Sosyal medyada paylaşılan ve Teyit’e ihbar olarak gönderilen bir haberde, hayvanlardan kaynaklanan seslerin, gürültü kapsamından çıkarıldığı iddia edildi. Bir Facebook kullanıcısı tarafından 2 Kasım 2019 tarihinde paylaşılan haber, 156 kişi tarafından beğenilirken yaklaşık 4 bin kişi tarafından da paylaşıldı.
Ancak iddia gerçeği yansıtmıyor. Bu şikayetlerin reddedildiği tekil vakalar var; ancak yasal bir değişiklik söz konusu değil.
Evde beslenen hayvanlardan şikayetçi olunabiliyor
İddia konusu yönetmelik, 04.06.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği. Bu Resmi Gazete’nin sayısı ise iddia edildiği gibi 27625 değil, 27601. Yönetmeliği yayınlayan da o günkü adıyla Çevre ve Orman Bakanlığı. Zaten Yargıtay'ın görevleri arasında yönetmelik yayınlamak da yok. İddia konusu yönetmelikte ev hayvanlarından bahsedilen iki ifade var; ancak bu ifadelerden iddia edildiği gibi bir sonuç çıkarmak mümkün değil. Bu yönetmelik 2015 yılında değiştirilmiş. Ancak hayvan gürültüsüyle ilgili bir değişiklik yapılmamış. Bu yönetmelikte de hayvan seslerinin sebep olduğu rahatsızlık, gürültü kapsamına değerlendiriliyor.
Yönetmelik, 2 Ocak 2022'de yeniden değiştirilerek son halini almış. Ancak bu düzenlemede de hayvan gürültüsüyle ilgili bir değişiklik yapılmadığı görülüyor.
Yani mevcut mevzuattan, hayvanlardan kaynaklı seslerin gürültü şikayeti kapsamından çıkarıldığı sonucunu elde etmek olası değil.
Apartman yönetim planı belirleyici
Zaten evde beslenen hayvanlardan şikayetçi olunduğunda bu maddeler dikkate alınmıyor. Teyit Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) avukatı Ahmet Kemal Şenpolat’a ulaşarak yasal süreçle ilgili bilgi aldı. Buna göre olası bir şikayet halinde Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesi gereğince, ilk olarak apartman yönetimi planına bakılıyor. Çünkü bu madde, sakinlerin apartman yönetimi planına sadık kalmalarını kurala bağlıyor. Bu planda “kedi, köpek, tavuk, keçi gibi hayvan beslenemez”gibi bir ibare varsa, herhangi bir gürültü ya da rahatsızlık olup olmamasına bakılmaksızın şikayetçi olunabiliyor. Planda böyle bir ibare olmaması durumunda, yine Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesine dayanarak şikayetçi olmak mümkün.
HAYTAP’ın resmi internet sitesinde de yayınlanan “Ev hayvanlarının tahliyesinde Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin bakış açısına hukuki anlamda eleştirel yaklaşım”isimli makalede de uygulama süreci ayrıntılarıyla anlatılıyor. Burada da görülebileceği gibi, Yargıtay konuyla ilgili mevzuatı hazırlamak değil, anlaşmazlıkları çözmekle yükümlü.
İlgili Yargıtay kararlarında da, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18. maddesine atıf yapıldığı görülebiliyor.
Apartman yönetim planında hayvan beslemeye engel herhangi bir kural yoksa, ancak hayvanlar çevreye rahatsızlık vermişse, Yargıtay Kat Mülkiyeti Kanunu 18. maddesine dayanarak tahliye kararı alabiliyor:
Hayvanların tahliyesinin reddedildiği kararlar var
Hakimlerin şikayetleri reddettiği ve hayvanların tahliyesinin engellendiği kararlar da yok değil. Avukat Şenpolat da örnek oluşturabilecek kararların bulunduğunu, ancak bunların kanunda değişiklik yaratmadığını, hayvan seslerinden şikayetçi olunabilmesinin hukuken mümkün olduğunu ifade etti. Bu durumda ses ölçümü yapılması kararı da hakimin inisiyatifinde. Bukararlarda hakim, apartman yönetmeliği planında ev hayvanı beslenemeyeceğine dair bir kural bulunsa dahi, beslenen hayvanın çevreye rahatsızlık vermediğine hüküm vererek, tahliye taleplerini reddetmiş. Yani yasal bir değişiklik değil, olay bazında alınmış tekil kararlar söz konusu.
Konu meclis gündemine de gelmiş. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın 4 Ekim Hayvan Hakları Günü nedeniyle, 4 Ekim 2019 tarihinde meclise verdiği kanun teklifinde konuya değinilmiş:
Paylan'ın verdiği kanun teklifi halen komisyonda olsa da, 7 Temmuz 2021'de Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik yapıldı. Yenin kanunda hayvanlardan kaynaklanan seslerle ilgili bir değişiklik bulunmuyor.
Sonuç olarak, hayvanlardan kaynaklanan seslerin gürültü kapsamından çıkarıldığı iddiası gerçeği yansıtmıyor. Şikayetlerin reddedildiği dava örnekleri bulunsa da, yasal bir değişiklikten söz edilemiyor.