İbrahim Kalın’ın ‘Erdoğan’ın sözleri Cumhurbaşkanlığımızı bağlamamaktadır’ dediği iddiası

İbrahim Kalın’ın ‘Erdoğan’ın sözleri Cumhurbaşkanlığımızı bağlamamaktadır’ dediği iddiası

Yanlış Yanlış

Bulgular

İbrahim Kalın’ın böyle bir açıklaması bulunmuyor.

Gönderide Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın’ın söylediklerinin arasındaki çelişkilere dikkat çekiliyor.

Bu içerik 1 yıldan daha eski tarihlidir.

Mayıs 2022’nin başlarında İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine başvuracağına dair söylentiler ve basına yansıyan haberlerin ardından, 16 Mayıs 2022’de iki ülke de bu kararı resmi olarak açıkladı. Ancak Türkiye’deki politikacıların açıklamaları uluslararası siyasette ses getirdi. Erdoğan’ın bu iki ülkenin NATO üyelik başvurularına dair söylediklerinin ardından Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği ile ilgili Sayın Erdoğan’ın sözleri Cumhurbaşkanlığımızı bağlamamaktadır” dediği iddia edildi.

ibrahim kalin cumhurbaskanligini baglamaz paylasim

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine başvuracağı henüz kesinleşmemişken, 13 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu konuya dair soru yöneltildiğinde Erdoğan konuya sıcak bakmadığını belirtmişti. Erdoğan konuya ilişkin şöyle söylemişti:

"Biz şu anda İsveç ve Finlandiya ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ama olumlu bir düşünce içinde değiliz. [...] Kaldı ki İskandinav ülkeleri ne yazık ki terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi. PKK’sı, DHKP-C’si İsveç’te, Hollanda'da yuvalanmış durumdalar ve oraların, hatta daha da ileri gidiyorum, parlamentolarında da yer alıyorlar. Bu noktada bizim olumlu bakmamız mümkün değil.

Ardından 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, Reuters’a verdiği röportajda, “Aslında kapıları kapatmıyoruz, Türkiye için ulusal güvenlik sorunu olan bu meseleyi dile getiriyoruz” demişti. Kalın, röportajın devamında şöyle söylüyor:

Yapılması gereken açık: PKK’ya bağlı yayınların, faaliyetlerin, örgütlerin, bireylerin ve diğer oluşumların bu ülkelerde varlığını sürdürmelerine izin verilmemesi gerekiyor. [...] NATO üyeliği uzun bir süreç. Nasıl ilerleyeceğini göreceğiz. Ancak bu, tüm müttefiklerin ve İsveç makamlarının dikkatini çekmek istediğimiz ilk nokta. [...] Elbette İsveçli denktaşlarımızla tartışma, müzakere yapmak istiyoruz."

Röportajın devamında ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın’ın konuya dair diğer açıklamalarında, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği ile ilgili Sayın Erdoğan’ın sözleri Cumhurbaşkanlığımızı bağlamamaktadır” gibi bir cümle yok. Kalın’ın bu açıklaması, medyada “Türkiye’den geri adım” gibi başlıklarla yer aldı. İddia metni de, sonundaki parantez içi ünlem de dikkate alındığında, siyasilerin açıklamalarının arasındaki bu çelişkiye dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Mayıs’ta yine bu konuda şöyle söyledi:

Her iki ülkeyle ilgili de bu aralar Dışişleri Bakanları arasında bazı görüşmeler yapıldı. Çok açık, net, samimi bir şeyi benim söylemem lazım. Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık, net bir tavrı söz konusu değil. [...] Ha pazartesi Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Her şeyden önce Türkiye'ye yaptırım uygulayanların, bu süreç içerisinde NATO'ya girmelerine biz evet demeyiz. Çünkü o zaman NATO güvenlik olmaktan çıkar. Buna evet demek mümkün değil.

Bülent Kaya'nın paylaşımı, Kalın’ın bu doğrudan bu cümleyi sarf ettiğinden ziyade, söylenenler arasındaki çelişkiyi vurgulamak amaçlı, ironik bir paylaşım gibi gözüküyor. Ancak ifadenin tırnak içinde verilmiş olması, yanlış bilgi yayılmasına neden oluyor. 

Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 10. maddesine göre NATO üyeliği, anlaşmanın ilkelerinin yerine getirilmesine destek olacak ve Kuzey Atlantik bölgesinin güvenliğine katkıda bulunacak her Avrupa devletine açık. Bir ülkenin üye olması için ise, NATO üye devletlerinin her birinin onayı gerekiyor. Bu sebeple Türkiye’nin onayı olmadan İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği kazanması mümkün değil.