Covid-19 aşı çalışmaları devam ederken, aşılar etrafında oluşan soru işaretleri ve tartışmalar da hız kazanıyor. Bu tartışmalardan biri, geçtiğimiz günlerde bir göz doktoru tarafından ortaya atılan interferon ve aşı etkinliği ile ilgili olandı. Doktora göre, vücudunda interferon bulunmayan kişilere Covid-19 aşısı yapılması hiçbir şey ifade etmeyecekti.
İlk olarak, interferonun ne anlamına geldiğini anlamak gerek. Vücudumuzun bağışıklık işleyişi ikiye ayrılıyor. İlki, her zaman hazır olan ve vücutta herhangi bir yabancı hücre tespit edilir edilmez harekete geçen bağışıklığımız. Doğuştan gelen bağışıklık tepkisi olarak da biliniyor ve enfekte olmuş hücreleri yok edebilen beyaz kan hücrelerinin salınmasıyla çalışıyor.
Ancak bu ilk sistem belli bir mikroorganizmaya özgü değil, yani kişiye yeni koronavirüse karşı bağışıklık kazandırmıyor. Bu virüse karşı harekete geçen bir bağışıklık tepkisine ihtiyacımız var.
İnterferonlar, bu ilk doğal bağışıklık tepkisinin parçası olan proteinler. Bağışıklık sistemine, vücutta mikroplar veya zararlı hücreler olduğunu haber veriyorlar ve işgalcilerle savaşmak için bağışıklık hücrelerini tetikliyorlar. Yani aslında interferonlar, bağışıklık hücrelerini idare eden komutanlar gibiler, antikorların hangi hücreye saldıracağını organize ediyorlar. İnterferonlar isimlerini işgalcilere “müdahale etmeleri” (interfere) ve zararlı hücrelerin çoğalmalarını engellemelerinden alıyorlar.
IFN-I eksikliği olarak da bilinen interferon eksikliği, vücudun zararlı hücrelerle savaşmak için ürettiği antikorların yönetilememesine sebep oluyor. Yani aslında kişinin hücreleri antikor üretebiliyor, ama interferon eksikliği sebebiyle bu üretim denetlenemiyor, antikorlar vücudun kendine zarar veriyor. Ayrıca interferon eksikliği, kontrolsüz viral replikasyonun yayılmasına da yol açıyor.
İnterferon ve Covid-19
Ekim ayında Science dergisinde yayınlanan bir araştırmada, Covid-19’u ağır geçiren kişilerde yeterli sayıda interferon bulunmadığı tespit edildiği söyleniyordu. Araştırma, 28 ülkeden 50 genetik merkezinin ve 150'ye yakın hastanenin bir araya gelerek oluşturduğu “Covid-19 İnsan Genetiği Konsorsiyumu” ile yürütüldü. Çalışmalarda 650 ağır Covid-19 hastasının genleri incelendi. Hastalığı ağır seyreden kişilerin, interferon sinyal ileti yolunda yer alan genlerinde doğuştan gelen mutasyonlar görüldüğü belirtildi.
Kasım ayında Nature’da yayınlanan başka bir makale de interferon eksikliğinin Covid-19’u ağır geçirmeye sebep olabileceğini söylüyor. Şiddetli Covid-19 hastalarının hepsinin interferon proteinine sahip olmaması söz konusu olmasa da, interferona sahip olmak, enfeksiyonun ciddileşme olasılığını azaltıyor gibi görünüyor. Ancak kesin bir yargıya varmak için daha çok çalışmaya, veriye ihtiyaç var.
Buna ek olarak sentetik interferon tedavisinin koronavirüsü yenmede işe yarayacağı düşünülüyor. Hafif ve şiddetli geçirilen Covid-19 ve tip I interferon tepkimesinin ilişkisi özelinde daha fazla çalışma yapılması, Covid-19 hastalarının tedavisi için önem arz ediyor.
Yıllardır, bazı insanların interferon hücrelerinde doğuştan mutasyonlara sahip olduğu ve bulaşıcı patojenlere verdikleri tepkilerde kötü sonuçlara yol açtığı biliniyor. Peki düşük interferon ağır hastalığın sebebi mi sonucu mu? İlk başta bir soru işareti olsa da, Science dergisinde yayınlanan araştırmayla birlikte uzmanlar yanıtın netlik kazandığı konusunda hemfikir. Enfeksiyon hastalıkları genetikçisi Jean Laurent Casanova’ya göre “Tüm bu bulgular, bu oto-antikorların aslında bazı insanların çok hastalanmasının altında yatan neden olduğunu ve enfeksiyonun sonucu olmadığını güçlü bir şekilde gösteriyor."
Bağışıklığı sadece interferon sağlamıyor
İnterferonlar, aşı çalışmalarında bir adjuvan (aşılarda kullanılan bağışıklık yanıtı güçlendirici) olarak kullanılıyor ve doğal bağışıklık hücresi olan interferonlar virüsün çoğalmasına engel oluyor. Bu sayede aşılama sonrası hafıza hücreleri oluşuyor. Ancak antikor oluşumunu sadece interferonlar sağlamıyor. Bağışıklık geliştiren bir başka bağışıklık hücresi de beta hücreleri.
Yani, interferon eksikliği olan bireyler aşılansa bile antikor oluşmaz demek doğru değil. Ancak aşılanma sonrası virüsle karşılaşmalarında hücreleri normal bir bireyden daha güç bir savaş verebilir ya da aşının etkisi daha az olabilir. Ancak bu da kişiden kişiye değişebilecek bir durum, çünkü bağışıklık yanıtları epey bireysel.
Teyit, Gazi Üniversitesi’nden immünolog Prof. Dr. Vedat Bulut’a da ulaştı. Bulut, interferon eksikliği yaşayanların Covid-19 aşısından bir zarar görmeyeceklerini, hatta bazı durumlarda aşı ile antikor üretimi sağlanabileceğini aktardı.
Bulut’a göre, vücudun interferon, yani IFN-I üretmeme durumu, 50 bin kişide bir görülen nadir bir durum. Yani bu kadar nadir görülen bir sorun yüzünden aşının etkin olmayacağını söylemek mümkün de değil.
Katkı sunanlar: EMSA (European Medical Student Association) Halk Sağlığı Direktörü Bilge Karakaya.