Covid-19 salgınıyla birlikte ortaya atılan komplo teorilerinin azımsanamayacak bir kısmında Bill Gates ve aşılar konu ediliyor. Özellikle Bill Gates ve kurucusu olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı’nın aşı çalışmaları bu iddiaların hedefinde. Bu kez iddiaları gündeme getiren İtalya parlamentosundan bir vekil.
İtalyan milletvekili Sara Cunial, 14 Mayıs tarihinde parlamentoda yaptığı konuşmada Bill Gates ve yeni koronavirüsle ilgili birçok iddia ortaya attı. Milletvekili Cunial, konuşmasında Bill Gates’i ‘aşı suçlusu’ olarak nitelendirdi. Gates’in 2018’de bir pandemi olacağını öngördüğü, 2019 Ekim’de de 'Event 201' adlı simülasyon düzenlediğini iddia etti. Cunial, Gates’in uzun yıllar boyunca nüfus azaltma yoluyla kontrol peşinde olduğunu ve şu sözleri ifade ettiğini de öne sürdü: “Eğer aşılar, sağlık ve üreme konusunda başarılı olursa dünya nüfusunu yüzde 10-15 oranında azaltabiliriz. Dünyayı sadece bir soykırım kurtarabilir.” Bill Gates’in dijital kimlik yoluyla herkesin aşılanmasını sağlayacağı da iddia edilmiş. İtalyan milletvekili, ID2020 projesi kapsamında anlaşmalar yapıldığını, bu anlaşmayla dijital kimlik oluşturmak için kitlesel bir aşılamanın sağlanmasının hedeflendiğini iddia etti.
Bill & Melinda Gates Vakfı'nın üçüncü dünya ülkelerindeki aşılama yoluyla Afrika’da milyonlarca kadının kısırlaştırılmasına neden olduğu, çocuk felci aşılarının Hindistan’da 500 bin çocuğun sakat kalmasına neden olduğu da öne sürülmüş. Gates’in kimin aşı olduğunu görmek için kuantum dövmesi yapılmasını planladığı, RNA aşılarını ve yüz tanıma sistemini bağışıklık sistemimizi programlamak için kullanmayı düşündüğünü de söylenmiş.
Videoyu paylaşan Youtube kanalı ise kaydı “küreselci Bill Gates’in Nijerya’ya koronavirüs aşı programını kabul etmesi için 10 milyon dolar rüşvet teklif ettiğinin ortaya çıkmasının ardından İtalya’dan sert tepki geldi” açıklamasıyla paylaşmış. Cunial Gates’in insanlığa karşı suç işlediğini ve yargılanması gerektiğini ifade ediyor. Gates'in bir “aşı suçlusu” olarak insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında Uluslararası Mahkemede yargılanması gerektiği çağrısında bulunuyor.
Cunial parlamentoda konuşmasında, İtalyan milletvekillerine Covid-19 aşılarını reddetmeleri çağrısı da yaptı. Vekilin iddiaları birçok sosyal medya kullanıcısı ve haber siteleritarafındandoğrukabuledilerekpaylaşıldı.
Ancak vekilin iddiaları doğru değil. Bill Gates uzun yıllardır, diğer salgınlardan yola çıkarak, dünyanın bir salgınla yüzleşme ihtimali üzerinde durarak uyarılarda bulunuyor. Diğer yandan Gates “Dünyayı sadece bir soykırım kurtarabilir” demedi. Gates’in aşılarla Afrika’da kadınları kısırlaştırdığına dair kanıt yok. Kenya’da uygulanan aşılar test edilmiş ve kısırlığa yol açmadığı anlaşılmıştı. Hindistan’da aşılar yüzünden 500 bin çocuğun felç olduğu da doğru değil. Ayrıca Gates’in kitlesel aşılama ve kontrol sağlayacak projeler üzerinde çalıştığı da yok.
Sara Cunial aşı karşıtlığıyla biliniyor
İddiaları gündeme getiren İtalyan milletvekili Sara Cunial aşı karşıtı bir aktivist olarak biliniyor. Cunial İtalya’nın sağ popülist Beş Yıldız Hareketi üyesiydi, ancak Facebook’ta aşıları ‘serbest soykırım’a benzettiği için 2018’de partiden ihraçedildi. Aslında Beppe Grillo liderliğindeki Beş Yıldız Hareketi de aşı karşıtlığıyla biliniyor. Aşılar ve otizm arasında bağ kurarak yürüttükleri kampanya nedeniyle, 2016 yılında İtalya’da kızamık vakalarının hortlamasının sorumlusu olarak gösterilmişti. Covid-19 salgınıyla birlikte aşı karşıtı grupların, aşıları savunan Gates merkezli bu iddiaları ortaya atması olağan.
