Sosyal medyada paylaşılan görselde yer alan burç isimlerinin Osmanlı Devleti'nde kullanılan karşılıkları olduğu iddia edildi. Görsel zaman zaman dolaşıma giriyor.
Tablo mizahi öğeler barındırıyor
Konu hakkında araştırma yaptığımızda, paylaşımların 2014 yılına kadar uzandığını fark ediyoruz.
Liste Onedio isimli sitede 2014 yılında paylaşılmış. ‘Burçlarımızı Osmanlıca Tercüme Edersek Ne Olur?’ başlığıyla yayınlanan yazı Onedio’nun ‘Goygoy’ bölümünde yer almış. Yani listenin mizahi amaçla paylaşıldığını söylemek yanlış olmaz.
Tabloda yer alan böcekvari, aynen, damacana ve zıkkım gibi ifadeler de paylaşımın mizahi olarak kurgulandığına işaret ediyor.
Osmanlı’daki burç isimleri görseldekinden farklı
Osmanlı döneminde bazı filozof ve bilginler ‘yıldızların konumlarına bakarak çeşitli anlamlar çıkarmak’ şeklinde nitelendirilen astrolojiyi de bir bilim dalı olarak kabul etmişlerdi. Bu yüzden astronomi ve astroloji arasında belirgin bir çizgi bulunmuyordu. Özellikle 18. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nde modern astronomi alanında birçok eser yazıldı.
Falname’de Burçlar. Topkapı Sarayı Kütüphanesi
Türk Diyanet Vakfı tarafından hazırlanan İslam Ansiklopedisi’nde Osmanlı döneminde astronomi ile ilgili yazılmış eserlere dair bilgiler bulunuyor. Bu eserlerin bazılarında on iki burca verilen isimlere rastlamak mümkün.
Makalede on iki burcun isimleri ve tarihleri şu şekilde belirtilmiş.
Boğa burcu: Sevr 20 Nisan
İkizler burcu: Cevzâ 21 Mayıs
Yengeç burcu: Seretan 22 Haziran
Aslan burcu: Esed 23 Temmuz
Başak burcu: Sünbüle 23 Ağustos
Terazi burcu: Mîzân 23 Eylül
Akrep Burcu: Akreb 22 Ekim
Yay burcu: Kavs 22 Kasım
Oğlak burcu: Cedy 22 Aralık
Kova burcu: Delv 20 Ocak
Balık burcu: Hût 19 Şubat
Osmanlı Devleti’nde yöneticilerin teşviki ve izniyle müneccimbaşılık isimli bir müessese de kurulmuştu. Müneccimbaşıların her sene hazırladıkları takvimde tavsiyeler, astrolojik haritalar, horoskoplar, önemli gün ve tarihler gibi çeşitli sütunlar bulunuyordu. Bunlardan biri de Mevâki’-i Burûc sütunuydu. Burada ayın on iki burçtan hangisinde olduğu yazıyordu. Türk Tarih Kurumu’nun 1937’den beri çıkan Belleten isimli dergisinde bu bölümdeki on iki burcun adı Kavs, Cedy, Delv, Hût, Hamel, Sevr, Cevza, Seratan, Esed, Sünbüle, Mizan, Akreb şeklinde sıralanıyor.
18. yüzyılda Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından yazılan ve farklı alanlara dair bilgiler barındıran Mârifetnâme isimli eserde söz konusu oniki burcun isimleri geçiyor.
Bir hamel iki sevr ve cevzâdır
Seretân ve esedle sünbüledir
Burc-u mîzan ve akrabî biledir
Kavs ile cedî ve delv ve hût eğilir
Burçlar sadece fen, ilim ya da takvim çalışmalarında değil edebiyatta, sanatta da çokça yer alıyordu. Divan edebiyatında burçların işlendiği birçok kaside, gazel vardı. Şeyh Galip’in ünlü eseri Hüsn ü Aşk’ta da burçların geçtiği beyitler buna örnek olarak gösterilebilir.