Sosyal medyada farklı tarihlerde yapılan paylaşımlardaki kütüphanenin olası bir yangında binadaki tüm oksijeni dışarıya çıkaran bir sistemle donatıldığı, bunun da içerdeki herkesin ölümüne neden olduğu iddia edildi. Birçok farklı dilde yapılan paylaşımlarda, kütüphanenin kitaba verdiği önem vurgulanmış.
Görselde yer alan fotoğrafı tersine görsel arama yöntemiyle aradığımızda, fotoğrafın Yale Üniversitesi’nde bulunan Beinecke Kütüphanesi’ne ait olduğunu görüyoruz. Sonrasında anahtar kelimelerle yaptığımız aramalarda ise konuyla ilgili bazı bilgilere ulaşılabiliyor.
4 Şubat 2010 tarihli Yale News’te yer alan bir yazıda kütüphane etrafında dönen birçok iddia ele alınmış. Dönemin erişim hizmetleri başkanı Stephen Jones, bu iddianın sorulması üzerine olası yangınlarda kütüphanede “nadir kitap” koleksiyonlarının olduğu bölümde eserlerin zarar görmemesi için su kullanımı yerine Halon ve Inergen gazlarından bir kombinasyonun pompalandığı ve bunun ortamdaki oksijeni bir miktar azalttığını belirtmiş. Ancak Jones, buradaki oksijen oranının düşmesinin herhangi bir kişiyi öldürecek seviyede olmadığının altını çizmiş.
İddianın yayılmasının devam etmesi üzerine 12 Şubat 2021 tarihinde USA Today konuyla ilgili bir makale yayınlamış. Kütüphanenin mevcut sorumlusu Moira Fitzgerald oksijen azaltma sisteminin artık tamamen devre dışı bırakıldığını ve 2016 itibariyle olası yangınlara karşı farklı bir yöntem uygulandığını belirtmiş. Yale Alumni Magazine sitesinde yayınlanan duyuruda da bu değişikliğe değinilmiş ve binanın insanlar için güvenli bir yangın söndürme sistemiyle donatıldığı yazılmış.
15 Şubat 2021 tarihinde Reuters’ın yaptığı doğrulamada da kütüphanenin İletişim Direktörü Michael Morand, kütüphanenin sahip olduğu sistemin “insanlar için güvenli" olduğunu söylemiş.
Yeni sistemde ise zararlı olmayan bir madde olan ECARO-25’in aktif olduğu bir yapı kurulmuş. Sistemin etken maddesi olan HFC-125, ozon tüketmez potansiyeline sahip bir gaz ve insan sağlığını tehdit etmiyor. Ayrıca HFC-125, ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA)’nın Önemli Yeni Alternatifler Politika Programı (SNAP) Listesinde de “kabul edilebilir” bir ürün olarak listelenmiş.