Bill Gates ve kurucusu olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı, Covid-19 aşı geliştirilme çalışmalarını finanse ediyor. Salgın ve Gates bağlantılı spekülasyonların ortaya atılmasının nedenlerinden biri de bu. Ancak Gates Covid-19 aşılarıyla ilgili bir bilgilendirme paylaşmıştı. Aşılarda önceliğin güvenlik ve etkililik olduğunu ifade etmiş, aşının herkesçe kullanılabilir hale gelmesi gerektiğini dile getirmişti. Aşıdan ilk olarak salgının en çok etkilendiği, düşük gelirli ülkelerdeki insanların yararlanması gerektiğini de savunmuştu. Gates aşı geliştirme çalışmalarında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve yerel sağlık otoriteleriyle çalıştıklarını da açıklamış.
Bill Gates ‘dünyayı sadece bir soykırım kurtarabilir’ demedi
İtalyan milletvekili Sara Cunial, Bill Gates’in 2010 yılında TED konuşması sırasında sarf ettiği “Eğer aşılar, sağlık ve üreme konusunda başarılı olursa dünya nüfusunu yüzde 10-15 oranında azaltabiliriz” sözlerini bağlamından kopararak konuşmasına taşımış. Gates’in konuşmasının 4.30’uncu dakikasını dinlediğimizde, iddia edileni kastetmediği görülebilir. Gates’in konuşmasının teması enerji ve iklimdi. Bu cümleleri de karbon salımının dengelenmesinden bahsederken sarf etmişti.
Gates konuşmasının başlarında, aşılar ve tohumlarla ilgilendiğini, 2 milyar yoksul insanın daha iyi bir hayat yaşamasını sağlamak için çabaladığını ifade ediyor. İklim ve enerji gibi sorunların yol açacağı kıtlığın da en çok yoksul insanları etkileyeceğine değiniyor. Gates karbon salımının nasıl sıfıra indirilebileceği hakkında konuşurken, denklemin en önemli kısmının dünya nüfusu ve kullanılan enerji olduğuna işaret ediyor ve tam burada, bahsedilen cümleleri sarf ediyor: “Dünyada bugün 6,8 milyar insan var. Bunun 9 milyara çıkması bekleniyor. Eğer aşılar, sağlık ve üreme hizmetlerinde ilerlersek, bunu belki yüzde 10-15’e kadar düşürebiliriz. Ama burada 1,3’lük bir artış görüyoruz.”
Görüleceği gibi Gates’in burada ‘yüzde 10-15’ oranındaki azalma ile kastettiği aslında insanların sayıları değil, dünya nüfusundaki artış. İtalyan milletvekilinin yine Gates’e atfettiği “dünyayı sadece bir soykırım kurtarabilir” dediğine dair ise bir kanıt yok. Gates’in böyle bir cümle sarf ettiğini ortaya koyan hiçbir kayda rastlanmıyor.
"Bebek ölümlerini düşürmek için aşı geliştirmek şart"
Gates’e göre en yoksul ülkelerdeki ekonomik büyüme ve kalkınmanın kaldıraçlarından biri, nüfus artışını yavaşlatmak; böylece hükümetler vatandaşlarının refahlarını sağlamak için daha fazla yola başvurabilir. Gates için özellikle bebek ölümlerini düşürmek için aşı geliştirmek şart.
Gates, konu hakkındaki hedeflerini 2009’da Bill ve Melinda Gates Vakfı aracılığıyla yayınladığı bir mektupta da dile getirmişti. Mektupta çocuk ölümlerini azaltmanın yolunun nüfus artışının azaltılması olacağını söyleyen Gates, hedeflerinin çocukların hayatlarını kurtarmak olduğunu ifade etmişti. Yani Gates’in amacı çocukları aşılarla öldürmek değil, bilakis çocuk ölümlerini azaltmak. Gates doğum kontrol yöntemlerine kolay erişimi de önemsiyor.
1997 yılında Bill ve Melinda Gates, halk sağlığı konularında, bazı ülkelerde kadınların doğum kontrolü hakkında bilgi edinmesini sağlamak için fon sağlamıştı. Yani Gates, doğum kontrolünü savunsa da, kadınları kısırlaştırmak ya da nüfusu azaltmak için aşı kullanmakla itham edilemez. Gates aksine, ebeveynlerin daha fazla çocuğa sahip olma ihtiyacını azaltmayı amaçlıyor. Çünkü çocuk ölümlerini engellemek için ebeveynlerin daha az çocuk sahibi olmaları gerekiyor.
