İstanbul’da baraj doluluk oranları hakkındaki iddia

İstanbul’da baraj doluluk oranları hakkındaki iddia

Karma Karma

Bulgular

İstanbul’un su kaynaklarının son 10 yılın en düşük seviyesinde olduğu doğru.

Ancak İstanbulluların üç ay sonra susuz kalacağı öngörüsü, doğru hesaplar ve gerçekçi meteorolojik tahminlere yaslanmıyor.

Bu içerik 3 yıldan daha eski tarihlidir.

Son günlerde İstanbul’un su kaynaklarının son 10 yılın en düşük seviyesinde olduğu ve önümüzdeki üç ay içinde İstanbul’da suyun tükeneceği iddia edildi. Anadolu Ajansı (AA) ve birçok haber mecrasının sosyal medya hesapları bu iddiayayerverdi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 26 Kasım 2019 tarihinde gerçekleşen AK Parti grup toplantısında İstanbul’un üç aylık suyu kaldığınısöyledi. Konuyla ilgili Ekşisözlük’te de “İstanbul baraj sularında rekor miktarda azalma” adıyla bir başlık açıldı

istanbul barajlar doluluk orani iddia gorsel min

Barajlar tek su kaynağı değil 

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) sitesinden baraj seviyelerine dair güncel bilgiye ulaşmak mümkün. Bu verilere göre, 13 Aralık 2019 itibariyle İstanbul’un baraj doluluk oranı 35,14 seviyesinde. Bu oran, 2013 yılında 38,55 ve 2016 yılında 37,2 idi. Son 10 yılın en yüksek doluluk oranı ise, 2010 yılında yüzde 73,63 olarak kaydedilmiş.

istanbulda baraj doluluk ve su miktari 2

Kaynak: İSKİ

İSKİ Genel Müdürlüğü’nün Twitter hesabı, baraj doluluk oranları ile İstanbul’a verilen günlük su miktarını düzenli olarak paylaşıyor. 13 Aralık 2019 tarihli son paylaşımdan, İstanbul’a verilen günlük su miktarının 2 milyon 762 bin 974 metreküp olduğunu görüyoruz. İstanbul’un içme ve kullanma ihtiyacının sağlandığı barajların toplam depolama kapasitesi 868 bin 683 milyon metreküp. Yüzde 35,14’lük bir doluluk oranı, İstanbul’un barajlarında 305 milyon metreküp su bulunduğu anlamına gelir. Günlük ortalama su tüketimini, yaz aylarını da hesaba katarak yaklaşık 3 milyon metreküp olarak alırsak, eldeki suyun ortalama 100 günlük ihtiyaca karşılık geldiğini buluyoruz. 

Ancak, İstanbul su tüketimi yalnızca barajlardan karşılamıyor. Melen ve Yeşilçay regülatörleri de su kaynakları arasında. İSKİ Melen ve Yeşilçay sistemlerine dair verileri birlikte paylaşıyor. Buna göre, iki sistem İstanbul’a 2019 yılında toplam 239 milyon 266 bin 907 metreküp su temin etti. Bu, yıllık yaklaşık 1 milyar 40 milyon metreküp olan toplam su tüketiminin yüzde 23'üne denk geliyor. 

melen yesilcay toplam son

Kaynak: İSKİ

Bu rakam 2018 yılınınkinden 100 milyon metreküp daha azdı, ancak yaklaşık 80 günlük bir tüketime denk geliyordu. Yani bu regülatörlerden 100 günde yaklaşık 65 milyon metreküp su elde edilebileceğini de akılda tutmak gerek. 

Dahası, eldeki rakamlara göre, yalnız barajlar su kaynağı olarak dikkate alınsa ve İstanbul’un tüm barajları yüzde 100 dolu olsa bile, ancak 290 günlük suyu olabilirdi. Olağanüstü bir doluluk oranında bir yıldan daha az sürelik bir depolama kapasitesine erişebilen İstanbul için, yağış sezonu öncesi üç aylık su rezervi, yan kaynaklar da hesaba katıldığında felaket anlamına gelmeyebilir. 

100 günlük öngörü yağışsızlık varsayımına dayalı 

Diyelim ki bu ek kaynaklarda bir sorun çıktı; mevcut doluluk oranları İstanbul’un üç ay içinde susuz kalacağı anlamına mı geliyor? Bu varsayım, bugünden itibaren İstanbul’da en az 90 gün boyunca hiç yağış olmaması durumunda doğrulanabilir. Ancak bu pek olası değil. 

