olabileceği söyleniyor. Ancak jöle fasulyenin yumuşak iç kısmı, Türk lokumuna benziyor olsa da, dışındaki sert şeker kabuğu 17. yüzyılda ortaya çıkan badem şekeriyle kaplı. Bu yüzden jöle fasulyelerin, lokum ve badem şekeri karışımı olduğunu söylemek mümkün.
Jelly bean (jöle fasulye)
Jöle fasulyelerinin 1861'de Boston'da William Schrafft adında bir şeker üreticisi tarafından yapılmaya başlandığı biliniyor. Schrafft, içi lokuma benzeyen ve dışı şeker kaplı ısırık büyüklüğünde bir şekerleme yapmaya başlamış. Schrafft'ın Amerikan İç Savaşı sırasında bu şekerleri savaşan birlik askerlerine gönderdiği ve bu sayede sonrasında şekerlemelerin ünlü olduğu kaynaklarda yer alıyor. Boston’da fasulye popüler bir sömürge yemeği olarak biliniyor. Şekerlemelerin fasulyeye benziyor olmasının sebebi de bu.
Boston’ın “Bean Town” Fasulye şehri olduğunu anlatan bir görsel.
Sonuç olarak jelibonların ABD’de, Türk lokumu taklit edilmeye çalışırken ortaya çıktığı iddiası doğru değil. Jelibonlar ilk olarak hayvansal jelatin kullanılarak Almanya’da 1920’li yıllarda yapıldı. Türk lokumun tarihi ise çok daha eski. İddia çarpıtmaya örnek olabilir.