Gates Vakfı kadınların kısırlaşmasına neden olmadı
Vakfın Afrika’ya gönderdiği aşılarla kadınları kısırlaştırıldığı iddiası, Kenya’da katolik kilisesi piskoposlarının tetanoz aşılarında kısırlığa ve düşüğe neden olabilecek bir hormona rastlandıklarını öne sürmeleriyle ortaya çıktı. Ancak WHO ve UNICEF aşıların güvenli olduğunu açıklamıştı. Açıklamada sorunun testlerin düzgün yapılmamasından kaynaklandığı ifade edilmiş, tetanoz aşılarının içeriğinin test edilmesi için uygun bir laboratuvarda, kan örneği yerine açılmamış bir paketteki aşılardan yapılması gerektiği vurgulanmış. Kenya Sağlık Bakanlığı da iddiaları reddetmiş ve tetanoz aşılarının doğurganlığı azaltmadığını açıklamıştı.
Bill Gates’in aşılar yüzünden Hindistan’da 500 bin çocuğun felcine neden olduğu iddiasına gelince… Hindistan’da Bill Gates liderliğinde çocuk felci aşısı kampanyasının ardından, 47 binden fazla çocuğun aşılardan olumsuz etkilendiği, hatta Hindistan’ın Gates’e dava açtığı iddiaları daha önce de gündeme gelmiş. Aşı kaynaklı çocuk felcine neden olan poliovirüsler (VDPV) oral çocuk felci aşısında bulunan zayıflatılmış virüsten kaynaklanıyor. Bu nadir de olsa görülebiliyor. DSÖ verilerine göre Hindistan’da 2000-2017 yılları arasında aşılamadan kaynaklanan toplam çocuk felci vakası 17. İddia edildiği gibi 500 bin ya da 47 bin vakaya rastlanmamış.
2009’da 15, 2010’da 2 çocuk felci vakası kaydedilmiş
Ayrıca Bill & Melinda Gates Vakfı da konuyla ilgili AFP Fact Check’e yaptığı açıklamada iddiaları yanlışlamış. Bill & Melinda Gates Vakfı Hindistan Sağlık Bakanlığı ile çalışmalarını sürdürüyor. Vakfın internet sitesinden de Hindistan’da sağlık gibi alanlarda yaptığı çalışmaların detaylarına ulaşmak mümkün.
Kasım 2020'de de sosyal medyada Bill Gates'in 2013 yılında, aşılarla Afrika'daki çocukların felç olmasına neden olduğu öne sürüldü. Afrika'da, Bill & Melinda Vakfı'nın fonuyla geliştirilen 'MenAfriVac' adlı menenjit aşısıyla 2010-2015 yılları arasında bir aşılama programı yürütüldü. Bilimsel makalelere göre bu aşıyla birlikte menenjit vakalarında yüzde 94 oranında bir azalma gözlendi. Ancak aşının iddia edildiği gibi, Afrika'daki çocukların felcine neden olduğuna dair kanıt yok. 2015 yılında yapılan değerlendirmede bazı çocuklarda "kitlesel psikonejik hastalığı" gözlense de bunun aşıyla ilgisi yok. Buradaki rahatsızlık daha çok zihinseldi ve hastalığın aşı olmayan çocuklarda da gözlendiği belirtiliyor. Aşılama programının ardından yazılan bilimsel değerlendirmelerde de felç vakalarına rastlanılmadığı belirtiliyor.
Aynı paylaşımda Bill Gates'in "Benim artık paraya ihtiyacım yok, ben Tanrı'nın işini yapıyorum" dediği de iddia edildi. Gates, 2013 yılında bir söyleşi de bu sözleri dile getirmiş. Ancak Gates bu sözleriyle, aşılarla insanların sağlığını eşit bir şekilde korumayı kastediyor.
Bill Gates insanlar üzerinde kontrol sağlamayı amaçlamıyor
Teyit ele aldığı bir yazıyla Bill Gates’in dile getirdiği dijital sertifikalarla kastettiğinin aslında yeni koronavirüs için kimin hastalığı atlattığını, test edildiğini ve aşı olduğunu gösteren dijital belgelerin hayata geçirilme ihtimalinden bahsettiğini daha önce ortaya koymuştu. Bu dijital sertifikalar, hastalığa karşı bağışıklığı olduğunu gösteren, kişiyi tanımlayan bir sertifika. Gates böylesi sertifikaların küresel ekonomiyi tekrar yoluna koyacağına inanıyor. Bu dijital sertifikaların zorunlu olacağını vurgulamamıştı. Diğer yandan Bill Gates bu ihtimalle insanlara implante edilen mikroçiplerin yani kuantum nokta dövmelerini de kastetmiyor. Kaldı ki kuantum nokta dövmelerin yeni koronavirüs için insanlar üzerinde kullanılması düşünülmüyor. Kuantum nokta dövmelerin vücuda implante edilmesi de mümkün değil. Gates de implant mikroçipleri savunmamış ve finanse etmemiş.