Önce geçmiş verilere bakarak ortalama mevsim yağış miktarına bakalım. İstanbul’un Ocak ayında yağış olasılığını gösteren istatistiklere göre, kış aylarında kuraklık, geçmiş yıllara bakarak Karadeniz iklimi için beklenen bir durum değil. 

İBB’nin İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı için hazırlanan internet sitesinden de Meteoblue verilerinden derlenen ortalama yağış grafiklerine erişebiliyoruz. Buna göre, Aralık, Ocak ve Şubat ve Mart İstanbul’da yılın en yağışlı ayları. 

istanbul yagis miktarlari grafik min

Gelecek tahminleri de benzer bir öngörü üzerine kurulu. Her ne kadar bu Aralık ayı geçtiğimiz yıla göre epey kurak ve mevsim normallerinden daha sıcak geçse de, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Meteoblue verilerine göre, İstanbul önümüzdeki günlerde yağış alacak. Yine yıllık hava durumu tahminlerini paylaşan AccuWeather’dan da üç aylık yağış beklentilerine ulaşmak mümkün. 

Yani ne geçmiş istatistikler, ne de gelecek projeksiyonları, 90 günlük bir yağışsızlık öngörüsü barındırıyor. Diğer yandan bu yağışın beklenen seviyede olacağı ve İstanbul’un susuzluk sorunu olmadığı anlamına gelmiyor. 

Teyit Meteoroloji Mühendisleri Odası başkanı Fırat Çukurçayır’a ulaştı. Buna göre önümüzdeki kış aylarında hava mevsim normallerinde seyredecek. Diğer yandan kış aylarında yağış normal de olsa, bu 6-7 aylık bir çözüm olabilir. İstanbul’un daha önceki yıllarda da benzer durumlarla karşılaştığını belirten Çukurçayır’a göre, üç aylık su kaldığını söylemek de doğru değil. 2011 yılında da su rezervleri ve yağış bakımından tehlikeli bir dönem geçirildiğine işaret eden Çukurçayır, su rezervleri aynı kalırken nüfusun arttığını da belirtiyor. Çukurçayır’a göre, Türkiye’de ve dünyada etkisini hissettirmeye başlayan iklim değişikliği de, “İstanbul susuz kalacak” haberlerinin yaygınlaşmasının bir diğer nedeni. İstanbul için yağışa bağlı bir sisteme mecburiyetin efektif olmadığını söyleyen Çukurçayır, acil, kalıcı ve işe yarar su tedarik sistemleri kurulması gerektiğini ifade ediyor. 

Türkiye’de 39 yılın en kurak sonbaharı 

Yağışsızlığın mevcut durumdaki etkisini Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) hazırladığı 2019 Mevsimlik Yağış Değerlendirmesi’nde yer alan bilgiye bakarak anlayabiliriz. Buna göre, Türkiye geçtiğimiz aylarda son 39 yılın en kuru sonbaharını yaşadı. İstanbul’un baraj doluluk oranlarını etkileyen Marmara Bölgesi’nin tümünde ise, son 15 yılın en düşük yağış seviyesi görüldü; yağışlar mevsim normallerine göre yüzde 53 daha azdı.

İstanbul’un temel su kaynakları olan barajların doluluk oranlarına bakarak da bunu görebiliriz. İstanbul’da en yüksek su kapasitesine sahip üç barajda (235 bin 371 metreküp hacmiyle Ömerli Barajı, 162 bin 241 metreküp hacmiyle Terkos Barajı ve 148 bin 943 metreküp hacmiyle Büyükçekmece Barajı) yılın başlarında olağan seviyelerde olan doluluk oranları, yaz ve kurak geçen sonbaharın ardından bugünkü seviyelerine gerilemiş. Barajların yıllar içindeki doluluk oranlarına bakıldığında da, son 10 yılda düzenli bir azalma yaşandığı, ancak bu azalmanın geçtiğimiz bir yılda daha da ciddileştiği izlenebiliyor: 

istanbul uc buyuk baraj doluluk 2

Kaynak: İSKİ. Veriler 13 Aralık günü baz alınarak derlenmiştir.

İSKİ sitesindeki güncel verilere göre, eldeki suyun barajlara dağılımı ise şöyle:

barajlar tamami 2Kaynak: İSKİ

HaberTürk’ün gün ortası haber bültenine konuk olan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Hüseyin Toros’a göre, su oranlarının düşüşünde, kuraklık ve iklim değişikliğinin yanı sıra, İstanbul’un artan nüfusunun da kısmi bir etkisi olabilir. 

Kuraklık haberleri yeni değil 

Okuyucuların “son x yılın en kurak y ayı” tipi haberleri eleştirel bir gözle okuması, iklim krizinin kısa vadeli bir felaketten çok daha fazlası olduğunu kavrayabilmek açısından da önemli. İnternette yapılan basit bir arama, bu tür haberlerin basit istatistik oyunlarıyla ne denli kolay üretilebileceğini gösteriyor. 2017 yılındaki bir haberde, dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, son 65 yılın en kurak döneminin yaşandığını belirtmiş. 2018 yılında yer alan bir başka haberde “Kuraklıkta son 44 yılın rekoru yaşanıyor” denmiş. 2014 yılında ise yine İstanbul’un 50 günlük suyu kaldığı iddiası türetilmiş. Ancak her yıl herhangi bir dönem, bir önceki yıllara göre belli bir oranda daha kurak ya da yağışlı geçebilir. İklim krizi ise, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yol açtığı uzun vadeli ve geri dönülmesi zor değişikliklerin etkilerini tanımlamak için kullanılıyor ve uzun vadeli kümülatif hesaplamalarda kendini belli ediyor. 

Melen barajının durumu

Melen ve Yeşilçay sistemleri, İstanbul’un su sorununu 2071 yılına kadar çözmek vaadiyle ortaya çıkan Büyük İstanbul İçmesuyu Projesi’nin parçaları. İstanbul’un doğal su havzalarında değiller, su bu hatlar boyunca uzun bir yolculuğun ardından İstanbul’a ulaşıyorlar. Projenin ikinci aşamasında inşaatı başlayan Yeşilçay sistemi, İznik’teki Yeşilçay nehrinden su alıp İstanbul’a ulaştıran bir sistem. Regülatör ve arıtma tesislerinden oluşuyor. Sistem üzerindeki su herhangi bir barajda tutulmuyor; nehirden çekildikten sonra arıtılıp şehre iletiliyor.

Melen’in inşasına ise projenin daha ileri aşamalarında başlandı. Sistem, İstanbul’un 170 km doğusunda Karadeniz’e dökülen Melen çayından başlıyor ve dört aşamadan oluşuyor. 12 Aralık 2012’de birinci kademesi tamamlanarak Büyük Melen Çayı’ndan alınan su, İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasına iletildi. Birinci aşamada Cumhuriyet Arıtma Tesisi ve Boğaziçi Tüneli de inşa edilmişti. 

Melen Projesi’nin son aşaması olan Melen Barajı’nın inşaatı ise tartışmalı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 9 Aralık 2019 tarihinde belediye meclisinde yaptığı konuşmada bu sorunlara değinmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstanbul’un üç aylık suyu kaldı” sözlerine, barajdaki çatlakların fotoğraflarını göstererek yanıt veren İmamoğlu, barajdaki hasarın sebebinin, yığma taş yerine beton kullanılması olduğunu savunmuştu. İmamoğlu İSKİ Genel Müdürü’ne, DSİ ve bakanlık yetkilileri ile görülerek sorunun bir an önce çözülmesi talimatı verdiğini de aktarmıştı. İmamoğlu’nun verdiği bilgilere göre, Melen Barajı’nın inşaatının halen tam olarak bitmemesi ve tam kapasiteyle su tutamamasının sebebi, yapılan mühendislik hataları

baraj melen catlama min

İmamoğlu’nun gösterdiği Melen barajındaki çatlak fotoğrafları. Kaynak: T24

Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun “7 Aralık 2016 tarihinde saat 14.59’da biteceği” sözünü verdiği Melen Barajı’nın açılışı defalarca ertelendi. Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği’nin Su Hakkı Kampanyası’nın internet sitesinde yer alan bir habere göre, barajın yapımı için 1,5 milyon TL’den fazla kaynak harcandı; ancak yapılan yanlış hesaplamalar ve hatalar nedeniyle baraj hala açılamadı. Melen Barajı İstanbul’a 170 kilometre uzaklıktaki Düzce Ovası’nda; yani İstanbul’a başka bir su havzasından su verilecek ve ekoloji dernekleri en başından beri bu alternatif çözümler yerine İstanbul’un kendi su rezervlerinin korunmasından yana. 

Yani Melen Barajı hala tam kapasiteyle hayata geçmedi ve geçip geçemeyeceği de netlik kazanmış değil. 

Sonuç olarak, İstanbul’un su kaynaklarının son 10 yılın en düşük seviyesinde olduğu iddiası doğru. Ancak İstanbul’un üç ay sonra susuz kalacağı tahmini, su kaynağı hesapları, yağış istatistikleri ve hava durumu beklentileriyle uyumsuz.