Peki bütün bunların mümkün kılacak proje olduğu iddia edilen ID2020 projesi ne?
2017’de Birleşmiş Milletler tarafından ID2020 isimli organizasyonda blok zinciri (blockchain) tabanlı ilk dijital kimlik tanıtılmıştı. Bill Gates de bu projenin yürütücülerinden. Dijital para birimi bitcoinin de altyapısında kullanılan blok zinciri (blockchain) teknolojisiyle oluşturulan kimlik, gizliliği ve güvenliği korurken aynı zamanda kişilerin her yerde takip edilmesini de sağlayabileceği belirtilmişti. Ancak bu herhangi birinin vücuduna zorla mikroçip takmayı mümkün kılan bir proje değil. Projeyle birlikte dünyada bulunan bir milyar kimliksiz insana 2020'ye kadar kimlik kazandırmak planlanıyordu. ID2020 projesinin internet sitesinde e-pasaportlardan dijital cüzdanlara, çevrimiçi bankacılığa, sosyal medya hesaplarına kadar, yeni dijital kimliklerin seyahat etmeye, iş yapmaya, mali ve sağlık imkanlarına erişmeye olanak sağladığı belirtiliyor. Projenin iddia edilen amaçlara hizmet ettiğini ortaya koyan bir bilgi yer almıyor.
Bill Gates Covid-19 salgınını önceden bilmedi
İtalyan milletvekili Gates’in 2018’de bir pandemi olacağını öngördüğü, 2019 Ekim’de de 'Event 201' adlı simülasyon düzenlediğini de iddia etti. Bu iddia da salgının başından beri çok defa gündeme geldi. Bill Gates, Şubat 2018’de Münih’teki bir konferans sırasında dünyanın küresel bir pandemi ile yüzleşmeye hazırlanması konusunda uyarılarda bulunmuştu. Ancak Gates bu uyarıları 2014-2016 yılları arasındaki Ebola salgınına ve 1918 yılındaki İspanyol gribine işaret ederek, olası bir küresel felaketin ortaya çıkma ihtimali üzerinde durarak gündeme getirmişti. Dünyanın her zaman bir salgınla yüzleşeceği ihtimali zaten daha önce ortaya çıkan salgınlara bakılarak da öngörülebilir. Kaldı ki Bill Gates de önceki salgınlardan yola çıkarak 2015 yılından bu yana dünyanın bir salgınla yüzleşme ihtimalinden ve hazırlıklı olunması gerekliliğinden bahsediyor. Gates 2015 yılındaki konuşmasında da bulaşıcı bir virüsün insanlık için en büyük tehdit olabileceğini söylemişti.
Diğer yandan 2019 yılında yapılan Event 201 adlı simülasyon ABD Johns Hopkins Üniversitesi Sağlık Güvenliği Merkezi, Dünya Ekonomik Forumu ile Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlendi. Teyit, daha önce bu konuyla ilgili iddiaları ele almış ve Gates Vakfı tarafından Covid-19 salgının önceden bildiği iddialarını yanlışlamıştı. Diğer yandan bu etkinlikle ilgili bilgilere internet siteleri üzerinden de ulaşabiliyoruz. Johns Hopkins Üniversitesi de iddialar üzerine açıklama yapmış, tatbikatın Covid-19 salgınını ön görmediğini ifade etmişti. Kurgusal bir koronavirüs pandemisi modellediklerini, tatbikatın amacının ortaya çıkması muhtemel bir pandeminin hazırlık ve müdahale zorluklarını vurgulamak olduğunu açıklamışlardı. Simülasyonda ele alınan virüsün potansiyel etkisi ile SARS-CoV-2 benzemiyor. Dolayısıyla adı geçen çalışmaların Covid-19 salgını ile hiçbir ilgisi yok.
İlginizi çekebilir: Koronavirüs salgının arkasında Gates Vakfı'nın olduğu iddiası
Videoyu paylaşan Youtube kanalı tarafından Bill Gates’in Nijerya’ya koronavirüs aşı programını kabul etmesi için 10 milyon dolar rüşvet teklif ettiği de iddia edildi. İddia Nijerya meclisinde de gündeme gelmiş. Rüşvet iddialarıyla birlikte tüm Nijeryalıların aşı olmasını zorunlu kılan yasa teklifi kabul edilmedi. Ancak iddialar Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından reddedildi. Vakfın temsilcisi Nijerya’da herhangi bir meclis üyesine mali teşvik ya da bağış teklifinde bulunulmadığını açıkladı.
Sonuç olarak İtalyan milletvekilinin Bill Gates ile ilgili ortaya attığı iddialar gerçeği yansıtmıyor. İddia yanlış bilginin en yaygın yedi türünden çarpıtmaya örnek.
